"Gerçekten" haber verir 28 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.
 

Ramazan

Eminönü’nde iftar

BAYRAMIN yaklaşmasıyla bir yandan sevinirken, bir yandan da üzüldüğümüz şu mübarek Ramazan ayının son günlerini yaşıyoruz sevgili okurlarımız.

Bugün sizlere tarihî Mısır Çarşısı’nın yanı başından, Eminönü Belediyesi iftar sofrasından izlenimlerimi aktaracağım İnşaallah.

Bugün hava parçalı bulutlu, rahmet yüklerini Allah’ın emriyle indirecekleri yere doğru süzülüyorlar rüzgârla birlikte. Eminönü meydanında müthiş bir kalabalık karşılıyor beni. Objektifime birkaç kare ekleyip Mısır Çarşısı’na giriyorum. Biraz tarih, biraz baharat kokluyorum kalabalığın içinde tezgâhlara bakarak. Tezgâhlar şenlenmiş, bayramın yaklaşmasıyla da rengârenk şekerle süslemişler her yeri. Tezgâhtarlara soruyoruz: “Nasıl işler? Ramazanı güzel, bayramı ayrı güzel, ilgi büyük yani.” “Evet ilgi büyük, fiyatlar uygun, tabi vatandaş şimdiden başladı alış verişe” diyor tezgâhtarlar. Teşekkür edip devam ediyorum gezime. İftar vaktine 20 dakika var. Çadırdan mükemmel kokular geliyor. İnsanlar sıraya girmiş yemeklerini alıyor. Yemek dağıtan görevliler çok titiz ve temiz iş yapıyorlar, toplum sağlığını düşünüyorlar. Teşekkürler gerçekten. Bu kadar yoğun ilgi olacağını tahmin etmiyordum açıkçası, ama objektifime takılan kareler bunu çok iyi açıklıyor. İlgi büyük. Çadıra girmeden içerden gelen o muhteşem Kur’ân-ı Kerim sesi nur dolduruyor insanların içini. Öğreniyorum ki, Eminönü Yeni Cami hatipleri okuyormuş. Çok da güzel okuyorlar maşallah. İçeri giriyorum, objektifime birkaç kare eklerken karenin birine Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er Beyefendi takılıyor. Hemen yaklaşıp selâmlaşıp tanışıyoruz. Nevzat Bey Malatya’da doğmuş. 1960 yılında İstanbul Eminönü’ne gelmiş. Hukuk bitirip avukat olmuş. Hemen sorularımı yöneltiyorum:

“Nevzat Bey, kaç yıldır Ramazan etkinliklerini gerçekleştiriyorsunuz?”

“5 yıldır yapıyoruz bu etkinlikleri. Sadece burada değil, Sultanahmet de bize bağlı olduğu için kültürel etkinliklerimizi orada gerçekleştiriyoruz.”

“Peki yaptığınız bu etkinliklere halkın teveccühü nasıl, nasıl tepkiler alıyorsunuz?”

“Halkımızın ilgisi büyük tabi, memnun kalıyorlar. Konserlerimizden, gösterilerimizden, orta oyunlarından, standlarımızdan halk memnun. Bu etkinliklerimiz Ramazan ayı boyunca devam edecek İnşallah.”

Ezan yaklaşıyor, yemeklerimizi alıyoruz vatandaşla birlikte. Yemekler hazır, hatiplerimiz duâlara başlıyorlar. Amin diyen yürekler açılmış, eller semâya, âminler yükseliyor dillerden, gönüllerden, âmin âmin âmin.

Ezanla birlikte açıyoruz orucumuzu. 1000 kişi aynı anda açıyor orucunu. Çadır içinde toplam 4000 kişiye iftar veriliyor burada. Tabi sponsorların katkıları da büyük. Onlara da çok teşekkür ediyoruz. Hemen iftarımızı açıp, yaşlı bir teyzemizin iftar yaptığını görüyoruz. Hem iftarını yapıyor hem de duâ ediyor vesile olanlara. İsmini soruyorum. “Evlâdım, resmimi koyma gazeteye. İsimsiz resimsiz sor ne soracaksan” diyor. Hay hay teyzecim diyip sorularımızı yöneltiyoruz:

“Eski Ramazanları özlüyor musunuz?”

Derin bir ah çekerek anlatmaya başlıyor teyze:

“Eskiden insanların birbirine saygısı vardı, sevgisi vardı. Merhametli zenginlerin sayısı çoktu. Fakirler gözetilir, yetimlerin öksüzlerin elinden tutulur, onları meslek sahibi yapıp topluma kazandırırlardı. Şimdi o insanlardan çok az var. Tabi onların azlığı da sokaklardaki çocukların sayısını arttırıyor, huzurevlerinin sayısını ve içindeki yaşlıların sayısını da... Eskiden Ramazan ayında olmasa bile insanlar birbirine gider, komşuluğun hazzını doyasıya yaşardık. Artık yok, hepsi eskide kaldı evlâdım. Allah duyarlı, bilinçli Müslümanların sayısını arttırsın evlâdım.”

“Âmin teyzecim, âmin” deyip teşekkür ederek ayrılıyoruz teyzenin yanından.

Tabi Eminönü deyince aklımıza balık ekmek de gelmiyor değil. Ramazan dolasıyla işler biraz düşmüş tabi ama onlar şikâyetçi değiller hallerinden. “İftar vaktindeki işler çok bereketli oluyor” diyor ustalar. Biz objektifimize birkaç kare daha eklerken, dikkatimizi bir kalabalık çekiyor. İnsanlar kuyruğa girmişler bir karavanın önünde. Yaklaştıkça bir hazır kahve firmasının insanlara iftar sonrası ücretsiz olarak sıcak kahve ikramı yaptığını görüyoruz. Firma yetkilisiyle kısa bir söyleşi yapıyorum.

“Günde kaç kişiye kahve ikram ediyorsunuz?”

“Yaklaşık 1000 kişiye ikram yapıyoruz.”

“Peki her gün burada mısınız?”

“Yoo hayır, hergün bir yere gidiyoruz. Mesalâ dün Üsküdar Ramazan çadırı yanındaydık. Bugün burada, yarın İnşallah Pendik’te olacağız.”

“Yani ürünlerinizi Ramazan ayı boyunca vatandaşların damak zevkine sunacaksınız”

“Evet, böylelikle biz de hem reklâm yapmış oluyoruz, hem de sevap kazanıyoruz.”

Teşekkür edip Allah kolaylık versin temennisiyle son veriyoruz gezimize.

Eminönü Yeni Camii’nde akşam namazımızı edâ edip eve doğru yol alıyoruz. Başka bir mekânda, başka bir günde buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olunuz, günleriniz hayır, kalbiniz nurla dolsun, âmin.

28.09.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Başlıklar

  RAMAZAN TAKVİMİ

  RAMAZAN TAKVİMİ

  GÜNÜN DUÂSI

  Eminönü’nde iftar

  Kur’ân ayında Kur’ân okuyamamak

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır