|
|
|
DP'LİLER NİÇİN İNFAZ EDİLDİ? |
1950-60 arasında yapamadıkları, DP'yi statükoya yaklaştırmaktı. DP'liler onun için infaz edildiler. Bu infazın temel sebebi budur, ama bu kadar dayaktan sonra DYP sürecinde sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesinin daha uygun görüldüğü bir durumla karşı karşıya kaldık. Statükonun DP'yi terbiye etmeye yönelik bir anlayışı var.
DARBELERİN ASIL HEDEFİ DP
Dört ihtilâl de demokratların sesini kısmaya, onların yönetme kabiliyetini ellerinden almaya ve bu coğrafyada demokrasiden, katılımdan ziyade ideolojik siyaset örgütünü kurmaya heveslenenlerin destekledikleri hareketlerdir. Bunların hepsinin hedefi ve Türkiye siyasetinin en mağdur hareketi biziz. İçten ve dıştan bu kadar kuşatılan bir siyasî hareket olamaz
SİSTEM MUHALEFETİ YAPIYORUM
Ben sadece AKP'yi eleştirmiyorum. Anayasa Mahkemesinin değerlendirmelerine de karşıyım. TSK'nın kendi içinde özeleştiri mekanizmasını işletmesine taraftarım. Yargıtay'ın meseleleri farklı şekilde ele almasına muhalefet ediyorum. Benim yaptığım muhalefet bir sistem muhalefeti. AKP de bu sistemin bir parçası.
|
10.11.2008
|
|
|
Beni Bush’la değil, Atatürk’le kıyaslayın |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yazar Fehmi Koru’nun “Obama gibi geldi, Bush gibi oldu” şeklindeki sözlerini eleştirirken, “Eğer bizim birilerini örnek almamız gerekiyorsa, siyasetin derinliklerinde, ülkemizin tarihinde, medeniyetimizin tarihinde örnek alacağımız insanlar var. Cumhuriyetin kuruluşunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten tutun da Yavuz’lar, Kanunî’ler, Fatih’ler, Osman Gazi’ye kadar bizim örneklerimiz, medeniyetimiz var” dedi.
Erdoğan: Beni Bush ile değil
Atatürk ile kıyaslayın
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Obama gibi geldiler, Bush’a benzediler” sözlerine tepki göstererek, “Eğer bizim birilerini örnek almamız gerekiyorsa, Atatürk’ten, Osman Gazi’ye kadar birçok örnek var’’ dedi. Recep Tayyip Erdoğan, Esenler Hakkı Başer Spor Salonu’nda gerçekleştirilen partisinin Esenler ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, son dönemde Türkiye’de yeni bir hava geliştiğini ve ABD seçimleriyle ilgili çeşitli yorumlar yapıldığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, ‘’Kimse kalkıp da ne Tayyip Erdoğan’a, ne AK Parti’ye, ‘Obama gibi geldiler, şimdi Bush oldular’ benzetmesini yaparak, böyle saygısızlığı, hakareti bize yapamaz. Biz ne Obama’yız, ne Bush’uz. Biz biziz, bize benzeriz. Eğer bizim birilerini örnek almamız gerekiyorsa, siyasetin derinliklerinde, ülkemizin tarihinde, medeniyetimizin tarihinde örnek alacağımız insanlar var. Cumhuriyet’in kuruluşunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten tutun da Yavuz’lar, Kanuni’ler, Fatih’ler, Osman Gazi’ye kadar bizim örneklerimiz, medeniyetimiz var’’ diye konuştu. İstanbul / aa
|
10.11.2008
|
|
|
UTANÇTA SON PERDE |
Manisa’daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığında düzenlenen yemin törenine, 40 yaşın altındaki başörtülü asker yakınlarının alınmamasına tepkiler büyüyor. MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, tepkisini “Özellikle yemin törenlerinde adeta bir Filistin örneğine şahit oluyoruz. Tüylerimiz ürperiyor. Bu çifte standart uygulamaları hiçbir zaman tutmayacak. Bunu kabul etmek mümkün değil” sözleriyle dile getirdi.
|
10.11.2008
|
|
|
EKONOMİK KRİZ, REEL SEKTÖRÜ VURUYOR |
İSTANBUL Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Melen, ABD kaynaklı küresel finans krizinden Türkiye’de en çok reel sektörün etkilendiğini söyledi.
Bitlis Genç İşadamları Derneği tarafından ‘’Son Krizin Eşiğinde Dünya ve Türkiye’de Ekonomik Finansal ve Sosyal Gelişmeler’’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Mithat Melen, dünyada yaşanan krizin etkilerinin Türkiye’ye, dolayısıyla da Doğu Anadolu Bölgesi’ne olumsuz biçimde yansıyacağını bildirdi.
Türkiye’nin, dünyanın en güzel yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Melen, şöyle konuştu:
‘’Bu zenginlikleri ve güzellikleri iyi kullanamıyoruz. Dünyada iyi şeylerle tanınmıyoruz. Serbest piyasa ekonomisine inanan biriyim. Üretmeyen, ticaret yapmayan, satmayan ve birbirleriyle ilişki kurmayan hiçbir insanın ve hiçbir dünyanın şansı olamaz. Ticaretin ve üretimin olduğu yerde ilişkiler kötü olamaz. İnsanların üretim ve alışveriş yaptıkları yerde savaş olamaz. Savaş, insanlar arasında ilişkiler azaldığında ve ekonomik ilişkiler iyi olmadığı için çıkar. Piyasa ekonomisi bizim temelimiz olduğuna göre, piyasa ekonomisinin işleyişini iyi tamamlamamız gerekiyor. Piyasa içinde hukuk devletin ağırlığını hissetmek lazım.’’
Melen, Türkiye’de üreticilerin ve yatırımcıların önünde engeller bulunduğunu ifade ederek, bunların kaldırılması gerektiğini kaydetti. Melen, Türkiye’de ‘’ticaretteki hukuk düzeninin düzgün işlemediğini, mali kurumlar arasındaki ilişkilerin ve yasaların da oturmadığını’’ savundu.
ABD’de başgösteren küresel mali krizin altyapı eksikliğinden kaynaklandığını ifade eden Melen, Türkiye’de yaşanan krizlerde de büyük acıyı reel sektörün çektiğini vurguladı.
Melen, ‘’Türkiye, şu anda ekonomik olarak sıkıntılı bir döneme girdi. Bir ülkede gerçek anlamda iş hayatını harekete geçiremezseniz ve üretimi sağlayamazsanız o ülkede ayakta kalmasınız. Türkiye’de son zamanlarda bu kriz nedeniyle sistemde tıkanmalar ve sıkışmalar oluyor. Bundan en çok reel sektör etkileniyor’’ diye konuştu. Bitlis / aa
|
10.11.2008
|
|
|
ERDOĞAN’A MEKTUP: VERGİLERİ ERTELEYİN |
ASO’dan Hükümete mektup: Vergileri erteleyin
ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, bir mektup göndererek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan reel sektöre destek için bazı tedbirler alınmasını istedi. Edinilen bilgiye göre, ASO Başkanı Özdebir, reel sektörün içinde bulunduğu sıkıntıları hafifletmek için gelir ve kurumlar vergisinde geçici vergi üçüncü dönem ödemelerini, Bakanlar Kurulu’nun yetkisini kullanarak ertelemesini talep etti. Küresel kriz ve içeride daralan talep sebebiyle reel sektörün önemli bir dar boğaza sürüklendiğini, işçi çıkarmaların ve iş yeri kapatmaların giderek arttığını belirten Özdebir, bazı tedbirler alınmazsa bu sürecin daha da olumsuza sürüklenmesinden endişe duyduklarını kaydetti. Özdebir, yılın birinci ve ikinci döneminde kar ederek geçici vergilerini yatıran işletmelerin, yılın üçüncü döneminde az da olsa kar etmiş olmalarının muhtemel olduğunu ancak, firmaların çoğunun yılın dördüncü döneminde kar edemeyeceklerini ve yıl sonunda, birinci, ikinci ve üçüncü dönemde yatırdıkları geçici vergiler sebebiyle, devletten alacaklı hale geleceklerini ifade etti. Özdebir, bu alacakların tahsilinde kaybedilecek zaman dikkate alındığında ve likiditenin dar olduğu bu ortamda, şirketlerin mali durumlarının daha da zayıflayacağına dikkati çekti. ASO Başkanı Özdebir, mektubunda, reel sektörün 2009 yılını da sıkıntılarla geçireceğinin görüldüğünü ifade ederek, bu sebeple Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde bulunan, geçici vergi oranlarını da yüzde 20’den yüzde 15’e indirmesini talep etti. Ankara / aa
|
10.11.2008
|
|
|
Cepte numara taşıma başladı |
CEP telefonu abonelerinin numarasını değiştirmeden başka operatöre geçebilmesine imkan sağlayan ‘’Numara Taşınabilirliği’’ uygulaması başladı.
