"Gerçekten" haber verir 22 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Korkutan yangın

İzmir’in Menderes ilçesi Dereköy mevkiindeki ormanlık alanda çıkan ve hızla büyüyen yangın endişeye sebep oldu. Önceki gün akşam saatlerinde başlayan yangın rüzgârın da etkisiyle Seferihisar yönüne ilerledi. Büyüyen yangın sebebiyle Şaşal köyü ve iki mahalle tahliye edildi. Söndürme çalışmalarına 6 helikopter ve 5 uçakla devam edilen yangın için İstanbul’dan da bir amfibi uçak gönderildi.

ORMAN Genel Müdürü Osman Kahveci, İzmir’in Menderes ilçesine bağlı Yeniköy’de önceki gün saat 17.30 sıralarında başlayan ve rüzgârın da etkisiyle yayılan yangının kısmen kontrol altına alındığı bildirdi. Kahveci yaptığı açıklamada, ‘’Yangın kısmen kontrol altına alındı. Ancak halen ulaşamadığımız uç noktalar var’’ dedi.

İzmir Valisi Cahit Kıraç da, yangının, yerleşim birimlerinin bulunduğu yerlerde tamamen, dağlık bölgede ise kısmen kontrol altına alındığını bildirdi. Kıraç, yangın sebebiyle can kaybı meydana gelmediğini ve artık tahliyelerin söz konusu olmadığını belirtti. Vali Kıraç yangında şimdiye kadar orman, makilik ve taşlık alan olmak üzere yaklaşık 700-800 hektarlık alanın zarar gördüğünü, kaydetti. Vali Kıraç, yangın bölgesinde 17 dozer, 50 arazöz, 15’er kişilik 26 yer ekibi, 6 helikopter, 5 uçak, 1 amfibi uçağı, 24 itfaiye ekibi, 300 orman işçisi ve çok sayıda jandarmanın görev yaptığını kaydetti. Yangın haberini duyan çok sayıda hayvansever, binin üzerinde köpeğin barındığı orman alanı içindeki hayvan barınağına koştu. Barınağın kapılarını açan hayvanseverler, köpekleri yangın bölgesinden uzaklaştırmaya çalıştı. Yangının söndürülmesine yönelik çalışmalar gece boyunca sürdürüldü. Elektrik trafosundan çıktığı belirtilen yangın sebebiyle Şaşal Köyü, Deliömer ve Keler mahalleleri boşaltılmıştı.

/ İzmir

22.07.2008


 

Anayasa Mahkemesi gün belirliyor

Raportörün raporunu ince-leyen Anayasa Mahkemesi heyeti, bugün yapacağı gündem toplantısının ardından AKP hakkında açılan kapatma dâvâsı için gün belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde kapatma talebini esastan görüşmeye başlayacak.

ANAYASA Mahkemesi heyeti, bugün yapacağı gündem toplantısının ardından AKP hakkında açılan kapatma dâvâsı için gün belirleyecek. Alınan bilgiye göre, Yüksek Mahkeme heyeti, bugün saat 13.30’da toplanarak, bazı kanunların iptali ve yürürlüklerinin durdurulması talebiyle açılan 10 dâvâda ilk ve esas incelemesini yapacak. Raportör Osman Can’ın raporunu inceleyen Heyet, bu toplantının ardından AKP hakkında açılan kapatma dâvâsıyla ilgili bir gün belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma talebini esastan görüşmeye başlayacak. AKP hakkındaki kapatma dâvâsını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması durumunda 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak. Anayasa’ya göre bir siyasî partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7’sinin oyu gerekecek. Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, Yüksek Mahkeme’ye sunduğu raporunda, AKP’nin kapatılması talebiyle açılan dâvânın reddine karar verilmesi gerektiği belirtmişti.

22.07.2008


 

Bilgi geldiğini hatırlamıyorum

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinin isteği ile dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinde ‘tanık’ olarak ifade verdi. Hrant Dink’in avukatlarının sorularını cevaplayan Albay Ali Öz, “Hrant Dink’i ve Yasin Hayal’i tanımıyorum. Bana cinayetin işleneceğine dair bir bilgi geldiğini de hatırlamıyorum” dedi.

Kilit albay ifade verdi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmali olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma açılmasına karar verilen eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay A.Ö, ifadesinde olay öncesi kendisine bir bilgi geldiğini hatırlamadığını söyledi.

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin isteği ile dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay A. Ö, Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ‘tanık’ olarak yaklaşık 2 saat 15 dakika ifade verdi.

Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinin kararı doğrultusunda Bursa 1. Sulh Ceza Mahkemesinde tanık olarak ifadesine başvurulan Albay A.Ö, 16-17 Ocak 2007 tarihinde Trabzon Jandarma Bölge Komutanı ile birlikte bağlı birimlerde denetleme yapmak üzere bölgede dolaştıklarını belirtti. Albay A.Ö, 20 Ocak 2007’de Zigana Dağı’na gittiklerini, Gümüşhane Alay Komutanı ile toplantıda bir araya geldiklerini ve geceyi de burada geçirdiklerini söyledi. A.Ö, Zigana’da bulundukları sırada Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü M.Y’nin kendisini aradığını belirterek, ‘’Bana ‘Komutanım Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili bazı bilgiler var, çekelim mi?’ dedi. Ben de kontrol ederek çekmelerini söyledim’’ dedi.

Aynı gün Trabzon Emniyet Müdürünün kendisini arayarak, Ahmet Samast isimli bir kişinin gelip, gazeteci Hrant Dink’i vuran kişinin oğlu olduğu yönünde ihbarda bulunduğunu bildirdiğini anlatan A.Ö, şöyle devam etti: ‘’Ayrıca ‘156 Jandarma İmdat’ telefonunu arayan bir kişi de aynı ihbarda bulunmuş. Bunun üzerine İstihbarat Şube Müdürü ve İl Merkez Jandarma Komutanını arayarak il emniyet müdürlüğü ile birlikte çalışmaları emrini verdim. Aynı gece geç saatlerde zanlının Samsun’da yakalandığını öğrendim. Daha sonra müfettişler geldi. Komutanlığımızda gerekli tahkikatlar yapıldı. Müfettişler gitmeden önce kapalı zarfla benden bazı bilgileri istediler. Ben bu bilgileri hazırlayarak gönderdim. İstanbul Cumhuriyet Savcılığınin bizden istediği bilgiler de gönderildi.’’

Mahkeme Başkanı Tülin Ertuğrul Özkan’ın, Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesinde ‘’Görevi kötüye kullanma’’ suçundan yargılanan Jandarma Kıdemli Başçavuş O.Ş ve Uzman Çavuş V.Ş’nin ifadelerini okumasının ardından, Albay A.Ö, şunları kaydetti:

‘’O.Ş. ve V.Ş’nin söylediği gibi olay öncesi bana bir bilgi geldiğini hatırlamıyorum. Toplantıda herhangi bir şekilde söylenmedi, konu gündeme gelmedi. Gerçekten ben hatırlamıyorum. Öyle bir istihbari bilgi ellerine geçmiş ise zaten bu kişiler bu işin kursunu gören, eğitimini alan personel olup, ne yapabileceklerini bilmeleri gerekiyor. Böyle bir konunun öğrenilmesi halinde bunun hemen kayda girmesi gerekirdi.

Toplantıda gündeme getirilip getirilmemesi çok önemli değildir. Onların görevi böyle bir duyumu kayda aldıktan sonra şube müdürüne bildirmektir. Şube müdürü de bana bildirdiği takdirde ben gelen bilgiyi kabul edip, gereğinin yapılıp yapılmayacağına o zaman karar veririm. İstihbarat bilgileri bana ulaşmadan önce kayda girer. İşleyiş bu şekildedir. Benim anlatılanlar ile ilgili bilgim ve görgüm bu kadardır.’’

ŞU AN ASKERİ GÖREVLİYİM, BELKİ EMEKLİ

OLUNCA KONUŞURUZ

Albay A.Ö, Dink ailesinin avukatları Ergin Türksoy, Ergin Cinmen ve Hakan Bakırcıoğlu ile hakim Tülin Ertuğrul Özkan’ın sorularını da cevapladı. A.Ö, ‘’M.Y, A.O.Ç, H.P, G.G, H.Y ve G.A’yı tanıyor musunuz? Bu kişilerle aranızda bir husumet oldu mu?’’ yönündeki soru üzerine ‘’Bu kişiler benim personelimdi. Bu askeri bir konu olduğu için cevaplamak istemiyorum’’ dedi.

Avukatlardan Hakan Bakırcıoğlu’nun ‘’Hrant Dink’i tanıyor muydunuz’’ sorusunu ise Albay A.Ö, ‘’Olaydan önce ne Hrant Dink’i ne de gazetesini tanımıyordum, bilgi sahibi değildim’’ diye cevapladı. A.Ö, ‘’Türkiye aleyhine yapmış olduğu konuşmalara tepki olarak Hrant Dink’in öldürülmesi meselesi bir terör olayı mıdır, terör suçu mudur, yoksa asayiş suçu mudur, asayiş olayı mıdır?’’ yönündeki bir soruya da

‘’Eğer bireysel amaçla işlenmiş ise asayiş suçu, ancak 3-5 kişi bir araya gelip örgütlenerek bu suç işlenmiş ise terör suçu gözü ile bakarım. Ancak bunun değerlendirmesini yargı yapacaktır’’ cevabını verdi.

Trabzon’daki Mc Donalds’ın bombalanması olayını hatırlayıp hatırlamadığının sorulması üzerine A.Ö, ‘’Ben hatırlamıyorum. Olay emniyet bölgesinde meydana gelmişti. O tarihte Trabzon’da olup olmadığımı da bilmiyorum’’ dedi.

Bunun ardından avukatların ‘’Hafıza sorunu yaşıyor musunuz’’ yönündeki sorusunu ise A.Ö, ‘’Herhangi bir sorunum yoktur’’ diye cevapladı.

Bu arada, Albay A.Ö, mahkeme salonu çıkışında gazetecilerin davaya ilişkin soruları üzerine, ‘’Şu an askeri görevliyim. Belki emekli olunca konuşuruz, belki de kitap yazarız’’ diye konuştu.

/ Bursa

22.07.2008


 

Piri Reis, Marmara'nın fay haritasını çıkarıyor

BİLİMSEL deniz araştırmaları için hazırlanan, sismik laboratuvar, akustik ve jeofizik çalışmaları uygulama kapasitesine sahip Koca Piri Reis Gemisi’nin Marmara Denizi’nde çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Çifçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Koca Piri Reis Gemisi’nin İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Bölümü, ABD Columbia Üniversitesi Lamont Doherty Zemin Araştırmaları Merkezi ve kendi enstitülerinden öğretim üyeleri ile birlikte 2 Temmuzdan beri Marmara Denizi’nde çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Prof. Dr. Çifçi, çalışmaların 22 Temmuzda biteceğini ve 3 bin kilometrelik bir alanda sismik çalışma yapılacağını kaydetti.

/ İzmir

22.07.2008


 

Hollanda mahallelerinde Mesnevî tanıtım turu

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda Başkanı Veyis Güngör, 2010 yılına kadar uzatılan Hollanda Mevlânâ faaliyetleri kapsamında, talep doğrultusunda Hollanda’nın mahallelerinde Mevlânâ’nın ünlü eseri Mesnevî’yi anlatacaklarını söyledi.

Veyis Güngör, çok hareketli ve oldukça yoğun bir yılı geride bıraktıklarını, kuruluşlarını ilân ettikleri gün ortaya koydukları misyon doğrultusunda geçen yılı dopdolu geçirdiklerini söyledi.

Geçen yıl Mevlânâ faaliyetlerinin Hollanda’ya damgasını vurduğunu belirten Güngör, ‘’Mevlânâ Okulu organizasyonundan Zara konserine kadar yapılan etkinlikler tüm insanlara ulaştı. 2007 yılında gerçekleştirilen etkinlikler, 13 ayrı ulusal ve uluslar arası televizyon programıyla milyonlara ulaştı’’ dedi.

“MESNEVÎ,

MAHALLELERDE

ANLATILACAK”

Hollanda’da Mevlânâ etkinliklerinin yoğun ilgi dolayısıyla 2010 yılına kadar uzatıldığını, bundan mutluluk duyduklarını ifade eden Güngör, şunları kaydetti:

‘’25 yıldır Hollanda’da yaşıyorum. Mesnevî’yi hep onlara anlatmak istedim. En sonunda etkinliklerimizle sesimizi duyurabildik. 2010 yılına kadar uzatılan Hollanda Mevlânâ etkinlikleri kapsamında, talep doğrultusunda Hollanda’nın mahallelerinde Mevlânâ’nın ünlü eseri Mesnevî’yi anlatacağız. Seçeceğimiz insanlar mahallelerde toplantılar düzenleyerek, Hollandalılara Mesnevî’yi anlatacak. Bu etkinlikle, Mesnevi’de yer alan birlik ve beraberlik mesajlarını insanlara anlatarak, var olan kardeşlik ortamının geliştirilmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Hollanda’daki yetkililer bize ‘Mevlânâ’yı mahallelerde de anlatırsanız destekleriz’ dediler. Ancak bunun için Mevlânâ felsefesini bilen en az 25 kişiye ihtiyaç var.’’ Veyis Güngör, oldukça önem verilen Mesnevî ile halkın huzura kavuşacağına inanan Hollandalıların Mevlânâ’ya ve Mesnevî’ye ilgisinin kendilerini çok mutlu ettiğini kaydetti.

