|
|
|
DARBE İNSANLIK SUÇUDUR |
12 Eylül askerî müdahalesinin yıldönümü sebebiyle Bilgi Üniversitesinde kurulan “Vicdan Mahkemesi”nde verilen kararda, “sanıkların, 12 Eylül’de askerî müdahale yaparak, anayasayı ihlâl etme suçunu işledikleri” belirtildi. “Sanıkların insanlığa karşı suç işledikleri” ifade edilen kararda, onlara verilebilecek en büyük cezanın demokratik bir anayasa yapmak olduğu bildirildi.
Darbeciler vicdanlarda mahkûm oldu
BİLGİ Üniversitesi Dolapdere Kampüsünde’ki sembolik mahkemede 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve Mili Güvenlik Konseyi üyeleri yargılandı. Dönemin mağdurlarının şahit olarak katıldığı sembolik mahkemede darbeciler vicdanlarda mahkûm edilirken, gerçek savcı ve hakimler de göreve çağırıldı. Mahkeme heyeti 5 sanık hakkında demokratik Türkiye için çalışmalarını ve demokratik ve yeni bir Anayasa yapmak için çalışmaları kararını verdi. 12 Eylül Vicdan Mahkemesi’nin açılış konuşmasını Hrant Dink’in Avukatı Fethiye Çetin yaptı. 12 Eylül’ün süreç olarak hâlâ devam ettiğini söyleyen Çetin, 1980 darbesinin çeteleşmenin, kanunsuzlukların ve demokrasi dışı faaliyetlerin çıkış noktası olduğunu ifade etti. Mahkemede Avukat Ergin Cinmen ve Prof. Dr. Ahmet İnsel tarafından hazırlanan iki ayrı iddianame okundu. Engin Cinmen hazırladığı iddianamede, 12 Eylül’ün birkaç yıl öncesinden itibaren bir kuyumcu titizliğiyle planlandığını ve yürürlüğe sokulduğunu söyledi. Ahmet İnsel tarafından hazırlanan iddianamede ise, Millî Güvenlik Konseyi üyelerinin bütün millete karşı suçlu olduğunun altı çizildi. 12 Eylül’ün Türkiye tarihinde kara bir leke olduğunu söyleyen İnsel, darbenin çağdaş ve demokratik bir ülkeye kavuşmanın önünü hâlen de tıkadığını kaydetti.
Sembolik mahkemede iddianamelerin okunmasının ardından dönem tanıklarına söz verildi. Tanıklardan yazar Adalet Ağaoğlu, Kemalizm’e çarpıcı eleştiriler yöneltti. Ağaoğlu şunları söyledi: “Cumhuriyet Kemalizm’i iyi olsaydı bu noktaya gelir miydik? Cumhuriyet devriminin raporları yalan söylemeseydi ‘ordu gençlik el ele’ demezdik. Türk Silahlı Kuvvetler bütçesi adım adım Meclis’te görüşülmelidir. Onun için ben TBMM ihtilâli istiyorum.”
Mehmet Ali Alabora, Neslihan Türkan, Harun Tekin, Rojin Ülker, Yıldıray Oğur, Semiha Kaya, Gökşen Şahin, Jaklin Çelik’ten oluşan mahkeme heyeti sanıklar Kenan Evren, Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Sedat Celasun ve Necat Tümer hakkında kararını verdi. “Anayasayı ihlâl etme suçu” işlediklerini belirten mahkeme heyeti bu kişilerin insanlığa karşı suç işldeklerine işaret etti. 5 sanık hakkında onların yaptığı gibi vicdansız şekilde karar veremeyeceğini belirten mahkeme heyeti, “Bu kişilerin demokratik Türkiye için çalışmalarını ve demokratik ve yeni bir Anayasa yapmak için çalışmalarını karar veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
|
AHMET CEYLAN
/ İSTANBUL
14.09.2008
|
|
|
27 MAYIS VE 12 MART'TAN SONRA 3. KARA SAYFA |
12 Eylül darbesinin 28. yıldönümünde MAZLUMDER İstanbul Şubesinin yaptığı açıklamada, namlularını siyasî iradeye, halka, aydına ve muhalif olan herkese çeviren darbenin kara bilançosu hatırlatıldı. 12 Eylül'ün Cumhuriyet tarihinde 27 Mayıs ve 12 Mart müdahalelerinden sonra üçüncü kara sayfa olduğu belirtilen açıklamada, “Öyle bir kara sayfadır ki, geçen 28 yıl bu lekeyi temizlemeye yetmemiştir” denildi.
