|
|
|
Ben monşer değilim |
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Davos’taki tartışmalı oturuma Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatıyla konuştuğunu belirterek, ‘’Ben bazı emekli diplomatların anladığı dilden konuşmam. Ben siyasetten gelmiş birisiyim.
O diplomatların, hele hele monşerlerin adetini pek bilmem. Bilmek de istemem” dedi.
Erdoğan, Davos dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde düzenlediği basın toplantısında, ‘’Gazze: Orta Doğu’da Barış Modeli’’ oturumunda yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu toplantısı kapsamındaki ‘’Gazze: Orta Doğu’da Barış Modeli’’ oturumunda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatıyla bulunduğunu ve Türkiye cumhuriyeti Başbakanı sıfatıyla da orada konuştuğunu belirterek, ‘’Ben bazı emekli diplomatların anladığı dilden konuşmam. Ben diplomasiden gelmiş birisi değilim. Ben siyasetten gelmiş birisiyim. O diplomatların, hele hele monşerlerin adetini pek bilmem. Bilmek de istemem. Sadece ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk milletinin onurunu A’dan Z’ye sonuna kadar korumakla mükellef olduğumu bilirim. Yapmam gereken ne ise onu yaparım, onu yaptım. Bundan sonra da onu yapmaya devam ederim. Bu benim karakterimdir. Benim kimliğimdir’’ dedi.
“YARARLI GÖRÜŞMELER YAPTIK’’
Başbakan Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu toplantılarının devlet adamlarıyla, uluslararası iş ve finans çevrelerinin üst düzey yöneticilerini biraraya getiren önemli bir etkinlik olduğunu belirtti. ‘’Davos toplantılarında gerçekten çok yararlı görüşmeler yaptık’’ diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
‘’Toplantılarda ağırlıklı olarak 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan küresel ekonomik kriz ve bununla bağlantılı konular ele alınmış, dünya ekonomisini yeniden canlandırmanın yolları tartışılmıştır. Bu toplantılar vesilesiyle ben de muhataplarıma Türkiye’nin geleceğe yönelik vizyonuyla önceliklerini izah etme fırsatını buldum. Ayrıca iki ayrı toplantıda, dünya barışı açısından da büyük önem taşıyan bölgesel ve uluslararası konulardaki görüşlerimizi anlattık. Orta Asya ve Kafkasya bölgeleri ile Gazze sorunu ve Ortadoğu’nun geleceğine ilişkin düşüncelerimizi aktardık.’’
‘’ÖFKEYLE KALKIP, ÖFKEYLE OTURMAYIZ”
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Davos’taki tartışmalı oturuma ilişkin, ‘’Türkiye-İsrail ilişkileri bu gerginlikten nasıl etkilenir?’’ biçimindeki soruya ise şu cevabı verdi: ‘’Biz bu tür konularda öfkeyle kalkıp, öfke anında karar veren liderlerden olmak istemeyiz. Ölçeriz, biçeriz, ona göre adımlarımızı atarız. Kaldı ki, şu ana kadar takındığımız tavırda biz İsrail’e hep bunları tavsiye ettik. Hep söyledik. Bizim bu serzenişlerimiz İsrail halkına, Yahudiler’e değildir. Bizim bu serzenişimiz tamamıyla İsrail yönetiminedir. Bunu kaç kez vurguladık. Buna rağmen onlar bu işte çok mahirler. Bunu hemen farklı yerlere doğru kaydırma maharetine sahipler. Buradaki bizim hitabımızın, serzenişimizin muhatabı İsrail yönetimidir.’’
|
31.01.2009
|
|
|
İSRAİL ŞAŞKIN, FİLİSTİNLİLERDEN DESTEK MİTİNGİ |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Davos'ta Dünya Ekonomik Forumu kapsamında gerçekleştirilen "Gazze, Ortadoğu'da Barış Modeli" oturumunda, sözünü kesen oturum yöneticisine ve Gazze'de yaptığı katliâmı yüksek sesle savunan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e gösterdiği tepki gündeme damgasını vurdu. Peres'e, "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz" diyen Erdoğan, bundan sonra Davos toplantılarına katılmayacağını açıklayarak salondan ayrıldı. Erdoğan'ın bu tavrı İsrail'de büyük şaşkınlık uyandırırken, Filistinlilerce destek mitingi yapıldı.
ASKERî ANTLAŞMALAR DERHAL ASKIYA ALINMALI
Öte yandan, İsrail'le yapılan askerî anlaşmalar ve ikili ilişkilerin yüksek seviyede sürmesi sorgulanıyor. İsrailli pilotların Konya'da eğitildiği belirtilirken, F-16 uçaklarının yenilenmesi ve bakımı ile tankların modernizasyonunun İsrailli firmalarca yapılıyor olmasına dikkat çekiliyor. Yine İsrail yapımı insansız uçakların ilk bölümünün yakında Türkiye'ye ulaşacağı belirtiliyor. Erdoğan'ın ABD'deki Yahudi kuruluşu ADL'den aldığı madalyayı iade etmesinin de sembolik bir anlamı olacak..
|
31.01.2009
|
|
|
Saygısızlık sineye çekilemez |
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Davos’ta yaşanan gerginlikle ilgili olarak, ‘’Bir Türk Başbakanına saygısızlık yapılırsa, herhalde o da sineye çekecek değil, bunu kimse beklemesin. O da gerekli cevabı verdi’’ dedi.