22.07.2008


 

Engelleri AB ile aşacaklar

ROMANYA'NIN koordinatörlüğünde ‘’Engellilere İş Bulma Yollarını Öğretme’’ projesi kapsamında, engellilere, halı dokuma, deri işleme, ahşap boyama ve rölev gibi el işlerinin yanı sıra güzel ifade, diksiyon, iş arama yolları ve işe başvururken dikkat edilmesi gereken konularda eğitim veriliyor.

Yaşam Boyu Eğitim Kulüplerinin Avrupa Ağı (3L Clubs) isimli Socrates-Grundtvig 1 çalışması çerçevesindeki projeye ortak olan Başkent Dost Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Genel Müdürü Dr. Faruk Ayın, proje hakkında bilgi verdi. Ayın, projenin dezavantajlı insanların işsizlik ve eğitim problemlerine çözüm bulmak amacıyla yapıldığını, projenin koordinatörlüğünü Romanya’nın üstlendiğini ifade etti.

Projenin Türk ortağı olarak, başkentte 4 farklı yerde yaşam boyu öğrenim kulüpleri kurduklarını anlatan Ayın, merkez binalarında da proje kapsamında engellilere istihdam alanları yaratabilecek konularda kurs düzenlediklerini söyledi.

Akademisyenler ve halk eğitim merkezlerinden gelen öğretmenlerle çalıştıklarını belirten Ayın, engellilere halı dokuma, ahşap boyama, boncuk işi, rölev ve deri işleme gibi kurslar verdiklerini kaydetti. Ayın, kursların engellilerin sosyalleşmelerinde ve sosyal yaşama katılmalarında önemli bir rol oynadığını ifade etti.

Ayın, engellileri işe başvurma sürecinde yapılması gerekenlerle ilgili de bilgilendirdiklerini, güzel ifade, diksiyon, iş arama yolları ve işe başvururken dikkat edilmesi gereken konularda eğitim seminerleri düzenlediklerini belirtti.

İspanya, İngiltere, İtalya, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti’nin proje paydaşları olduğunu belirten Ayın, ülkelerin birbirlerini zaman zaman ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi aldıklarını kaydetti. Proje için ilk olarak Romanya’da toplandıklarını daha sonra da İngiltere’de toplantı yaptıklarını anlatan Ayın, son olarak katılımcıların merkezlerindeki çalışmaları izlemek için Ankara’ya geldiklerini ifade etti. Ayın, ülkelerdeki katılımcıların her yıl 2 kez bir araya gelerek, proje çıktılarını değerlendirdiklerini vurguladı.

’KADINLAR DA KURSLARA KATILIYOR

Projeye başlarken, sosyal sorumluluk kapsamında eğitim düzenlediklerini anlatan Ayın, bu nedenle engellilere yönelik kurslara engellilerin annelerini de dahil ettiklerini kaydetti. Çocukları engelli kadınların, yaşamları boyunca pek çok sıkıntı yaşadıklarına işaret eden Ayın, merkezde onlara yönelik rehabilitasyon hizmeti de verdiklerini söyledi. İş edinme için düzenledikleri kurslara anneleri de dahil ettiklerini anlatan Ayın, kurs sonunda engelli annelerinin evlere bağlı hayattan sıyrılıp, sosyalleşmeye başladıklarını belirtti. Ayın, ‘’Kadınlar burada hem çocuklarının gelişimini izlerken hem de yeni şeyler öğrenebiliyor.

Burada yaptıklarını değerlendirmek isteyenler bunları satabiliyor. Böylece hem kadınlara istihdam alanları yaratılmış oluyor hem de evlerindeki yaşamlarından biraz olsun uzaklaşıyorlar’’ diye konuştu.

22.07.2008


 

Havacılığa taze kan

ULAŞTIRMA Bakanlığına bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Türkiye’nin pilot istihdamında kendine yeter noktaya geldiğini belirterek, 2007’de Türkiye’deki uçuş okullarından mezun olduktan sonra lisans alan pilotlardan 300’ünün işe yerleştiğini söyledi.

Arıduru, Türkiye’de sivil havacılık sektörünün son yıllarda yüzde 25 oranında büyüdüğünü ifade etti. Bu büyümeye paralel sektörün pilot ihtiyacının da artmasının beklendiğini belirten Arıduru, 2002’de 2 olan uçuş eğitimi okulu sayısının 15’e ulaştığını bildirdi. Türkiye’de bugün itibariyle 2 bin 414 pilot, havacılık sektöründe aktif olarak görev yapıyor. Pilot yetiştirmek üzere kurulan uçuş okulları, Türkiye’nin üyesi olduğu Uluslararası Havacılık Otoriteleri Birliği (JAA) standartlarına göre yetkilendiriliyor, ulusal ve uluslararası mevzuatlara göre Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce denetleniyor. Pilot olmak isteyenler, uçuş okullarında gerekli eğitimi aldıktan sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün açtığı sınavlara katılıyor. Pilot adayının Ticari Pilot Lisansı (CPL) için 9 dersten, Aletli Uçuş Yetkisi (IR) için 7 dersten, Havayolu Nakliye Pilot Lisansı (ATPL) için 14 dersten sınava girerek başarılı olması gerekiyor. Her dersten en fazla 4 kez sınava girme hakkına sahip pilot adaylarının, bu sınavları 18 ay içinde tamamlaması gerekiyor.

22.07.2008


 

Ürküten ishal salgını

MANİSA'NIN Kırkağaç ilçesinde ishal ve kusma şikayetiyle hastaneye başvuranların sayısı 800’e ulaştı.

Alınan bilgiye göre, geçen cumartesi günü başlayan ishal ve kusma şikayetleri nedeniyle Kırkağaç Devlet Hastanesine önce çocuklar, daha sonra yetişkin başvuruları başladı. Manisa İl Sağlık Müdürü Ziya Tay, Kırkaağaç ilçesinde 5 ayrı noktadan alınan su numunelerinin üçünde bol miktarda koli basili bulunduğunu bildirdi. Tay, yaptığı açıklamada ilçede ishal ve kusma şikayetiyle çok sayıda vatandaşın hastanelere başvurması nedeniyle 5 ayrı noktadan su numuneleri alındığını ve tahliller yapıldığını belirten Tay, ''Bunların üçünde bol miktarda koli basili bulundu" dedi.

/ Manisa

22.07.2008


 

Eğitim ve teknoloji müzesi açılacak

ÇORUM’DA, Eğitim ve Teknoloji Müzesi olarak düzenlenecek eski İstiklal İlköğretim Okulunda restorasyon çalışmalarına başlandı.

Çorum Belediyesinden yapılan açıklamada, geçen ay yapılan ihalenin ardından binada restorasyon çalışmalarına başlandığını, ilk etapta binanın dış ve iç cephelerinin sıvalarının söküldüğü, çatı kiremitleri, tavan ve taban kaplamalarının yenileneceği belirtildi.Açıklamada, 90 gün sürecek restorasyon çalışmalarının ardından binanın İl Milli Eğitim Müdürlüğüne devredileceği bildirildi. Çorum’da, Eğitim ve Teknoloji Müzesi olarak düzenlenecek İstiklal İlköğretim Okulunun eski binasının restore edilmesi için Valilik ile Belediye arasında nisan ayında protokol imzalanmıştı.

/ Çorum/

22.07.2008


 

‘Köye dönüş’ için 68 milyon YTL harcandı

TERÖR sebebiyle yaşadığı yerden ayrılan 386 bin 360 kişiden 151 bin 469’u geri döndü. Boşalan 945 köyün altyapısı için şimdiye kadar 68 milyon 283 bin YTL harcandı.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya’nın terör sebebiyle boşalan köylere geri dönüşe ilişkin soru önergesini cevaplandırdı.

Atalay, terör sebebiyle geçmiş yıllarda Adıyaman’da 6, Ağrı’da 8, Bingöl’de 137, Bitlis’te 125, Elazığ’da 3, Hakkari’de 45, Muş’ta 31, Tunceli’de 100, Van’da 33, Batman’da 37, Diyarbakır’da 134, Mardin’de 129, Siirt’te 96, Şırnak’ta 61 olmak üzere toplam 945 köyün boşaldığını kaydetti. Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesinin uygulandığı 14 ilde, toplam 62 bin 448 haneden 386 bin 360 kişinin terör nedeniyle yaşadığı yerleşim yerinden ayrıldığının tespit edildiğini belirten Beşir Atalay, 2008 Mayıs ayı sonu itibariyle 25 bin haneden 151 bin 469 kişinin eski yerleşim birimine dönüş yaptığını bildirdi.

Atalay, proje için bugüne kadar genel bütçe ile İl Özel İdareleri bütçeleri ile sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından toplam 68 milyon 283 bin 380 YTL harcama yapıldığını, 2008 için ise genel bütçeden 15 milyon YTL ödeneğin tahsis edildiğini kaydetti. Ödeneklerle, yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı yatırımları ile tahrip olan okul, sağlık ocağı ve camilerin onarılarak kullanılır hale getirildiğini belirten Atalay, geri dönüş yapan vatandaşlara kendi konutlarını yapabilmeleri için inşaat malzemesi verildiğini de bildirdi. İçişleri Bakanı Atalay, şunları kaydetti:

“Son yıllarda terör olayları nedeniyle boşalan yerleşim birimleri yoktur. Projeyle gönüllü olarak köylerine dönmek isteyen ailelerin planlı bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanması ve geri dönülen alanlarda sürdürülebilir yaşam koşullarının oluşturulması hedeflenmektedir. Bu nedenle geri dönmek isteyen vatandaşlarımızın yerleştikleri yerlerde altyapı, sağlık, eğitim ve diğer ihtiyaçlarına yönelik hizmetler, büyük ölçüde tamamlanmıştır.”

/ Ankara

22.07.2008


 

Hristofyas, Erdoğan’ın ziyaretinden rahatsız oldu

KIBRIS Rum kesimi lideri Dimitris Hristofyas, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyaretini eleştirerek, bu ziyaretin ve Erdoğan’ın açıklamalarının Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapmayacağını savundu.

Kıbrıs Rum kesimi haber ajansının haberine göre, Erdoğan’ın ziyaretini yine “yasadışı” olarak niteleyen Hristofyas, Erdoğan’ın yaptığı açıklamaların, “Kıbrıs (Rum) hükümetinin politikalarını değiştirmeyeceğini ve Kıbrıs sorununa ilişkin BM, uluslararası ve AB hukuku tarafından belirlenmiş temel haklarını savunmasını durdurmayacağını” söyledi. “Mücadeleye devam edeceğiz” diye konuşan Hristofyas, Kıbrıs sorununun çözümü için hazır olduklarını ve bu yöndeki iyi niyetlerini göstermeye devam edeceklerini de kaydetti. Hristofyas, “Elimizi sıkılmak üzere uzatıyoruz” diyerek, bu uzun soluklu sorunun çözümündeki tıkanıklığı aşmak için bir yol bulunması gerektiğini belirtti.

/ Lefkoşa

22.07.2008


 

Dişli: Kapatılma durumunda B ve C planlarımız var

AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, ‘’Kapatılma durumunda B ve C planları var ama bunlar ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulacak. Aksi halde bir plan olarak kalacak şeylerdir’’ dedi.

Şaban Dişli, Adapazarı’ndaki Orman Park’ta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kapatma davası konusundaki belirsizliğin ay sonuna ya da ağustos ayının ilk haftasına kadar sone ereceğini düşündüklerini belirten Dişli, hiçbir şey olmamış gibi çalışmalarına devam ettiklerini bildirdi. AKP’nin kapatılması beklentisi içinde olmadıklarını kaydeden Dişli, şöyle dedi: ‘’En kötü senaryo nedir? Parti kapatılacak, siyasi yasak gelecek, vs. Halkın AK Parti’ye desteği müthiş şekilde devam ediyor. Niye? Çünkü programımızdan hiç sapmadık. Birlik ve beraberliğimizi hiç bozmadık. AK Parti’nin başarısı çok büyük bir tankeri yarış motoru hızıyla çevirebilmesinden kaynaklanıyor. Bu, başbakana olan güven ve O’nun devlet adamlığından kaynaklanıyor. Kapatılma durumunda B ve C planları var ama bunlar ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulacak. Aksi halde bir plan olarak kalacak şeylerdir.”

/ Sakarya

22.07.2008


 

4 yılda 2.3 milyon hektar alan ağaçlandırılacak

ÇEVRE ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, 2012 yılına kadar 2 milyon 300 bin hektar sahada ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışması yapılmasının planlandığını belirterek, ‘’Bir hektar alanın ağaçlandırma maliyeti, 3 yıllık bakım giderleri de dahil 2 bin YTL’’ dedi.

MHP Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın soru önergesini cevaplayan Eroğlu, ‘’Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Eylem Planına’’ göre, bu yıl 420 bin, 2009 yılında 440 bin, 2010 yılında 460 bin, 2011 yılında 480 bin ve 2012 yılında da 500 bin hektar olmak üzere toplam 2 milyon 300 bin hektar sahada ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışması yapılmasının planlandığını bildirdi. Çevre ve Orman Bakanlığına ait fidanlıklarda halen 350 milyon adet fidanın bulunduğunu belirten Veysel Eroğlu, ihtiyaç duyulan fidanların tamamının bu fidanlıklardan karşılanacağını ifade etti. Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, ‘’Bakanlığımızca tespit edilen ağaçlandırma maliyetleri her ilimizde ve yöremizde faklılıklar göstermesine karşın, 3 yıllık bakım giderleri de dahil olmak üzere bir hektar ağaçlandırmanın ortalama maliyeti 2 bin YTL’’ dedi.

22.07.2008


 

Afganistan’da kaçırılan mühendisler Türkiye'de

AFGANİSTAN’DA kaçırılan ve bu sabah serbest bırakılan Türk mühendisler, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.

Afganistan’ın batısındaki İslam Kale’de Türk firmasına ait bir proje kapsamında çalışırken, geçen hafta kimliği belirlenemeyen kişilerce kaçırılan Türk mühendisler, bu sabah serbest bırakılmalarının ardından şirketlerine ait özel uçakla Trabzon Havalimanı’na getirildi. Türk mühendisler Gökhan Gül ve Erhan Gündüz, alındıkları VIP Salonu’nda bir süre dinlendiler. Bu sırada basın mensuplarının görüntü almasına izin verilmedi. Mühendisler, pasaport işlemleri ve uçağın yakıt ikmali yapmasının ardından Elazığ’a gitti.

22.07.2008


 

“70 Milyon Adım” bu kez Ankara’da yürüyecek

İLKİ İstanbul’da düzenlenen ve topumun her kesiminden binlerce kişinin katıldığı “Darbeye Karşı 70 Milyon Adım” yürüyüşünün ikincisi 26 Temmuz’da Ankara’da gerçekleştirilecek.

MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Ümit Mert, yaptığı açıklamada. Türkiye’ de bu gün yaşanan krizin, kendi toplumu ile kavgalı, tepeden inmeci, tek tipleştirici yönetim anlayışının eseri olduğunu belirtti. Darbelerle dayatılan bu siyasal anlayışın kendisini doğrudan anayasal zeminde güvence altına aldığını hatıratan Mert, “Ne yazık ki bu güne kadar tamamı darbe dönemlerinin eseri olan hiçbir anayasa ile köklü bir hesaplaşma içerisine girilmemiş ve yeni bir anayasa için sivil siyasal bir irade ortaya konulamamıştır” dedi.

Ümit mert, geçmişte yaşanan, en azından sorumluları hala hayatta olan ve etkileri hala devam eden 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat müdahalesine yönelik ciddi bir yargılama süreci başlatılmadıkça darbe teşebbüslerinin her zaman var olmaya devam edeceğini söyledi. Mert, son 30 yılın karanlıkta kalmış suikastları, faili meçhul ölüm olayları, gözaltında kayıpları su yüzüne çıkarılmadıkça Türkiye’de sivil siyasetin egemen olmasının sağlanamayacağı gibi toplumsal barışı tesis etmenin de mümkün olmayacağını ifade etti.

İlki İstanbul’da yapılan “Darbeye Karşı 70 Milyon Adım” yürüyüşünün ikincisini 26 Temmuz 2008 tarihinde Ankara’da gerçekleştireveklerini kaydeden MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Mert, şunları söyledi:

“Darbelerin toplumun tüm kesimlerinin onurunu, özgürlüklerini, hayatını tehdit ettiğini düşünüyor ve herkesi darbelere karşı duyarlı almaya, ortak tepki koymaya davet ediyoruz. Darbeciler yargılansın, darbe dönemlerinin karanlık olayları aydınlatılsın ve Türkiye darbe anayasalarından kurtarılsın.”

Yeni Asya / İstanbul

22.07.2008


 

DP, yurt çapında anket yaptırıyor

DEMOKRAT Parti (DP) kamuoyu araştırmalarından aldığı olumsuz sonuçlar üzerine kendisi bütün illerde geniş bir anket çalışması başlattı.

DP Genel Merkezi’nden il teşkilâtlarına gönderilen yazıda kapsamlı ve bilimsel bir muhtevayla, vatandaşların siyasal eğilimlerini belirlenmek istenildiği belirtildi. “Çok gizli” yazıda, 11 kamuoyu şirketinin hangi partilere yakın oldukları ve kimlerle çalıştıklarına yer verilerek teşkilâtlara “Bizim araştırmamızı bekleyin” talimatı verildi. DP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ceylan’ın, “çok gizli” olarak il teşkilâtlarına gönderdiği yazıda, son dönemlerde gazetelerde çeşitli araştırma şirketlerinin yaptığı kamuoyu araştırmalarına dikkat çekildi. Yazıda, söz konusu araştırmalarda yayımlanan rakamların büyük çelişkilere sebep olduğuna dikkat çekilirken, söz konusu araştırmaların yaklaşan yerel seçimlerde partilerin teşkilâtlarını yönlendirmeye çalışması amacı taşıdığı belirtildi. Yazıda 11 kamuoyu araştırma şirketi ile ilgili açıklamalara da yer verilirken, hangi şirketin hangi partiye yakın olduğu, kimlerle çalıştıkları da anlatıldı.

“ARAŞTIRMAMIZI BEKLEYİN”

DP Genel Başkan Yardımcısı Ceylan’ın gönderdiği yazıda, “Kamuoyu araştırma çalışmaları daha kapsamlı ve bilimsel içerikle vatandaşımızın siyasî eğilimlerini, gerçek sonuçları ile izlemek amacı ile Demokrat Parti olarak biz de çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Büyük bir titizlikle kendimizin yaptırdığı araştırma çalışmalarında çok farklı sonuçları izlemekteyiz” denildi. Yazıda, söz konusu şirketlerin 22 Temmuz 2007 genel seçimlerindeki tahminlerine de yer verilirken, tahminlere işaret edilerek firmaların “başarısızlıklarına” dikkat çekildi. Yazıda “araştırmamızı bekleyin” talimatı verildi.

/ Ankara

22.07.2008


 

YÖK, adayları belirliyor

YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, 21 üniversitenin rektör adaylarını belirlemek üzere toplandı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında bir araya gelen genel kurul üyeleri, 21 üniversite için üçer rektör adayı belirleyecek ve adaylar Cumhurbaşkanlığının onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, her üniversite için belirlenen üçer adaydan birini rektörlüğe atayacak.

/ Ankara

22.07.2008


 

TMYK, bugün toplanacak

TERÖRLE Mücadele Yüksek Kurulu bugün toplanacak.

Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, kurul, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek başkanlığında, saat 14.30’da, Bakanlar Kurulu Üst Salonda toplanacak.

22.07.2008


 

Ankara ve İstanbul’un içme suyu Meclis gündeminde

CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a, Ankara ve İstanbul’un içme suyundaki arsenik oranını sordu.