12 EYLÜL'E KARŞI YARGI GÖREVE
Açıklamada, “Darbenin ülke insanına armağanı (!) olarak dayatılan kalıplar, darbe kültürü ve izleri, başta anayasa hükümleri olmak üzere birçok alanda varlığını devam ettirmektedir. Böyle bir suçun zamanaşımı olmayacağını tekrar vurgularken, ‘Yargı göreve’ çağrımızı yineliyoruz. 12 Eylül'ün enkazı hâlâ kaldırılmamıştır. Darbeciler âdil bir mahkemede yargılanmadıkça da kaldırılamayacaktır” denildi.
Bu bilânçonun hesabı sorulsun
12 EYLÜL DARBESİNİN YIL DÖNÜMÜNDE ACILAR BİRKEZ DAHA TAZELENDİ. YOL AÇTIĞI TAHRİBAT 28 YILDIR GİDERİLEMEYEN İHTİLÂLİNİN SIKINTILI SONUÇLARINI HER ALANDA YAŞAMAYA DEVAM EDİYORUZ.
12 EYLÜL darbesinin 28. yıl dönümünde acılar birkez daha tazelendi. MAZLUMDER İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada, namluların siyasî iradeye, halka, aydına, ayrım gözetmeksizin belirlenen kriterlere aykırı olan, muhalif sağa-sola çevrildiği üçüncü kara sayfanın bilânçosu hatırlatıldı:
*650.000 kişi gözaltına alındı.
n1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
*Açılan 210 bin dâvâda 230 bin kişi yargılandı.
*7 bin kişi için idam cezası istendi.
*517 kişiye idam cezası verildi.
*Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (26 siyasî suçlu, 23 adlî suçlu, 1’i Asala militanı).
*İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.
*71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
*98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
*388 bin kişiye pasaport verilmedi.
*30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
*14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
*30 bin kişi siyasî mülteci olarak yurtdışına gitti.
*300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
*171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
*937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
*23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
*3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
*400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
*Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
*31 gazeteci cezaevine girdi.
*300 gazeteci saldırıya uğradı.
*3 gazeteci silâhla öldürüldü.
*Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
*13 büyük gazete için 303 dâvâ açıldı.
*39 ton gazete ve dergi imha edildi.
*Cezaevlerinde toplam 299 kişi öldü.
*144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
*14 kişi açlık grevinde öldü.
*16 kişi -kaçarken- vuruldu.
*95 kişi -çatışmada- öldü.
*73 kişiye -tabiî ölüm raporu- verildi.
*43 kişinin intihar ettiği bildirildi.
YARGI GÖREVE
Açıklamada, 12 Eylül’ün Cumhuriyet tarihinde 27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971 muhtıralarından sonra üçüncü kara sayfa oluduğu hatıratılarak, şöyle denildi:
“Öyle bir kara sayfadır ki, geçen 28 yıl bu lekeyi temizlemeye yetmemiştir. Darbenin ülke insanına armağanı (!) olarak dayatılan kalıpların ve darbe kültürü ve izleri, başta anayasa hükümleri olmak üzere maalesef birçok alanda varlığını devam ettirmektedir. Yukarıda rakamlarla ifade edilen, 12 Eylül 1980’in ülkeye ve insanına bıraktığı acı izlerin sadece görünen yüzüdür. Sağduyu sahipleri olan bizler, böyle bir suçun zaman aşımı olmayacağını tekrar vurgularken, “YARGI GÖREVE” çağrımızı yineliyoruz. 12 Eylülün enkazı hâlâ kaldırılmamıştır. Darbeciler adil bir mahkemede yargılanmadıkça da kaldırılamayacaktır.”
|
Yeni Asya
/ İstanbul
14.09.2008
|
|
|
ABD savaş gemisinin Montrö turu |
ABD savaş gemisi “USS Mc Faul-74”, Karadeniz’e açılmak için Çanakkale Boğazından ikinci kez geçti. Möntrö Anlaşmasına göre, Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin gemileri, Karadeniz’de 21 günden fazla kalamıyor. ABD gemileri bu yasağı aşmak için, 21 günde bir giriş çıkış yapıyorlar.
Bir süre önce Karadeniz’den Ege Denizi’ne geçen ABD savaş gemisi “USS Mc Faul-74”, ikinci defa Karadeniz’e açıldı.
Edinilen bilgiye göre, dün sabah erken saatlerde Ege Denizi yönünden Çanakkale Boğazı’na giriş yapan ABD’nin askeri gemisi ‘’Mc Faul-74’’e kılavuz kaptan alındı. Sahil Güvenlik Komutanlığı botunun eşlik ettiği geminin geçişi sırasında kordon boyunda toplanan vatandaşlar dürbünlerle geçişi takip ederek, geminin fotoğraflarını çekti.
Yetkililer, geminin gideceği liman hakkında bilgi vermediler. Ayrıca geminin önünde, ABD bayraklı bir yatın da geçmesi dikkat çekti.
ABD askeri gemisi ‘’Mc Faul-74’’, 22 Ağustosta Çanakkale Boğazı’nı geçerek Karadeniz’e açılmıştı. Taşıdığı insanî yardım malzemesini Gürcistan’ın Batum limanına boşalttıktan sonra dönüş yapan gemi, 1 Eylülde Çanakkale Boğazı’ndan Ege Denizi’ne geçmişti.
Yetkililer, geminin şimdiki gidiş yeri hakkında bilgi vermedi.
Montrö Sözleşmesi gereği Karadeniz’e sınırı olmayan ülkelerin askerî gemileri en fazla 21 gün Karedeniz’de kalabiliyor.
|
14.09.2008
|
|
|
Kıbrıs’ta hava olumlu |
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Kıbrıs’ta çözüm için çok olumlu bir atmosferin olduğuna işaret etti. Ki-moon, adada iki liderin Perşembe günü yaptıkları görüşmeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
|
14.09.2008
|
|
|
400 Yıllık Ramazan geleneği |
RAMAZANIN simgesi haline gelen ve minarelerin arasına yağ kandilleri asılmasıyla başlayan mahya geleneği, günümüzde de devam ettirilmeye çalışılıyor.
İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğünde elektrikçi ve mahya ekibinin sorumlusu olarak çalışan 35 yıllık usta Kahraman Yıldız, yaptığı açıklamada, 15 yaşından bu yana mahya işiyle uğraştığını belirtti. Mahyanın yaklaşık 400 yıllık bir Osmanlı geleneği olduğunu dile getiren Yıldız, günümüzde de Ramazan ayına ait bir kültür olarak görüldüğü için sürdüğünü dile getirdi. Yıldız,1970’li yıllarda elektrikçi olarak çalıştığı müdürlükte, mahyaları tamir ederek mahya yapmayı öğrendiğini söyledi. Yıldız, şu anda Eyüp Sultan Camii’nde ‘’Yetimleri Koruyun’’, Sultanahmet’te ‘’En Değerli Miras Ahlâktır’’, Yeni Cami’de ‘’Cehalet Fakirliktir’’ ve Üsküdar’daki Cedid Valide Camisi’nde de ‘’Allah’ın Emrini Tutuyoruz’’ yazılarının asıldığını söyledi. Yıldız, Kadir Gecesi’nde ise ‘’Şefaat Ya Allah’’, ‘’Şefaat Ya Resulullah’’ ve ‘’La İlahe İllallah’’ yazılarını asacaklarını ifade etti.
|
14.09.2008
|
|
|
Mehmet Ağar taburcu oldu |
İSTANBUL'DA, önceki gün akşam rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan eski Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, taburcu edildi.
