Haberler

BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLER YİNE MAĞDUR EDİLDİ

Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesi’nin bu yıl açık alanda yapılan ve aralarında derece yapan başörtülü öğrenciler mezuniyet törenine alınmadı. Aileleriyle mezuniyet sevincini yaşamak isteyen öğrenciler, arkadaşlarının tören geçişini gözyaşlarıyla izlerken, mezun olan diğer arkadaşları ise geçit töreninden sonra onları teselli etti.

Başörtülüler yine mağdur

Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesinin bu yıl açık alanda yapılan mezuniyet törenine aralarında derece yapan öğrencilerin de bulunduğu başörtülü öğrenciler alınmadı.

Aİlelerİyle mezuniyet sevincini yaşamak isteyen başörtülü öğrenciler arkadaşlarının geçişini gözyaşlarıyla izlerken, mezun olan diğer arkadaşları ise geçit töreninden sonra onları teselli etti. Harran Üniversitesi’nde (HRÜ) 2008-2009 eğitim ve öğretim yılını başarıyla tamamlayan 2 bin 407 öğrenci için mezuniyet töreni düzenlendi. Osmanbey Yerleşkesi’nde düzenlenen törene Şanlıurfa Vali Vekili Abdülmuttalip Akdemir, Şanlıurfa Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Fatih Zencirci, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu, Adıyaman Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Abuzer Yücel, öğretim görevlileri, öğrenciler ile aileleri katıldı. Açık alanda düzenlenen mezuniyet töreni öncesinde cüppe giyip kep takan öğrenciler tören alanında protokolün bulunduğu yerden tören geçişi yaptı. Tören geçişine alınmayan başörtülü öğrenciler arkadaşlarını kenardan izledi. Bazı öğrencilerin birbirilerine sarılarak gözyaşı döktüğü ve birbirlerini teselli ettiği görüldü.

Bu arada İlahiyat Fakültesi bölüm birincisi Veziha Ercan’ın başörtüsüyle diplomasını alamayacağı gerekçesiyle mezuniyet törenini protesto edip gelmediği iddia edildi. Aynı şekilde İlahiyat Üniversitesi’nden mezun olan bazı öğrencilerin de gelmediği görüldü.

Törene gelmeyen öğrencilerin ailevi sebepleri öne sürüldü. HRÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zuhal Karahan Kara, diploma töreni öncesinde dereceye giren başörtülü öğrencilerin yanına gelerek peruk takmaları halinde tören alınına alınabileceğini söyledi. Kara, aksi halde derece yaptığı halde peruk takmayanların diploma almaya çağrılmayacağını belirtti. Bu teklife tepki gösteren bazı öğrenci velileri “Burası kamusal alan da değil ve açık havada yapılıyor. Neden böyle bir uygulama yapılıyor. Diploma almak çok önemli değil varsın o diploma onların olsun.” dedi. Başörtülü öğrencilerin tören geçişi ve diploma törenine alınmadığı mezuniyet töreninde ise arkadaşları onları teselli etti. Başörtülü arkadaşlarına destek veren diğer bölümdeki arkadaşları, insanların inançlarına saygı gösterilmesini ve açık alanda olmasına rağmen böyle bir kısıtlamanın getirilmesine tepki gösterdi.

/ Şanlıurfa

15.06.2008

“Yasakçı zihniyet vicdanlarımızda mahkûmdur”

BUGÜN İstanbul’da başörtüsü yasağına karşı bir eylem gerçekleştirilecek.

Boğaziçi Üniversitesi’nden Duyarlı ve Mücadeleci Öğrenciler adlı grubun organize ettiği ve İstiklâl Caddesi, Galatasaray Lisesi önünde yapılacak eylem saat 14’de başlayacak. Grubun konuyla ilgili yaptıkları açıklamada “Bu yasakçı zihniyeti vicdanlarımızda yargılayıp mahkûm ediyoruz. ” denildi.

Yeni Asya / İstanbul

15.06.2008

İHH’dan “Mültecilik Sempozyumu”

İHH İnsanî Yardım Vakfı, savaş, işgal, tabiî afetler vb. sebeplerle mülteci durumuna düşmüş ve adeta kendi kaderlerine terk edilmiş insanların sorunlarını gündeme getirmek için dün Topkapı Eresin Otel’de “Mültecilik Sempozyumu” düzenledi.

Sempozyumda dünya üzerinde sayıları 30 milyonu bulan mültecilerin yaşadığı sorunlar ele alındı. “Tanıklıklar, sorunlar ve çözüm önerileri” başlıklı sempozyumda İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Michel Gaude, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Cemal Yılmaz Demir birer konuşma yaptı. Daha sonra Ahmet Faruk Ünsal’ın yönettiği ilk oturumda Prof. Dr. Kemal Kirişçi iltica kavramı ve tarihçesini, Prof. Dr. Ahmet Yaman, İslâm hukuku açısından mülteciliği ele aldı. Sempozyum Iraklı, Filistinli, Somalili, Doğu Türkistanlı ve Çeçen mültecilerin hayatlarından bizzat anlattıkları hikâyeler ve film gösterimiyle son buldu.

Yeni Asya / İstanbul

15.06.2008

AKP savunmasını yarın vermeye hazırlanıyor

AKP, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, mütalaasının ardından esas savunmasını Pazartesi günü Anayasa Mahkemesi’ne sunmaya hazırlanıyor.

Haber7.com’un haberine göre Yüksek Mahkeme’nin başörtüsü kararının ardından yeniden revize edilen esas savunmanın temelini ise “Türban ve Laiklik” oluşturuyor. AKP, savunmasında, iptal edilen anayasa değişikliğinin başörüsü için yapılmadığı görüşünü dile getirdi. AKP, savunmasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nı hukuki bir dille eleştirirken, iddianamede başörtüsü ile ilgili düzenlemenin laikliğe aykırı olduğunun belirtilmesine rağmen “laikliğin ne olduğu” konusunda herhangi bir savunmanın yapılmadığı kaydedildi. AKP, kendisine tanınan sürenin dolmasını beklemeden Pazartesi günü Anayasa Mahkemesi’ne sunmayı planladığı “Esas Savunma” ile ilgili çalışmalarını son aşamaya getirdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek başkanlığında AKP’nin hukukçu kurmaylarından oluşturulan komisyon uzun süredir üzerinde çalışılan esas savunmayı, Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerde tbaşörtüsü serbestisi öngören anayasa değişikliğiyle ilgili iptal kararının ardından yeniden gözden geçirdi.

Esas savunmaya “türban” kararının ardından yeni düzenlemeler eklenirken, AKP, başörtüsü düzenlemesi ile ilgili geçmişte, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına yönelik hukukçuların yorumlarını da dikkate aldı. AKP savunmasında, Anayasa’nın 10 ve 42’nci maddesi üzerinde yoğunlaşırken esas savunmada, iddianamede başörtüsü düzenlemesi ile ilgili yer alan iddialara, “Üniversitelerde başörtüsü düzenlemesi, iddianamede yer alan delillerin aksine laikliğe aykırı olmadığı gibi, iddianamede laikliği savunan konulara da yer verilmemiş” karşılığı verildi.

AKP, savunmasında başörtüsü düzenlemesini; “Temel hak ve özgürlükler” olarak da tanımladı. Üniversitelerde kılık-kıyafet serbestliği öngören Anayasa değişikliğinin türban için yapılmadığı dile getirilen esas savunmada, özgürlükleri genişletme anlamında böyle bir adımın atıldığı kaydedildi. Savunmada, Başsavcı’nın iddialarına tek tek cevap verilirken, haklarında siyasi yasak istenen 71 kişi için de savunma metninde tek tek başlıklar çıkarıldı.

15.06.2008

Adalet terazisine müdahale edildi

Memur Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Anayasa Mahkemesi üyelerinin verdikleri kararla adalet terazisine müdahale ederek bir yargı darbesine neden olduklarını söyledi.

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu Abdi İpekçi Parkında başörtüsü eylemi düzenledi. Platform adına basın açıklamasını yapan Memur Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, Türkiye’nin asıl gündemi olan konular dururken 3 çeyrek asırdır aynı konuların konuşulduğunu belirterek, “Asıl gündemimiz olan işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, eğitim öğretimdeki fırsat eşitsizliği, can ve mal güvenliği gibi temel konular bir tarafa bırakılarak 3 çeyrek asrı aşan süreden beri kısır bir döngü içerisinde hep aynı şeyler konuşuluyor. Her 10 yılda bir yapılan açık ve post modern darbelerle, Parti kapatmalarla, kamusal alan, irtica, başörtüsü tartışmalarıyla Özgürlük alalarını kısıtlamalarla ülkemiz; adım, adım kriz, korku ve kaos ortamına sürüklenirken. Maddi ve manevi kalkınma, demokrasi insan hakları, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü gibi temel konularda bir arpa boyu yol alınamıyor” diye konuştu.

İnanma ve inandığı gibi yaşama özgürlüğünün yaşama hakkı kadar temel bir hak olduğunu belirten Kır, “İnanma ve inandığı gibi yaşama özgürlüğü Çağların ve yönetenlerin lütfettiği değil, kişiye yaratıcı tarafından doğuştan verilen vazgeçilemez ve devredilemez bir haktır. Ve en az yaşama hakkı kadar kutsaldır. İnanma ve inandığını yaşama özgürlüğü bütün özgürlüklerin anasıdır. Bu özgürlüğün olmadığı bir ülkede gerçek demokrasiden söz edilemez. Serbest bırakıldığında Üniversitelerde ve Devlet Kurumlarında kutuplaşmalara ve çatışmalara sebep olur. Siyasi bir simgedir, semboldür gibi ideolojik mülahazalara kurban edilemez. İnanan insanları temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmasının gerekçesi sayılamaz” şeklinde konuştu.

