Zaman tünelinden geçip kendinizi İstanbul’un fethinin başladığı bir 29 Mayıs sabahında bulmak ister misiniz? “Evet keşke mümkün olsa!” dediğinizi duyar gibiyim. “Zamanda Yolculuk” filmindeki gibi olmasa da, bu ortamı sanal olarak yaşarken ruhunuzun derinliklerine kadar hissedebileceğiniz bir yer var artık: “Panorama 1453 Tarih Müzesi”. Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Kültür A.Ş. tarafından yapıldı ve Topkapı Şehir Parkı’nda hizmete açıldı.
KENDİNİZİ 1453'TE GİBİ HİSSEDECEKSİNİZ
Fethi seyretmeyi... Yıkılan surlardan İstanbul’a giren Fatih’in ordusuna eşlik etmeye, Bizans ve Osmanlı askerlerinin çınlayan kılıç şakırtılarına, gümbürdeyen top seslerine, atılan savaş naralarını, yükselen tekbirlere ve mehter marşlarına şahitlik etmek mi istiyorsunuz? Öyleyse, bu dediklerimizi, 1453 yılının 29 Mayıs Salı gününe tanık oluyormuşcasına yaşayacaksınız. Hem de Sur’ların hemen yanıbaışndaki Topkapı Kültür Parkında. İstanbul’un fethini anlatan panoramik fetih müzesine giden ziyaretçiler, fethin dondurulmuş bir ânını büyük bir gerçeklik duygusu içinde seyredip adeta fethi yaşıyormuş hissine kapılacak.
ÇOK ÖNEMLİ BİR ESER
2009 Ocak ayının son günlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açılan müzenin çalışmaları dört yıl önce başlamış. Önce kapsamlı bir dönem araştırması yapılmış. O dönem Osmanlı-Bizans kıyafetleri ve silâhları ile ilgili kaynaklar taranmış, surların fetih günündeki durumu, hangi bölgelerde ne büyüklükte gedikler açıldığı belgelerle belirlenmiş, kullanılan topların ve güllelerinin ölçüleri, hatta kuşatmada kaç hücum kulesinin kullanıldığı bile belgelenmiş ve muhteşem tablonun taslakları çizilmiş. Bu arada, pek çok resimde dönemin kıyafetlerine ilişkin yapılan yanlışlıklar da tesbit edilmiş ve resmin tarihî gerçeği yansıtması sağlanmış. Sonra da resim anahatlarıyla ortaya konup renklendirilmiş. Bugüne kadar süren zamanda ise resim yüzeyinde yer alan binlerce objenin çizimi yapılmış.
Bilgisayarlarda çizimi yapılan fethin devasa resmi, 29 Mayıs 1453 sabahında Bizans’ın direncinin kırıldığı ve Osmanlı askerlerinin şehre girmeye başladığı bir ânı betimliyor. Fatih’in savaşı bizzat yönettiği, topların çok yoğun olarak kullanıldığı Topkapı surlarının önündeki sahnede, yıkılmış surlardan toplara ve barut fıçılarına, şehre giren Osmanlı askerlerinden onlara karşı koymaya çalışan Bizans askerlerine, geri plandaki çadırlardan Marmara’da demirleyen Osmanlı gemilerine, taşınan yaralılardan atının üzerinde savaşı yöneten Fatih Sultan Mehmet’e kadar savaş, bütün gerçekliği ve detayı ile etkili bir şekilde resmedilmiş. Resim öylesine detaylı ki figürlerin sayısı, gerçek insan boyutundan başlanmak ve tam detaylı olmak şartıyla yaklaşık 10 bin civarında.
Panorama 1453’te Haşim Vatandaş’ın koordinatörlüğünde, Hasan Hüseyin Dinçer, Şafak Tavkul, Kemal Yargıcı, Erdinç Ünlü, Murat Efe, Ahmet Kaya, Ramazan Erkut, Yaşar Zeynalov, İstanbul’un fethinin önemli bir kesitini resmetmek için ter dökmüş.
