KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, KOBİ’lerin değişime ayak uydurmak zorunda olduklarını ve artık ‘’küçük olsun benim olsun’’ anlayışının günümüzde geçerli olmadığını belirtti.
KOBİDER Genel Başkanı Nurettin Özgenç, küçük işletmelerin gelişebilmesi ve ülke ekonomisinin büyümesi için güçlü ortaklıklar kurmaktan başka alternatiflerinin bulunmadığını söyledi. Özgenç, gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen hepsi KOBİ’lerin doğması, büyümesi ve gelişmesi için uygun ortamı hazırlayacak politikalar geliştirmekte ve uygulamakta olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: ”Hızla gelişen Türkiye’de KOBİ’ler için uygulanacak yeni politikaların ve stratejilerin bir an önce belirlenmesi bekliyoruz. Elbette hükümet politikalarının yanında, KOBİ dediğimiz işletmelerimizin de yeni döneme yönelik hazırlıklarını en üst ve etkin düzeyde gerçekleştirmeleri için belli başlı kıstasları yerine getirmeleri gerekmektedir” Mikro işletmelerin KOBİ haline gelmesi için projelerin hazırlanmasının gerektiğini ifade eden Özgenç, “Projeler mikro işletmelerin birleştirilmesi üzerine kurulmalı. Çünkü siz hangi ekonomik politikayı uygularsanız uygulayın, ufak bir işletmenin büyük ölçekli işletmeler ile rekabet etmesine imkân yok. Bu işletmelerin de kapanmalarına göz yummayacağınıza göre peki bunun için ne yapacaksınız yani bu işletmeleri nasıl ayakta tutacaksınız? KOBİ’lerimizi ayakta tutabilmenin tek yolu bunların birleşerek daha büyük ölçekli firmalar haline gelmelerini sağlamak.”
Özgenç, “oluşacak yeni modele göre işletmelerin, hükümetin ve bankacılık sektörünün yapması gerekenler var. İşletmelere de düşen görev birleşmek. Hükümet ve bankaların ise birleşen işletmelere birtakım teşvikler vermesi şart. Sivil toplum kuruluşlarının burada yapacağı görev ise eğitim çalışmaları ile işletmelere bu bilinci aşılayabilmek. Aksi takdirde Türkiye ekonomisinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan bu işletmelerin uluslar arası rekabete direnebilmeleri mümkün değil” diye konuştu.
İşletmelerin birleşmesinde de iki modelin öngörüldüğünü kaydeden Özgenç, “Yani dikey veya yatay olabilir. Örneğin üç firma aynı işi yapıyor, ikisinin 4, diğerininse 3 makinesi var, bunlar birleşir 7 makineli bir işletme olur. Ya da bir firma diğerlerine hammadde sağlıyordur diğerleri de işleyip satıyordur, bu üç firma birleşir. Bu birleşmede istihdam sayısı arttıysa SSK primi, yeni makine alınacaksa vergi düşürülebilir.”
Küçük olsun benim olsun anlayışının terk edilmesini isteyen Özgenç, KOBİ’lerin, bölgeler arası dengesizliğin giderilmesinde ve kalkınmanın tabana yayılmasında çok önemli sosyal rolleri bulunduğunu sözlerine ekledi.
İstanbul / Yeni Asya
|