Anayasa Mahkemesi üyelerinin adalet terazisine müdahale ederek bir yargı darbesi gerçekleştirdiklerini söyleyen Kır, “Hukukun amacı adaletin bütün bireylere eşit olarak dağıtılmasıdır. Taraflar arasında adaleti tartan yargıçlardır. Hukuk devletinde bireylerin yargıçlardan adalet talep etme hakları vardır. Yargının ve yargıçların en önemli görevi ise adaleti sağlamak, haksızlığı ortadan kaldırmak ve haksızlığa sebep olmamaktır. Adalet terazisini tutanların bağımsızlığı kadar tarafsızlığı da önemlidir. Çünkü Adalet terazisi bakkal terazisi değildir. Adalet terazisinin dengeleri çok hassastır. Adalet denilen dengeyi kuran terazinin kefesine müdahale ederseniz, verilen karar adalet değil, zulüm getirir. İşte yargıçlar adalet terazisinin kefesine müdahale ederek haksız bir kararın çıkmasına ve yargı darbesine sebep olmuşlardır” görüşünü dile getirdi.

Yargıçların verdikleri kararla resmi ideoloji ile Müslümanlar arasında bir uçurum açtığını belirten Kır, şöyle konuştu”Yüksek Yargıçlar yaptıkları hukuk darbesiyle halkın seçtiklerini, rehin ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ sözünü askıya almışlardır. Yasama yetkisine fiilen el koyarak Millet iradesinin tecelligahı olan TBMM’yi yok saymışlardır. Yüksek yargıçlar verdikleri kararla kendilerini resmi ideolojinin ve din karşıtlarının yegâne sözcüsü sayarak Resmi ideoloji ile Müslümanlar arasına derin bir uçurum açmışlardır. Daha doğrusu Laikliği her türlü inanç özgürlüğünün karşısına dikerek dini inancı gereği başörtüsü takanları laiklik karşıtı potanın içine sokmuşlardır” sözlerini ifade etti.

Son olarak Platform olarak taleplerini dile getiren Kır, şöyle konuştu: “Yargıda halkın özgürlük alanına müdahale eden darbeci yargıçları, üniversitelerde kız öğrencilerin eğitim öğretimini engelleyen, gardiyan rektör, gardiyan dekan istemiyoruz. Millet olarak bu ardı arkası bitmez ayak oyunlarına, Her 10 yılda nakarat gibi tekrarlanan açık ve post modern, postallı ve cüppeli darbelere isyan ediyoruz. Ülkemizin krizler ve kaoslar ülkesi, kapatılan siyasi partilerin mezarlığı olarak anılmasından utanç duyuyoruz. İrtica ve kamusal alan gibi hukuk literatüründe yeri olmayan kavramların inananlara karşı ideolojik ve siyasi baskı olarak kullanılması yönündeki alışkanlıkların terk edilmesini istiyoruz.”

Cemil YÜZER / Ankara

15.06.2008

Toplumun değerleriyle, çatışan sendikalar var

Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, bazı sendikaların toplumun değerleriyle çatıştıklarını söyledi.

Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Toplumun değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle, inançlarıyla çatışan sendikalar ve sendikacılık anlayışlarıyla mücadele ettiklerini belirtti.

Mahmut Arslan, Hizmet-İş Kayseri Şubesi’nin Grand Eras Otel’de yapılan 5. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, insanı da değerleriyle birlikte kabul etmek zorunda olduklarını ifade ederek, ‘’sendikal hareketin merkezine, önce insanı koyduk’’ dedi.

Mahmut Arslan, başörtülü öğrencilere üniversite kapılarında yapılan muameleleri kınadıklarına da belirterek, ‘’Koca koca rektörler üniversitelerde her şeyi bıraktılar başörtülü öğrencilerle uğraşıyorlar. Sorun ne? Bu toplumun değerleriyle çatışmak. Olan bize oluyor’’ diye konuştu.

Arslan, şunları söyledi:’’Fransız askerleri Kahramanmaraş’ta hamamdan çıkan çarşaflı Türk kadınına el uzatınca silahını çekerek mücadeleyi başlatır ve başörtüsüne uzanan Fransız eli orada kırıldı. İşte Milli Mücadele’yi ateşleyen, ruh veren bu anlayıştır. Ama dün Fransız’ın yapamadığını Sütçü İmam Üniversitesi yapıyor. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde başörtülülere geçit yok. Adı Sütçü İmam. Sütçü İmam, başörtüsüne uzanan eli kıran kişi. Bunun bize yüklediği sorumlulukları düşünün.’’