JFK Hospital İstanbul’un Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Meriç, yaptığı açıklamada, Ağar’ın sıvı kaybı, ishal, oruç dolayısıyla yeterli miktarda sıvı alamama ve tansiyon düşüklüğü sebebiyle fenalaşarak, önceki gün akşam hastaneye ulaştırıldığını hatırlattı. Prof. Dr. Meriç, yaptıkları tetkiklerde koroner damarlarda plaklar ve kalsiyum çökmesi tespit ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Meriç, dün öğle saatlerinde taburcu edilen Ağar'a, 20 Eylülden sonra koroner anjiyografi uygulanacağını bildirdi.
|
14.09.2008
|
|
|
Su zengini de, fakiri de değiliz |
ÇEVRE ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ‘’Su zengini değiliz, ama su fakiri de değiliz. Suyumuz akıllı şekilde yönetildiği zaman bize yeter’’ dedi.
Marmara Grubu Vakfının 12’incisini düzenlediği ‘’Sevgi ve Barış’’ iftarı, Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleştirildi. İftar yemeğinin ardından ‘’dünyada sevgi ve barışın gerçekleşmesi’’ için duâ okundu. Gecede konuşan Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, çevrede korunması gereken pek çok yer olmasına rağmen bunun farkında olunmadığını, her an teneffüs edilen havanın, ormanların, gökyüzünün, denizlerin varlığının ancak kaybedildiklerinde anlaşıldığını söyledi. İnsanoğlunun çoğu zaman gaflet halinde olduğunu, ademoğlunun tahribatını yapmaya devam ettiğini dile getiren Eroğlu, ‘’İnsanoğlu aslında bindiği dalı kesmektedir. Çevrenin kirletilmesi ve kaynakların tüketilmesi mirasyedi bir durumdur’’ diye konuştu.
Eroğlu, iman etmekle temiz olma arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: ‘’Namazın temel şartlarından biri, insanın kendisinin ve çevresinin temiz olmasıdır. İslâmiyette çevrenin temizliğine çok büyük önem verilmektedir. Çevremizi kirleten en önemli problemlerden birisi de israftır. Tabiî kaynakların savrulması nedeniyle dünyamız tabii kaynaklarını kaybetmekte ve çevremiz kirlenmektedir. Su, Allah’ın bize verdiği en büyük nimetlerden biridir. Suyun kıymetini bilmemiz lâzım. Su zengini değiliz, ama su fakiri de değiliz. Suyumuz akıllı şekilde yönetildiği zaman bize yeter. 2012 yılına kadar su eylem planı hazırladım. Bütün şehirlerin su ihtiyacını karşılayacak yatırımlar yapılacak.’’
|
14.09.2008
|
|
|
Sanayicinin elektrik zammı tepkisi |
ATATÜRK Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği (ASAD) Başkanı Bayram Talay, doğal gaz ve özellikle elektrik zamlarının sanayicileri zor durumda bıraktığını kaydetti.
Talay, yaptığı yazılı açıklamada, ‘’hükümetin bir türlü çözemediği enerji sorununun, sanayicileri isyan ettirdiğini’’ belirterek, ‘’Rekabet gücümüz zayıfladı, bu şartlarda üretim yapmak çok zor. Fabrikalar kapanır, yarınlarımızdan korkuyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
Elektrik ve doğal gaza gelen zamların ardından, 1 Ekim’de yürürlüğe girecek yeni elektrik zammının sanayicileri ümitsizliğe düşürdüğünü kaydeden Talay, sanayicinin bir yıldır iyice azalan gücünün, bu zammın ardından daha da zayıflayacağını kaydetti.
