Eski ve bilge gazetecilerin çok sevdiğim bir gazetecilik/haber değerlendirmesi ‘en az konuşulan’, ya da ‘en az önemli’ gibi duran konuların aslında belirleyici, gerçeğe en fazla ayna tutan konular olabilme ihtimalinin yüksekliği yönündedir.
Basında en az yazılan, bir kere küçük bir haber olup arkası gelmeyen, fikr-takibe konu olmayan meselelerin izini sürmek bizleri belki de ülkenin en önemli gerçekleri ile yüzyüze getirebilir.
Bu konuya ilişkin üç örnek vermek istiyorum; bunlardan üçü de parasal, akçalı konular gibi duruyor, doğrudur ama boyutları akça boyutunu da aşan konular.
Konu bir: star gazetesi başyazarı Prof. Dr. Mehmet Altan Salı günkü (24 Haziran) yazısında ülkemizde çok az konuşulan, hatta çok yakın bir zamana kadar hiç konuşulmayan bir konuya, büyük paraların söz konusu olduğu bir alana, silah alımlarına ilişkin bir yazı yayınladı.
Normal demokrasilerde on milyar doları aşan bir meblağın kamu otoriteleri tarafından harcanması söz konusu ise bu harcama kalemlerinin kamuoyunun bu kadar ilgisi ve bilgisi dışında gerçekleşmesini olağan karşılamak olanaksız.
Savunma ve silah alımları ile ilgili harcamaların hem uygunluk denetiminin (şekli) hem de yerindelik denetiminin (amaca uygunluk) ülkemizde adeta hiç konuşulmadığnı aslında hepimiz biliyoruz; işin ilginç tarafı bir kısmımız bunu uygun ve gerekli bulur iken, bir kesim ise yavaş yavaş bu durumun anormal bir durum olduğunun farkına varıyor.
Türkiye’nin zaman içinde normal bir demokrasi ve hukuk devleti olması silah alımlarının ve tüm savunma harcamalarının uygunluk ve yerindelik denetiminin gereği gibi yapılmasından geçiyor.
Silah alımları konusunu adeta hiç konuşmadığımız dikkatinizi çekiyor değil mi?
***
Konu iki: star gazetesinin yine aynı tarihli, dünkü 24 Haziran sayısında İstanbul Narkotik Şube polislerinin Beylikdüzü’ne yaptıkları bir operasyonda bir arabanın bagajında 60 kilogram eroin ele geçirdikleri haberi yer alıyor.
Operasyonda ele geçirilen kişilerden birinin de DTP (Demokratik Toplum Partisi) Hakkari Yüksekova ilçesi belediye başkan vekili olduğunu yine aynı haberden öğreniyoruz.
Eroin işinde bugün yakalanan kişinin DTP’li olması çok belirleyici değil zira geçmişte Avrupa’ya uzanan aynı hat üzerinde MHP’li senatörlerin de yakalandığını hatırlıyoruz; yani, yıllık parasal portesinin ne kadar olduğu hiç bilinemeyen eroin ticaretinin partiler, ideolojiler üstü bir şey olduğu zaten aklı başında herkesin tahmin ettiği hatta bildiği bir konu.
Bu konuda beni en çok ilgilendiren mesele Hakkari Yüksekova ilçesi meselesi; Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde, devletin egemenliğinin mutlak olduğu ya da olması gereken bu ilçe senelerdir maalesef eroin üretimi ve ticaretiyle beraber anılıyor ve bu çok sevimsiz şöhret bitmek bilmiyor, hatta her geçen gün bu ilçemizin adını bu berbat konuyla daha çok duyar oluyoruz.
Başka alanlarda, mesela ismi ‘W’ ile yazıldığı için yedi yaşında bir çocuğu sınır kapısından döndürmeye gücü olan kudretli ve kuvvetli devletimizin bir ilçeyi kontrol altına almada bu büyük aczini anlamada doğrusu zorlanıyorum; aynı bağlamda anlamakta zorlandığım kardeş bir konu da Van ilimiz sınır kapısının şöhreti.
Bu iki konuyu yani Van sınır kapısı ve Yüksekova konusunu ne kadar az konuştuğumuza dikkat ettiniz değil mi?
Konu üç: Üçüncü konu yine 24 Haziran günü bendenizin star gazetesinde bana emanet edilen köşede ABD Başkan adayı Obama’nın bir siyasal hamlesi nedeniyle gündeme getirdiğim siyasetin, siyasi propaganda harcamalarının finasmanı meselesi; bu konu zaten bizim basında çok az yer aldı, benim önerimin de (24 Haziran star gazetesi) çok gündeme geleceğini zannetmiyorum.
Siyasetle yatıyor, siyasetle kalkıyoruz ama nedense bu işin finasmanı konusu hiç gündemimize gelmiyor değil mi?
***
Bu üç konuyu yani savunma harcamaları ve silah alımları konusunun uygunluk ve yerindelik denetimi konusunu, maalesef ülkemiz üzerinden yapılan, yapılagelen eroin ticaretinin tüm unsurları ve boyutları konusunu ve siyasetin finasmanı meselesini en az türban ve laiklik konuları kadar konuşmadığımız zaman ülkemizin ‘normalleşemeyeceğini’ söylemek kehanet olmasa gerek.
Türban ve parti kapatma meseleleri belki de bu üç konu, silah alımları, eroin ve siyasetin finasmanı pek konuşulmasın diye sürekli gündemde; bu da bir fikir değil mi?
Star, 25.6.2008
|