Arslan, çözülmesi gereken yığınla sorun arasındaki en önemlisinin başörtüsü konusu olduğunu belirterek, olup bitenlerin Türkiye’nin önünü kesmeye yönelik olduğunu ileri sürdü ve bu oyuna gelinmemesi gerektiğini dile getirdi. Toplumun değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle, inançlarıyla çatışan sendikalar ve sendikacılık anlayışlarıyla mücadele ettiklerini hatırlatan Arslan, bu konuda şöyle konuştu: ‘’Diyanet İşleri Başkanlığı küçük yaştaki çocuklara Kur’an öğretilmesine ilişkin bir genelge yayınlıyor. Sendikacı gidiyor Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Sendikacı duyuyoruz, bir okulun bahçesinde mescit olmadığı için çatısında namaz kılan çocukları (Bunlar namaz kılıyor, irtica geliyor) diye ihbar ediyor. Toplumun değerleriyle, inançlarıyla çatışan, tarihini, kültürünü yok sayan, o tarih ve kültür yerine ideolojik birtakım saplantıları önümüze koyanlar da sendikacı.. Biz bu ülkenin değerleriyle çatışarak sendikacılık yapamayız. Biz demokrasiye karşı birtakım karanlık güçlerle iş tutarak sendikacılık yapamayız.’’

Arslan, Türkiye’nin tartıştığı konuları dışardan takip edenlerin güldüğünü savunurken, bazı kurumların herşey bitmiş gibi toplumun hassasiyetleri ile kavga ettiklerini ileri sürdü. Arslan, ‘’Bütün dert bitti, toplumun hassasiyetleriyle kavga ediyorlar. Mesele bu. Anayasa Mahkemesi’nin kararına bakıyorsun, başörtüsüyle uğraşıyor. Danıştay’ı, Yargıtay’ı, ne kadar taylar varsa hepsine bakıyorsunuz toplumun değerleriyle kavga ediyor. Bir kısım siyasi partiler, ideolojik gruplar toplumun değerleriyle tartışıyor. Kardeşim başka işiniz yok mu sizin?’’ dedi.

/ Kayseri

15.06.2008

Yazıcıoğlu: Mahkeme, Meclis'in alanını çok daralttı

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, AKP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili olarak ‘’Bu dava kapanmayla sonuçlanırsa çok bilinmeyenli denklemlerle karşı karşıya kalacağız.

Dolayısıyla da Türkiye bir erken seçime mecbur hale gelebilir’’ dedi.Yazıcıoğlu, Ankara’nın Gölbaşı ilçesi Cumhuriyet Caddesi’nde bir diş kliniğinin açılışına katıldı. Açılış kurdelesini kestikten sonra verilen kokteylde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Yazıcıoğlu, ‘’Kimsenin 1 ay öncesini görebilecek durumu yoktur. Kurumların birbirine güveninin kaybolduğu ve komplo teorilerinin havada uçuştuğu ortamlar genellikle puslu ortamlardır. Bu ortamlarda kafa karışıklığı, siyasi belirsizlikler artar’’ dedi. Muhsin Yazıcıoğlu, Anayasa Mahkemesinin dün yaptığı yazılı açıklamaya ilişkin sorular üzerine de şöyle dedi: ‘’Tabii, Anayasa Mahkemesi kendini koruma refleksini gösterecek. Bu gayet doğal. Yani TBMM’de bir anayasa değişikliği yapıldı ve ben buna oy kullandım. Meclisin ekseriyetle almış olduğu bir anayasa değişlikliğinin durdurulması tabii Meclisin alanını çok daraltmıştır. Siyaset alanını son derece daraltmıştır. Bu, kuvvetler ayrılığını da büyük ölçüde ortadan kaldıran bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Tabii ki bu açıdan eleştiriler yapıyoruz. Ama mahkemenin kendini koruma refleksini ortaya koymasını da garipsememek lazım.’’

/ Gölbaşı

15.06.2008

Devlet soyulmuş

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili Fatih Acar, sağlık sektöründe devletin iyi niyetinin suiistimal edildiğini, geçmişte bir bayanın yılda 9-10 kez doğum yapmış gibi gösterilerek devletin zarara uğratıldığını bildirdi. Acar, bir ay sonra yürürlüğe girecek olan ‘SUT’ adlı elektronik sistemle bunun önüne geçileceğini kaydetti.

SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Vekili Fatih Acar, Bursa’da ‘Meslekte Dayanışma Grubu’ tarafından düzenlenen ‘SGK ve reform’ konulu seminerde konuştu. Özellikle sağlık sektöründe devletin iyi niyetinin suiistimal edildiğini, bir bayanın yılda bir kez doğum yapabildiğini; ancak geçmişte bir bayanın yılda 9-10 kez doğum yapmış gibi gösterilerek devletin zarara uğratıldığını anlatan Fatih Acar, bir ay sonra yürürlüğe girecek olan ‘SUT’ adlı elektronik sistemle bunun önüne geçileceğini kaydetti. Ördekli Hamamı Kültür Merkezi’ndeki seminerde konuşan Acar; sosyal güvenlik sisteminin, uzun vadede devam etmesi için 4 aktifin 1 pasife bakması gerektiğini, Türkiye’de ise 1.99 aktifin 1 pasife baktığını açıkladı. Acar, “Türkiye’de emeklilikte geçen süre, çalışma süresinden daha fazla. Bir bayan yılda bir kez doğum yapabilirken, yılda 9-10 defa doğum yapmış gibi gösterildiğini gördük. Günde en fazla 3 kez kullanılan şırınganın, günde 10-15 kez faturalandığını gördük. Ufak bir hastalık için vatandaşa onlarca tetkikin yapıldığını gördük. Devletin iyi niyetini suiistimal eden hastaneler var. Bu suiistimallerin önüne geçmek için ‘SUT’ ismindeki elektronik sisteme geçeceğiz. Sistem, bir ay sonra yürürlüğe girecek. Önümüzdeki dönemde daha etkin denetimler de gerçekleştireceğiz. TÜBİTAK işbirliğiyle gerçekleştirilecek akıllı kart uygulamasına da önümüzdeki günlerde Bolu’da başlanacak olup, projenin tamamı 2010 yılında tamamlanaca” diye konuştu.

/ Bursa

15.06.2008

'Mahkemenin kararı hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmıyor'

ŞANLIURFA Barosu, Anayasa Mahkemesinin kararının, yasalar önünde eşitlik ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını dile getirdi.

Barodan yapılan yazılı açıklamada, başörtüsü ile ilgili iptal kararı hatırlatılarak, ‘’Anayasa değişikliğinin, anayasaya aykırı olarak iptali, demokrasi açısından gerek ülkemizde gerekse uluslar arası kamuoyunda ciddî kaygılar oluşturmaktadır’’ denildi. Eğitim hakkının eşitlik ilkesine aykırı olarak sınırlandırılmasının evrensel hukuka aykırı olduğu belirtilen açıklamada, ‘’Demokrasinin, insan haklarının, eşitlik ve özgürlüğün teminatı olması gereken yargının ve özellikle Anayasa Mahkemesinin kararı yasalar önünde eşitlik ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır’’ denildi. Öte yandan, Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri, başörtüsü eylemlerine katılan bazı öğrencilerin Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmasını protesto etti.

/ Şanlıurfa - Van

15.06.2008

Iğdır'da, terör mağdurları yanlış beyanla devleti dolandırdı

IĞDIR'DA terör mağdurlarının zararlarını fazla göstererek haksız kazanç elde edilmesini sağlayan bir köy muhtarı ve iki bilirkişi hakkında soruşturma başlattı.

Alınan bilgiye göre, 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun kapsamında Aralık ilçesine bağlı Adetli Köyü Hıdırlı mezrasındaki terörden zarar gören 88 kişinin yaptığı başvurular değerlendirilerek belirlenen zararları ödendi. Mezrada yaşayan bazı kişilerin başvurusu üzerine başlatılan inceleme kapsamında terörden dolayı tazminat almayı hak eden 88 kişiden 24’üne 303 bin 334 YTL haksız ödeme yapıldığı belirledi. Köy muhtarı ve iki bilirkişi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapılırken, haksız ödenen 303 bin 304 YTL’nin geri alınması için de tebligat yapıldığı öğrenildi.

/ Iğdır

15.06.2008

Kur'ân kurslarımız örgün eğitime alternatif değil

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ‘’Kur'ân kurslarımız hiçbir zaman Millî Eğitim Bakanlığının örgün eğitimine alternatif olmamıştır’’ dedi.

Mardin’deki bir otelde din görevlileriyle yaptığı toplantıda konuşan Prof. Dr. Bardakoğlu, din hizmetlerinin, doğru ve tarafsız verilmesi gerektiğini belirterek, din adamlarının sosyal hayatın gerekleri konusunda vatandaşları bilgilendirmelerini istedi.

