Türk Müziğini Araştırma ve Tanıtma Grubu’nun (TÜMATA) Kurucusu Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç, Türk müziği ile tedavi yönteminin bugün de bazı kliniklerde uygulandığını, araştırmaların Türk müziğinin ağır ağrılı hastalarda stres hormonunu yüzde 40 oranında düşürdüğünü ortaya koyduğunu bildirdi.
2008 UNESCO Kaşgarlı Mahmud Yılı faaliyetleri kapsamında İzmir’de konser veren TÜMATA’nın kurucusu Yrd. Doç. Dr. Güvenç, grubu, bilinen en eski Türk müziği örneklerini bugün de yaşar hale getirmek, repertuvar ve enstrüman zenginliğini araştırmak ve dünyaya tanıtmak amacıyla kurduğunu söyledi. Türk müziğinin insanı, ruhundaki olumlu ve iyimser duyguları açığa çıkararak tedavi etme etkisinin bilinen bir gerçek olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Güvenç, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Türk müziği, insan ilişkilerinde denge unsuru olur, insan ruhunda hoşgörü ve güzellikler oluşturur. Atalarımız bunu bildikleri için bin yıl önce şifahaneler kurmuşlar. Örneğin Farabi ve İbn-i Sina, hangi makamların hangi hastalıklara iyi geldiğinin, hangi müzik aletlerinin hangi duyguları açığa çıkardığının tasnifini bile yapmışlar. Söz gelimi, Rast makamının baş ağrısını dindirdiği, gözlere iyi geldiği ve felçli hastalarda iyileşmeler meydana getirdiği, Uşşak makamının spazm çözdüğü, insanı rahatlattığı, kalp ve ayak ağrılarına iyi geldiği, uyku sorununu giderdiği ve gülme hissi verdiği, Hüseyni makamının iç organlara, ayrıca endokrin (hormon) sistemine etkisi olduğu ve barış duygusu uyandırdığı, Hicaz’ın böbreklerde toksinleri süzme etkisi olduğu gibi daha da uzayan bir liste halinde tasnifler yapılmıştır.’’
Bu konuda çeşitli araştırma ve laboratuvar çalışmalarının bugün de yapıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç, şunları kaydetti: ‘’2007 yılında Gazi Üniversitesi Algoloji (Ağrı) bölümü ile çalışmalar başlatıldı. Kanserli hastalar dahil, ağır ağrılı ve kronik hastalarda müziğin tedavi etkisi gözlendi. Hastalardan seans öncesi ve seans sonrası kan alınarak stres hormonlarına bakıldı. Sonuçta yüzde 40 oranında stres hormonunun azaldığı görüldü. Kanserli de dahil olmak üzere ağır hastalarda bile bu sonuç görüldü.”
Güvenç, Avusturya’da kurulan Etno Müzik Enstitisünden yetişen öğrencilerin, kliniklerdeki terapi seanslarında Türk Müziği ile tedavi geleneğini uyguladığını da vurguladı.
|