Talay, açıklamasında şunları belirtti:
‘’TEDAŞ’ın 10,74 YKr’den sattığı toptan elektrik, yüzde 34 zamla 14,39 YKr’ye çıkacak. Son bir yılda yapılan elektrik ve doğal gaz zamları sanayicinin belini büküyor, rekabet gücünü daha da zayıflatacak. Üretim maliyetlerinde mevcut artışlar, enerji girdisindeki artışıyla birleşerek adeta bir çıkmaza dönüşüyor. Hükümetin bu yanlış politikadan bir an önce geri adım atması gerekir. Türk sanayicisinin üretim yapabilmesi için, sanayi bölgelerindeki firmalara özel indirimler uygulanmalıdır. Bizler Türkiye’nin geleceğinden, yarınlarımızdan endişe duyuyoruz.’’
Suni gündemleri bırakıp, Türkiye’nin gerçek gündemiyle ilgilenilmesini istediklerini belirten Talay, sanayicinin sesine ve uyarılarına kulak verilmesi gerektiğini kaydetti.
|
14.09.2008
|
|
|
Sağlık Bakanlığı, okulları yakından denetleyecek |
SAĞLIK Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, okullar ve benzeri yerlerde öğrenci sağlığının korunması amacıyla bir genelge yayımladı.
81 il valiliğine gönderilen ‘Okul Sağlığı Hizmetleri Hakkındaki Genelge’de, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda okul sağlığının korunmasının Bakanlık bütçeleriyle belirli sınırlar içinde doğrudan ifa edeceği görevler arasında sayıldığı, bütün okulların bina ve sağlık şartları, bulaşıcı ve salgın hastalıklardan korunmaları açısından Bakanlığın murakabesi altında olduğunun belirtildiği vurgulanıyor. Okulların denetimi için il ve ilçelerde komisyon kurulacak ve belirlenen şartlar kapsamında her okul değerlendirilmeye alınacak. Genelgede, konu hakkında il ve ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları ve ilgili birimlerin bilgilendirilmesi istenildi.
|
14.09.2008
|
|
|
Ya her şey normal gitmezse? |
DEVLET Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Haydar Koçaker, ‘’her şeyin normal gitmesi halinde 2050 yılına kadar su problemi yaşamayacağımızı sistemin ona göre yapılandırıldığını söyleyebiliriz’’ dedi.
Koçaker, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yarı kurak bir iklim bölgesinde bulunduğunu bundan dolayı da sistemin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kurak periyotlarla yağışlı periyotu ayırmak zorunda olduğumuzu bildirdi. Koçaker, şunları kaydetti: ‘’Yağışlı periyot ile kurak periyot iyi belirlenmeli. İnsan oğluna verilen en büyük nimet aklın kullanılması. Var zamanda saklanması, yok zamanda tasarruf edilerek kullanılması. Doğanın kanununu değiştiremeyeceğimize göre, bize düşen görev var zamanda depolamak, yok zamanda da kullanmak ve de kirletmemek. Kirlettiğiniz anda olsa da kullanamazsınız.”
Şu anda yatırım programında 175 baraj ve gölet projesi olduğunu ifade eden Koçaker, 2013 yılında bu tesislerin büyük bir kısmını tamamlamış olacaklarını söyledi. Koçaker, 2013 yılına kadar suyumuzu depolanabilir, yönetilebilir ve gerektiği zaman kullanabilir hale getireceklerini belirtti. Şu anda Türkiye genelinde 66 milyar metre küplük bir su depolama kapasiteleri olduğunu dile getiren Koçaker, ‘’Yıllık ortalama 40 milyar metre küp su kullanıyoruz. Esasında 1.5 yıl kullanabileceğimiz suyu depolama imkânımız var. 175 adet depolama tesisini bitirerek, 2013’te su depolama kapasitemizi 90 milyon metre küpe çıkarmayı hedefliyoruz’’ dedi. Koçaker, içme sularında genellikle 40-50 yıllık projeksiyonların ele alındığını ifade ederek, ‘’Her şeyin normal gitmesi halinde 2050 yılına kadar su problemi yaşamayacağımızı sistemin ona göre yapılandırıldığını söyleyebiliriz. Bu durum hem içme suyu olarak hem sulama suyu olarak hem de endüstriyel kullanım suyu olarak geçerli’’ diye konuştu.