/ Mardin

15.06.2008

Ön yargılarımızla yüzleşmek zorundayız

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin evrensel ölçülerle medenî yürüyüşünü sürdürmesi için, fikir ve teşebbüs hürriyeti için istisnasız hepimiz, muhakkak ön yargılarımızla yüzleşmek zorundayız'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin evrensel ölçülerle medenî yürüyüşünü sürdürmesi için, bu yürüyüşün akamete uğramaması için, bu toplumun refahı ve huzuru için, demokrasinin, özgürlüklerin bu ülkenin bütün vatandaşlarını kuşatması için, fikir ve teşebbüs hürriyeti için istisnasız herkesin muhakkak ön yargılarıyla yüzleşmesi gerektiğini belirterek, ‘’Yanlışlarımızla yüzleşmeden, objektif ve ön yargısız şekilde hakikati aramadan bir yere varamayız’’ dedi. Erdoğan, Üsküdar Belediyesi tarafından, Cemil Meriç’in vefatının 21. yıl dönümü dolayısıyla Bağlarbaşı Kültür Merkezinde düzenlenen ‘’Üsküdarlı Bir Entelektüel: Cemil Meriç’i Anma Programı’’nda yaptığı konuşmada, Meriç’i kendi eserlerinin anlattığını ifade ederek, Meriç’in özellikle ‘’Bu Ülke’’, ‘’Kültürden İrfana / Umrandan Uygarlığa’’, ‘’Işık Doğudan Gelir’’, ‘’Mağaradakiler’’, ‘’Bir Dünyanın Eşiğinde’’ ve ‘’Kırk Ambar’’ adlı eserlerini bütün gençlerin okumasını arzu ettiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Bu sözlerimi nezaket olsun diye değil, bu ülkenin geleceği için yüreği yanan bir insan olarak, bugün hâlâ 1970’li yılların kısır çekişmelerini, kavram karmaşalarını aşamamış olmanın ıztırabını dile getirmek için söylüyorum. Bizim nesillerimiz büyük meşakkatler gördü, bizden önceki nesiller çok daha ağır sıkıntılar yaşadı, ama inşallah bu ülkede yeni nesiller, ‘Kültürden İrfana’ geçen köprüleri yıkmadan, birbirini doğru anlayarak, birbirinin vicdanı olarak yeni köprüler inşa eder ve geleceğe emniyet içinde yürürler. Tek arzumuz, tek temennimiz budur. Burada merhum Cemil Meriç’in manevî ve maddî mirası önünde olduğu gibi bütün çabamız, bütün gayretimiz bunun içindir.’’

Başbakan Erdoğan, yarın daha hür, daha özgür olunup olunmayacağının da bugünkü düşünce ve idrak düzeyine bağlı olduğunu vurgulayarak, düşünceyi, dolayısıyla ferdî, ailevî, siyasî, hukukî kararları, dogmalar ve ideolojilerin değil, hür bir akıl ve vicdanın belirlemesi gerektiğini söyledi.

Madden ve manen zenginleşmede ve özgürleşmede siyasetin, ekonominin ve kurumların tek belirleyici olduğunu söylemenin, bu topluma ve bu büyük millete çok büyük bir haksızlık olduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘’Türkiye’nin evrensel ölçülerle medeni yürüyüşünü sürdürmesi için, bu yürüyüşün akamete uğramaması için, bu toplumun refahı ve huzuru için, demokrasinin, özgürlüklerin bu ülkenin bütün vatandaşlarını kuşatması için, fikir ve teşebbüs hürriyeti için hepimiz ama istisnasız hepimiz, muhakkak ön yargılarımızla yüzleşmek zorundayız. Yanlışlarımızla yüzleşmeden, objektif ve ön yargısız şekilde hakikati aramadan bir yere varamayız.’’

/ İstanbul

15.06.2008

ÖSS HEYECANI BUGÜN

ÖSS, Türkiye’de tüm il ve bazı ilçeler olmak üzere 151 merkezde ve KKTC’nin başşehri Lefkoşa’da toplam 5 bin 200 binada, 81 bin 138 salonda gerçekleştirilecek. Sınava 1 milyon 530 bin aday katılacak. Sınav saat 09.30’da başlayacak. Türbeleri ziyaret eden öğrenciler başarı için dua ettiler.

ÜNİVERSİTELERDE okumak isteyen adayların katılacağı Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) bugün yapılacak. ÖSS, Türkiye’de tüm il ve bazı ilçeler olmak üzere 151 merkezde ve KKTC’nin başşehri Lefkoşa’da toplam 5 bin 200 binada, 81 bin 138 salonda gerçekleştirilecek. Sınav binalarında 239 bin 191 kişi görev alacak. Sınava 1 milyon 530 bin aday katılacak. Sınav saat 09.30’da başlayacak ve tek oturumda 195 dakika sürecek. Sınavda, 30’ar soruluk toplam 8 test yer alacak. Ön lisans programlarını tercih edecek adayların ilk 4 testi yapmaları yeterli olacak. Lisans programlarını tercih edecek adayların ise bu 4 teste ek olarak, alanları doğrultusundaki 2 testi daha yapmaları gerekiyor. Üniversitelerin yabancı dil bölümlerinde okumak isteyen adaylar ÖSS’nin yanı sıra 22 Haziran Pazar günü yabancı dil sınavına katılacaklar. Sınav sonuçlarının, 10-15 Temmuz 2008 tarihleri arasında açıklanması planlanıyor.

