Avrupa Sendikalar Konfederasyonu, kapitalizmin aşırılıklarının, kendisini iflâsın eşiğine getirdiğini ve gerçek ekonomi karşısında tehdit oluşturmasına sebep olduğunu savunarak, dünyadaki ekonomik krizin, bir dönüm noktası olması ve iktisadî politikalarda tam bir değişikliğe yol açması gerektiğini bildirdi. Kâr hırsı, sorumsuzluk ve açgözlülüğün yol açtığı bu krizin kabul edilemez olduğu belirtilerek âdil ve insan onuruna yakışır bir ekonomik düzen kurulması çağrısında bulunuldu.
AŞIRI KÂR HIRSININ SONU
Amerikalı yazar Robert Miranda da geçtiğimiz Çarşamba günü gazetemizde yayınlanan yazısında ABD kaynaklı başlayan ve dünyayı sarsan küresel malî krizden çıkış yolunun İslâmiyette aranması gerektiğini dile getirmişti. Miranda, "Faizci sistem, açgözlülük ve yolsuzluğun yol açtığı bu evrensel felâket, bazı İslâmî kurallardan esinlenilerek getirilecek tedbirlerin hayata geçirilmesiyle önlenebilir" ifadelerini kullanmıştı.
AVRUPA Sendikalar Konfederasyonu (ETUC), kapitalizmin aşırılıklarının, kendisini iflâsın eşiğine getirdiğini ve gerçek ekonomi karşısında tehdit oluşturmasına sebep olduğunu savunarak, dünyadaki ekonomik krizin, bir dönüm noktası olması ve ekonomik politikalarda tam bir değişikliğe yol açması gerektiğini bildirdi.
Avrupa’nın 36 ülkesinde yaklaşık 60 milyon üyesi bulunan ETUC’un, küresel malî krize ilişkin değerlendirmesinde, malî kapitalizmin egemen modelinin çökmeye çok yakın olduğu görüşüne yer verildi. Değerlendirmede, 1980’lerde ‘’bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’’ anlayışıyla kontrolsüz bırakılan kapitalizmin, özelleştirme, fiyat serbestisi ve başıboş pazarlar gibi birçok sonuç doğurduğu ifade edildi. Değerlendirmede, ‘’Şimdi kapitalizmin aşırılıkları, onu iflâsın eşiğine getirdi ve gerçek ekonominin karşısında bir tehdit oluşturmasına neden oldu. Dünya’daki ekonomik kriz, bir dönüm noktası olmalı ve ekonomik politikalarda tam bir değişikliğe yol açmalıdır’’ denildi.
Avrupa ekonomisinin, avro bölgesindeki güçlü bağlılığa rağmen Amerika kıt'asından kaynaklanan bir malî krizin korkusunu yaşadığına işaret edilen değerlendirmede, şunlar kaydedildi: ’’Amerikan Hükümeti, bankalarını kendi akılsızlıklarının sonuçlarından kurtarmak için milyarlarca dolar parayı halkın cebin almaya çalışıyor. Kredi alanında yaşanan çatırtı endüstri alanındaki malî kaynakları keserken, bankalar kendilerini korumak için para istif ediyor. Bu durumda, iktisadî durgunluk uzakta belirmektedir. Açıkça söylemek gerekirse bu ekonomik kriz, Wall Street, Londra ve diğer büyük ekonomik merkezlerin pervasızlığı ve aç gözlülüğü sonucu meydana gelmiştir. Yetkililer, yüksek dozdaki spekülasyonlara izin verdiler. Spekülatörler petrol, yiyecek ve işlememiş maddelerdeki artışları şiddetlendirdi. Bunun sonucu olarak kaybedenler sınıfında yer alan bizler, yani işçiler, emekliler, aileler, üreticiler, yatırım için sermaye arayan firmalar ve vergi ödeyen her vatandaş, bankaları kurtarmak için kurban olarak seçildi. Amerikan kurtarma planının maliyeti çok korkunç seviyededir ve merkez bankalarının taahhütleri çok önemli bir hal almaktadır. Bu maliyetin ve zararın karşılanması, kriz iyi yönetilse dahi yıllar alacak ve bizim kaliteli kamu hizmeti sunma hedeflerimiz tehlike altında olacaktır. Bu nedenle bu zaman bir dönüm noktası olmalıdır. Bu sorumsuzluk ve sermayelerin kuşatılması bir daha asla olmamalı, yoksa bu gerçekleşirse çoğu ülke iflâs edecektir.’’ Değerlendirmede, bir daha asla vatandaşların ödedikleri vergilerin, üst düzey yöneticilerin aldıkları çok büyük paralar ve ikramiyeler için kullanılmaması, hissedarların kârının, şirketlerin yegâne amacı olmaması gerektiği belirtildi. Değerlendirmede, ‘’Biz, bu sorumsuzluğun, aç gözlülüğün ve ihmalkârlığın tekrarını kabul edemeyiz. ETUC bu bağlamda tüm Avrupa’yı, adil ve insan onuruna yakışır ücret, düzenli ve kalıcı işler, güçlü toplu sözleşme süreçleri, özgür bir yargı merci için mücadeleye çağırmaktadır’’ denildi.
|