İHH İnsanî Yardım Vakfı, İsrail ordusu tarafından evleri yıkılan Gazzeli ailelere ve şehit ailelerine toplam 5 milyon 350 bin euroluk maddî yardım yaptı.
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın resmî dâvetlisi olarak bu ülkeye gitti. Suudi Arabistan’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, Filistin’de 2006 yılında yapılan ve Hamas’ın kazandığı seçimin ardından Türkiye’nin Hamas’lı yetkililerle görüştüğünü, ‘’Doğru yolun ne olduğunu, yanlış yola girilirse bunun sonucunun ne olacağını’’ açıklıkla konuştuğunu belirterek, ‘’Eğer o zaman fırsat verilmiş olsaydı Türkiye’ye, belki bugün yaşananların hiçbiri yaşanmazdı. Belki bugün Gazze çok farklı olurdu’’ dedi.
‘’Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanması için çabaların sürdüğü, ancak bölgedeki ateşkesin halen kırılgan olduğu ve ablukanın kalkmadığı’’ hatırlatılarak, ‘’Sizin bu konuda bir endişeniz var mı?’’ diye sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, ‘’Tabiî ki endişemiz var, daha önce de söyledim. Son Gazze olayları başlamadan 1 ay önce biz çok kaygılanmaya başlamıştık. Bunu kamuoyuyla da paylaştık’’ dedi. Filistin’den çağrılan heyetlerle, Avrupalı, Amerikalı ve Mısırlı yetkililerle bu endişeyi paylaştığını aktaran Gül, şöyle konuştu: ‘’’Bakın bir felâkete doğru gidiliyor. Tarihler belli. Nelerin olabileceği sürpriz olmaz dedik. Bütün bunlar da oldu, gördünüz. Şimdi de olabilir. Onun için herkesin büyük bir gayret içinde, yapıcı, neticeye ulaşacak çalışma içerisinde olması gerekir. Unutmayın ki Filistin dâvâsına sadece İsrail ile Filistin arasındaki bir mesele olarak bakılamaz. Bu mesele dünyadaki birçok problemlerin de kaynağıdır. Onun için bu meselenin halli dünyadaki bir çok problemlerin de hallini çok kolaylaştıracaktır.’’
“YANLIŞ YAPANLAR İKAZ EDİLMELİ”
CUMHURBAŞKANI Gül, Davos’ta yaşanan gerginliğin ardından İsrail basınında, ‘’İsrail’in Türkiye ile ilişkilerini, askeri ihaleler konusunu gözden geçirebileceğine ve Türkiye’deki Musevi vatandaşların endişeleri olduğu’’ yönünde haberler konusunda da,’’Türkiye’deki Musevi vatandaşlarımız sen, ben ne isek onlar da odur. Onlar da milletvekili, cumhurbaşkanı olabilir. Onların da bu ülkede hakkı, hukuku vardır. Bütün vatandaşlarıma da buradan sesleniyorum; sakın böyle bir yanlış tavır içerisine kimse girmesin. Herkes birbirine eşittir, herkesin hak ve hukuku aynıdır bu ülkede. Bu konuda yanlış yapanlar olabilir, yanlış yapanlar her toplumda çıkar. O yanlış yapanları da herkesin ikaz etmesi gerekir’’diye konuştu. Ankara / aa
|