"Gerçekten" haber verir 20 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Artan faizi halkımız ödeyecek

Merkez Bankası, bankaların gecelik mevduatlarına verdiği faizi yüzde 16.25’ten 16.75’e yükseltti. Yüzde 16.25 gecelik faizin yıllık birikimli karşılığı yüzde 17.64’tür. Gecelik yüzde 16.75 faizin yıllık birikimli tutarı yüzde 18.20’dir.

Demek ki bir banka, kasasındaki parayı kullanırken yıllık 18.20 olan faiz oranına bakarak karar verecek. Bu orana göre kredi faizini belirleyecek. Bu orana göre Hazine Bonosu satın alacak veya almayacak.

Tabii ki yüksek faiz üretim maliyetlerini artıracak. Satılan mal ve hizmetlerin maliyeti içindeki faiz yükü arttığından, fiyatları da artacak.

Ama daha da önemlisi Hazine’nin faiz yükünün artmasıdır. Çünkü, Türkiye’de en büyük borçlu Hazine’dir.

Hazine’nin 2007 yılı sonundaki iç borcu 255 milyar YTL idi. Hazine 2007 yılında toplam 41.5 milyar YTL iç borç faizi ödedi.

2008 yılı bütçesinden faize ayrılan para 59 milyar YTL’dir. Bütçede faize ayrılan para, toplam vergi gelirinin yüzde 34’ünü yutuyor.

VERGİNİN 1/3’Ü FAİZE GİDİYOR

2009-2011 yılları için hazırlanan 3 yıllık Mali Çerçeve Program’da faize ayrılan paranın 2009 yılında 56 milyar YTL olacağı öngörülmüştü.

Geliniz görünüz ki, Hazine’nin iç borçlanmayı sürdürmek için ödediği faizler 2008 yılının başından bu yana tırmanışa geçmişti. Merkez Bankası’nın son faiz artırımıyla önümüzdeki günlerde daha da yükselecek.

Hazine en son yıllık yüzde 20.52 faizle borçlanabilmişti. Fakat bu gidişle önümüzdeki günlerde borçlanmak için yüzde 21.00’in üzerinde faiz ödemek zorunda kalabilecek.

Ve de en sonunda bu yüksek faizin faturasını halkımız, maydanoz, fasulye, yemeklik yağ, tüpgaz satın alırken, dolmuşa, otobüse binerken yaptığı harcamanın içinde yer alan KDV ile, ÖTV ile ödeyecek.

Maliye, artan faiz yükünü karşılamak için, (1) Ya vergi gelirinin daha büyük kısmını faize ayıracak. Böylece hükümet halka daha az hizmet götürecek. (2) Ya da Maliye yeni gelir kaynakları arayacak, vergiyi yükseltecek, kamunun (halkın) varlıklarını satacak. Böylece para bulacak.

YÜSKEK FAİZİ FAKİR ÖDÜYOR

En büyük borçlu olan devlet, faiz yükseldikçe 3 farklı biçimde gelir transferine aracılık ediyor: (1) Fakirden devlete, (2)Devletten zengine, (3) Yurtiçinden yurtdışına para gidiyor.

Devlet yüksek faizi (dolaylı vergi yoluyla/maydanoz ve dolmuş vergisiyle) halktan topluyor.

Sonra bunu bono ve tahvil faizi olarak zengine (parasını bonoya ve tahvile bağlayan yüksek gelir grubundakilere) devrediyor. Bu arada yurtiçinden yurtdışına varlık transferine imkân veriyor.

2007 yılında bankalar mevduata 35.2 milyar YTL faiz ödedi. Hazine bono ve tahvil sahiplerine 41.2 milyar YTL faiz ödedi. Bu faizler birilerinin cebinden çıktı. Birilerinin cebine girdi. (...)

Olan biteni değerlendirenler, faiz gelirine dayalı olarak lüks otomobil satışlarının artışına, lüks konut talebinin devamına bakarak, “Oh... Oh... İşler çok iyi!” derlerse yanılırlar. Dikkat edilmesi gereken, bu faizin kimin cebinden çıktığıdır. Faiz faturasını ödeyenlerin yaşamlarını nasıl sürdürebildikleridir.

Milliyet, 19.7.2008

Güngör Uras

20.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  İki kademe…

  Artan faizi halkımız ödeyecek

  Atatürk’ü Koruma Kanunu bir Alman Yahudisininmiş

  Para, pul, mal, mülk bereketi yoksa nafile

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır