Amerikalı siyaset bilimci Francis Fukuyama, 11 Eylül sonrasında düşünsel düzeyde ortaya çıkan “varoluşsal tehdit” kaygısının abartıldığını ve ABD’yi “ters tepen birçok şey yapmaya sürüklediğini” söylerken, Newsweek International dergisinin editörü gazeteci Fareed Zakaria, makalesinde, “ABD’nin İkinci Dünya Savaşından beri stratejik yanlışlarını, tehlikeleri abartarak yapmaya yöneldiğini” savundu.
Bu çerçevede Johns Hopkins Üniversitesi Gelişmiş Uluslararası Çalışmalar Okulu (School of Advanced International Studies - SAIS) tarafından düzenlenen “İslâm ve Batı” konulu panele katılan siyaset bilimcisi ve SAIS’in Uluslararası Gelişme Programı direktörü Fukuyama, “mevcut durumun göründüğü kadar karanlık olmadığı” düşüncesini dile getirerek, “Bence bu durum ve şartlar altında Amerikalılar derin bir nefes almalı, arkalarına yaslanmalı ve biraz daha sükûnet içinde düşünmeli” diye konuştu.
Fukuyama, “varoluşsal tehdit” konusunda birçok “belirsiz” nokta bulunduğunu da anlatarak, konunun gelip “çok kültürlülüğe” dayandığını söyledi. Fukuyama, “kitle ölümlerine sebep olabilecek terörizm tehdidinin her şeye rağmen sıfır olmadığı, sıfır olmadığı sürece de bu konuda elbette dikkatli olmak gerektiğini” de kaydetti.
Konuşmasında, Amerikan karşıtlığının her yerde farklı şekillerde ortaya çıktığını ve farklı sebeplere bağlı olduğunu anlatan Fukuyama, tek tip bir Amerikan karşıtlığından bahsedilemeyeceğine dikkati çekti. Rusya’nın bugün yayılmacı bir düşünce taşıdığına da inanmadığını kaydeden Fukuyama, SSCB döneminde “Marksizm” ve “Leninizm” gibi ideolojilerin bugüne oranla daha çok “evrensel” kaygılar taşıdığını anlattı. “Diğer yandan Çin çok daha ciddî bir tehdit” diyen Fukuyama, bunu Çin’in ekonomik olarak daha güçlü olmasına bağladı.
“Tarihin sonu ve son adam” adıyla 1992 yılında yayımlanan kitabındaki teziyle ünlenen Japon asıllı Amerikalı siyaset bilimcisi Fukuyama’nın bu çalışması, 20 dile çevrilerek pek çok ödül kazanmıştı. Fukuyama, “Medeniyetler Çatışması” tezini savunan Samuel Huntington’a karşı çıkmasıyla da tanınıyor. Fukuyama, akademik kariyerinin yanı sıra Amerikan düşünce kuruluşlarında da önemli görevlerde bulundu.
“Varoluşsal tehdidin” abartıldığı konusunda Fukuyama ile benzer görüşleri dile getiren panelin diğer konuşmacısı Ohio State Üniversitesi Woody Hayes Ulusal Güvenlik Çalışmaları Kürsüsünden John Mueller ise “varoluşsal tehdidin” kapasitesine ilişkin de çok abartılı yorumlar yapıldığını” anlattı.
|