NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, AB’ye, Türkiye ile savunma alanındaki bağları güçlendirme çağrısında bulundu.
Scheffer, “Türkiye’nin Avrupa Savunma Ajansı’na dahil edilmesini” talep etti.
Avrupa Birliği dönem başkanı Fransa tarafından düzenlenen ‘’AB-NATO İlişkileri’’ seminerinde konuşan Jaap de De Hoop Scheffer, Türkiye’nin AB’ye üye olmamasından dolayı Birlik ile NATO arasında güvenlikle ilgili görevlerde uzun zamandır devam eden soruna dikkati çekerek, ‘’Askerlerimiz tehlikeli görevlerde yan yana görev yaparken bunun böyle devam etmesine izin veremeyiz’’ dedi.
Türkiye’nin Avrupa’nın savunma sanayisini geliştirmek için kurulan Avrupa Savunma Ajansından dışlanmasına atıfta bulunan De Hoop Scheffer, Türkiye’nin bu ajansa dahil edilmesi çağrısında bulundu. NATO Genel Sekreteri, ‘’Biz NATO içinde, NATO üyesi olmayanlarla nasıl davranacağımıza bakıyoruz, aynı şeyi AB’nin de yapması gerekir’’dedi.
AB ile tam üyelik müzakerelerine başlayan Türkiye, Kıbrıs’ın vetosu yüzünden Avrupa Savunma Ajansına dahil edilemiyor. Türkiye ise Kıbrıs’ı gerekçe göstererek, NATO’nun istihbarat bilgilerinin NATO dışındaki AB ülkeleri tarafından kullanılamayacağını belirterek, iki kurum arasındaki askeri işbirliğine karşı çıkıyor.
Kosova ve Afganistan’da görev yapa NATO ve AB birliklerinin işbirliğinin söz konusu tartışmadan olumsuz etkilendiği belirtiliyor.
ÇERÇEVE, BERLİN ARTI ANLAŞMASI
AB ortak dış politika ve güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, AB-NATO işbirliğindeki sorunların kaynağı olarak Türkiye’yi gösterenleri yalanlayarak, bu konuda yeni bir çalışmaya gerek duyulduğunu bildirdi.
AB dönem başkanı Fransa tarafından düzenlenen ‘’AB-NATO İlişkileri’’ seminerinde konuşan Solana, ‘’AB-NATO işbirliği için en önemli çerçevemiz Berlin Artı (Anlaşması). Biraz bunun tarihini anlatayım. Seçim zaferinin ardından (Başbakan Recep Tayyip) Erdoğan ile Berlin Artı anlaşmasının içeriğine son halini vermek için 2002 yılında Ankara’ya gittim. Berlin Artı tek bir barış gücü operasyonu için, 2003 yılında Makedonya için geliştirildi. O dönemde Ankara’daki siyasi durum böyle bir anlaşmanın imzalanmasını kolaylaştırdı. Fakat bu özel bir amaç içindi’’ dedi.
AB’nin daha sonra NATO imkân ve kapasitesini kullanmak için Berlin Artı çerçevesinden başka operasyonlarda da son derece başarıyla faydalandığını anlatan Solana, buna örnek olarak Bosna Hersek’te görevi 2004 yılında NATO’dan devralan EUFOR-ALTHEA’yı gösterdi.
‘’Fakat Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) o günden beri önemli ölçüde gelişti ve şu anda yeni bir durumla karşı karşıyayız’’ diyen Solana, şunları kaydetti:
‘’AB ve NATO Kosova ve Afganistan gibi farklı görevlerde omuz omuza aynı ortak hedef için görev yapmaktadır. Operasyonel seviyede birbiriyle iletişim hayati önemdedir. Berlin Artı bu durumu kapsamamaktadır ve (işbirliği için) uygun bir çerçeve sunmamaktadır. Güvenliği ve eylemlerimizin uyumunu güvence altına almamakta ve bu harekatlarda başarı garantisi sunmamaktadır. Bize, gerekli yerde ve zamanda teknik düzenlemeler yapabilmek gibi daha fazla esneklik gerekiyor.’’
Solana, siyasi engeller ortadan kalksa bile Berlin Artı’yı ATO-AB işbirliği için yeterli görmediğini vurgulayarak, ‘’Eylemlerimizi kolaylaştırmak için daha fazlasına ihtiyacımız var. Hızlı çözüm bulmamız gerekiyor’’ dedi. AB’nin barış gücü görevlerinde NATO yanında Birleşmiş Milletler, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası ve diğer uluslararası kuruluşlarla da işbirliği içinde çalışabilmesine ihtiyaç duyduklarını anlatan Solana, Afganistan’daki durumun bunun ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade etti. AB-NATO işbirliğini destekleyen Türkiye, bunun için oldu-bittiler meydana getirilmesi yerine uzlaşılmış çerçeveye bağlı kalınmasını istiyor.
|