|
|
|
Düşen büyüme rakamları yatırımcıyı ürküttü |
Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı Tahir Uysal, yabancı yatırımcıların politik gelişmeler sebebiyle bir değişikliğe gittiğini söylemenin şu aşamada kolay olmadığını, ancak bunun ilânihaî devam edemeyeceğini, büyüme rakamının ise çok uzun dönem içinde azalmasının doğrudan yatırımcıyı etkileyecek unsurlardan biri olduğunu kaydetti.
ULUSLARARASI Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Tahir Uysal, yabancı yatırımcıların politik gelişmeler nedeniyle bir değişikliğe gittiğini söylemenin şu aşamada kolay olmadığını, ancak bunun “ilanihaî” devam edemeyeceğini, büyüme rakamının ise çok uzun dönem içinde azalmasının doğrudan yatırımcıyı etkileyecek unsurlardan biri olduğunu kaydetti. Uysal, bu yıl 5. kez düzenlenecek ve bugün başlayacak Yatırım Danışma Konseyi Toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada, geçen yıl gerçekleştirilen toplantıdaki önemli bir eksikliğin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın o günkü yoğun gündemi nedeniyle toplantının hepsine katılamaması olduğunu, bu yıl ise kendisinin toplantının başından sonuna kadar katılmasını ümit ettiklerini ifade etti. Gelen üst düzey yöneticilerin toplantıda yatırımlar konusundaki ilerleme raporunu tartıştıklarını hatırlatan Uysal, geçen sene gelen bir çok ismin bu yıl da katıldığını, bunun süreklilik açısından önemli olduğunu, aynı isimlerin “Türkiye’ye önem veren, takip eden, dikkat edenler” diye adlandırılabileceğini vurguladı. Bu anlamda, özellikle değişen Türkiye ve dünya şartlarında söz konusu kişilerin geçen yıldan bu yıla söyleyeceklerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Uysal, “Onun için bu yılki toplantı büyük önem taşıyor. Sayın Başbakanın birinci ağızdan insanlardan nelerin iyi gittiği, nelerin kötü gittiği konusunda bir bildirim alması önemli. Sayın Başbakanın diyalog içinde olacağı bir yer... Yürütmenin başında biri olarak yatırım ortamının iyileştirilmesi, nelerin yapılması konusunda bir öngörü sahibi olabilmesini temin amacıyla ortaya çıkan yararlı bir platform” şeklinde konuştu.
|
/ İstanbul
18.06.2008
|
|
|
Kaçak akaryakıtta vergi kaybı büyük |
TBMM Enerji Tabiî Kaynaklar, Bilim ve Teknoloji Komisyonu Üyesi, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Türkiye’ye yılda 3 milyon ton kaçak akaryakıt girdiğini belirterek, “Devletin her yıl kaçakçılıktan ortaya çıkan vergi kaybı 4 milyar doları buluyor” dedi. Seyhan, yapılan araştırmaların kaçak akaryakıttan 5,4 milyar dolar gelir elde edildiğini gösterdiğine dikkati çekti.
TBMM Enerji Tabii Kaynaklar, Bilim ve Teknoloji Komisyonu Üyesi, CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Türkiye’ye yılda 3 milyon ton kaçak akaryakıt girdiğini belirterek, ‘’Devletin her yıl kaçakçılıktan ortaya çıkan vergi kaybı 4 milyar doları buluyor’’ dedi. Seyhan, yaptığı açıklamada, enerjinin uzun yıllardır. Türkiye’nin en önemli sorunlarının başında geldiğini söyledi. Türkiye’nin enerji gereksiniminin, petrol, doğal gaz, hidrolik ve kömür gibi kaynaklardan karşılandığını belirten Seyhan, özellikle petrol ve doğal gazda ‘’dışa bağımlılık’’ yaşandığını ifade etti.