"KENDİMİ FETHİN ORTASINDA BULDUM"
Müzeye girişte sizi Fatih Sultan Mehmet karşılıyor. Bir kat aşağıya iniyorsunuz. Fetihle ilgili özenle hazırlanmış özet bilgiler ve fotoğrafları görüyorsunuz. Koridorun sonunda Panoramik 1453’ün maketlerini inceliyorsunuz. Hayaliniz işlemeye başlıyor. Hemen solunuzda, uzaktan uzağa fethin sesleri uzanıyor kulaklarınıza. Sola dönüp, döner merdivenlerden yukarıya kıvrılınca, işte o anda, 1453’e ışınlanıyorsunuz adeta. Bu noktadan sonra, teknik detaylar ise şöyle:
Ziyaretçi platformunu yatay ve dikey yönde 360 derece bütün çevresini kuşatan, 3 bin metrekareye yayılan, üzerinde 10 binden fazla figürün bulunduğu üç boyutlu devasa küresel bir resim. Türkiye’de bir ilk olan ‘Panorama 1453’, dünyadaki 30 kadar panoramik müzeden farklı olarak, bütün yönlerde kesintiye uğramayan çerçevesiz bir resim olma özelliği ile dünyanın ilk ‘tam panoramik’ müzesi.
DÜNYADA BİR İLK
Dünyada şu anda yaklaşık 30 civarında panoramik müze var ve panoramik müzeler genellikle tarihteki önemli olayları anlatmak için yapılıyorlar. Bunlardan en önemlileri, Waterloo Savaşı Panoraması, Osmanlı-Rus Savaşı’nı anlatan Kırım Savaşı Panoraması, Napolyon’un Moskova Savaşı Panoraması ve Mesdag Panoraması. Bu panoramaların çoğu, 1800’lü yıllarda yağlı boya ile yapılmış. Topkapı Şehir Parkı’ndaki ‘Panorama 1453’ pek çok açıdan benzerlerinden farklı özellikler de taşıyor. Söz gelimi diğerleri yatay yönde panoramik özellik taşıdığı halde, İstanbul’un fethini anlatan panorama, her yönde panoramik özellik taşıyor; yatay ve dikey yönde de resim kesintiye uğramıyor. Bu yüzden ‘Panorama 1453’ 3000 m2’lik resim alanıyla dünyanın en büyük panoramik resmine sahip olmasının yanı sıra, dünyanın ilk ‘tam panoramik’ müzesi.
TEKNİK DETAYLAR
Kuşatmanın en hareketli ânının canlandırıldığı panoramik resim, 40 m. çapında ve dairesel bir şekilde inşa edilen müze binasının iç duvarlarına yapıştırılmış. 3 bin m2 lik dev resim, panoramik yapısıyla ziyaretçinin etrafında onu 360 derece her yönden kuşatıyor. Alanın ortasında yer alan 10 m. çapındaki dönen dairesel platformdaki ziyaretçi, böylece kendisini binlerce askerin arasında, savaşın tam ortasında buluyor. Yüzeyin tamamı resimle kaplı. Yapının ortasındaki platformdan duvarlara kadar 15 metre derinlikteki alanda duvardaki resimlerle birleşen ve resmin üç boyutlu algısını artıran, üç boyutlu bire bir büyüklükte oktan top güllesine kadar yüzlerce obje mevcut. Gerçeğini aratmayan bu objelerin içinde, barut fıçıları, Urban’ın döktüğü şahi toplar, oklar, yaylar, kılıçlar, askerler, balyozlar, kalkanlar, yani savaş sahnesinde var olan her şey, gerçek büyüklüğü ile yer alıyor. Bütün mekân ve resim, gerçeklik hissini arttıran biçimde, gün ışığına benzer bir ışıkla aydınlatılıyor. Merdivenlerden platforma çıktığınızda sanki tekrar dışarı çıktığınızı sanarak ve 8-10 saniye yaşayacağınız şokla kendinizi birdenbire savaşın ortasında hissediyorsunuz. Bütün çevreniz küresel biçimde resim olduğu ve mesafe duygusu kaybolduğu için resim üç boyutlu olarak algılanıyor. Müzede gerçekleştirilmiş ses sistemi sayesinde de resimde mehterin olduğu yerden mehter marşları, topların olduğu yerden top sesleri, at kişnemeleri, çığlıklar, tekbirler, yani resimdeki sahnenin sesi de duyuluyor.
BİR NOT: Panorama 1453’te ilginç bir detay daha var. Kafanızı
kaldırıp bulutlara biraz dikkatli baktığınızda, Fatih’in yüz silüetini görebiliyorsunuz. İlk anda göremesenizde o noktaya
odaklandığınızda Fatih’in o meşhur portresini fark ediyorsunuz.
|