REKABET Kurumunun ‘’Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’’nin geçiş süresi olan bir yılın dolmasıyla, Temmuz ayı itibariyle hakim durumdaki teşebbüsler için yeni dönem başladı.
Bundan sonraki süreçte firmaların sadece kendi ürünlerinin satılmasını şart koşan sözleşmelerin yanı sıra indirim, bedelsiz ürün, kota getirmek gibi uygulamalar da artık yasak. Dikey anlaşmalara yönelik politikada yeni dönemde, pazar payı yüzde 40’ın üzerinde olan firmaların rekabeti sınırlayıcı dikey anlaşmalarının otomatik olarak muafiyetten yararlanmalarının önüne geçilmiş olacak. Yeni dönemde özellikle pazar payı yüksek olan teşebbüslerin perakende satış noktalarını bağlayan ve sadece kendi ürünlerinin satılmasını şart koşan anlaşmalar yasaklanacak. Bir başka deyişle hakim durumda olan pazar lideri teşebbüsler satış noktalarına ‘’sadece benim ürünümü sat, rakip satma’’ şeklinde sözleşmeler dikte edemeyecek. Ancak satış noktaları kendi özgür iradeleriyle zorlama olmaksızın (ben sadece bu firmanın ürününü satarım) diyebilecek. Bu dönemde firmaların sadece kendi ürünlerinin satılmasını şart koşan sözleşmelerin yasaklanmasının yanında indirim, bedelsiz ürün, kota getirmek gibi fiili münhasırlığa yol açan uygulamalar da yasak olacak. Dikey anlaşmalara yönelik yeni politika döneminden öncelikle haklarında karar alınan bira, yüksek alkollü içkiler, gazlı içecekler, dondurma ve hazır cips pazarlarında faaliyet gösteren teşebbüsler etkilenecek. Ancak bu teşebbüslerin yanı sıra yüzde 40 pazar payı eşiğinin üzerinde kalan teşebbüsler de artık grup muafiyetinden otomatik olarak yararlanamayacak.
Öte yandan gazlı içecekler ve bira pazarlarında 100 metrekarenin altındaki ve sadece bir firmanın dolabının bulunduğu satış noktalarında, soğutucu dolabının yüzde 20’si satış noktası tarafından serbest alan olarak kullanılabilecek ve satış noktaları diledikleri takdirde rakip içecekleri bu alana koyabilecekler. Yeni düzenlemenin özellikle yoğunlaşmanın yüksek olduğu hızlı tüketim ürünlerinin alt pazarlarında, dayanıklı tüketim ürünleri gibi pazarlarda, ilaç, akaryakıt ve telekomünikasyon pazarlarında, etkili olması bekleniyor. Öte yandan genel olarak rekabetin yoğun olduğu tekstil, konfeksiyon gibi sektörlerin bu düzenlemeden etkilenmeyeceği söylenebilir.
|