Seyhan, enerjinin arz güvenliğinin, ülkelerin gelişimlerini, ekonomik ve ulusal güvenliklerini temelden etkileyen bir olgu olduğunu belirterek, ‘’Bu nedenle, enerji kaynaklarını kesintisiz, güvenilir, ucuz, temiz ve çeşitlendirilmiş kaynaklardan sağlayabilmek ve verimli kullanmak, her ülkenin güvence altına alması gereken hususlardır’’ dedi. Yapılan araştırmaların kaçak akaryakıttan 5,4 milyar dolar gelir elde edildiğini gösterdiğine dikkati çeken Seyhan, şöyle konuştu: ‘’Türkiye’ye yılda 3 milyon ton kaçak akaryakıt girmektedir. Bu oran, tüketilen toplam akaryakıtın yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Devletin her yıl kaçakçılıktan ortaya çıkan vergi kaybı da 4 milyar doları buluyor. TBMM Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu son iki yılda 7 milyon 814 bin ton akaryakıt kaçakçılığı yapıldığını, devletin ise bu kaçakçılıktan 10,7 milyar YTL’lik vergi kaybına uğradığını ortaya koymaktadır. Kaçakçılığı önlemek için siyasi kararlılık, kurumlarda yeterli ve liyakat sahibi denetleme elemanlarının görev alması, kadroların eş, dost, ahbap ve çıkar ilişkilerinden uzak yapılandırılması, kurumlar arasında entegrasyon ve müşterek işbirliğinin sağlanamaması son derece önemlidir. Türkiye’de petrol tüketiminin artmasına rağmen, resmi kayıtlara göre petrol piyasası bir büyüme göstermemiştir. Bu gerçek, bize Türkiye’deki artan talebin kaçak yollardan gelen petrol ile karşılandığını ve kaçakçılığın artmaya devam ettiğini göstermektedir.’’
KAÇAKÇILIK VE KADASTRO İHTİLÂFLARI BAŞ AĞRITIYOR
Devletı mahkeme kapılarında en fazla kaçakçılar uğraştırıyor. Hazinenin taraf olduğu ceza davalarının yüzde 36,3’ünü kaçakçılık, yüzde 23,9’unu vergi kaçakçılığı, yüzde 4,4’ünü de eski eser kaçakçılığı davaları oluşturuyor. Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 2008 yılı başı itibariyle mahkemelerde vatandaş ile devleti karşı karşıya getiren 494 bin 856 adet dava bulunuyor. Bu davaların 340 bin 890’ında davacı koltuğunda Hazine, 153 bin 966’sında ise vatandaş oturuyor. 494 bin 856 davanın 266 bin 806’sı hukuk, 124 bin 147’si ceza, 4 bin 46’sı idare mahkemelerinde görülüyor. Mahkemelerdeki icra davası sayısı 7 bin 502, icra takibi sayısı da 84 bin 847 olarak belirleniyor. Böylece devlet ile vatandaş arasındaki davaların yüzde 53,9’unu hukuk davaları, yüzde 25,1’ini ceza davaları, yüzde 17,1’ini ise icra takipleri meydana getiriyor. Devletin taraf olduğu ceza davalarının yüzde 36,3’ünü 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet suçları oluşturuyor. Kaçakçılık suçlarıyla ilgili 45 bin 105 dava, mahkemelerde devam ediyor. Bunu yüzde 23,9’luk oran ile vergi kaçakçıları izliyor.
Bu yıl devam eden hukuk davalarının yarısına yakın bölümünü ise kadastro tesbitleri ile tapu iptalleri oluşturuyor. Yüzde 45,5’luk bir orana sahip kadastro ve tapu ihtilâflarını, yüzde 10’luk oran ile tescil davaları takip ediyor. Buna göre 266 bin 806 hukuk davasının 73 bin 327’sini kadastro, 48 bin 59’unu tapu iptali, 27 bin 749’unu tescil davası, 21 bin 446’sını haksız fiilden doğan tazminat ve alacak davaları, 8 bin 910’u da men-i müdahale ve yıkım davaları oluşturuyor.
|
/ Adana - Ankara
18.06.2008
|
|
|
Talep çok, Osmanlı çileği az |
ZONGULDAK’IN Ereğli ilçesinde, pembe rengi, aroması ve kokusuyla eşsiz özelliğe sahip Osmanlı çileğinin, bu yıl 1,5 ton civarında üretimi gerçekleştirildi.
