Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, siyasi görüşü ne olursa olsun, demokrasiye, sivil siyasete ve milli iradenin üstünlüğüne inanan herkesin Türkiye’de demokrasi cephe olması gerektiğini söyledi.
Merkez sağda birleşmenin gerçekleşmemesi ve 367 krizinin çıkmasından, baskı odaklarını sorumlu tutan DP lideri Soylu, NET TV’de yayınlanan Günün Manşeti Programı’nda yaptığı açıklamada, Genelkurmay eski Başkanı Karadayı’ya ait olduğu öne sürülen şok ses kasetini büyük bir talihsizlik olarak nitelendirdi. Soylu, şunları söyledi: “Çok büyük bir talihsizlik. Türkiye’de, hala dünyadan kopmak ve Türkiye’yi kapalı bir ülke haline getirmek ve Türkiye’yi hala paranoyalar üzerinden tanımlamak, Türkiye’yi korku istasyonları üzerinden sıfatlandırmak ve Türkiye’de millete güvenmemek, bana göre 18. yüzyıl düşüncesinden bile geri düşüncedir.” Soylu, siyasi görüşü ne olursa olsun, demokrasiye, sivil siyasete ve milli iradenin üstünlüğüne inanan herkesin Türkiye’de cephe olması gerektiğini ifade ederek, “Bunun adı demokrasi cephesidir. Türkiye, demokrasi cephesi hadisesinden vazgeçmemelidir. Türkiye, demokrasiyle kalkınmayı yani dünyayla rekabet edebilmeyi ve bütün meselelerini demokrasiyle çözebilmeyi, kendisine en önemli ilke edinmeli. Çünkü Türkiye, 1960’da yapılanların hukuk dışı cinayetlerin hala üstündeki örtüyü kaldırmamıştır” diye konuştu. İstanbul / Yeni Asya
Kimse ayrıcalıklı değil
nDEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ‘’’Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargı dahildir. Buna uymak ve uygulamak noktasında hiçbir erkin ve neticede vatandaş olarak hepimizin hiçbir ayrıcalığı ve istisnası yoktur’’ dedi. Başbakan Yardımcısı Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile geldiği Eskişehir’de Adalet Sarayı’nın açılış törenine katıldı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek’in de katıldığı törende konuşan Bakan Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devleti olduğunu, buna da çok vurgu yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Daha çok vurgu yapmalıyız. Çünkü bu aynı zamanda anayasal nitelik olmanın da ötesinde çağdaş devletin niteliğidir. Ne sorunumuz varsa, neyi nasıl çözeceksek, hukukun içinde kalarak, hukuka uyarak çözeceğiz. Hukuk devletine vurgu yapmanın tek başına anlam ifade etmediğini, onu her vesileyle göz önünde tutmamız, her vesileyle onu yaşanır bir nitelik haline getirmemiz gerekir. Bunun da iki yolu vardır, hukuka uymak ve hukuku uygulamak. Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargı dahildir. Buna uymak ve uygulamak noktasında hiçbir erkin ve neticede vatandaş olarak hepimizin hiçbir ayrıcalığı ve istisnası yoktur.’’ Çiçek, Türkiye’nin geleceğinin hukuk zemini üzerinde inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Eskişehir / aa
87 ülkede Türkçe öğretiliyor
nMadagaskar’dan Maldiv Adaları’na, Fildişi Sahilleri’nden Japonya’ya kadar toplam 87 ülkenin ilk ve ortaöğretim kurumlarında, Türkçe öğretiliyor. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın soru önergesine verdiği yazılı cevapta, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşların öğretim ihtiyacını karşılamak amacıyla, öğretim kurumlarında, ülkenin mevzuatına göre, Türkçe dersinin okutulduğunu belirtti. Aydın, Türk nüfusunun yoğunluğuna ve talebe göre, 87 ülkede ilk ve ortaöğretim kurumlarında Türkçe’nin öğretildiğini bildirdi. Aydın, 46 ülkede, talebe göre özel kurslarda Türkçe öğretildiğine, 9 ülkede de Türkçe öğretiminin yapıldığı üniversite bulunduğuna işaret etti.
|