Telekomünikasyon Kurumunca yaklaşık 6 aydır çalışmaları sürdürülen taşıma sistemi, bu sabahtan itibaren uygulanmaya başladı. Cep telefonu numarasını değiştirmeden başka operatöre geçmek isteyen aboneler, geçiş yapacağı GSM operatörlerinin bayilerine başvuruyor. GSM operatörleri, talepleri değerlendirerek en fazla 6 gün içinde sonuçlandıracak. Numarasını taşımak isteyen aboneler, abone merkezine bizzat başvuru yapacak. Bilgilerin merkeze ve diğer operatöre iletilmesinin ardından ‘’fiili taşıma zamanı’’ SMS ile aboneye bildirilecek. Abone, kendisine verilen yeni SIM kartını, taşıma zamanı bildirildiğinde makinesine takarak kullanıma başlayacak. Numarasını taşıyan abone, yeni operatöründe faturalı veya kontörlü sistemi tercih edebilecek. Uygulama için abonelerin başvuru formu doldurmaları ve bireysel abonelerin TC kimlik numarası ve nüfus cüzdanı, kurumsal abonelerin ise ticari unvan ve vergi numarası ile başvuruda yapmaları gerekiyor. GSM operatörleri, geçiş işlemini teşvik etmek amacıyla herhangi bir ücret talep etmeyeceğini duyurmuştu. Numara taşınabilirliğine ilişkin bilgilere ‘’www.numaratasima.gov.tr’’ adresinden ulaşılabilecek. Ankara / aa
|
10.11.2008
|
|
|
İLK ÜÇ KATI HASTANE SON İKİ KATI OKUL |
Bİlecİk Devlet Hastanesine ait 5 katlı binanın ilk 3 katında sağlık, 4 ve 5’inci katları ise Sağlık Meslek Lisesi olarak hizmet veriyor.
Alınan bilgiye göre, Devlet Hastanesi yerleşkesinde bulunan Sağlık Meslek Lisesinin 5 katlı binası, İl Sağlık Müdürlüğünün binayı hastane olarak kullanma yönündeki kararı üzerine geçen eğitim döneminde boşaltıldı. Sağlık Meslek Lisesi, 2007-2008 eğitim ve öğretim yılında geçici olarak Hürriyet Mahallesi’nde bulunan Meslekî Eğitim Merkezi binasının bir bölümünde eğitim verdi. Bu binanın hastaneye uzak olması ve başka binanın bulunamamasından dolayı Sağlık Meslek Lisesinin yeniden daha önce eğitim verdiği Devlet Hastanesinin yanındaki 5 katlı binanın 4 ve 5’inci katlarına taşınmasına karar verildi. Ödeneğin gelmesiyle Millî Eğitim Müdürlüğü binanın 4 ve 5’inci katında tadilat yaptırdı. Bilecik Devlet Hastanesi de aynı binanın 1, 2 ve 3’üncü katlarında sağlık hizmetlerine uygun olarak tadilat gerçekleştirdi. Sağlık Meslek Lisesinde eğitim gören 198 öğrenci 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında Bilecik Devlet Hastanesinin yanındaki 5 katlı binanın 4 ve 5’inci katında eğitime başladı.
MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRÜ: BİZİM DE
ARZU ETMEDİĞİMİZ BİR DURUM
İl Millî Eğitim Müdürü Cafer Tulmaç, Devlet Hastanesine ait 5 katlı binanın son 2 katını Sağlık Meslek Lisesinin kullandığını belirterek, binanın Millî Eğitim Müdürlüğü tahsisinde bulunduğunu söyledi. Okul olarak kullanıldığı bölüm için 130 bin YTL ödenek geldiğini ve 4 ve 5’inci katın onarımının yapıldığını anlatan Tulmaç, şöyle konuştu: ‘’Okulumuz hastaneyle iç içe. Bizim de arzu etmediğimiz bir durum. İmkânlarımız bu kadar. Okulumuza yeni bina yapmak için çalışmalarımızı yaptık. Yeni okul için Bakanlığımıza teklifte bulunduk ve bir arsa tahsisi yapıldı. Tahsis edilen 10 bin metrekare arsayı Bakanlığımız uygun gördü. Şimdi buraya okul yapılması konusunun Devlet Yatırım Programına alınması için bir çalışma var. Umarız bu, Devlet Yatırım Programına alınır ve Sağlık Meslek Lisemiz, spor tesisleri ve oyun alanlarıyla modern bir binaya kavuşur.’’ Bilecik / aa
|
10.11.2008
|
|
|
TARİHî EVDEN TARİHî BAKIŞ |
Tarihî ev keçilere ağıl oldu
Tarihî eserlere karşı gösterilen lâkaydlığın her gün yeni bir örneğiyle karşılaşıyoruz. Bitlis’in Yükseliş Mahallesindeki bu tarihî ev de bu özensizliğin bir sonucu olarak ağıl olarak kullanılıyor. Evin penceresinden bakan keçi objektiflere böyle yansıdı.
FOTOĞRAF: AA
|
10.11.2008
|
|
|
Mini nükleer santraller yolda |
AmerİkalI bilim adamlarının üzerinde çalıştığı ‘mini nükleer reaktör’ etrafındaki 20 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek. Kamyonla taşınabilecek özellikte olan küçük santraller 5 yıl içinde satışa çıkarılacak.
İlk atom bombasını da üreten Los Alamos Amerikan laboratuvarı, silâhlanma için kullanılamayacak nitelikte, çevreye duyarlı minyatür nükleer santraller üzerinde çalışıyor. Hırsızlıklara ve terörist saldırılara da tedbir alan bilim adamları, tamamen toprağın altına gömülecek olan reaktörlerin, bir ev bahçesi kadar yer kaplayacağını söylüyor. Amerikan hükümetinin bu konuda teknoloji yardımı yaptığı Meksikalı Hyperion şirketinin geliştireceği reaktörlerin her biri 25 milyon dolara mal olacak.
|
10.11.2008
|
|
|
İpek Yolu’nda 33 yIl |
İpek Yolu’nu 33 yıldır takip ederek Avrupa’dan Moğolistan’a giden İtalyan gezgin Roland Verdon, özel bir rehabilitasyon merkezinin dâvetlisi olarak Iğdır’a geldi.
Iğdır’daki özel rehabilitasyon merkezinin dâveti üzerine hayvanlarını taşıdığı tırla şehre gelen Verdon, rehabilitasyon merkezindeki çocuklar ve öğretmenleri tarafından karşılandı.
Tırdaki deve, eşek, tavuk ve köpeklerle ilgilenen engelli çocuklar, keyifli anlar yaşadı.
Roland Verdon, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, rehabilitasyon merkezlerinde tedavi gören çocuklara hayvan sevgisini aşılaması için devesi ve diğer hayvanlarıyla birlikte Iğdır’a geldiğini söyledi.
