|
|
|
Fikir savaşının hedefi gençler |
ABD’nin kamu diplomasisi ve kamu işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı James K. Glassman, terörle mücadele konusunda ABD kamu diplomasisi çerçevesinde geliştirilen “fikirler savaşı”nın önemine işaret ederek, gençlerin de bu bağlamda önemli bir hedef olduklarını belirtti.
|
17.07.2008
|
|
|
Obama 8 puan önde gidiyor |
ABD’de başkanlık yarışında Demokrat aday Obama, Cumhuriyetçi rakibi McCaine’in 8 puan önünde. Washington Post'ta yayınlanan kamuoyu yoklaması, bugün seçim yapılsa Obama’nın seçmenlerin yüzde 50’sinin oyunu alacağını gösterdi.
ABD'DE başkanlık yarışında Demokrat aday Barack Obama, Cumhuriyetçi rakibi John McCaine’in 8 puan önünde gözüküyor. Washington Post gazetesinde yayınlanan kamuoyu nabız yoklaması, bugün seçim yapılsa Obama’nın seçmenlerin yüzde 50’sinin oyunu alacağını gösterdi. McCaine ise yüzde 42’de kaldı. ‘’ABC News’’ kanalıyla ortaklaşa yapılan araştırma, umulmadık ciddî bir kriz çıkacak olursa seçmenlerin yüzde 50’sinin bu kez McCaine’i tercih edeceğini gözler önüne serdi. Obama’nın sosyal ve ekonomik konularda başarılı olacağını düşünen seçmenler, ulusal güvenlik konusunda ise McCaine’in daha tecrübeli olduğunu ve ustaca davranacağını düşünüyor. Kriz yönetimi konusunda Obama rakibinin 9 puan gerisinde kaldı. Aynı araştırma, beyaz seçmenlerin yüzde 50’sinin McCaine’i, yüzde 42’sinin Obama’yı, siyahlarınsa yüzde 94’ünün Obama’yı tercih ettiğini gösterdi. Kadın seçmenlerin yüzde 54’ünün Obama’yı desteklediği belirlendi, erkek seçmenler iki rakip arasında eşit oranda (yüzde 45) dağıldı.
|
17.07.2008
|
|
|
Arap Birliği de Beşir’e sahip çıktı |
Afrika Birliği Bush dururken Sudan liderine tutuklama fezlekesi çıkarılmasını doğru bulmamıştı
Arap Birliği, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan El Beşir’e yönelik soykırım suçlamasını eleştirdi. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa gazetecilere yaptığı açıklamada, Beşir’i soykırım yapmakla suçlama kararının iyi düşünülmüş bir karar olmayabileceğini ve yansımalarından kaygı duyulduğunu söyledi.
“Durum çok ciddî ve çok tehlikeli” diyen Musa, UCM tarafından atılan adımın iyi düşünülmüş bir adım olduğu konusunda ikna olmadıklarını da ifade etti. Arap Birliği Dışişleri Bakanları Cumartesi günü UCM’nin Beşir ile ilgili kararını görüşmek üzere Kahire’de acil toplanıyor. UCM Beşir’i soykırım, insanlığa karşı suç ve Darfur’da savaş suçu işlemekle suçlamış, ayrıca hakkında tutuklama emri yayınlanmasını talep etmişti. İlk kez görevdeki bir devlet başkanı hakkında suçlama getiren UCM’nin taleplerine rağmen Beşir’in yakın zaman içinde mahkemeye çıkarılacağına ihtimal verilmiyor.
|
/ Kahire
17.07.2008
|
|
|
Karzai rakip tanımıyor |
AFGANİSTAN Devlet Başkanı Hamid Karzai, gelecek yıl yapılacak devlet başkanlığı seçiminde aday olmayı planladığını söyleyen Adalet Bakanı Abdulcebir Sabit’i görevden aldı.
Karzai’nin basın bürosundan yapılan açıklamada, görevden alınmaya gerekçe olarak, Sabit’in siyasi niyetinin resmi görevleriyle tezat oluşturması gösterildi. ABD’de hukuk eğitimi alan Sabit, 2002 yılında Taliban yönetiminin ABD tarafından iktidardan uzaklaştırılmasından sonra sürgünden ülkesine dönmüştü. Göreve geldikten sonra önceliğinin rüşvetle mücadele olacağını söyleyen Sabit’in bu konudaki çabaları büyük oranda başarısız olmuştu.
