TBMM Enerji Tabiî Kaynaklar, Bilim ve Teknoloji Komisyonu Üyesi, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Türkiye’ye yılda 3 milyon ton kaçak akaryakıt girdiğini belirterek, “Devletin her yıl kaçakçılıktan ortaya çıkan vergi kaybı 4 milyar doları buluyor” dedi. Seyhan, yapılan araştırmaların kaçak akaryakıttan 5,4 milyar dolar gelir elde edildiğini gösterdiğine dikkati çekti.
TBMM Enerji Tabii Kaynaklar, Bilim ve Teknoloji Komisyonu Üyesi, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Türkiye’ye yılda 3 milyon ton kaçak akaryakıt girdiğini belirterek, ‘’Devletin her yıl kaçakçılıktan ortaya çıkan vergi kaybı 4 milyar doları buluyor’’ dedi. Seyhan, yaptığı açıklamada, enerjinin uzun yıllardır. Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında geldiğini söyledi. Türkiye’nin enerji gereksiniminin, petrol, doğal gaz, hidrolik ve kömür gibi kaynaklardan karşılandığını belirten Seyhan, özellikle petrol ve doğal gazda ‘’dışa bağımlılık’’ yaşandığını ifade etti.
Seyhan, enerjinin arz güvenliğinin, ülkelerin gelişimlerini, ekonomik ve ulusal güvenliklerini temelden etkileyen bir olgu olduğunu belirterek, ‘’Bu nedenle, enerji kaynaklarını kesintisiz, güvenilir, ucuz, temiz ve çeşitlendirilmiş kaynaklardan sağlayabilmek ve verimli kullanmak, her ülkenin güvence altına alması gereken hususlardır’’ dedi. Yapılan araştırmaların kaçak akaryakıttan 5,4 milyar dolar gelir elde edildiğini gösterdiğine dikkati çeken Seyhan, şöyle konuştu: ‘’Türkiye’ye yılda 3 milyon ton kaçak akaryakıt girmektedir. Bu oran, tüketilen toplam akaryakıtın yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Devletin her yıl kaçakçılıktan ortaya çıkan vergi kaybı da 4 milyar doları buluyor. TBMM Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu son iki yılda 7 milyon 814 bin ton akaryakıt kaçakçılığı yapıldığını, devletin ise bu kaçakçılıktan 10,7 milyar YTL’lik vergi kaybına uğradığını ortaya koymaktadır. Kaçakçılığı önlemek için siyasi kararlılık, kurumlarda yeterli ve liyakat sahibi denetleme elemanlarının görev alması, kadroların eş, dost, ahbap ve çıkar ilişkilerinden uzak yapılandırılması, kurumlar arasında entegrasyon ve müşterek işbirliğinin sağlanamaması son derece önemlidir. Türkiye’de petrol tüketiminin artmasına rağmen, resmi kayıtlara göre petrol piyasası bir büyüme göstermemiştir. Bu gerçek, bize Türkiye’deki artan talebin kaçak yollardan gelen petrol ile karşılandığını ve kaçakçılığın artmaya devam ettiğini göstermektedir.’’
KAÇAKÇILIK VE KADASTRO İHTİLÂFLARI BAŞ AĞRITIYOR
Devletı mahkeme kapılarında en fazla kaçakçılar uğraştırıyor. Hazinenin taraf olduğu ceza davalarının yüzde 36,3’ünü kaçakçılık, yüzde 23,9’unu vergi kaçakçılığı, yüzde 4,4’ünü de eski eser kaçakçılığı davaları oluşturuyor. Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 2008 yılı başı itibariyle mahkemelerde vatandaş ile devleti karşı karşıya getiren 494 bin 856 adet dava bulunuyor. Bu davaların 340 bin 890’ında davacı koltuğunda Hazine, 153 bin 966’sında ise vatandaş oturuyor. 494 bin 856 davanın 266 bin 806’sı hukuk, 124 bin 147’si ceza, 4 bin 46’sı idare mahkemelerinde görülüyor. Mahkemelerdeki icra davası sayısı 7 bin 502, icra takibi sayısı da 84 bin 847 olarak belirleniyor. Böylece devlet ile vatandaş arasındaki davaların yüzde 53,9’unu hukuk davaları, yüzde 25,1’ini ceza davaları, yüzde 17,1’ini ise icra takipleri meydana getiriyor. Devletin taraf olduğu ceza davalarının yüzde 36,3’ünü 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet suçları oluşturuyor. Kaçakçılık suçlarıyla ilgili 45 bin 105 dava, mahkemelerde devam ediyor. Bunu yüzde 23,9’luk oran ile vergi kaçakçıları izliyor.
Bu yıl devam eden hukuk davalarının yarısına yakın bölümünü ise kadastro tesbitleri ile tapu iptalleri oluşturuyor. Yüzde 45,5’luk bir orana sahip kadastro ve tapu ihtilâflarını, yüzde 10’luk oran ile tescil davaları takip ediyor. Buna göre 266 bin 806 hukuk davasının 73 bin 327’sini kadastro, 48 bin 59’unu tapu iptali, 27 bin 749’unu tescil davası, 21 bin 446’sını haksız fiilden doğan tazminat ve alacak davaları, 8 bin 910’u da men-i müdahale ve yıkım davaları oluşturuyor.
|