Dünya

İnanmıyorsanız mezarları açalım

Afganistan’da kısa bir süre önce Amerikan bombardımanında ölen sivillerle ilgili tartışmalar sürerken, akrabalarını kaybettiğini söyleyen Gül Ahmed Han, mezarları açma teklifinde bulundu. Gül Ahmed Han, “Eğer inanmıyorsanız gelin mezarları açalım ve kimlerin öldüğünü görelim” dedi.

Afganistan’da kısa bir süre önce Amerikan bombardımanında ölen sivillerle ilgili tartışmalar sürerken, akrabalarını kaybettiğini söyleyen Gül Ahmed Han, mezarları açma teklifinde bulundu. Bu bombardımanda ailesinden 76 kişiyi kaybettiğini söyleyen Gül Ahmed Han, ‘’Bütün dünyaya ilan ediyorum: Eğer inanmıyorsanız gelin mezarları açalım ve kimlerin öldüğünü görelim’’ dedi.

Gül Ahmed Han, ‘’Mezarı siz seçin, ben kazayım ve size göstereyim. Allah huzurunda yemin ederim ki, ölenler arasında Taliban militanı yok, sadece masum siviller var ve bunların 76’sı benim akrabam’’ diye konuştu. Afgan hükümeti ve BM, Azizabad’ın köyündeki bu bombardımanda çoğu kadın ve çocuk 90 sivilin öldüğünü, Amerikan kuvvetleri ise 5-7 siville 30-35 Taliban militanının öldüğünü söylüyordu, ancak ABD, dün, yeni kanıtlara ulaşıldığını ve soruşturmanın yeniden yapılacağını açıkladı.

Bu arada, 90 sivil arasında olduğu sanılan Afgan çocuklarının cesetlerinin görüldüğü iki video çekimi ortaya çıkmış, cep telefonuyla çekilen görüntülerin ilkinde ölen çocukların sayısı gibi ayrıntılar seçilemezken, ikincisinde çocuk cesetlerinin korkunç durumda olduğu saptanmıştı.

/ Kabil

11.09.2008

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble: ‘Hıristiyanlar kendi tarihlerine baksın’

ALMANYA İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, dinleri istismar eden radikal eylemlerin sadece Müslümanlar tarafından değil, Hristiyanlar tarafından da sıkça yapıldığı söyledi.

Schaeuble, başkent Berlin’de düzenlenen ‘’Güvenlik Politikası ve Savunma Sanayisi’’ konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Müslümanlar arasında aşırı uçların kendi emellerine ulaşmak için dinlerini kötüye kullandıklarını belirterek, ‘’Radikal dinci eylemler Hristiyanlar arasında da sıkça yaşanmıştır.

Hristiyanların bu konuda şımarmalarına gerek yok’’ şeklinde konuştu.

Avrupa’daki demokratik kurallara uyduğu sürece İslamiyet’e de bu kıtada yer olduğunu ifade eden Schaeuble, aksi takdirde bu durumu kabul edemeyeceklerini, Avrupalıların da farklı kültür ve dinleri bir tehdit değil, bir zenginlik olarak algılamaları gerektiğini kaydetti.

Globalleşen dünyada farklı kültürlerin ve dinlerin birbirleriyle daha da yakınlaştığına işaret eden Schaeuble, bu yakınlaşmanın sorunları da beraberinde getirdiğini, dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan krizin kısa sürede Avrupa’ya da yansıması olduğunu söyledi.

/ Berlin

11.09.2008

Obama, Palin’i rujlu domuza benzetti

Abd'de Demokrat Parti’nin başkan adayı Barack Obama, rakip Cumhuriyetçi Partinin başkan yardımcısı adayı Sarah Palin’e gönderme yaparak, ‘’domuza da ruj sürebilirsin ama hâlâ domuz olarak kalacaktır’’ sözleri büyük tepki topladı.

Cumhuriyetçi Partili John McCain’e karşı, anketlerde önde giden ancak Palin’in ortaya çıkmasıyla 4 Kasımdaki ABD başkanlık seçimini garanti olarak göremeyen Obama, daha önce benimsediği saldırgan olmama yaklaşımını değiştirmişe benziyor. Barack Obama’nın, saldırgan yorumlar için, Demokrat Partinin başkan yardımcısı adayı olarak seçtiği Joe Biden’ı devreye sokması daha muhtemel olarak görülüyordu. Biden ve Palin’in birbirini tartışma konuları içine çekmesi, iki büyük partinin başkan yardımcısı adayları olarak daha mantıklı bulunmakla birlikte Obama’nın durumu bizzat ele almayı tercih ettiği anlaşılıyor. Kendisini, ABD’de çocuklarını futbol ve hokey antrenmanlarına taşıyan anneler için kullanılan ‘’hokey annesi’’ olarak niteleyen Sarah Palin, Cumhuriyetçi Partinin kongresinde yaptığı konuşmada, ne kadar zorlu bir insan olduğunu anlatmak için bir şaka yapmıştı. Palin, bir pitbul köpeğiyle hokey annesi arasındaki farkı sormuş ve ardından, ‘’pitbul ruj sürmez’’ cevabını vermişti. Virginia’da seçim kampanyası konuşması yapan Obama, Palin’e ‘’rujlu’’ bir gönderme yaptı ve ‘’John McCain-Sarah Palin politikaları değişimi temsil etmiyor, sadece aynı şeyi farklı bir isimle çağırıyorlar. Bir domuza ruj sürebilirsiniz, ancak hâlâ bir domuz olarak kalacaktır’’ dedi. Osmanlı’nın en nüktedan şahsiyetlerinden olan Ziya Paşa şöyle demişti : Zerduz palan ursan eşşek yine eşşektir ..... Eşeğe altın semer de taksan eşek yine eşektir...

Washington

11.09.2008

Lübnan İsrail’den topraklarından çekilmesini istedi

Lübnan Hükümeti, İsrail’den Şebaa Çiftliklerinden çekilmesini ve Lübnan toprakları üzerinde uçuş yapmaya son vermesini istedi.

Enformasyon Bakanı Tarık Mitri, kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamada, ‘’İsrail ile askıda kalan sorunlar pazarlık konusu edilemez. Bunlar, uluslararası kararlarla düzenlenmiştir ve İsrail’in bunları uygulaması gerekmektedir’’ dedi. İsrail’in Şebaa Çiftliklerinden çekilmesini, Lübnan toprakları üzerinde uçuş yapmaya son vermesini ve İsrail ordusunun Lübnan’da bıraktığı salkım bombalarının yerlerini belirten haritaları Lübnan tarafına vermesini istediklerini belirten Mitri, ‘’Bunlar eksiksiz ve koşulsuz olarak yerine getirilmelidir’’ dedi. Mitri, BM Güvenlik Konseyi’nin 425 sayılı kararının İsrail’in Lübnan topraklarının tamamından çekilmesini öngördüğünü de hatırlattı.

Beyrut

11.09.2008

Ortadoğu deliler bölgesi mi?

TEL AVİV Üniversitesi’ndeki ‘’Center for Peace Research’’ tarafından yapılan bir araştırma, İsrailli Yahudilerin çoğunun ‘’Orta Doğu’nun deliler bölgesi’’ olduğunu düşündüğünü ortaya koydu.

Sonuçları yayımlanan araştırmaya göre, ‘’Orta Doğu deyince aklınıza ilk gelen nedir?’’ sorusuna İsrailli Yahudilerin çoğu, ‘’Deliler bölgesi’’ ya da ‘’Allah yardımcımız olsun’’ gibi cevaplar verdi. Yahudilerin yüzde 61’inin bu soruya olumsuz nitelikli yanıtlar verdiği, yüzde 20’sinin tarafsız, yüzde 19’unun da olumlu cevaplar verdiği araştırmada, olumsuz nitelikteki yanıtların çoğunda savaş ve teröre atıfta bulunuldu. ‘’Deliler bölgesi’’, ‘’balçık çukuru’’, ‘’artık dayanamıyorum’’, ‘’Allah yardımcımız olsun’’ ya da ‘’Ne yapıyoruz burada?’’ gibi cevapların verildiği araştırmada, olumlu yanıt verenlerin çoğunun barışa inanan kesim olduğu ortaya çıktı. Araştırmada ayrıca, Yahudilerin yüzde 71’nin İsrail’in gelecek on yıllarda Orta Doğu’nun diğer yerleriyle bütünleşeceğine inanmadığı, yüzde 63’ünün ise açık açık Batı’nın bir parçası olmayı tercih ettiği ortaya çıktı. Bu arada, İsrailli Arapların yüzde 34’ünün olumlu, yüzde 32’sinin olumsuz, yüzde 34’ünün de tarafsız cevaplar verdiği belirtildi.

Kudüs

11.09.2008

Kosova İslâm dünyasından ilgi bekliyor

KOSOVA Dışişleri Bakanı İskender Hüseyini, Müslüman ve Arap ülkelerden Kosova’nın bağımsızlığını tanımalarını istedi. İ

slam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile görüşmek üzere Suudi Arabistan’ın Cidde kentine gidecek Hüseyini, 7 ay önce Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan eden Kosova’nın Müslüman ve Arap ülkelerinden daimi isteğinin bağımsızlıklarının tanınması olduğunu belirtti. Hüseyini, bu ülkelerin Kosova’nın bağımsızlığını tanımayarak ülkesinin özgürlük ve ekonomik refah hakkını da reddetmiş olduklarını ifade etti.

/ Priştine

11.09.2008

Mısır’da heyelan kurbanları 60’ı geçti

MISIR'DA onlarca evi yerle bir eden heyelanda ölenlerin sayısı 61’e çıktı.

Başkent Kahire’nin doğusundaki bir mahallenin evleri üzerine kayalıktan büyük parçaların yuvarlandığı felakette son rakamlara göre 58 kişi de yaralandı. Kurtarma çalışmaları, felaketin meydana geldiği cumartesi gününden bu yana devam ediyor. Yetkililer, evlerin üzerine yuvarlanan kayaların büyüklüğü ve lojistik sorunlar nedeniyle çalışmaların yavaş ilerlediğini belirtiyor. Çalışmalar ilerledikçe, ölü sayısının artabileceği belirtiliyor. Bu arada, hükümetin felakette evleri yıkılan ve hasar görenler için 2 bin daire tahsis edeceği bildirildi.

11.09.2008

İran İsrail’e karşı BM’yi göreve çağırdı

İran İsrail tehditlerine karşı BM’yi harekete geçmeye çağırdı. İran’ın BM Büyükelçisi Muhammed Hazai, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a mektup yazarak, İsrailli yetkililerin, İran’a karşı tehditlerini artırmasına ‘’açık ve sert cevap’’ vermesini istedi.

Hazai, ‘’İsrailli bakanların, İran’ı ve Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ı tehditleri, uluslararası yasaların açıkça ihlalidir. Bu tehlikeli tehditler suçtur. BM, özellikle de Güvenlik Konseyi, gereken tepkiyi göstermeli’’ ifadesini kullandı. Hazai, İran’ın uluslararası yasaların kendisine verdiği haklar çerçevesinde, tehditlere karşı koymada tereddüt etmeyeceğini ve kendisini savunacağını belirtti. İsrail’de emeklilerden sorumlu Bakan Rafi Eytan, Alman Der Spiegel dergisine verdiği demeçte ‘’Ahmedinejad, kaçırılmalı ve Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmalı’’ demişti. İsrail’in istihbarat örgütü MOSSAD’ın eski şeflerinden Eytan, Yahudi soykırımını sorguladığı ve İsrail aleyhindeki sözlerinden dolayı Ahmedinejad’ın yargılanmasını istemişti. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da, ‘’Tel Aviv, İran’ın nükleer enerji programını durdurmak için savaş da dahil her seçeneği kullanacak’’ ifadesini kullanmıştı.

/ Tahran

11.09.2008

Ortadoğu deliler bölgesi mi?

TEL AVİV Üniversitesi’ndeki ‘’Center for Peace Research’’ tarafından yapılan bir araştırma, İsrailli Yahudilerin çoğunun ‘’Orta Doğu’nun deliler bölgesi’’ olduğunu düşündüğünü ortaya koydu.

Sonuçları yayımlanan araştırmaya göre, ‘’Orta Doğu deyince aklınıza ilk gelen nedir?’’ sorusuna İsrailli Yahudilerin çoğu, ‘’Deliler bölgesi’’ ya da ‘’Allah yardımcımız olsun’’ gibi cevaplar verdi. Yahudilerin yüzde 61’inin bu soruya olumsuz nitelikli yanıtlar verdiği, yüzde 20’sinin tarafsız, yüzde 19’unun da olumlu cevaplar verdiği araştırmada, olumsuz nitelikteki yanıtların çoğunda savaş ve teröre atıfta bulunuldu. ‘’Deliler bölgesi’’, ‘’balçık çukuru’’, ‘’artık dayanamıyorum’’, ‘’Allah yardımcımız olsun’’ ya da ‘’Ne yapıyoruz burada?’’ gibi cevapların verildiği araştırmada, olumlu yanıt verenlerin çoğunun barışa inanan kesim olduğu ortaya çıktı. Araştırmada ayrıca, Yahudilerin yüzde 71’nin İsrail’in gelecek on yıllarda Orta Doğu’nun diğer yerleriyle bütünleşeceğine inanmadığı, yüzde 63’ünün ise açık açık Batı’nın bir parçası olmayı tercih ettiği ortaya çıktı. Bu arada, İsrailli Arapların yüzde 34’ünün olumlu, yüzde 32’sinin olumsuz, yüzde 34’ünün de tarafsız cevaplar verdiği belirtildi.

/ Kudüs

11.09.2008