/ Ankara

15.06.2008

Tuvaletsiz okullara vali de şaştı kaldı

Ağrı Valisi Mehmet Çetin, 8 bin 355 öğrencinin öğrenim gördüğü, 152 okulda tuvalet ve lavabo bulunmamasının kendisini üzdüğünü söyledi. Çetin, valiliğin sağlayacağı kaynaklar ve MEB'in, eğitim hizmetlerine ayırdığı ödeneklerle bu okulların eksiklerini tamamlayacaklarını bildirdi.

AĞRI Valisi Mehmet Çetin, ‘’Anlam veremediğim ve bir hayli canımı sıkan konu; 152 okulumuzda yani 8 bin 355 öğrencinin öğrenim gördüğü okulda, tuvalet ve lavabo bulunmamasıdır’’ dedi. Ağrı İli Koordinasyon Kurul Toplantısı, Vali Çetin başkanlığında yapıldı. Valilik salonunda yapılan toplantı, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Vali Mehmet Çetin, toplantıdaki konuşmasında, eğitim alanında Ağrı’da 2003 yılından bugüne kadar hayırsever iş adamları ve Millî Eğitim Bakanlığının katkılarıyla bin 176 derslik yapıldığını söyledi. Şehrin eğitim alanındaki durumunun içler açısı olduğunu ifade eden Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anlam veremediğim ve bir hayli canımı sıkan konu; 152 okulumuzda yani 8 bin 355 öğrencinin öğrenim gördüğü okulda, tuvalet ve lavabonun bulunmamasıdır. Temizlik olmadan eğitimin nasıl verileceğini düşünemiyorum. Valiliğin sağlayacağı kaynaklar ve Milli Eğitim Müdürlüğünün, eğitim hizmetlerine ayrılan ödeneklerle 152 okula lavabo ve tuvalet yaptıracağız. Patnoslu bir iş adamı, lavabo ve tuvalet yapımı için 8 kamyon inşaat malzemesi gönderdi.’’

/ Ağrı

15.06.2008

Okul bahçeleri otopark oldu

Yaz tatilinin hafta sonu başlamasıyla okullarda ‘teknolojik yatırım’’ için gelir sağlamak amacıyla bahçelerinin otopark ya da düğün törenleri için kiralanması yöntemine gidileceği bildirildi.

Öğrenciler tatil heyecanı yaşarken, bazı okulların giriş kapılarına ‘’Okulumuz 15 Haziran-15 Eylül arasında otopark olarak hizmetinize açılmıştır: 2 YTL’’ şeklinde afişler asılarak vatandaşın dikkati çekilmeye çalışıldığı görülüyor.

Adana Millî Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat, başta İstanbul olmak üzere özellikle turizm beldelerinde gerçekleştirilen uygulamaların, okul bütçelerine büyük katkı sağladığını söyledi. Okul bahçelerinin yaz aylarında otopark olarak kullanılabilmesi için başta mülkî amir olmak üzere İl Trafik Komisyonundan onay alınması gerektiğini ifade eden Büyükfırat, şartları uygun olanların bu şekilde değerlendirilebileceğini kaydetti. Büyükfırat, ‘’Uygulama sayesinde elde edilecek gelirle, okullarımıza daha çok teknolojik yatırım sağlayacağız’’ dedi.

Okullarda bulunan salonların, düğün, nişan gibi törenler için de kiralanması yoluna gidileceğini ifade eden Büyükfırat, ancak bu durumun çevre sakinlerini rahatsız etmemesi için belirli saatlerde yapılması ve ses kirliliği tedbirlerinin alınması gerektiğini söyledi. Büyükfırat, ‘’Çevreyi rahatsız etmemek şartıyla, uygun olan okulların salonlarını da düğünler için kiralamayı düşünüyoruz’’ diye konuştu.

Büyükfırat, bunun yanı sıra okulların bilişim ve teknoloji sınıflarının da vatandaşların hizmetine sunulacağını bildirdi. Eğitim dönemi içerisinde, kullanılmayan zamanlarda bu sınıfların, öğrenciler ve velilere açık olduğunu hatırlatan Büyükfırat, ‘’Bilişim teknoloji sınıflarından, çocuklarımız ve velilerimizin yanı sıra o çevrede bulunan vatandaşlar da internet kafelerde olduğu gibi faydalanabilecekler’’ dedi.