Alınan bilgiye göre, Avrupa kökenli Arnavutköy çileğinden türetildiği bildirilen Osmanlı çileği, yöredeki kestane toprağında yerli kara çilekle etkileşimde bulunarak, özgün bir çeşit oluşturarak tadı ve aromasıyla ünlendi. Osmanlı çileğine talep artınca, üreticiyi teşvik etmek ve yetiştirilme alanlarını geliştirmeye yönelik Ereğli Belediyesi ve İlçe Tarım Müdürlüğünün destekleri ile Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticileri Koruma Derneği kurularak üreticilere destekler sağlandı.
|
/ Ereğli
18.06.2008
|
|
|
Kuraklıktan hiç ders alınmadı |
Türkıye Ziraat Odaları Birliği Başkan Vekili ve Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman, geçen yıl yaşanan kuraklıktan ders alınmadığını savunarak, izlenen tarım politikaları sonucunda üreticilerin, bu yıl da suyu çok isteyen ürünleri tercih ettiğini belirtti.
Sorman, yaptığı açıklamada, Ege Bölgesi’nin, geçen yıl yaşanan kuraklıktan ülkede en fazla etkilenen bölgeler arasında yer aldığını ifade ederek, ürün bazında yüzde 50 ile 60 arasında rekolte düşüklüğünün yaşandığını, yağışların yüzde 44 az olduğunu kaydetti.
Uygulanan tarım politikaları sonucu destekleme primlerinin azalması veya aynı kalması yüzünden üreticilerin ürün değiştirmek zorunda kaldıklarını savunan Sorman, ‘’Bu yıl daha çok kavun, karpuz ve domates gibi ürünlere yöneliş oldu. Bunun yanında buğday fiyatlarının düşük, primin yetersiz olması nedeniyle üretici, hububat ekimine fazla önem vermedi. Bu sene su ihtiyacımız daha fazla olacak’’ dedi.
Nuri Sorman, Gölmarmara Gölü’nde çok büyük su eksikliğinin bulunduğunu, Demirköprü Barajı’ndaki suyun geçen yılki seviyenin altında olduğunu belirterek, şöyle devam etti:’’Bu sene tarım arazilerine yaklaşık 25 gün civarında sulama amaçlı su verilecek. Bu da bitkisel üretimin gelişmesi ve beslenmesi için yeterli süre ve miktar değildir. Bitkilerin regülasyonu tamamlayabilmesi için 2 ay su ihtiyacı söz konusudur. Suyun az olmasından dolayı bu yıl da ürünlerde rekolte düşüklükleri meydana gelecektir. Bu durumdan hem Türk çiftçisi hem de Türk ekonomisi büyük ölçüde etkilenecektir.’’
|
/ Manisa
18.06.2008
|
|
|
KURU SOĞAN DA ÇİFTÇİYİ ÜZDÜ |
Karpuz ve domatesten sonra toplama maliyetini karşılayamayan fiyat teklif edilen kuru soğan da tarlada çürümeye terk edildi.
Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden kuru soğan, bu yıl üreticisinin gözlerini yaşarttı. Karpuz ve domatesten sonra toplama maliyetini karşılayamayan fiyat teklif edilen kuru soğan da tarlada çürümeye terk edildi. Yumurtalık İlçe Tarım Müdürlüğü yetkililerinden aldığı bilgiye göre, kuru soğanın geçen yıl, yörede 29 bin dekarda ekimi yapılması ve dekarı bin 300 YTL’den alıcı bulması üzerine bu yıl, ekim alanları artarak 45 bin dekara yükseldi. Geçen yıl getirisiyle üreticinin yüzünü güldüren kuru soğan, bu yıl ekim alanlarının artmasının yanı sıra Rusya’ya ihracatın durması sebebiyle üreticisini üzdü. Karpuz ve domatesten sonra maliyeti karşılayamayan fiyat oluşumu sonucu kuru soğan da hasadı yapılmayınca tarlada kaldı.
Yumurtalık Ziraat Odası Başkanı Türkeş Firik, yaptığı açıklamada, kuru soğan üretimindeki arz fazlalığının, fiyatlarda büyük düşüşe yol açtığını belirterek, ‘’Benzer durumu karpuz ve domateste de yaşadık. Soğanda da üretici emeğinin karşılığını alamazken, tüccar da bu ürüne karşı yüzünü çevirdi’’ dedi. Kuru soğanın geçen yıl dekarı bin 300 YTL’den satılarak üreticinin yüzünü güldürdüğünü hatırlatan Firik, ‘’Türk sofralarının vazgeçilmezi, özellikle orta ve alt gelir grubunun gözde yiyeceği olan kuru soğan, bu yıl üreticisini üzdü. Üretici bu yıl hüsrana uğradı’’ diye konuştu.
|
/ Adana
18.06.2008
|
|
|
Arena'da son günler |
PROTON, hafif ticarî aracı olan Arena modeli almayı düşünen kişilerin 13.900.-YTL’lik fiyattan yararlanabilmeleri için son 10 gün.