Gül: Erdoğan gerekli cevabı verdi
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Davos’ta yaşanan gerginlikle ilgili olarak, “Bir Türk Başbakanı’na saygısızlık yapılırsa, her halde o da sineye çekecek değil, bunu kimse beklemesin. O da gerekli cevabı verdi” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Sakarya’daki temaslarının ilk durağı olan Sakarya Valiliği’nde Davos Dünya Ekonomik Forumu’nda Gazze konulu panelde yaşanan gerginliğin hatırlatılıp görüşünün sorulması üzerine, ‘’Bir Türk Başbakanı’na saygısızlık yapılırsa her halde o da sineye çekecek değil. Bunu hiç kimse beklemez. Bunu görmezlikten gelmesini hiç kimse istemez. O da gerekli cevabı verdi ve gereğini yaptı’’ dedi. Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan’ın tutumu hakkında eleştiriler yapıldığını ifade ederek, bu konudaki yorumu ile yaşananların Türkiye-İsrail ilişkilerini nasıl etkileyeceğini sorması üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, ‘’Türkiye büyük bir ülke, Türkiye’nin büyüklüğünü herkesin bilmesi gerekir, tanıması gerekir. Türkiye, bölgesinde daima barış, istikrar, güvenlik için uğraşan bir ülke. Bunu da herkes biliyor. Türkiye’nin bu gücünden herkesin faydalanması gerekir. Faydalanmak istemeyen varsa o da kendi bileceği bir iştir’’ cevabını verdi.
|
31.01.2009
|
|
|
Teşekkür ediyoruz |
Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği tepkinin “çok doğru” olduğunu söyleyerek, “Filistinliler olarak, Erdoğan’a bu duruşundan dolayı teşekkür ediyoruz” dedi.
Filistin: Teşekkür ediyoruz
FİLİSTİN'İN Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği tepkinin “çok doğru” olduğunu söyleyerek, “Filistinliler olarak, Erdoğan’a bu duruşundan dolayı teşekkür ediyoruz” dedi. Başbakan Erdoğan’ın önceki gün akşam Davos’ta katıldığı Gazze oturumunda gösterdiği tepkiyi ve oturumu terk etmesini değerlendiren Büyükelçi Maruf, “Başbakan Erdoğan çok doğru bir şey yapmıştır. Çünkü Erdoğan Filistin’deki haklı davayı savunmuştur. Filistinliler olarak, Erdoğan’a bu duruşundan dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Türkiye-Filistin ilişkilerinin her zaman “iyi ve güçlü” olduğunu da belirten Büyükelçi Maruf, “Türkiye’nin duruşundan gurur duyuyoruz. Her Arap ülkesinde yaşayan kişi de dün Erdoğan’ın yaptığından gurur duymuştur” dedi.
|
31.01.2009
|
|
|
Kurtulmuş: Davos çıkışıyla Türkiye itibar kazandı |
SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki çıkışının Türkiye’ye itibar kazandırdığını, bu çıkışı diplomatik kararlılığa dönüştürmeleri durumunda sonuna kadar kendilerine destek olacaklarını söyledi.
Genel Başkan Kurtulmuş, Kayseri’de düzenlediği basın toplantısında, Davos’taki panel sırasında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve moderatörün tavrının tepkiye sebep olduğunu ifade etti. İkisinin de uluslar arası camiada alışık olunmayan üslûp kullandığını kaydeden Kurtulmuş, ‘’Şimon Peres’in Sayın Başbakan’a karşı üst perdeden ve biraz da diplomatik olarak tehdit içeren konuşmaya başlaması, moder-atörün de tarafgir yönetim sergilemesi gerçekten ciddî bir tepkiyi ortaya koymuştur. Sayın Başbakan’ın ortaya koyduğu tavrı milletimizin hissiyatının dışa vurumu olarak görüyoruz. Sayın Başbakan’ı bu tavrı nedeniyle tebrik ediyor ve teşekkür ediyoruz’’ dedi.
|
31.01.2009
|
|
|
Danıştay’tan nüfus sayımı protokolüne onay |
DANIŞTAY 10. Dairesi, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan, seçmen kütüklerinin oluşturulmasında adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarının kullanılmasına ilişkin protokolün yürütmesinin durdurulması talebini reddetti.
DSP’li Tayfun İçli, YSK’nın seçmen kütüklerinin, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’nin belirlediği listeye göre oluşturulmasını içeren güncelleştirme genelgesi ve YSK ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan 5 Eylül 2008 tarihli protokolün iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açmıştı. Daire, yürütmesinin durdurulması istenen YSK’nın 140/1 sayılı Seçmen Kütüğünün Güncelleştirilmesi Usul ve Esaslarını Gösterir Genelgesi hakkında ise YSK kararları Anayasa gereği yargı denetimine kapalı olduğu için “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti. Davayı açan Tayfun İçli, yaptığı açıklamada, dairenin kararına itiraz ettiklerini bildirdi. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.
|
31.01.2009
|
|
|
Davos'a çeki-düzen |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos zirvesinde önceki gün katıldığı panelde yaşanan gerginliğin ardından Dünya Ekonomik Forumu da birtakım tedbirler aldı.
Edinilen bilgiye göre, Dünya Ekonomik Forumu’nun bundan sonraki toplantılarında özellikle de hükümet ve devlet başkanlarının katıldığı panellerde görev yapacak olan oturum yöneticileri sıkı eleme sonrasında belirlenecek. Forum yetkilileri, bundan sonra panel yöneticilerinin, bu konuda uzmanlaşmış kişilerden oluşturulacağını vurguluyor. Öte yandan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Davos yönetiminin, önceki günkü panelde yaşanan gerginliğin tamamıyla orada panel yöneticisinin kötü yönetiminden kaynaklandığı konusunda fikir birliği içinde oldukları öğrenildi. Bu arada, yaşanan gerginliğin ardından Davos’ta toplantılara devam eden Türk bakanlara forum tarafından tahsis edilen korumaların sayısının önemli ölçüde artırıldığı gözlemlendi. Öte yandan Devlet Bakanı Şimşek, dünkü gerginlikle ilgili olarak yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın tavrından dolayı gurur duyduklarını kaydetti.
|
31.01.2009
|
|
|
Askerî ilişkiler devam eder |
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda, ‘’Türkiye’-nin tüm ülkelerle yürüttüğü ikili askerî ilişkilerde millî menfaatler doğrultusunda hareket etmek esastır’’ dedi.
Genelkurmay: Askerî ilişkiler devam eder
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Türkiye-İsrail ilişkileri konusunda, ‘’Türkiye’nin tüm ülkelerle yürüttüğü ikili askeri ilişkilerde milli menfaatler doğrultusunda hareket etmek esastır’’ dedi. Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında soruları cevaplandıran Tuğgeneral Gürak, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında ele geçirilen silahlarla ilgili TSK bünyesinde yürütülen soruşturma ve silâh sayımına ilişkin bir soru üzerine ‘’Bizim bu konuyla ilgili soruşturmamız devam ediyor’’ cevabını verdi. Tuğgeneral Gürak, ‘’Heron’’ insansız hava araçlarının Türkiye’ye teslimine ilişkin bir soruyu cevaplarken, ‘’Heron’larla ilgili olarak Sayın Millî Savunma Bakanımızca bir açıklama yapıldı. Gerekli açıklama yapılmıştır. Projede herhangi bir sorun yok’’ dedi. İsrail ile ilişkilere ilişkin sorular üzerine de Tuğgeneral Gürak, ‘’Türkiye’nin tüm ülkelerle yürüttüğü ikili askeri ilişkilerde millî menfaatler doğrultusunda hareket etmek esastır’’ diye konuştu. Bir internet sitesinde eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’ya ait olduğu iddia edilen ses kaydıyla ilgili bir soru üzerine Tuğgeneral Gürak, ‘’Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı konuyla ilişkili görüşlerini bir gazetede açıkladı. Buna bakmanızı tavsiye ederiz’’ dedi.
|
31.01.2009
|
|
|
Ergenekon çözülürse demokrasi gelir |
İngiliz The Economist dergisi, Ergenekon soruşturmasını değerlendirdiği yeni sayısında, “Savcılar, Ergenekon olayını ne kadar derinleştirirse Türkiye’nin yakın geçmişindeki karanlık olaylar ortaya çıkacak ve Türkiye gerçek demokrasiye geçişte büyük bir adım atmış olacaktır” yorumunu yaptı.
Ergenekon’un varlığını artık eski başbakanların bile kabul ettiklerinin altını çizen The Economist, “AB karşıtı olan ve İran ile Rusya’ya daha yakın olmayı isteyen grubun ortaya çıkması, ordu içinde de farklı bölünmelerin olduğunu ortaya çıkardı” diye yazdı.
Ergenekon çözülürse demokrasi gelir
İNGİLİZ The Economist dergisi, Ergenekon soruşturmasını değerlendirdiği bu haftaki yeni sayısında, “Savcılar, Ergenekon olayını ne kadar derinleştirirse Türkiye’nin yakın geçmişindeki karanlık olaylar ortaya çıkacak ve Türkiye gerçek demokrasiye geçişte büyük bir adım atmış olacaktır” yorumunu yaptı.
The Economist, örgütün üzerine gidilmesinin aynı zamanda Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne tam üyelik konusunda daha uygun bir ülke konumuna getireceğine dikkat çekti. “Komplo Teorisi” başlığını kullanan The Economist, Ergenekon davasının başlamasından bu yana Türkiye’de bazı çevrelerin bunu “İslami kesimin orduyu zayıflatma planı” olarak gördüklerini yazdı. Geçtiğimiz yıl emekli bir askerin günlüklerinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a suikast ve darbe planlarının ortaya çıktığını vurgulayan dergi, bunu emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün önlediğini, en son geçtiğimiz günlerde Emekli Albay Abdülkerim Kırca’nın intihar etmesiyle ordu ile hükümet arasındaki tansiyonun yeniden yükseldiğini yazdı.
Ergenekon’un varlığını artık eski başkakanların bile kabul ettiklerinin altını çizen The Economist, şu yorumlara yer verdi: “Generaller, Ergenekon davası sırasında bulunan deliller nedeniyle biraz utanmış gibi hissediyorlar. Geçtiğimiz günlerde yer altında bulunan cephanelikler, olayın gerçek olduğu anlamına geliyordu. AB karşıtı olan ve İran ile Rusya’ya daha yakın olmayı isteyen grubun ortaya çıkması, ordu içinde de farklı bölünmelerin olduğunu ortaya çıkardı. Ordunun sessizliği, hükümet ile ordu arasındaki yapılmış bir anlaşmaya da işaret olabilir”
|
31.01.2009
|
|
|
YÖK, katsayı adaletsizliğine çözüm getirsin |
KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) meslek liselerinin katsayı sorununa çözüm getirmesi gerektiğini bildirdi.
Nurettin Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, meslek liselilerin üniversiteye girişlerini zorlaştıran katsayı uygulamasını değiştirmek için, Hükümet ve YÖK bu konuda hemfikir iken kararın çıkmayışının kendilerini endişelendirdiğini ifade etti.
YÖK Genel Kurulu toplantısında olumlu sonuç alınmasını beklerken, kararda erteleme olmasının akıllarda soru işareti bıraktığını dile getiren Özgenç, ‘’YÖK, meslek liselerinin katsayı sorununa bir çözüm getirmeli’’ dedi.
Özgenç, meslek liselerinin önündeki katsayı engelinin kaldırılmasının vasıflı insan gücünün artmasını ve ekonomiye katkı sağlayacağını vurgulayarak, istihdamın yüzde 70’e yakınını karşılayan KOBİ’lerin vasıflı eleman sıkıntısı çektiğinin altını çizdi.
Katsayı probleminin sanayinin gelişmesini engellediğini belirten Özgenç, şunları kaydetti:
‘’İmam Hatip Liselerinin önünü kesmek için meslek liselerine uygulanan katsayı engeli bu okulların önlerini tıkamasından çok daha fazlası KOBİ’lerin ve sanayinin gelişmesinin önü tıkanmıştır. 12 yıl önce verilen karara o gün destek veren sanayiciler şimdi ‘kalifiye eleman bulamıyoruz’ diye feveran edip ‘Meslek lisesi memleket meselesi’ diyerek, birkaç meslek lisesi açarak, adeta günah çıkarıyorlar. Zararın neresinden dönersen kardır misali bunun için derhal bu karardan dönülmeli ve YÖK sevindirici kararı bir an önce açıklamalı ve kafalardaki soru işaretleri kaldırılmalı.’’
Katsayı sorununun vasıfsız insanların çoğalmasına sebep olduğuna işaret eden Özgenç, meslek liselerinde katsayının avantajlı duruma getirilmesinin gerekli olduğunu ve artı puanla özellikle teşvik edilerek meslek liselerinin cazibe merkezleri haline getirilmesi gerektiğini kaydetti.
|
31.01.2009
|
|
|
KRİZ EKMEK İSRAFINI ÖNLEDİ |
SON dönemlerde tasarrufa yönelik önerilerin de etkisiyle Konya’da fırınlarda ekmek satışının ve çöpe giden ekmek sayısının azaldığı bildirildi.
Alınan bilgiye göre, ekonomik durgunluk sebebiyle son dönemlerde yapılan tasarruf tedbirlerine yönelik önerilerden etkilenen birçok vatandaş, ekmek tüketiminde daha hassas hareket etmeye başladı. Birçok aile, özellikle bayat ekmekleri değerlendirerek israfı önlemeye çalışıyor. Bayat ekmekler öğütülerek köftede ya da bazı et ürünlerinin kızartılmasında kullanılıyor. Bazı aileler, fırında ısıtarak, yumurtalı ekmek yaparak ve hatta küçük dilimler şeklinde ev pizzası yaparak bayat ekmekleri değerlendirme yoluna gidiyor. Fırınlardan az ekmek alınması ve bayat ekmeklerin değerlendirilmesi ile çöpe giden ekmek sayısının azaldığı bildirildi. Son ekonomik gelişmeler, ekmek israfını bir ölçüde önlemiş oldu. Konya Fırıncılar Odası Başkanı Vedat Honça, ekonomik gelişmelerin her sektör gibi kendilerini de olumsuz etkilediğini, bunun ekmek satışlarına yansıdığını söyledi. Honça, ailelerin aylık masraflarını düşürmek için en ucuz gıda ürünü olarak bilinen ekmekte bile tasarrufa gittiğini dile getirdi. Honça, son dönemlerde ‘’ıskarta ekmeğe’’ olan talebin de arttığını belirtti
|
31.01.2009
|
|
|
Soylu: Demokrasi cephesi oluşturulmalı |
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, siyasi görüşü ne olursa olsun, demokrasiye, sivil siyasete ve milli iradenin üstünlüğüne inanan herkesin Türkiye’de demokrasi cephe olması gerektiğini söyledi.
Merkez sağda birleşmenin gerçekleşmemesi ve 367 krizinin çıkmasından, baskı odaklarını sorumlu tutan DP lideri Soylu, NET TV’de yayınlanan Günün Manşeti Programı’nda yaptığı açıklamada, Genelkurmay eski Başkanı Karadayı’ya ait olduğu öne sürülen şok ses kasetini büyük bir talihsizlik olarak nitelendirdi. Soylu, şunları söyledi: “Çok büyük bir talihsizlik. Türkiye’de, hala dünyadan kopmak ve Türkiye’yi kapalı bir ülke haline getirmek ve Türkiye’yi hala paranoyalar üzerinden tanımlamak, Türkiye’yi korku istasyonları üzerinden sıfatlandırmak ve Türkiye’de millete güvenmemek, bana göre 18. yüzyıl düşüncesinden bile geri düşüncedir.” Soylu, siyasi görüşü ne olursa olsun, demokrasiye, sivil siyasete ve milli iradenin üstünlüğüne inanan herkesin Türkiye’de cephe olması gerektiğini ifade ederek, “Bunun adı demokrasi cephesidir. Türkiye, demokrasi cephesi hadisesinden vazgeçmemelidir. Türkiye, demokrasiyle kalkınmayı yani dünyayla rekabet edebilmeyi ve bütün meselelerini demokrasiyle çözebilmeyi, kendisine en önemli ilke edinmeli. Çünkü Türkiye, 1960’da yapılanların hukuk dışı cinayetlerin hala üstündeki örtüyü kaldırmamıştır” diye konuştu. İstanbul / Yeni Asya
Kimse ayrıcalıklı değil
nDEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ‘’’Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargı dahildir. Buna uymak ve uygulamak noktasında hiçbir erkin ve neticede vatandaş olarak hepimizin hiçbir ayrıcalığı ve istisnası yoktur’’ dedi. Başbakan Yardımcısı Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile geldiği Eskişehir’de Adalet Sarayı’nın açılış törenine katıldı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek’in de katıldığı törende konuşan Bakan Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devleti olduğunu, buna da çok vurgu yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Daha çok vurgu yapmalıyız. Çünkü bu aynı zamanda anayasal nitelik olmanın da ötesinde çağdaş devletin niteliğidir. Ne sorunumuz varsa, neyi nasıl çözeceksek, hukukun içinde kalarak, hukuka uyarak çözeceğiz. Hukuk devletine vurgu yapmanın tek başına anlam ifade etmediğini, onu her vesileyle göz önünde tutmamız, her vesileyle onu yaşanır bir nitelik haline getirmemiz gerekir. Bunun da iki yolu vardır, hukuka uymak ve hukuku uygulamak. Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargı dahildir. Buna uymak ve uygulamak noktasında hiçbir erkin ve neticede vatandaş olarak hepimizin hiçbir ayrıcalığı ve istisnası yoktur.’’ Çiçek, Türkiye’nin geleceğinin hukuk zemini üzerinde inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Eskişehir / aa
87 ülkede Türkçe öğretiliyor
nMadagaskar’dan Maldiv Adaları’na, Fildişi Sahilleri’nden Japonya’ya kadar toplam 87 ülkenin ilk ve ortaöğretim kurumlarında, Türkçe öğretiliyor. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın soru önergesine verdiği yazılı cevapta, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşların öğretim ihtiyacını karşılamak amacıyla, öğretim kurumlarında, ülkenin mevzuatına göre, Türkçe dersinin okutulduğunu belirtti. Aydın, Türk nüfusunun yoğunluğuna ve talebe göre, 87 ülkede ilk ve ortaöğretim kurumlarında Türkçe’nin öğretildiğini bildirdi. Aydın, 46 ülkede, talebe göre özel kurslarda Türkçe öğretildiğine, 9 ülkede de Türkçe öğretiminin yapıldığı üniversite bulunduğuna işaret etti.
|
31.01.2009
|
|
|
Kimse ayrıcalıklı değil |
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ‘’’Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargı dahildir.
Buna uymak ve uygulamak noktasında hiçbir erkin ve neticede vatandaş olarak hepimizin hiçbir ayrıcalığı ve istisnası yoktur’’ dedi. Başbakan Yardımcısı Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile geldiği Eskişehir’de Adalet Sarayı’nın açılış törenine katıldı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek’in de katıldığı törende konuşan Bakan Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devleti olduğunu, buna da çok vurgu yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: ‘’Daha çok vurgu yapmalıyız. Çünkü bu aynı zamanda anayasal nitelik olmanın da ötesinde çağdaş devletin niteliğidir. Ne sorunumuz varsa, neyi nasıl çözeceksek, hukukun içinde kalarak, hukuka uyarak çözeceğiz. Hukuk devletine vurgu yapmanın tek başına anlam ifade etmediğini, onu her vesileyle göz önünde tutmamız, her vesileyle onu yaşanır bir nitelik haline getirmemiz gerekir. Bunun da iki yolu vardır, hukuka uymak ve hukuku uygulamak. Hukuka uymaya ve hukuku uygulamaya yasama, yürütme ve yargı dahildir. Buna uymak ve uygulamak noktasında hiçbir erkin ve neticede vatandaş olarak hepimizin hiçbir ayrıcalığı ve istisnası yoktur.’’ Çiçek, Türkiye’nin geleceğinin hukuk zemini üzerinde inşa edilmesi gerektiğini belirtti.
