ÇEKÜL Vakfı’nın da içinde olduğu ‘Harran Yok Olmasın’ sivil girişimi yazılı bir açıklama yaparak Harran’ın tarihî yapılarının korunmasını istedi. Adı geçen bildiride şu görüşlere yer verildi:
“Adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze ulaşan tarihî Harran şehri, konik kubbeli evleri, surları, iç kalesi, Emevi dönemine ait Anadolu’nun en eski ve en büyük camii olma özelliklerine sahip Ulu Camii, içerisinde 7000 yıllık kültür tabakalarını barındıran höyüğü ve sur içerisine yayılmış mimarî kalıntıları ile Anadolu’nun en önemli turizm merkezlerinden biridir.
“Ayrıca Hz. İbrahim’den dolayı “İbrahim’in Şehri” olarak tanınan bu şehir, Yakup Peygamber kuyusu ile, İslâm âlimlerinden Hayat el-Harrani’nin türbesi ile, Babil ve Asur dönemlerindeki Pagan inancına ait ‘Sin Mabedi’ ile dünya inanç turizmi içerisinde önemli bir yere sahiptir.
“Taşıdığı bu değerlerle UNESCO’nun dünya kültür mirası listesine aday olan tarihî Harran şehri 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince Kültür Bakanlığı Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 1979 yılında üzerindeki bütün taşınmaz kültür varlıklarıyla birlikte “Arkeolojik Sit Alanı” olarak tescil edilmiş, 1992 yılında ‘Harran Koruma Amaçlı İmar Planı’ yürürlüğe girmiştir.
“Urfa ve GAP Bölgesi turizminin can damarı olan dünyaca ünlü bu ören yerindeki 2863 sayılı yasaya aykırı olarak devam etmekte olan kaçak yapılaşmaların derhal durdurulması ve bu güne değin yapılanların yıktırılması için, Kültür ve Turizm Bakanı sayın Ertuğrul Günay başta olmak üzere sayın parlamenterlerimizi, sayın valimiz Yusuf Yavaşcan’ı, Harran Kaymakamlığını, Harran Belediye Başkanlığını ve Cumhuriyet savcılığını göreve dâvet ediyoruz.” İstanbul / Yeni Asya
|