|
Davos, yüzme, çarşaf
Bu kadar gündemi dopdolu olan bir ülkede gündemi takip etmek bile çok zor oluyor. Bu dolu gündem bize, beyin egzersizinden başka bir şey kazandırmıyor. Ama yine bir nebzede olsa iyidir. Tartışılmayan, tabu haline gelen konuları daha bir iştahla konuşuyoruz. Bunlar uygulama safhasına gelince maalesef hep var olan bir el tarafından sekteye uğruyor. Bu gün sizden gelen birkaç soruyu cevaplamaya çalıştım. Eğer siz de gündemi takip ediyorsanız, soracak birkaç sorunuz olmalı. Bu sorularınızı farklı bir pencereden sizinle paylaşacağız.
SORU: Deniz Baykal, hatırlayacağınız üzere geçen seçimde kaybetmiş. Rodos sahillerine kadar yüzmek zorunda kalmıştı. Tabiî yüzerken birçok badireler atlatmıştı. Seçim ufukta görünüyor. Bu defa tehlikelere atlamaması için ona ne tavsiye edersiniz? Her halde kalbi de heyecanlara dayanmıyor. (Müslim)
CEVAP: Tavsiye alsa tavsiye vereceğim. Ama nerede? Kılıçdaroğlu’nun tavsiyelerine bile kulak asmıyor. Sadece benimkilere değil. Ama yine de mertlik bende kalsın. Ey denizden bihaber beyefendi! Deniz canavarlar ve timsahlarla doludur. Gah suyu tuzludur, gah suyu acıdır. Kimi zaman durgun, kimi zaman dalgalıdır. Nice büyük insanların gemilerini paramparça etti. Nice insanlar girdabına kapılıp öldü. Dalgıçlar gibi yüzmesini iyi bilen insanlar bile içine girdiklerinde nefeslerini tutmak zorunda kalırlar. Sen ki hayatında hiç deniz yüzü görmemişsin, kalkıp ta 9 defa dünya rekoru kırmış Amerikalı yüzücü Phelps ile yarışa giriyorsun. Hiç kimseye karşı vefakâr olmayan, böyle bir yarışa gönül verip kendinden ümidvar olman doğru olmaz.
SORU: CHP’nin çarşaf ve Kur’ân kursu açılımı bana hayırlı bir işmiş gibi gelmiyor. Baksanıza çarşaflılar rozetlerini çıkarttılar. Oysa Baykal’ın çok güzel hayalleri vardı. Yoksa Baykal’ın oy hayali suya mı düştü? Bir zamanlar türbanlılara nerdeyse ekmek bile vermeyin diyecek hale gelen bu zihniyetin bu açılımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? (Özkan)
CEVAP: Bu açılımlardan medet ummak başlı başına divaneliktir. Mazisi pek parlak olmayan bu partinin yaptığı espriler artık bayatladı canım. Sürekli oyunbozanlık yapan, yaramaz küçük kardeş rolünü oynayan, herkese 367 oyununu yutturmaya çalışan bir partiden hayır beklenilir mi? Çok geriye gitmeye gerek yok. Geçen sene mecliste çıkan başörtüsü ile ilgili yasayı heder eden parti şimdi iyi kardeş rolünü oynuyor. Başörtüsünü hazmedemeyen bir gelenek nasıl çarşafı, Kur’ân kursunu hazmetsin? Seçim öyle bir şey ki yakında Baykal bile çarşafa dolanabilir. O zaman x ray cihazına yani (kamusal alan) denilen duvara o da toslayacak. Tıpkı vergilerini veren, vatandaşlık görevlerini lâyıkıyla yerine getiren türbanlılar gibi. Ezan-ı Muhammedi kimliğinden çıkarıp 18 sene müddetle ‘Tanrı uludur’ çığlıkları attıran ve çarşafla mücadele haftası icat eden eski CHP çocukları şimdi seçim yaklaşınca devekuşu gibi başlarını kuma gömüyorlar.
SORU: Davos’ta Tayyip Erdoğan, Şimon Peres’e karşı yaptığı hareketle tribünleri ayağa kaldırdı. Kafileyi karşılamak için nerdeyse 500 kişi havaalanına gitti. Acaba Erdoğan gösterdiği bu davranışında ne kadar tutarlıdır? (Burak ) CEVAP: Evet, sana katılıyorum. Erdoğan’ın golü bir zamanlar Maradona’nın orta sahadan aldığı topu 6 kişiden çalımlayarak attığı gol gibiydi. Erdoğan’ın istikrarlı oyunu ne kadar devam edecek ona birazdan siz karar vereceksiniz. 1- İsrail pilotları maalesef ülkemizde eğitim almaktadırlar. Başbakan tutarlılığını göstermek istiyorsa bu işe bir son vermeli. Yoksa attığı gol kendisine pahalıya patlayacak. Söylediği sözler sadece sözde kalacak. 2- İsrail’e askerî ihaleleri veren yine bizim ülkemizdir. Erdoğan’ın istikrarlı tavrı sanki bana lâfta sert ama icraatta yumuşak bir izlenim veriyor. Demek ki bu sonuca baktığımızda biz 2-1 yenilmişiz. Geçenlerde İsrail’le yapılan 141 milyon dolarlık askerî malzeme ihalesi de cabası. Ergenekon dâvâsı, faili meçhul cinayetlerin açığa çıkarılması gibi olaylar başbakanın performansını çok etkileyecek. Başbakan tribünlere oynamasa çok güzel olacak. Bekle ve gör.
[email protected]
|