50 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
1924 yılından günümüze kadar 40 milyar dolarlık su yatırımının yapıldığını kaydeden Koçaker, “DSİ’nin ödeneği bu yıl 4,8 milyar YTL. Dolayısıyla geçtiğimiz yıla göre iki mislinden daha fazla. Bir sonraki yıl daha da fazla olacak. 2013 yılına kadar yapılacak kamu ve özel sektör yatırımları 50 milyar doları bulacak. Mevcut tesislerimizin büyük bir bölümünü tamamlamış olacağız. Ancak vatandaş, devlet hep beraber el ele vererek bir şeyler yapmak zorundayız.’’ Koçaker, Türkiye’nin toplamda kullanacağı içme suyu miktarının yılda 15 milyar metre küp olduğunu vurgulayarak, ‘’2050 yılı projeksiyonuna göre bizim 112 milyar metre küp depolanabilir suyumuz var. İçme suyunun yaklaşık 8 katı. Dolayısıyla içme suyu yönünden hiçbir problemimiz olmaz. Ancak sulama suyu ve endüstriyel kullanım yönünden mümkün mertebe daha az su tüketen bitkiyse bitki, teknolojiyse teknoloji kullanılmalı’’ dedi.
“Yeter ki vatandaşlarımız üzerlerine düşen görevi yerine getirsinler, biz bize düşeni yaparız’’ diyen Koçaker, suyu bilinçli kullanma konusunda biraz daha gayret etmemiz gerektiğini ifade ederek, ‘’suyu kullanma kültürümüzü çok iyi geliştirmeliyiz. Suyu temin etme, depolama, düzenleme kadar suyu kullamada çok önemli. Çünkü hepimiz su kullanacağız. İster içerek, ister yıkanarak, ister yıkayarak, ister sulayarak olsun’’ dedi. Barajlarda ki doluluk oranına da değinen Koçaker, geçtiğimiz yıllara oranla sulama ve elektrik üretmek için kullanılan barajlarda su seviyesinde ortalama yüzde 20 eksilme olduğunu belirtti. Koçaker, ‘’Bu azalmada bir önceki yılın kurak geçmesinin de etkisi var’’ diye konuştu.
|
14.09.2008
|
|
|
DLH, doğuya üç yeni havaalanı yapacak |
DEMİRYOLLARI, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı (DLH) Genel Müdürlüğü, Hakkâri Yüksekova, Şırnak ve Iğdır’a havaalanı yapılması ve Ağrı Havaalanının büyütülmesi işlerinin 2009 yatırım programına alınması için Yüksek Planlama Kurulu’na (YPK) başvuruda bulundu.
Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre DLH Genel Müdürlüğü, Hakkâri Yüksekova, Şırnak ve Iğdır’a yapılması planlanan havaalanlarına ilişkin fizibilite çalışmalarını bitirerek, projelerini tamamladı. DLH Genel Müdürlüğü, projelerin 2009 yatırım programına alınması için YPK’ya başvurusunu yaptı. YPK’dan olumlu yönünde karar çıkarsa, 2009 içinde projelerin yapım ihalelerinin açılması hedefleniyor. Uluslar arası uçuşların yapılabileceği büyüklükte inşa edilecek havaalanlarının en geç 3 yıl içinde tamamlanarak, sivil uçuşlara hazır hale geti-rilmesi planlanıyor. Yeterli ödenekle yatırım programına alınırsa DLH, Ağrı Havaalanındaki pistin uzatılması işini gelecek yıl ihale edecek.
|
14.09.2008
|
|
|
Sonbaharda bol yağış müjdesi |
EKİM ve Kasım aylarında kuzey kesimlerde mevsim normallerinin üzerinde, güney ve iç kesimlerde ise mevsim normallerinde yağış bekleniyor.