Türkiye Distribütörü Ulumotor’un yaptığı açıklamada, Arena modellerinin beklediklerinin üstünde bir ilgi ile karşılandığını dolayısıyla satış adetlerinden de oldukça memnun olduklarını, 2008’in 6. ayı itibari ile hedefledikleri satış adetlerini tutturduklarını açıkladılar. Proton, 2009 yılında hafif ticari araç ürün gamına ve binek araç modellerine yeni modeller ekleyerek pazardaki satış payını arttırmayı planlıyor. 2008 Auto Show fuarında görücüye çıkacak olan Persona ve Saga modelleri, 2009 yılında Avrupa ile aynı anda Türkiye’de de satışa çıkacak olan MPV modeli ve 2010 yılında gelecek olan De Lux modeli ile de PROTON markasının Türkiye otomotiv sektöründe pazar payını yükseltmesi bekleniyor.
|
Ömer Akyol
/ İstanbul
18.06.2008
|
|
|
Buğdayda rekolte artışı beklentisi |
Edirne Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yorulmaz, yağışların buğdaya iyi geldiğini belirterek, ‘’Buğdayda rekolte artışı bekliyoruz’’ dedi.
Yorulmaz, yaptığı açıklamada, Trakya’daki son yağışların barajlardaki su miktarını etkilemediğini, fakat yağışların ekili alanlara çok iyi geldiğini belirtti. Edirne’de geçen yıla göre ayçiçeği ekimlerinde yüzde 10 düşüş yaşandığını ifade eden Yorulmaz, şunları söyledi:
‘’Geçen yıla göre ayçiçeği ekimlerinde yüzde 10 azalma var. Buğdayın iyi para yapması, ayçiçeğindeki masrafın fazla olması nedeniyle çiftçiler buğdaya yöneldi. Bu yıl buğday alanları iyi yağış aldı. Bu nedenle buğdayda rekolte artışı bekliyoruz. Devlet üreticiye evden tarlaya gidecek kadar mazot, avucumuza alacak kadar gübre desteği veriyor. Girdi fiyatları da çok fazla olunca çiftçiler buğday ekimine yöneldi.’’
Trakya’da bu yıl buğday üretiminde rekolte artışı beklediklerini ve hasadın Haziran ayının son haftasında başlayacağını söyledi.
Trakya’daki yağışların buğday ve ayçiçeği ürününde etkili olduğunu ifade eden Yorulmaz, ‘’Türkiye’nin en kaliteli buğdayı Trakya’da yetişiyor. Bu yıl buğdayla süne mücadelesi ve zararlı otla mücadelede ilâçlama zamanında yapıldı. Bu yüzden buğdayın kalitesi yükseldi’’ dedi. Edirne buğdayının Türkiye’de aranan bir buğday haline geleceğini belirten Yorulmaz, Edirneli çiftçilerin daha bilinçli ekim yaptığını bildirdi. Yorulmaz, ayçiçeği ürününün yağışlar dolayısıyla gelişiminin iyi olduğunu kaydetti.
|
/ Edirne
18.06.2008
|
|
|
İZODER 15 yaşında |
ISI, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER), 15. Kuruluş Yıl dönümü’nü İstanbul Yerebatan Sarnıcı’nda gerçekleştirilen bir törenle kutladı.
Dernek üyelerinin ve kurucu üyelerin de yer aldığı gecede verilen kokteyl, iş dünyasından birçok ismi bir araya getirdi. 10’uncu ve 15’inci Yıl Üyelik Plaketleri’nin sahiplerine verildiği tören sonrası, Cemil Sağyaşar’ın sergilediği performans izledi.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
18.06.2008
|
|
|
Gezi Eki Pdf
|
|
|
|
|
|