Taliban yıkıldıktan sonra Afganistan’ı yönetmeye başlayan ve 2004 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimini kazanan Karzai’nin gelecek yıl yapılacak seçimlerde de aday olacağı bildiriliyor.
|
/ Kabil
17.07.2008
|
|
|
Belçika siyasî krizle debeleniyor |
BELÇİKA'DA Başbakan Yves Leterme’in Kral II. Albert’e istifasını sunmasının ardından “siyasî kaos” ortamı devam ederken, iş dünyası ve sendikalarda tedirginlik artıyor.
İstifayı kabul edip etmeyeceği henüz bilinmeyen, danışma temaslarını sürdüren Kral’ın kararını hafta sonuna kadar askıda tutması bekleniyor. “Belçika’nın devlet yapısına ilişkin gerekli reformlar konusunda Valonlarla Flamanların görüşlerinin hiç uyuşmadığını” söyleyen ve federal sistemin “limitlerine ulaştığını” anlatan Leterme, ülkenin Flaman kesiminden destek bulmaya devam ederken, bazı Flaman politikacılar Valonları hedef alarak, “azınlık diktatörlüğüne son verileceğini” söylüyor. Belçika’da geçen yılın haziran ayında yapılan genel seçimlerin ardından, 13 aydır devam eden siyasî istikrarsızlık ve kriz ortamının “gidişatı belirsiz ve tehlikeli bir aşamaya” geldiğini ifade eden, siyasetçilerden “kendilerine gelmelerini” isteyen iş dünyası, yaşanan “ekonomik istikrarsızlık” döneminde ülkenin siyasî krize ihtiyacı olmadığını belirtiyor. Belçika Şirketler Federasyonu (FEB) yöneticisi Rudi Thomaes, birçok yatırım dosyasının askıya alındığını, Belçika’nın yurt dışında imaj ve itibarını savunmanın artık imkânsız hale geldiğini söyledi.
KOBİ’ler Birliği (UCM) de, 1,5 yıldır sadece güncel dosyaları izlemekle yetinen hükümetin yaşattığı vahim krizin yatırımcı ve tüketicinin güven yitirmesine yol açtığını hatırlatarak, “işlerin kötü gittiğini”, Belçika’nın büyük risklere girdiğini açıkladı. UCM, “Sallantı ve hava boşluğu ortamında bu uçağa bir pilot gerekiyor” dedi. İşçi sendikaları da endişelerini yansıtırken, “sosyal ve ekonomik dosyalarda siyasî kararları alacak kimse bulunamamasından” yakınıyor, ülkenin tarihinde en yüksek enflasyonu yaşadığını hatırlatıyor, ekonominin kötüye gittiğine işaret ederek, “emekçilerin muhatap olacak bir hükümet beklediklerini” anlatıyor. Belçika’da, “örnek teşkil edeceği” iddiasıyla oluşturulan ve geliştirilen federal sistemin çöktüğü bütün basın ve siyaset dünyası tarafından kabul edilirken, “iki veya daha çok sayıda bağımsız devletin, bazı alanlarda yönetim işbirliğinde bulunmaları” olarak tanıtılan “konfederal sistem”i “tek çıkış yolu” olarak görenlerin sayısı süratle artıyor. Basında yer bulan bazı yorumlarda, yaşanan krizin, “Belçika’nın haritadan silinmesi planlarının bir parçası” olduğu belirtiliyor ve gerçekte, “miras ile borçların nasıl paylaşılacağı” pazarlıklarının yapıldığı ileri sürülüyor. Gazetelerin yaptığı kamuoyu yoklamaları, Flamanların yüzde 60 kadarının “bağımsızlık” istediğini gösteriyor.
|
/ Brüksel
17.07.2008
|
|
|
Blair pişmiş aşa su kattı |
ORTA Doğu Dörtlüsü’nün özel temsilcisi, İngiltere’nin eski başbakanı Tony Blair, İsrail ile Filistin arasında nihai barış anlaşmasının yıl sonuna kadar tamamlanacağı konusunda kötümser olduğunu söyledi.
Blair, Filistin gazetesi El Kuds’a yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in siyasi geleceğiyle ilgili soru işaretlerinin barış sürecini zorlaştırdığını belirterek, “İsrail’deki siyasi durum, İsrail ile Filistinlilerin yıl sonuna kadar barış anlaşmasına varması konusunda olumlu olmayı sürdürmeyi güçleştiriyor” diye konuştu.
Tony Blair, öte yandan tarafların hala barış için çalışmaya kararlı olduğunu kaydetti. Hamas’ın geçen yıl kontrolünü ele geçirmesinden bu yana Gazze Şeridi’ni ziyaret etmeyi planlayan en üst düzey yetkili olan Blair’in bu gezisinin iptal edildiği açıklanmıştı.
|
/ Ramallah
17.07.2008
|
|
|
Hamas: Hizbullah takası bir zafer |
FİLİSTİNLİ hareket Hamas, İsrail ile Hizbullah arasındaki esir ve cenaze değişiminin “direniş için bir zafer” olduğunu açıkladı.
Hamas’ın sözcüsü Sami Ebu Zuhri, yaptığı yazılı açıklamada, “Hamas, Hizbullah ile işgalci İsrail arasındaki esir değişimini direniş ve Hizbullah için büyük bir zafer olarak değerlendirmektedir. Bu değişim, işgalcinin elindeki esirleri kurtarmak için en etkin yolun Siyonist askerleri kaçırmak olduğunu göstermektedir” ifadesini kullandı. Filistinliler tarafından 2006’da kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit’in serbest bırakılmasına karşılık yüzlerce Filistinli esirin serbest bırakılmasını talep eden Hamas’ın sözcüsü Zuhri, “Hamas, ağır cezalar çekmekte olan esirlerin bir değişim çerçevesinde kurtarılmasını sağlamak amacıyla gereken bütün çabaları sarf etmektedir” dedi. Şalit’in hâlâ esir tutulmasının sorumluluğunu İsrail Başbakanı Ehud Olmert’e atan Zuhri, “Olmert, Filistinlilerin taleplerini karşılamayı reddediyor” dedi. Bu arada, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da, değişim operasyonundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
|
17.07.2008
|
|
|
Fransız kadın müsteşardan çirkin benzetme |
FRANSA'DA şehircilikten sorumlu kadın müsteşar Fadıla Amara, burka giyen Faslı kadına Fransız tabiyeti vermeyi reddeden Danıştay’ın kararına destek çıktı ve burkayı, “cezaevi veya deli gömleğine” benzetti.
“Parisien” gazetesine demeç veren Cezayir kökenli müsteşar, Danıştay kararıyla cinsiyetler arasındaki eşitliğe vurgu yapıldığını söyledi. Bu kararın, “kadının özgürleşmesi yolunda atılmış adım” olduğunu belirten Amara, “Bu karar, bazı yobazları, eşlerine zorla burka giydirmekten alıkoyabilir” diye konuştu. Amara, burkayı yasaklayacak yasa çıkarılmasına ise karşı olduğunu belirtti ve “Bugünkü mevzuat bence yeterli” dedi. Burkalı kadınları “kargaya” benzeten kadın müsteşar, “kadın-erkek eşitliğini tehlikeye atan bu karanlık uygulamayla mücadelenin gerekli olduğunu” da söyledi. Amara, “tesettürün kadına yönelik baskının göstergesi” olduğu görüşünü dile getirdi.
|
/ Paris
17.07.2008
|
|
|
‘İran, ABD’yi vuracak füzeler peşinde’ |
İRAN'IN, ABD’yi de vurabilecek kıtalararası füze geliştirdiği bildirildi.
İran devlet televizyonu, ABD Füze Savunma Sistemi Başkanı Korgeneral Henry Obering’in, “İran, en geç 2015 ya da 2017’ye kadar ABD’yi vurabilecek kıtalararası füze geliştirecek” şeklindeki ifadesini duyurdu. İran’ın geçen haftaki füze denemelerini teknik açıdan değerlendiren Korgeneral Obering, “İranlıların uzun, çok uzun menzilli füze geliştirdiklerini gösteren deliller var. Onlar, bunu yakın bir gelecekte elde etmeyi planlıyorlar” diye konuştu. Obering, İran’ın halihazırdaki füze kapasitesinin de ABD’nin tahmin ettiğinden çok daha güçlü olduğunu kaydetti. Amerikalı komutan, İran’ın elindeki ve geliştirmekte olduğu füzelerin balistik özellikte olduklarını sözlerine ekledi. İran Devrim Muhafızları, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri, geçen hafta Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı’nda düzenledikleri “Yüce Peygamber 3” adlı 6 günlük tatbikatta uzun menzilli “Şahap 3” füzelerinin yeni versiyonunu denemişti.
|
/ Tahran
17.07.2008
|
|
|
Ankara’ya kritik ziyaret |
ABD Başkanı George W. Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley yarın Ankara’ya geliyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü Kathryn Schalow A.A muhabirine yaptığı açıklamada, Hadley’nin Ankara’ya günübirlik ziyarette bulunacağını ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile görüşeceğini söyledi. Schalow, Hadley’nin temaslarında, bölgesel konularda rutin görüşmeler yapılacağını bildirdi.
|
/ Ankara
17.07.2008
|
|
|
|