Alınan bilgiye göre, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Eylül ayının ikinci yarısı ile Ekim ve Kasım aylarını kapsayan ''Mevsimsel Tahmin Raporu''nu hazırladı. Buna göre, Eylül ayının ikinci yarısından itibaren sıcaklık değerlerinin, kuzey kesimlerde azalarak mevsim normalleri seviyesinde, güney kesimlerde ise ay sonuna kadar normal değerlerin 0,5-1 derece üzerinde seyretmesi bekleniyor. Ekim ve Kasım aylarında ise Sonbahar mevsimine uygun sıcaklık değerleri öngörülüyor. Raporda yağış konusundaki tahminlere de yer verildi. Eylül ayının ikinci yarısından itibaren yurdun kuzey, iç ve batı kesimlerinde mevsim normallerine uygun yağışların görülmesi bekleniyor. Ekim ve Kasım aylarında kuzey kesimlerin normalin üzerinde, güney ve iç kesimlerin ise mevsim normallerinde yağış alacağı tahmin ediliyor.
|
14.09.2008
|
|
|
Şahin: Kimseye özel muamele yok |
ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, Bakanlık olarak kimseye özel muamele yapmadıklarını belirtti.
AKP 19 Mayıs İlçe Kongresi’nde katılmak üzere Samsun’a gelen Bakan Şahin, Samsun Adliye Sarayı’na dönüştürülmesi planlan eski tekel binalarını inceledi. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel hakkında soruşturma açılmasına gerek duyulmaması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında 3 YTL’lik ceza veren hakime soruşturma açıldığı yönündeki iddialara cevap verdi. Adalet Bakanlığı’nda kimseye özel muamele yapılmadığını vurgulayan Bakan Şahin, gelen ihbar ve şikâyetlerin ise objektif bir şekilde değerlendirildiğini söyledi. Almanya’da başlayan Deniz Feneri dâvâsına da değinen Bakan Şahin, dava karara bağlanana kadar hiçbir kimsenin veya kurumun suçlu ilân edilemeyeceğinin altını çizdi. Şahin, “Ankara Cumhuriyet Savcılığı da bu konuyla ilgili bir soruşturma açtı. Onun sonucunu bekleyin! Bu soruşturmaları yapacak olan biz değiliz; çünkü yargı organı değiliz” dedi. YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun askere gitmemek için çürük rapor aldığı şeklindeki tartışmalar ile ilgili soruya da Bakan Şahin, “Askerle ilgili işlere Adalet Bakanlığı bakmaz. Askere alma ile ilgili işlere Millî Savunma Bakanlığı bakar” cevabını verdi
|
14.09.2008
|
|
|
Gurbetçi 30 yıldır alışamadı |
FIRAT Üniversitesi (FÜ) İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yağbasan tarafından Almanya’nın çeşitli şehirlerinde büyük çoğunluğu 30 yıldan fazla bu ülkede yaşayan 420 Türk’e uygulanan ankette, vatandaşların hala uyum sorunu yaşadıkları belirlendi.
Gurbetçilerin, arkadaş çevrelerinde Türkçe konuştuğu, yatırımlarını Türkiye’ye yaptıkları, tatillerini Türkiye’de geçirdikleri belirlenen ankette, Türk vatandaşlarının en kısa zamanda veya belli bir süre içerisinde Türkiye’ye dönüş eğiliminde oldukları ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarına ilgi göstermediğini, Türkiye’nin Almanya’da siyasî lobisinin olmadığını düşünen gurbetçiler, Türkiye’nin geleceğinden ise umutlu.
|
14.09.2008
|
|
|
Yeni metro vagonları hatta indirilmeye başlandı |
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesince yapım çalışmaları devam eden Taksim-Şişhane-4. Levent-Darüşşafaka hattında çalışacak metro vagonlarından üçü raylara indirilmeye başlandı.
4. Levent’teki metro vagon indirme alanında düzenlenen törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sistemde 32 vagonun çalıştığını ve günde 200 bin yolcunun taşındığını söyledi. Topbaş, Güney Kore’den 92 vagon sipariş ettiklerini belirterek, vagonlardan 28’inin 2008 sonuna kadar, diğerlerinin ise 2009 yılı içerisinde getirileceğini kaydetti. Topbaş, bu vagonların da sisteme dahil olmasıyla hattın taşıma kapasitesinin 4 katına çıkacağını ve 800 bin yolcu taşınabileceğini belirtti. Fransız Kalkınma Bankası’ndan 120 milyon dolar kredi aldıklarını ifade eden Topbaş, vagonların tanesinin 1 milyon 400 bin dolara satın alındığını, sipariş edilen 92 vagonun toplam maliyetinin de 127 milyon dolar olduğunu söyledi. Törende daha sonra metro vagonlarından ilki raylara indirildi. Topbaş, daha sonra işçilere ve basın mensuplarına tatlı ikram etti.
|
14.09.2008
|
|
|
Kırıkkale’de “bomba var” yazılı paket paniği |
KIRIKKALE'DE sabah saatlerinde bir parfümeri mağazasının kapısının önüne bırakılan ve üzerinde “bomba var” yazılı küçük paket boş çıktı.
Edinilen bilgiye göre, yaya ve araç trafiğinin en yoğun olduğu Hürriyet, Zafer ve Cumhuriyet caddelerinin kesiştiği bölgedeki MOBESSE kamerasının yanındaki bir parfümeri mağazasının kapısına bırakılan üzerinde “bomba var” yazılı küçük paketi gören vatandaşlar polise haber verdi. Olay yerine gelen polis, bölgeyi güvenlik şeridi ile kapatarak tedbir aldı. Bomba uzmanlarının fünye ile patlattığı poşet boş çıktı.
|
14.09.2008
|
|
|
BTC Boru Hattı'ndaki arıza giderildi |
BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN (BTC) Ham Petrol Boru Hattı’nın Sivas’ın Altınyayla ilçesindeki 4 numaralı pompa istasyonunda meydana gelen teknik arıza giderildi.
BTC Ham Petrol Boru Hattı Türkiye kısmının işletmecisi BOTAŞ International Limited (BIL) yetkililerinden alınan bilgiye göre, Altınyayla’daki pompa istasyonundaki vanada, Perşembe gecesi bilinmeyen sebeple meydana gelen teknik arıza onarılarak, hat dün yeniden devreye sokuldu. Yetkililer, vanaların kapatılması sırasında yeterli miktarda petrol olduğu için tankerlere yüklemenin sürdüğü ve sevkıyatta herhangi bir sıkıntı yaşanmadığı bildirdi.
|
14.09.2008
|
|
|
Yüksekova’da terörist cenazesi gerginliği |
HAKKÂRİ'NİN Yüksekova ilçesinde bir grup, terör örgütü PKK mensubu yabancı uyruklu bir teröriste ait cenazenin İran’a götürülmesine izin verilmediği iddiasıyla gösteri yaptı.
Yüksekova çarşı merkezinde gece saatlerinde toplanan bir grup, Bingöl’de çıkan çatışmada ölen İran asıllı teröristin cenazesinin, İran’a götürülmek üzere Elazığ Fırat Üniversitesi Araştırma Hastanesi morgundan alındığını, ancak Van’ın Gevaş ilçesinden geri çevrildiğini öne sürdü. Yasa dışı gösteri yapan ve terör örgütü PKK lehine slogan atan gruba müdahale eden polis, 2 kişiyi gözaltına aldı. Polis, gözaltılara tepki gösteren grubun dağılması için havaya ateş açmak zorunda kaldı. Ara sokaklara dağılan grup, Cengiz Topel Caddesinde ateş yaktı. Grup, güvenlik güçlerinin müdahalesi ve Belediye Başkanı Salih Yıldız’ın uyarısı üzerine dağıldı.
|
14.09.2008
|
|
|
Yayladağı kırsalında 17 kaçak yakaland |
HAT AY'IN Yayladağı ilçesinde, yasa dışı yollardan yurda giriş yapan 17 kaçak yakalandı.
Alınan bilgiye göre, İlçe Jandarma Komutanlığı Kışlak Jandarma Karakolu devriye ekipleri, arazi arama ve tarama çalışmaları sırasında, Kışlak beldesi kırsalında Somali ve Filistin uyruklu 17 kaçak yakaladı. Kaçakların ifadelerinin ardından sınır dışı edilecekleri bildirildi.
|
14.09.2008
|
|
|
|