|
31.01.2009
|
|
|
87 ülkede Türkçe öğretiliyor |
Madagaskar’dan Maldiv Adaları’na, Fildişi Sahilleri’nden Japonya’ya kadar toplam 87 ülkenin ilk ve ortaöğretim kurumlarında, Türkçe öğretiliyor.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın soru önergesine verdiği yazılı cevapta, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşların öğretim ihtiyacını karşılamak amacıyla, öğretim kurumlarında, ülkenin mevzuatına göre, Türkçe dersinin okutulduğunu belirtti. Aydın, Türk nüfusunun yoğunluğuna ve talebe göre, 87 ülkede ilk ve ortaöğretim kurumlarında Türkçe’nin öğretildiğini bildirdi. Aydın, 46 ülkede, talebe göre özel kurslarda Türkçe öğretildiğine, 9 ülkede de Türkçe öğretiminin yapıldığı üniversite bulunduğuna işaret etti.
|
31.01.2009
|
|
|
Bazı öğretmen atamaları için iptal davası |
TÜRK Eğitim-Sen, iki ilde yapılan bazı öğretmen atamalarının iptali talebiyle dava açtı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk tarafından yapılan açıklamada, Van iline Matematik öğretmeni olarak atanan 1 kişi ile Van ve Diyarbakır illerine açıktan ve kurumlararası geçiş ile atanan 3 kişi ile ilgili olarak yürütmenin durdurulması ve iptali talebiyle Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açıldığını bildirdi. Uygulamalar ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında “görevi kötüye kullanmak, ayrımcılık” suçundan daha önce suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Koncuk, “Tüm hukuka aykırılıkların sendika olarak sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
|
31.01.2009
|
|
|
Keçiören’de 700 mermi bulundu |
EÇİÖREN Şenyuva’da bir poşet içerisinde yaklaşık 700 adet tüfek mermisi bulundu. Edinilen bilgiye göre, Keçiören Şenyuva TOKİ konutları yakınında bir dere yatağında poşet içerisinde yaklaşık 700 adet tüfek mermisi bulan bir vatandaş, durumu polise bildirdi.
Olay yerine gelen polis, çevre güvenliğini sağladıktan sonra mermileri incelenmek üzere polis kriminal laboratuvarına gönderdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
|
31.01.2009
|
|
|
El bombalarıyla yakalandılar |
ANKARA Emniyet Müdürlüğünün düzenlediği operasyonlarda üzerlerinde birer adet el bombası bulunan 2 kişi gözaltına alındı.
Emniyet yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren ekipler, Yenimahalle’de bir kişiyi evinden çıkarken gözaltına aldı. İsmi açıklanmayan bu kişinin üzerinde yapılan aramada bir el bombası bulundu. Önceki gün gece geç saatlerde bir başka ihbarı değerlendiren polis, Keçiören’de yine ismi açıklanmayan bir başka kişiyi daha gözaltına alındı. Bu kişinin üzerinde de el bombası bulunduğu kaydedildi. Gözaltına alınan şüpheliler Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü. Bombalarla ilgili kriminal inceleme devam ederken gözaltına alınanların sorgulamalarının sürdüğü bildirildi.
|
31.01.2009
|
|
|
“Asit kuyuları açılsın” başvurusu |
ŞANLIURFA'DA kayıp olduğu öne sürülen kişilerin aileleri, ‘’öldürülen bazı kişilerin BOTAŞ kuyularına atıldığı’’na ilişkin iddiaların araştırılması ve kuyuların açılması için cumhuriyet savcılığına başvurdu.
Adliye binasının önünde toplanan, ellerinde kayıp olduğu öne sürülen kişilere ait fotoğraflar ve dövizler taşıyan grup adına basın açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği (İHD) Şanlıurfa Şube Başkanı avukat Sedat Gözkıran, farklı tarihlerde kendilerine 18 kayıp müracaatı yapıldığını belirtti. Bu ailelerden 7’sine talepleri üzerine İHD olarak hukuki destek verdiklerini bildiren Gözkıran, Silopi Cumhuriyet Savcılığına iletilmek üzere hazırladıkları dilekçeleri Şanlıurfa Cumhuriyet Savcılığına verdiklerini kaydetti. Dilekçelerini savcılığa veren grup, daha sonra dağıldı. Gruba DTP ve KESK Şanlıurfa şubelerinin üyeleri de destek verdi.
|
31.01.2009
|
|
|
TÜRKİYE’NİN TAŞI TOPRAĞI ALTIN |
YASTIK altındaki altınların değeri tartışılırken, toprak altındakileri, Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürü Mehmet Üzer açıkladı.
Türkiye’nin 6 bin 500 ton altın rezervine sahip olduğunu kaydeden Üzer, toprak altındaki altının parasal karşılığının 120-130 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. Türkiye’nin 6 bin 500 tonluk altının 700 tonunu işletebildiğini dile getiren Üzer, “Altında ciddi potansiyelimiz var. Potansiyeli kullanıp ekonominin emrine sunmamız lâzım. Dünyadaki gelişmiş ülkeler de siyanürle altın elde ediyor. Bir kısım çevreler tepki duyuyor. Bütün tedbirlerin alınması noktasında sızma konusunda çevre kirlenmesi konusunda Bakanlık tedbirleri aldırıyor. Toprak altında milyarlarca dolar altını ekonomiye kazandırmalıyız” dedi.
Küresel krizin ekonomiye etkilerini en aza indirmek adına yastık altındaki altınların değeri tartışılıyor. Ekonomiye kazandırılması gereken yastık altı varlığın 40-100 milyar dolar arasında olduğu ifade ediliyor. Toprak altında ne kadar altın olduğunu ise MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer CİHAN’a açıkladı. “Yastık altındakilere ben bakmıyorum. MTA olarak biz bakmıyoruz. Yer altındakilere bakıyoruz.” diyen Üzer, jeolojik haritalara bakarak Türkiye’de 6 bin 500 ton altın rezervi bulunduğunu kaydetti.
Bu miktarın 700 tonunu işletebilir hale getirdiklerini söyleyen Üzer, yüzde 90’ın yerin altında durduğuna dikkat çekti. Altını sondajla işletebilir hale getirmek gerektiğini belirten Genel Müdür, altın çıkarmada son yıllarda hızlı bir gelişme olduğunu ifade etti. Uşak Eşme ve İzmir Bergama’da altın tesisleri bulunduğunu kaydeden Üzer, Gümüşhane ve Erzincan’da da iki yeni tesis açıldığını dile getirdi. İzmir’de Efem Çukuru’nda küçük bir tesisin hayata geçeceğini aktaran Üzer, “Benim Altıncılar Derneği’nden edindiğim bilgiye göre 3 sene sonra 38-40 tona yakın altın üretilecek. Şu an 10 ton üretiyoruz.” diye konuştu.
DÜNYADA İLK ALTIN RAFİNERİSİ ANADOLU’DA KURULDU
TÜRKİYE’NİN altın kullanımında Hindistan’ın ardından dünyada ikinci sırada bulunduğunu aktaran Üzer, “Türkiye dışarıdan 250 ton altın getiriyor. Bu 6 milyar dolar civarında. Bunun 4’te 1’ini işleyip geri gönderiyor. Diğer kısmı burada kalıyor.” dedi. Altını çok seven bir millet olduğumuzu kaydeden Genel Müdür Üzer, bilgi kirliliğinden dolayı altın işletmeciliğine karşı çıkıldığını belirtti. Çevre Bakanlığı’nın bütün tedbirleri aldığı bilgisini veren Üzer, üreticilerin de çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden altın üretimi yaptığı bilgisini verdi. “Altını halkımıza iyi anlatıp bu altınları ekonomimize kazındırmamız lâzım. Gelişmiş ülkeler bunu yapıyor. Siyanürle yapıyor.” diyen Üzer, 6 bin 500 tonluk rezervin parasal karşılığını hesapladı: “250 tonu 6 milyar dolar. Bin katı yaklaşık 120-130 milyar dolar yapar. Altında ciddî potansiyelimiz var. Potansiyeli kullanıp ekonominin emrine sunmamız lâzım. Hititlerden bu yana altıncılık yapılıyor. Dünyada ilk rafineri Anadolu’da kurulmuş.”
|
31.01.2009
|
|
|
Gözaltına alınanlar adliyede |
ZONGULDAK Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli ve Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (TSO) Ahmet Likoğlu ile gazeteci Ali Rıza Tığ’ın da aralarında bulunduğu 29 kişi Ankara’ya gönderildi.
Alınan bilgiye göre, Ereğli’de suç örgütü kurma ve çeşitli iddialar dolayısıyla düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 29 zanlının Zonguldak Emniyet Müdürlüğünde sorguları tamamlandı. İl Emniyet Müdürü Atilla Çınar, ek gözaltı süresinin dolmasının ardından zanlıların polis nezaretinde, soruşturmanın yürütüldüğü Ankara’ya gönderildiğini söyledi.
Bu arada, Pusula Gazetesi sahibi Tığ’ın gözaltına alınmasının ardından emniyet binasının önünde bekledikleri sırada polisle tartışarak gözaltına alınan Pusula Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Atilla Öksüz’ün yanı sıra gazetenin sayfa editörü Bayram Tomakin’in işlemlerin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.