Bu arada, bazı okullarda, 15 Haziranda başlayacak uygulama asılan afişlerle vatandaşa duyuruldu. Hatay’ın İskenderun ilçesindeki İnönü İlköğretim Okulu girişine asılan pankartta, bahçede 15 Haziran-15 Eylül tarihleri arasında, günlük 2 YTL karşılığı otopark hizmeti vereceğini duyurdu. Teknoloji yatırımının yanında, boya-badana işleri, eksik eğitim malzemesi ya da hizmet alımı konusunda kullanılacak gelirin ücretlendirmesi ise okul aile birlikleri tarafından belirleniyor.

/ Adana

15.06.2008

Tescilli ‘Adana Kebabı’ dünyaya açıldı

ADANA Ticaret Odası tarafından 2004 yılında coğrafi işaret alınarak tescillenen ‘’Adana Kebabı’’ satışı için Avustralya ve KKTC’deki işletmecilere belge ve mahreç işareti verildiği, Almanya, İtalya ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinden de işletmecilerin bilgi almak amacıyla başvurularda bulundukları bildirildi

. Adana Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Kebap Denetleme Komisyonu Başkanı Vedat Bayraktar, ‘Tescilli Adana Kebabı’nın kalitesinin bozulmadan ve aynı lezzette hazırlanarak gelecek kuşaklara aktarımını sağlamak amacıyla başlattığımız denetim çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımıza son olarak Türkiye’nin farklı illerinden belge ve mahreç işareti alan işletmelerin ustalarına eğitim hizmetini ekledik’’ dedi. ‘’Adana Kebabı’’nın Türkiye ile sınırlı kalmayarak dünyaya açıldığını da ifade eden Bayraktar, şöyle konuştu: ‘’Avustralya ve KKTC’den de işletmeler belge ve mahreç işareti aldı. Yoğun bir tanıtım içindeyiz. Sayı her geçen gün daha da artacak. Çünkü Almanya, İtalya ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren büyük bölümü Türk olan çok sayıda işletmeci de bu konuda bilgi almak üzere ATO’ya başvuruda bulundu. İlgi alanı her geçen gün genişliyor. Tescilli Adana Kebabı satışı yapan Avrupa ülkelerindeki kebapçı sayısının artacağını sanıyoruz. Böylece Adana kebabının Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da aslına uygun olarak sunumu sağlanacak.’’

/ Adana

15.06.2008

Basınçlı sulama, su israfını önler

KURAKLIK sebebiyle sondajlar artınca yeraltı su seviyesi de hızla düşmeye başladı.

Devlet Su İşleri (DSİ) 92. Şube Müdürü Mehmet Albostan, ilgili kanun gereği sondaj ve kuyu rusatlarının DSİ tarafından verildiğini hatırlatarak şunları söyledi: “1995-2005 yılları arasındaki 10 yıl içerisinde yeraltı su derinliği 120 metre iken 2006-2008 yılları arasında bu derinlik 200 merteye indi. Bu da kuraklığın tesirini gösteriyor. Bunun için sondaj taleplerinde sınırlama getirdik. ayrıca salma sulama yönteminin değişmesi gerekiyor. Damlama veya yağmurlama gibi basınçlı sulama yöntemlerine geçilmesi su kaynaklarında israfı önleyecektir.” Öte yandan Maden teknik Arama Enstitüsü Malatya Bölge Müdürü Yunus Ay ise, “tarım yapılan ilçelerde ve ovalarda yeraltı su seviyesinin düşmesine rağmen Malatya merkezde yeraltı su seviyesinin iyi durumda olduğunu söyledi..

Ahmet Yusufoğlu / Malatya

15.06.2008

Batman Üniversitesi ilk mezunlarını verdi

YENİ kurulan Batman Üniversitesi bünyesine geçen Teknik Eğitim Fakültesi, Sağlık Meslek Yüksek Okulu ve Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olan 460 öğrenci düzenlenen törenle diplomalarını aldı.

Batman Üniversitesi Konferans Salonu’nda yapılan ilk mezuniyet töreninde öğrenciler ile ailelerinin heyecanlı olduğu gözlendi. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’yla başlayan programda, Rektör Yardımcısı Göksenin Eseller bir konuşma yaptı. Eseller, konuşmasında, Batman Üniversitesi’nin ilk mezuniyet törenini düzenlemenin sevincini yaşadıklarını söyleyerek, üniversite kampusunun temel atma töreninin 21 Haziran tarihinde Başbakan Erdoğan’ın katılımıyla yapılacağını kaydetti. Rektör Yardımcısı Eseller, ayrıca üniversitenin kuruluş sürecine büyük destek veren İş adamı Necat Nasıroğlu ve diğer kişilere teşekkür etti. Yapılan konuşmaların ardından üniversiteyi dereceyle tamamlayan öğrencilere belge ve ödülleri verildi.

/ Batman

15.06.2008