Ziyaretindeki amacın çocuklara hayvan sevgisi aşılamak olduğunu kaydeden Verdon, ‘’33 yıldır İpek Yolu güzergâhını izleyerek Avrupa’dan Moğolistan’a gidip geliyorum. Seyyahların öykülerinden etkilenerek önce motosikletle başladığım İpek Yolu seferlerini şimdi ise özel olarak yaptırdığım ve Nuh’un Gemisi adını verdiğim tırla sürdürüyorum’’ dedi.
Tırdaki deve, eşek, köpek ve tavuklarıyla yolculuk yaptığını ifade eden Verdon, şöyle konuştu:
‘’İpek Yolu seyahatleri sırasında bana takılan ‘Deveci Goran’ adını çok sevdim ve kullanmaya başladım. Önceleri bir hevesle başlayan gezilerimi daha sonra göçebe kültürün tanıtımı ile sorunlu çocukların tedavisine yardımcı olmak amacıyla devam ettirdim.’’
Deve sevgisi sebebiyle aralarında anlaşmazlık çıkan eşiyle ayrıldığını belirten Goran, 3 arkadaşıyla birlikte sürdürdüğü gezilerin kendisini çok mutlu ettiğini kaydetti.
Yeni insanlarla tanışıp, dost olmayı çok sevdiğini anlatan Goran, ‘’Eskiden herkes develerle yolculuk yapardı. Artık taşıtlarla yapıyorlar. İnsanlarla tanışmak istiyorum. Bir lâf vardır, ‘Çok okuyan değil, çok gezen bilir’ diye. Ben hiç okula gitmedim, ama 5 dil konuşabiliyorum. Tekrar Türkiye’den İpek Yolu’nda tura çıkacağım. Buradan İran’a geçeceğim’’ diye konuştu.
Iğdır / aa
|
10.11.2008
|
|
|
Ağda bir kırlangıç |
BalIkesİr’İn Edremit ilçesinde, balıkçıların ağlarına nadir çıkan uçan kırlangıç ve zehirli çarpan adabeyi balığı takıldı. Babakale açıklarına uskumru ağı atan Kartal Balıkçılık’tan Deniz, Tekin ve Cavit Kartal’ın gece sabaha karşı çıkarttıkları ağlarına, türüne göre oldukça büyük olan kiloları tahmini 2.5 kilogram gelen ve derin sularda yaşayan çarpan ve zehirli türünden 5 adet adabeyi balığı takıldı. Yine aynı ağda, uçan türünden ve diğerlerine göre oldukça büyük olan 3 adet de kırlangıç balığı yakalandı.
|
10.11.2008
|
|
|
Meclis, Güler hakkındaki gensoru önergesini görüşecek |
Meclıs, yoğun gündemle çalışacağı yeni bir haftaya giriyor.
TBMM Genel Kurulu, haftaya, MHP’nin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler hakkında verdiği gensoru önergesinin görüşmeleriyle başlayacak. Gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler, yarın yapılacak. Önergenin gerekçesinde, ‘’Ekonomik krizin aile bütçesine önemli yükler getirdiği, reel sektörün rekabet gücünün azaldığı, maliyetlerin artığı bir dönemde vatandaşı 2008 yılında elektrikte yüzde 60, doğal gazda yüzde 80’lere varan şok zamlarla karşı karşıya getiren, sağlıklı bir enerji piyasası oluşturmayan, enerji arz güvenliği için gerekli tedbirleri sağlamayan, enerji KİT’lerinin şeffaf, etkin ve verimli işletilmesini temin edemeyerek yoğun yolsuzluk iddialarına yol açtığı’’ yer aldı.
Genel Kurulda, gensoru önergesinin ardından, geçen hafta görüşmeleri yarım kalan bazı varlıkların ekonomiye kazandırılmasına ilişkin yasa tasarısına devam edilecek. Görüşmeler, 4. maddenin oylamasıyla sürecek.
Bu tasarının ardından yine görüşmeleri yarım kalan Serbest Bölgeler ve Gümrük Kanununda değişiklik içeren yasa tasarısı ele alınacak.