Zonguldak Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 27 Ocakta başlatılan operasyon kapsamında, çıkar amaçlı suç örgütü kurma, haksız menfaat temin etme, tefecilik, ihalelere fesat karıştırma, kamu görevlisinin görevini yapmasını engelleme ve tehdit gibi suçlardan, aralarında Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli, Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Ahmet Likoğlu, TSO Meclis Başkanı Cem Karadeniz ile Pusula Gazetesi Sahibi Ali Rıza Tığ’ın da bulunduğu 29 kişiyi gözaltına almıştı. Ereğli Belediyesi ve TSO binasında el konulan bazı evrak ile bilgisayar kasaları İl Emniyet Müdürlüğüne gönderilmişti.
|
31.01.2009
|
|
|
363 KÖYE ULAŞIM SAĞLANAMIYOR |
Hava sıcaklığının sıfırın altında olduğu Doğu Anadolu’da kar kalınlığı Ağrı’da 40, Kars’ta 10, Erzurum’da 6 santim olarak ölçüldü. Karla kaplanan yollarda sürücüler büyük zorluk çekiyor.
DOĞU ANADOLU KAR ALTINDA
DOĞU Anadolu Bölgesi’nde kar yağışı aralıklarla etkili oluyor. Bölgede Karadeniz’den gelen alçak basınç etkili oluyor. Bölge genelinde Pazartesi gününe kadar aralıklarla kar yağışı bekleniyor. Yağışın bugün etkisini arttıracağı tahmin ediliyor. Kar yağışıyla bölgede hava sıcaklıklarının arttığını ifade eden yetkililer, dün gece ölçülen sıcaklıkların sıfırın altında olmak üzere Kars’ta 9, Ağrı’da 5, Erzurum, Iğdır ve Muş’ta 3, Erzincan’da 1 derece olduğunu belirtti. Yetkililer, gün içindeki hava sıcaklıklarının ise Erzurum, Kars, Iğdır ve Ağrı’da 2, Erzincan’da 6 derece olmasının beklendiğini kaydetti. Palandöken Kayak Merkezi’nde kar kalınlığının 10 santimetre olduğunu söyleyen yetkililer, şehir merkezlerinde ölçülen kar kalınlığının Muş ve Ağrı’da 40, Kars’ta 10, Erzurum’da 6 santimetre olduğunu bildirdi. Bölge genelinde devam eden kar yağışı ulaşımı olumsuz etkiledi. Muş’ta 325, Erzincan’da 10, Iğdır’da 2, Bingöl’de 24 ve Erzurum’da 2 olmak üzere bölge genelinde toplam 363 köyle ulaşım sağlanamıyor.
|
31.01.2009
|
|
|
Otobüs dereye yuvarlandı: 6 ölü, 11 yaralı |
DİYARBAKIR’DAN Van’a giden yolcu otobüsü, Bitlis Deresine yuvarlandı. Kazada 6 kişi öldü, 11 kişi yaralandı.
Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, Diyarbakır’dan Van’a giden Best Van Turizm firmasına ait, Ebubekir Ertunç yönetimindeki 65 AE 915 plâkalı yolcu otobüsünün, saat 02.00 sıralarında Bitlis girişi Batar kavşağında, zeminin kaygan olması nedeniyle Bitlis Deresine yuvarlandığını söyledi. Kazada, isimleri henüz belirlenemeyen 6 yolcunun vefat ettiğini, 2’si ağır 11 kişinin yaralandığını anlatan Vali Yılmaz, ‘’Gerekli tüm önlemler alındı. Yaralılarımızın Bitlis Devlet Hastanesinde tedavileri sürüyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızda kimlik tesbit çalışmalarına başlandı’’ dedi. Yılmaz, yaralıları hastanede ziyaret ederek sağlık durumları hakkında bilgi aldı.
|
31.01.2009
|
|
|
Erzurum’da çığ uyarısı |
ERZURUM’DA Meteoroloji Bölge Müdürlüğü tarafından ‘’çığ uyarısı’’ yapıldı.
Erzurum Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden yapılan ‘’meteorolojik uyarı’’da, il genelinde önümüzdeki 3 gün içinde hava sıcaklıklarında artış görüleceği belirtildi. Hava sıcaklıklarındaki artışla birlikte zaman zaman güney batılı yönlerden orta kuvvette esmesi beklenen rüzgarın çığ oluşması için gerekli meteorolojik şartların oluşmasına neden olacağı ifade edildi. Açıklamada, şu bilgilere yer verildi: ‘’Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olması, hafif kar yağışı ve güneybatı yönlerinden rüzgar beklentisi nedeni ile oluşabilecek çığ olaylarına karşı yetkililerin ve vatandaşların tedbirli olması gerekmektedir.’’
|
31.01.2009
|
|
|
Aşırı yağış, köprüyü vurdu |
SAKARYA’DA aşırı yağış hasara sebep oldu. Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde Roçkan Deresi üzerinde bulunan köprü sebebiyle hasar gördü.
Kaynarca’nın Karasu ile bağlantısını sağlayan köprü hasarlı olmasına rağmen üzerinden araçlar geçmeye devam ediyor. Karayolları 17. Şube Şefliği’nden edinilen bilgiye göre Köprü’nün yıkılma tehlikesi olmadığı belirtildi. Köprünün taşıyıcı ayakların sağlam olduğu ifade edilirken en kısa sürede onarılacağı kaydedildi.
|
31.01.2009
|
|
|
|