Soysal, Akdağ’ın cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, sağlıklı içme suyunun değerlerini öğrenmek istedi. ‘’Sağlık Bakanlığının, büyükşehirlerin içme ve kullanma suyuyla ilgili çalışma yapıp yapmadığı’’ sorusunu yönelten Çetin Soysal, ‘’Bakanlığınız, şehirlerde sağlıklı su dağıtımıyla ilgili denetimleri hangi sıklıkla yapıyor? Yapılan denetimler sonucunda uygulanan tedbirler nelerdir?’’ diye sordu.

22.07.2008


 

Antalya'ya hava yoluyla 4,5 milyon turist geldi

ANTALYA'YA yıl başından bu yana hava yoluyla gelen turist sayısı 4,5 milyonu geçti. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Antalya Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 18-20 Temmuzda Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ne 1702 uçak iniş ve kalkış yaptı.

Bu uçaklarla kente 165 bin 34 turist geldi. 1-20 Temmuzda Antalya’yı 995 bin 688 turist ziyaret etti. Yıl başından bu yana hava yoluyla gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 oranında artarak 4 milyon 527 bin 447’ye ulaştı. Şehre 2006 yılında 3 milyon 254 bin 16, geçen yılın aynı döneminde ise 3 milyon 707 bin 45 turist gelmişti.

/ Antalya

22.07.2008


 

TBMM, Yıldırım hakkındaki gensoruyu görüşecek

CHP'NİN, Türk işçilerini taşırken 9 Ocak 2007 tarihinde Bağdat’ta düşen uçakla ilgili Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verdiği gensoru önergesi, TBMM Genel Kurulunda ele alınacak.

Genel Kurulda, gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin öngörüşme yapılacak. Önergede, Bakan Yıldırım’ın, ‘’Adana’dan Irak’a Türk işçilerini taşırken 9 Ocak 2007 tarihinde Bağdat’ta düşen uçağın, malî mesuliyet sigortası olmadan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde iniş ve kalkış yapmasına izin veren ve rüşvet aldığı öne sürülen yöneticileri himaye ederek sağlıklı soruşturma yürütülmesini engellediği’’ iddia ediliyor. Önergenin gerekçesinde, geçen yıl meydana gelen kazada 28 Türk işçisi ile 5 mürettebatın öldüğü; kazadan sonra uçağın uçuş güvenliği bulunmadığı, malî mesuliyet sigortası olmadan uçuş izni verildiği iddiaların ortaya atıldığı hatırlatıldı. Sivil Havacılık Genel Müdür Vekili ile Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın, kazadan sonra, ‘’Uçağın uluslar arası standartlara uyduğu ve denetiminin yapıldığını’’ açıkladıkları ifade edilen gerekçede, buna karşın, Antonov 26 tipi uçağa eksiklikleri bilinmesine karşın uçuş izni verildiği öne sürülüyor. Havayolu taşıyıcılarının sigorta yükümlülüklerine ilişkin ulusal ve uluslar arası mevzuattaki düzenlemelere yer verilen gerekçede, Irak’a uçuşların riskli olmasının, uçakların malî mesuliyet sigorta bedellerini yükselttiği, bu sebeple birçok uçak şirketinin Irak’a uçuş yapmadığı ileri sürülüyor.

22.07.2008


 

DTP kongresine soruşturmA

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, önceki gün yapılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) 2. Olağan Kongresi’nde, bazı parti yöneticilerinin yaptıkları konuşmalar ve atılan sloganlarla ilgili soruşturma başlattı.

Alınan bilgiye göre, Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 215. maddesinde düzenlenen ‘’Suçu ve suçluyu övme’’ suçu kapsamında yürütülecek. Soruşturma kapsamında, ilgili birimlerden ses ve görüntü kasetleri ile dokümanlar istenecek. DTP’nin önceki gün yapılan kongresinde, aralarında Genel Başkan Ahmet Türk’ün de bulunduğu bazı konuşmacılar tarafından terör örgütü elebaşı için ‘’sayın’’ ifadesi kullanılmış, bu yönde sloganlar atılmıştı. Kongre salonunda terör örgütünün işaretlerini taşıyan bezler ile terör örgütü elebaşının posterleri asılmıştı.

22.07.2008


 

Alman Yeşillerden PKK’ya tepki

ALMAN Yeşiller Partisinin Meclis Grubu Başkan Vekili Jürgen Trittin, Türkiye’de Alman dağcıları kaçıran teröristlerin eylemini sert dille eleştirerek, terör örgütü PKK’nın Türkiye’de yaşayan Kürtlerin çıkarlarına zarar verdiğini belirtti.

Trittin, yazılı açıklamasında, “caniyane bir eylemin” mutlu bir şekilde sonuçlandığına işaret ederek, terör örgütünün kabul edilemeyecek taleplerine boyun eğmediği için de Alman hükümetini takdir etti. Örgütün Türkiye’de yaşayan “Kürtlerin” çıkarlarına zarar verdiğini kaydeden Trittin, “Demokrasi, insan ve azınlık haklarının sadece demokratik, Avrupa’ya dönük bir Türkiye’de şansı var. Ancak terör, sadece baskı ve aşırı milliyetçiliği körükler” ifadesini kullandı. Trittin, ortak bir Avrupa oluşturulmasını ümit ettiğini, gelecekte Alman dağcıların Ağrı Dağına, Kürt dağcıların da Almanya’daki Watzmann Dağına serbestçe çıkabilmesini dilediğini kaydetti. Almanya’daki gazeteler ve televizyonlar da haber ve yayınlarında, Alman dağcıların serbest kalmasıyla ilgili gelişmelere geniş yer verdi.

/ Berlin

22.07.2008


 

Korku havası estirmeden ‘kene eğitimi’ verilmeli

KARADENİZ Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şağdan Başkaya, dünyada bilinen 850 kene türünden ülkemizde yaşadığı bilinen 32 tür bulunduğunu belirterek,"Ülkemiz karantinaya alınacak bir yer olarak tanıtılmamalıdır. Ülkede büyük bir korku havası estirilmeden, bu konuda ilkokul seviyesinden başlanarak ciddî ve sürekli eğitim verilmeye başlanmalıdır" dedi.

Doç. Dr. Başkaya, yaptığı açıklamada, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının ilk olarak 1944 yılında Kırım’da, 1956 yılında ise Kongo’da görüldüğünü ifade ederek, Kırım ve Kongo’da görülen bu hastalıkların aynı olduğunun ancak 1969 yılında anlaşılabildiğini belirtti.