KAMU İHALE YASASI DEĞİŞİYOR
Genel Kurulda, Kamu İhale Kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısının da görüşülmesi bekleniyor. Tasarı, Kamu İhale Kanununun kabul edilmesinden bu yana AB müktesebatında yapılan değişiklikler göz önüne alınarak, ihalelere yönelik yapılacak başvurulara ilişkin incelemelerin kısa süre içerisinde tamamlanmasını mümkün kılacak değişiklikler ile uygulamada yaşanan bazı sorunların çözümüne yönelik düzenlemeleri içeriyor. Bu tasarının yasalaşmasının ardından, Türkiye İstatistik Kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısının ele alınması planlanıyor. TBMM Genel Kurulu; yarın 15.00-20.00, 12 Kasım Çarşamba ve 13 Kasım Perşembe günleri ise 11.00-20.00 saatleri arasında çalışacak.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 2009 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelere devam edecek.
Ankara / aa
|
10.11.2008
|
|
|
Nüfus güncellemesi 2009 programında |
NÜFUS güncellemesi 2009 Yılı Programına girdi. Programda 1998-2009 dönemi için milli gelir hesaplarında 2007 yılı nüfus sayımı sonuçları baz alınarak yapılan güncelleme kullanıldı. Programdan yapılan hesaplamalara göre, güncelleme sonrası nüfusun tahmin edilenin altında olması, kişi başına yurt içi gelirin 2007’de 414, 2008’de 503 ve 2009’da 491 dolar daha fazla görünmesine sebep oldu. Ankara / aa
|
10.11.2008
|
|
|
Gümrüklerin imajı düzeltilecek |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, son yıllarda gümrüklerle ilgili olumsuz düşüncelerin yaygın olduğunu belirterek, “İlk hedefimiz bu olumsuz kanaati ortadan kaldırmak. Son bir kaç yıldır bu olumsuz imajda bir azalma olduğu kanısındayım” dedi
Yazıcı, yaptığı açıklamada, geçen yıl gümrüklerde sirküle edilen paranın 270 milyar dolar olduğunu, bu rakamın yıl sonu itibariyle 300 milyar doları aşmasını beklediklerini bildirdi. Yazıcı, son yıllarda gümrüklerle ilgili olumsuz düşüncelerin yaygın olduğunu belirterek, “İlk hedefimiz bu olumsuz kanaati ortadan kaldırmak” görüşünü dile getirdi. Gümrük denilince “rüşvet, yolsuzluk” gibi kavramların ön plana çıktığını ifade eden Yazıcı, “Bu olumsuz imajı düzeltmek için çalışıyoruz. Son bir kaç yıldır bu olumsuz algıda azalma olduğu kanısındayım. İzlenimlerimiz, bize ulaşan kanaatler bu doğrultuda” dedi.
Gümrük çalışanlarında, rüşvet veya yolsuzlukla ilgili, “herhangi bir bulgu, belge, bilgi, inandırıcı iddia ortaya çıkması halinde gerekli hassasiyetin gösterileceği, üzerine çok kararlı şekilde gidileceği” yönünde kanaatin hakim olduğunu dile getiren Yazıcı, şöyle konuştu:
“Bu konuda başmüdürler, yöneticiler önemli. Birimin başı olarak siz nasıl davranıyorsanız, kararlılığınız hangi yöndeyse, zaaflarınız nasıl açığa çıkıyorsa aşağıdaki o algıyı alıp, ona göre davranır. Toplantılarda, bu konudaki hassasiyetimizi paylaşıyoruz. Herhangi bir yerde, hassasiyet gösterdiğimiz bu konularda farklı uygulama içerisinde herhangi birisi olursa onun gözünün yaşına bakılmayacağını arkadaşlarımız algılamışlar. Dolayısıyla bu çerçevede kadro takviyesi yapmak, teknolojiyi de daha yaygın hale getirmek suretiyle bu alandaki o imajı düzeltmiş olacağız.” Yazıcı, bu imajı düzeltmenin sadece gümrük çalışanlarının değil gümrükte iş yapan herkesin görevi olduğunu kaydetti.
Ankara / aa
|
10.11.2008
|
|
|
Halk Ekmek Fabrikasında fındık kabuğuyla tasarruf |
ÇUBUK Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası üretimde fındık kabuğu kullanarak maliyetini yüzde 50 azalttı.
Fındık kabuğu ile üretim yapan fabrika daha az maliyette ürettiği ekmeği daha fazla gramajla vatandaşın sofrasına sunuyor, ailelerin bütçesine katkı sunuyor. Çubuk Halk Ekmek, 320 gram ekmeği 50 YKr’den satıyor. Çubuk Halk Ekmek Müdürü Mehmet Kayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada fındık kabuğu kullanarak hem hijyenik üretim yaptıklarını hem de maliyeti yüzde 50 azaltarak, ekmeği halkın sofrasına daha ucuz sunduklarını belirtti. Kayar, ‘’Üretimde fuel oil yerine fındık kabuğuna geçince hem daha hijyen ortam sağlandı hem de maliyet düştü. Günlük 4500 ekmek üreterek ilçe genelindeki 9 büfeyle vatandaşa ulaşmaktayız.’’ ‘’Halk ekmek’’ denince bu ekmeği daha çok yoksul kesim tüketiyormuş ya da tüketmesi gerekiyormuş şeklinde algılamaların bulunduğuna dikkat çeken Kayar, ‘’Oysa, besin değeri tamamen korunan ekmek, halk ekmektir. Çocuklarımızın, hatta büyüklerin alması gereken temel vitamin ve mineraller bu ekmekte vardır’’ diye konuştu. Ankara / aa
|
10.11.2008
|
|
|
Engelliler, çorap örüp para kazanacak |
ŞANLIURFA'DA Görme Engelliler Derneğince üyelerine yönelik açılan ‘’Çorap Örme’’ kursuna katılan 15 engelli, meslek öğrenerek hayata tutunmaya çalışıyor.
Alınan bilgiye göre, Şanlıurfa Görme Engelliler Derneği, bir süre önce üyelerine yönelik Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) katkısıyla ‘’Çorap Örme’’ kursu açtı. Kamberiye Mahallesindeki dernek binasında oluşturulan atölyede, bir usta öğretici eşliğinde verilen kurslara, biri kadın 15 kişi katılıyor. Kurs süresince bir miktar ücret de verilen katılımcılardan 2 aylık kursun ardından başarılı olanlara sertifika verilecek. Daha sonra kendi imkanıyla üretim yapmak isteyenlerin dışında, bu imkânı bulamayanlara da dernek bünyesindeki atölyede, üretim yapıp bütçesine katkı sağlayabilme imkânı da sunulacak. Şanlıurfa Görme Engelliler Derneği Başkanı Fethi Öğe, yaptığı açıklamada, şehirde ilk kez düzenlenen ve 13 Ekimde başlayan kursa 15 kursiyerin devam ettiğini belirtti. Öğe, ‘’Açtığımız bu kursun ardından üyelerimiz kendi işini kurabilecek duruma gelecek. Bununla imkân sağlandığında engellilerin neler yapabileceğini göstermek istiyoruz. Herkesin bu güzel projeye destek vermesini bekliyoruz.’’ Şanlıurfa / aa
|
10.11.2008
|
|
|
Batan gemi çıkarılıyor |
TCDD Derince Limanı’nda, Eylülde yükleme sırasında batan Panama bandıralı kuru yük gemisinin çıkarılmasına başlandı. Alınan bilgiye göre, yükleme sırasında yan yatarak batan Panama bandıralı 700 grostonluk ‘’Dimitrios P’’ adlı kuru yük gemisinin çıkarılması için bir gemi kurtarma şirketine ait balık adam ekibi, gemiyi önce deniz altında 3 parçaya böldü. Daha sonra geminin ilk olarak orta kısmı vinçle çıkarıldı. 550 ton ağırlığındaki geminin baş kısmı ile kıç tarafı da çıkarılmaya başlandı. İskeleye alınacak gemi parçaları burada kesilerek, parçalar halinde demir çelik fabrikasına gönderilecek. Kocaeli / aa
|
10.11.2008
|
|
|
|