KKKA hastalığının, Türkiye’de ilk olarak 2002 yılında Tokat’ta tesbit edildiğini ifade eden Başkaya, ‘’Hastalık bazı kene türlerinin bu hastalığa neden olan virüsü taşımasıyla yayılmaktadır. Dünyada bilinen 850 kene türünden ülkemizde yaşadığı bilinen 32 adedi yöreden yöreye değişmekle birlikte kene, diza, yavsı, sakırga, kerni gibi değişik isimlerle anılmaktadır’’ diye konuştu.

Başkaya, kamuoyunda, kene ve mücadelesiyle ilgili yetkililerce gerekli, yeterli bilgilendirme yapılmadığını belirterek, bu bilgi boşluğunun yerini değişik söylentilerle dolduğunu vurguladı. Bu söylentilerin en bilinenlerinden birinin kenelerin kuş gribi hastalığı nedeniyle özellikle açıkta beslenen tavukların yok edilmesiyle arttığı şeklinde olduğunu belirten Başkaya, şöyle devam etti: ’’Bunu söyleyenler, kenelerin baş düşmanı olarak tavukları göstermektedir. İkinci söylenti, doğaya keklik ve sülün salınarak kenelerle etkin mücadele yapılacağı, hatta kenelerin kökünün kazınacağı söylentisidir.’’

Başkaya, "Tavuklar ve kuşların ise keneleri yok edici önemli bir etken olduklarına dair hiçbir bilimsel bilgi bulunmamaktadır’’ diye konuştu. Keneler ve hastalığa yol açan virüsün tek sebebe dayandırılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Başkaya, şunları söyledi: ’’Ülkemiz karantinaya alınacak bir yer olarak tanıtılmamalıdır. Ülkede büyük bir korku havası estirilmeden, bu konuda ilkokul seviyesinden başlanarak ciddî ve sürekli eğitim verilmeye başlanmalıdır. Eğitim ve yerinde müdahale önemlidir. İnsanımıza keneyi nasıl çıkaracağı öğretilmeli, çıkarma kepçesi, kene kaşığı, cımbız gibi gerekli aletlerin üretimi yapılmalı ve bu aletler eczanelerde satışa sunulmalıdır. Hastalığa karşı ilâç, serum geliştirme çalışmaları hızlandırılmalıdır.’’

/ Trabzon

22.07.2008


 

Tatbikat gerçeği aratmadı

ŞANLIURFA'DA aralarında İl Sivil Savunma Müdürlüğü, Belediye, Emniyet Müdürlüğü ve Sağlık İl Müdürlüğüne bağlı Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi’nin (UMKE) bulunduğu deprem tatbikatı yapıldı.

Sırrın Mahallesi Mardin yolu 1. km sarı bina denilen mevkide daha önce yıkılmış bir binada gerçekleşen tatbikat teknolojinin en son imkanları kullanılırken gerçeğini de aratmayacak derecedeydi. Görev alan personel ise bilgi birikimi ve tecrübeleri ile hal ve hareketleri gerçekten deprem olmuş gibi izleyicileri etkiledi. İl Sivil Savunma Müdürlüğünün sahip olduğu ses duyarlı canlı arama detektörü ile enkaz altı aynı zamanda su altında da kullanılan kamera kullanıldı. Kullanılan detektör ve kameranın teknolojinin son marifetleri olduğu nadiren bulunan cihazlardı. Tatbikat gereği kamera ile enkaz altında canlıaraması ve enkaz yerinde tıbbi müdahale yapıldı. Tatbikatla ilgili bilgi veren İl Sivil Savunma Müdürü Mahmut Sönmez, " “Burada amacımız bir deprem sonrasında enkaz altında kalan canlıya en hızlı nasıl ulaşılır ve yapılacak ilk tıbbi müdahaleyi yapmaktır. Sivil savunmanın bu tür afetlerde görevlerini en iyi yapabilmek ve insanların can güvenliğini sağlayabilmek için bilinçli yapılacak müdahaleleri yapmaktır” dedi. Şanlıurfa/ Mustafa Özcıkla

22.07.2008


 

Yollar yine kangölüne döndü

AMASYA'NIN Merzifon ilçesindeki kazada 5 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. yaralılar Merzifon Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

Öte yandan Ordu’nun Ünye ilçesinde köprü korkuluklarına çarparak dere yatağına yuvarlanan otomobildeki aynı aileden 6 kişi vefat etti. Balıkesir’in Bandırma ilçesinde de kamyonla yolcu minibüsünün çarpışması sonucu 4’ü ağır 25 kişi yaralandı. Kapıdağ devlet hastanelerine kaldırılan yaralılardan 4’ünün durumunun ağır olduğu bildirildi. Yaralanan vatandaşlar devlet hastanelerinde tedavi altına alındı. Giresun’un Alucra ilçesindeki trafik kazasında da 7 kişi yaralandı. Yaralılar Alucra Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Öte yandan Konya’nın Seydişehir ilçesinde Şerif Yıldırım (40) yönetimindeki 01 YG 144 plakalı karpuz yüklü kamyon, Seydişehir Antalya kara yolu 10. kilometresinde virajı alamayarak devrildi. Kazada, devrilen kamyonun altında kalan sürücü Yıldırım, ağır tonajlı vinç getirilerek sıkıştığı yerden yaklaşık 1.5 saat süren bir çalışma sonrası ağır yaralı olarak çıkarılabildi.

22.07.2008


 

Yerli turist Kapadokya’yı keşfetti

NEVŞEHİR Valisi Mehmet Asım Hacımustafaoğlu, Kapadokya’da yabancı ve yerli turist sayısının bugüne kadar hep yarı yarıya olduğunu, bu yıl ise yerli turist sayısının arttığını belirterek, ‘’Bunun nedeni, Kapadokya’nın Türkler tarafından son yıllarda keşfedilmiş olmasıdır’’ dedi.

Vali Hacımustafaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl ortalama 1 milyon 900 bin turisti ağırladıklarını, Kapadokya’ya gelen turist sayısında son 10 yılın ortalamasının yaklaşık 1,6 milyon olduğunu ancak bu yıl turist sayısının 2 milyonun üzerine çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi. Ocak ayından bugüne gittikçe artan hareketlilik ve canlılık olduğunu kaydeden Hacımustafaoğlu, şu bilgileri verdi: ”Şu anda yaklaşık 23 bin otel kapasitesinin tamamına yakını dolu. Nevşehir’de ve Kapadokya’da turizmin en hareketsiz olduğu dönemin Temmuz-Ağustos ayları olduğu düşünülürse bu yıl büyük bir hareketlilik var ve rekor kırarak 2 milyonun üzerine çıkacağımızı tahmin ediyoruz. Yabancı ve yerli turist sayısı bugüne kadar hep yarı yarıyaydı. Bu yıl yerli turist sayısında artış var. Bunun nedeni, Kapadokya’nın Türkler tarafından son yıllarda keşfedilmiş olmasıdır. Özellikle Mayıs-Haziran aylarında öğrenci grupları Nevşehir ve Kapadokya’ya akın ediyor. Burası kültür ve inanç turizm ağırlıklı. Bu nedenle kış aylarında da yoğun bir turist akışı var.’’

/ Nevşehir

22.07.2008


 

Orta Toroslar ardıçla buluşacak

ADANA'NIN Saimbeyli ilçesinde, suni yolla toksinlenmesi sağlanarak tüplerde elde edilen ardıç fidanlarının, toprakla buluşmaya hazır hale geldiği bildirildi.

Saimbeyli Orman İşletme Müdürü Mehmet Harbi, yaptığı açıklamada, Orta Toros Sıradağları’nın yüksek rakımlarında bulunan ardıç ağaçlarının, yaşanan tahribatlar sonucu hızla azaldığını belirtti. Ardıç fidanları oluşumunun birkaç yıl öncesine kadar sadece ardıç kuşunun faaliyetine bağlı olduğunu hatırlatan Harbi, yaptıkları çalışmalarla ardıç kuşuna muhtaç olmadan, ardıç fidanı yetiştirmeyi başardıklarını söyledi.

/ Adana

22.07.2008


 

Güneşe çıkmamak da zararlı

YENİ bir araştırmanın sonucuna göre, deri kanserine yakalanma korkusu yüzünden güneşe hiç çıkılmaması kemiklere zarar verebilir.

Ulusal Osteoporoz Derneği, kaynağını güneş ışınlarından alan D vitaminin eksikliğinin kemik hastalıklarına yakalanma şansını arttırabileceği uyarısında bulundu. Dernek, özellikle çocuklarda büyüme için gerekli bu vitaminin kaynağının güneş olduğuna dikkat çekerek, öğlen yemeklerinin açık havada yenilmesini ve parklara gidilmesini tavsiye etti. Dernek, derinin günde 15 ile 20 dakika arasında güneş görmesinin faydalı olacağını belirtti.

22.07.2008


 

70 metrelik obruktan kar çıkarıyorlar

Antalya’nın Akseki ilçesine bağlı 2 bin 400 rakımlı Çimi Yaylası’na giden vatandaşlar, Kuyu mevkiindeki yaklaşık 70 metrelik obruktan kar çıkararak, bununla yiyeceklerini sıcaktan koruyorlar.

Akseki ilçesinde sıcak havada yiyeceklerini korumak isteyen göçer vatandaşlar, Kuyu mevkiindeki 70 metrelik obruğa geliyor.

Vatandaşlar, merdivenlerle indikleri obruktan aldıkları karı, yiyeceklerini sıcaktan korumak için kullandıkları gibi ilçe merkezine getirerek satışa da sunuyor. Obruktan kar alan vatandaşlardan 50 yaşındaki Mustafa Arıcı, her yıl Mayıs sonunda 2 bin 400 metre rakımlı Çimi Yaylası Kuyu mevkiine geldiklerini ve Eylül sonuna kadar burada kaldıklarını söyledi. Arıcı, çocukken de katırlar ve eşeklerle obruğa kadar geldiklerini, buradan aldıkları karı ilçe merkezine götürerek sattıklarını belirtti.

Son yıllarda kar yağışının az olduğunu, bu sebeple karı daha çok kendi ihtiyaçları için kullandıklarını belirten Arıcı, şöyle konuştu:

‘’4-5 yıl önce çok kar yağardı. Obruğun dibine kadar inmemiz gerekmezdi. Karı yukarıdan alırdık. Yeni yağan kar da eski karın üzerinde birikirdi. Şimdi ise obruğun içindeki bölmelerde kalan karı çıkararak ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ancak yine de burada yılın 12 ayında kar eksilmiyor.’’

22.07.2008


 

16 yıllık kan dâvâsında mutlu son

Muş’un Korkut ilçesinde iki aile arasında 16 yıldır devam eden kan dâvâsı, ailelerin Bitlis’in Güroymak ilçesinde bir araya geldiği barış toplantısında sonlandırıldı.

Korkut ilçesine bağlı Taşlıca Köyünde yaşayan Özdemir ile Kaval Köyünde yaşayan Uçkun aileleri arasında 1992 yılında yaşanan anlaşmazlık sonrası çıkan olayda Uçkun ailesinden 3, Özdemir ailesinden 1 kişi öldü. Daha sonra aileler arasında kan dâvâsı başladı. 16 yıl süren kan dâvâsı, Muş Genel Meclis Üyesi Ferit Yalçın ile vatandaşlar Fedli Kocaman ve Halit Tanrıvermiş’in girişimiyle sona erdi. Bitlis’in Güroymak ilçesinde bir araya gelen ailelerin barış toplantısına Korkut Kaymakamı Ali Edip Budan, Korkut Belediye Başkanı Hatem Akpolat, AKP Korkut İlçe Başkanı Mehmet Zeki Bilginer ile iki ailenin üyeleri katıldı. Kan dâvâsının sona ermesinde ara buluculuk yapan Halit Tanrıvermiş, kan dâvâsına karşı olduklarını belirterek, ‘’Bazı doğu illerinde sürtüşmeler nedeniyle çok sayıda vatandaşımız büyük kentlere göç etmiştir. İnsanımızın doğduğu topraklarda huzur içinde yaşaması tek arzumuz. Bu nedenle kan dâvâsının sona ermesi için girişimde bulunduk. Bizleri kırmayan aile fertlerine teşekkür ediyorum’’ dedi.

22.07.2008


 

Ucuza masaüstü PC rekabeti

MSI, ucuz ve ultra taşınabilir dizüstü modeli Wind’in ardından şimdi de masaüstü bilgisayarlarla ASUS’un açtığı yolda ilerliyor.

Söylentilere göre, Temmuz ayında çıkması beklenen Intel’in Atom işlemcileriyle birlikte, MSI da Wind serisi bilgisayarların masaüstü modellerini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Bundan kısa bir süre önce ASUS’un Eee PC’de dizüstü modellerini çıkarmasının ardından hemen hemen benzer konfigürasyonlara sahip masaüstü modellerini de duyurmasıyla yeni bir akım başlamıştı. Görünüşe göre MSI bu “rüzgârı” devam ettirerek rekabeti sürdüreceğe benziyor. Uzakdoğu kökenli kaynaklardan gelen ilk bilgilere göre masaüstü modellerinde 1.6 GHz Atom işlemcili ve 35W güç kaynağına sahip olan bilgisayarlar yer alacak. Üzerinde Windows XP kurulacak olan bilgisayarlarda 1 GB hafıza (en fazla 2 GB), DVD yazıcı, 160 GB’a kadar depolama ve Wi-Fi gibi özellikler de bulunacak. Fiyatlarının ise donanıma göre 199 ila 299$ arasında olması bekleniyor.

22.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır