|
|
|
DTP dâvâsı sona yaklaştı |
DTP kapatma dâvâsıyla ilgili esas hakkındaki savunmasını Anayasa Mahkemesine sundu. Belirlenecek bir tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya sözlü açıklama, DTP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bu sürecin ardından, dâvâya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayacak olan raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Raporun üyelere dağıtılmasından sonra Başkan Kılıç'ın belirleyeceği günde kapatma talebi esastan görüşülecek.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) kapatma davasıyla ilgili esas hakkındaki savunmasını Anayasa Mahkemesi’ne sundu. DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, bağımsız Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, parti avukatları Bayram Bahri Belen ve Fatma Mebuse Tekay, DTP’ye verilen bir aylık ek sürenin son gününde Yüksek Mahkeme’ye savunmalarını sundu. Savunmayı verdikten sonra gazetecilere açıklama yapan Belen, esas hakkındaki görüşlerine ilişkin savunmalarının 172 sayfadan oluştuğunu belirtti. Belen, savunmanın ayrıntılı olduğunu, DTP’nin yasal, Anayasal, hukuka uygun, demokratik, çağcıl bir parti olduğunu, bu partiyi kapatmanın hukuksal imkanlarının bulunmadığını açıkladıklarını söyledi. DTP’nin hem mecliste hem de toplumda ‘’halkın muhalif sesi bir parti olduğunu’’ savunmalarında ifade ettiklerini bildiren Belen, ‘’DTP’nin Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmek için faaliyette bulunduğunu, bu arada Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan Kürt sorununun çözümü için de çaba sarfettiğini’’ açıkladıklarını kaydetti. Belen, DTP’nin amaçlarını ‘’demokratik ve barışçıl’’ yönden dile getirdiğini ileri sürerek, ‘’DTP’nin Türkiye’de akan kanın durması için barışçıl çözüm yollarını arama mücadelesi verdiğini’’ savunmalarında anlatıklarını ifade etti. ‘’DTP, şiddetten, silahtan ve kandan yana değildir’’ diyen Belen, iddianamede yer alan 141 eylemin partinin kapatılması için dayanak gösterildiğini, bu eylemlerden 129 tanesinin ‘’düşünce açıklaması eylemi’’ olduğunu savundu.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Belirlenecek bir tarihte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya sözlü açıklama, DTP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı DTP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
|
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
KİŞİLİK HAKLARIMIZA KARŞI SUÇ İŞLENİYOR |
Başkent Kadın Platformu Derneği Dönem Başkanı Zeynep Göknil Piyade, başörtüsü üzerinden kadınlara yapılan baskı ve haksızlıklara tepkisini “Bizler birilerinin maşası, kölesi, ajanı, payandası değiliz. Bizlere gizli ve açık bu sıfatı yakıştıran, bu sıfatlar üzerinden korku politikaları üreten kişilerin ve kurumların kişilik haklarımıza yönelik pek çok suçu bir arada işlediklerini düşünüyoruz” sözleriyle dile getirdi.
YAPILANLAR KARŞISINDA ŞAŞKIN VE ÇARESİZİZ
Piyade, “Suçun sıradanlaşması ve normalleşmesi, hatta adalet ve güvenlikten sorumlu mercileri işgal eden kişilerce işlenmesi karşısında şaşkın ve çaresiziz. Biz azınlık-çoğunluk demeden, hepimize bu ülkeyi, bir arada barış ve huzur içinde yaşamayı çok gören mihrakları iyi tanıyoruz. Barış ve huzur içinde yaşamak, okumak, çalışmak, üretmek, sevmek, sevilmek, saygı duymak, saygı görmek istiyoruz” dedi.
|
13.06.2008
|
|
|
Baskın seçim olabilir |
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye’nin erken seçime gittiğini ifade ederek, “Erken seçim kesin de, baskın seçim de olabilir” diye konuştu. Yazıcıoğlu, baskın seçimin de sonbaharda yerel seçimlerle birleştirilerek olabileceğini söyledi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, “Baskın seçim olabilir” dedi. BBP lideri Yazıcıoğlu, partisinin Ankara İl Başkanı Hasan Hüseyin Bozok ve yönetim kurulu üyelerini parti genel merkezinde kabul etti. Yazıcıoğlu, konuşmasında Türkiye’nin erken seçime gittiğini vurgulayarak, “Erken seçim kesin de, baskın seçim de olabilir” dedi. Baskın seçimin de sonbaharda yerel seçimlerle birleştirilerek olabileceğine dikkat çeken Yazıcıoğlu, erken seçime karşılık teşkilâtların sür'atle üye sayılarını arttırmalarını istedi ve hiçbir komplekse girmeden her teşkilâtın il genel meclisi ve belediyelerde yedekten bile olsa aday olmaları talimatını verdi. BBP lideri Yazıcıoğlu, konuşmasında gündeme dair ilginç tesbitlerde bulundu. CHP’yi bir mahallenin kabadayısına benzeten Yazıcıoğlu, sanki küçük bir çocuğa söyler gibi “sakın ha yanlış yapma” tehditleri savurduğunu kaydetti. Yazıcıoğlu, iktidar ve muhalefet partilerine çağrıda bulunarak, TBMM’de bir araya gelinmesini ve Anayasa değişikliği yapılmasını istedi. Anayasa Mahkemesi’nin konumunun da tartışılmasını isteyen Yazıcıoğlu, “Kapsamlı bir hukuk reformu yapılmalı” dedi.
|
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
Artık sıcak para gelmiyor, gidiyor |
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, “Yılbaşından bu yana Türkiye’ye net sıcak para girişi eksi. Yani net giriş yok. Çıkış var. 1 milyar, 2 milyar dolar civarında bir çıkış var” dedi.
DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, ‘’Yılbaşından bu yana Türkiye’ye net sıcak para girişi eksi. Yani net giriş yok. Çıkış var. 1 milyar, 2 milyar dolar civarında bir çıkış var’’ dedi. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Kanal 8’de katıldığı bir programda ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve vatandaşlardan gelen soruları cevapladı. Sıcak para ile ilgili bir soruya verdiği cevapta Şimşek, Türkiye’de sıcak paranın çok konuşulduğunu belirterek, ‘’İnanılmaz adamlar atıp tutuyor köşelerinden’’ dedi. Geçen yıl Türkiye’deki net portföy yatırımının, yani hisse senedi, bono vesaireye net girişin 1 milyar doların biraz üzerinde olduğunu belirten Şimşek, ‘’Yılbaşından bu yana Türkiye’ye net sıcak para girişi eksi. Yani net giriş yok. Çıkış var. 1 milyar 2 milyar dolar civarında bir çıkış var’’ diye konuştu. Türkiye’nin evini düzene sokması, bütçe açıklarını azaltması halinde ki kendilerinin bunu gerçekleştirdiğini belirten Şimşek, bunun ekonomiye olumlu yansıyacağını söyledi.
|
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
Yine mayın, yine şehit |
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde PKK tarafından araziye döşenen mayının patlaması sonucu, bir asker şehit oldu.
Operasyon kapsamında arazide yaya olarak ilerleyen askerlerden Hasan Tarkan, teröristler tarafından önceden araziye döşenen mayına bastı. Patlamada, er Tarkan olay yerinde şehit oldu.
|
13.06.2008
|
|
|
Erdoğan'dan Arap dünyasına çağrı |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Arap ülkelerinin bulunduğu coğrafyadaki sorunların göğüslenmesinde, bölge ülkelerine tarihî bir sorumluluk düştüğünü belirterek, ‘’Bölgemizin sorunları asla çözümsüz değildir.
Bütün sorunların, bütün meselelerin üstesinden gelebilir, dayanışma ve yardımlaşma ile bütün engelleri aşabiliriz’’ dedi.
Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Arap Birliği Genel Sekreterliği ve Arap dünyasının önde gelen medya ve organizasyon kuruluşu Al-İktissatd Wal-Aamal tarafından Ceylan Intercontinental Otel’de düzenlenen ‘’3. Türk-Arap Ekonomi Forumu’’nun açılışına katıldı. Başbakan Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada, toplantıya katılan Arap ülkeleri yöneticilerine ve konuklara ‘’Hoş geldiniz’’ dedi. İstanbul’un bir dünya şehri olduğunu ifade eden Erdoğan, konuklara yoğun temaslarından fırsat bulduklarında, şehrin güzelliklerini görmelerini tavsiye etti. Erdoğan, İstanbul’un Bağdat’tan, Küdüs’ten, Mekke’den, Doha’dan, Beyrut’tan izler, sesler ve tatlar taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:
‘’Bizler farklı diller konuşuyor, farklı coğrafyadan geliyor olabiliriz. Farklı renk ve farklı özelliklere sahip olabiliriz. Ancak ortak bir tarihi, kültürü ve değerleri paylaşıyoruz. Aynı yöne bakıyoruz. Aynı geleceğe birlikte yürüyoruz. Bizler dost, komşu ve yakın olmanın ötesinde, kardeş milletleriz. Kardeşler arasına sınır çekilemeyeceğine, sınır çizilemeyeceğine inanıyorum. Bizim sevinçlerimiz de, hüzünlerimiz de ortak. Bizim sorunlarımız da ortak, çözümlerimiz de... Örneğin bir Filistin, sadece Filistin’in değil, hepimizin ortak meselesidir. Bu noktadan hareketle, bugün dünyanın karşı karşıya bulunduğu sorunları, özellikle bölgemizin sorunlarını göğüslemek noktasında hepimiz tarihî bir sorumluluğa sahibiz. Ortak amacımız ve ortak hedefimiz, bölgede ve dünyada barışı sağlamak, istikrarı ve refahı tesis etmek, ekonominin küreselleştiği, hukukun evrenselleştiği bir dünyada, her birimiz bu bilinç ve sorumluluk içinde hareket etmeliyiz, hareket ediyoruz.’’
Başbakan Erdoğan, bölgenin çeşitli sorunları olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
‘’Şunu bütün kalbimle, samimiyetimle ifade etmek isterim ki; bölgemizin sorunları asla çözümsüz değildir. Bütün sorunların, bütün meselelerin üstesinden gelebilir, dayanışma ve yardımlaşma ile bütün engelleri aşabiliriz. Ben bu forumu bu nedenle önemsiyorum. İnanıyorum ki bu forum, bölge ekonomisi, kalkınması, refahı ve istikrarına önemli katkılar sağlayacaktır.’’
|
/ İstanbul
13.06.2008
|
|
|
Sınıf geçmede yeni kural |
Ortaöğretimde sorumlu olarak bir üst sınıfa geçilebilecek ders sayısı, alt sınıflar dahil 2’den 5’e yükseltildi.
Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmî Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Değişikliğe göre, doğrudan veya yıl sonu başarı notu ile sınıfını geçemeyen öğrencilerden 9’uncu sınıfta en fazla 3, 10’uncu ve 11’inci sınıflarda ise en fazla 2 dersten başarısız olanlar, sorumlu olarak bir üst sınıfa devam edebilecek. Ancak, alt sınıflar dahil toplam 5’ten fazla sorumlu dersi bulunanlar, başarısız sayılacak. Alan değişikliğinden dolayı sorumlu olunan dersler ise bu sayıya dahil edilmeyecek. Daha önce, doğrudan veya yıl sonu başarı notu ile sınıfını geçemeyen öğrencilerden alt sınıflardaki sorumlu olduğu dersler de dahil, en fazla iki dersten başarısız olanlar bir üst sınıfa devam edebiliyordu. Yeni düzenlemeyle, sorumluluk, o dersin sorumluluk sınavında başarılı olunması halinde kalkarken, hazırlık sınıfından sorumlu olarak 9’uncu sınıfa geçilmeyecek.
|
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
Tatil sezonunda israftan kaçının |
Bursa İl Müftüsü Mahmut Gündüz, okulların tatil olmasıyla birlikte özellikle tatil yörelerindeki otellerdeki açık büfe yemeklerindeki israfın had safhaya ulaştığını söyledi.
Müftü Gündüz, dünyanın çeşitli ülkelerinde milyonlarca insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, Türkiye’de ise halen insanların çöplerden ve pazar yerlerinden topladıkları gıda atıklarıyla geçinmesine rağmen israfın dizboyu olduğunu kaydetti.
|
/ Bursa
13.06.2008
|
|
|
Bir buçuk milyon aday ÖSS’de ter dökecek |
Üniversitelerde okumak isteyen adayların katılacağı Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), 15 Haziran Pazar günü yapılacak.
ÖSS, Türkiye’de bütün il ve bazı ilçeler olmak üzere 151 merkezde ve KKTC’nin başşehri Lefkoşa’da toplam 5 bin 200 binada, 81 bin 138 salonda gerçekleştirilecek. Sınav günü binalarda 239 bin 191 kişi görev alacak. Sınava, 1 milyon 530 bin aday katılacak. Adayların, salona giriş işlemlerinin zamanında tamamlanabilmesi için sınav günü, en geç saat 08.45’de sınav yerlerinde hazır bulunmaları gerekiyor.
|
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
Çocuk işçiliğine âcil çözüm bulunmalı |
Adana Sosyal Hizmetler İl Müdürü Yusuf İyi, ‘’Türkiye’de, 6-17 yaşları arasındaki 16 milyon çocuktan 1 milyon 635 bini çalışıyor’’ dedi.
İyi, ‘’12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’’ dolayısıyla, düzenlenen faaliyetteki konuşmasında, çocuk işçiliğinin gündemde en üst sıralarda yer alması gerektiğini, çünkü acil çözüm bulunması gereken bir sorun olduğunu söyledi. İyi, dünya genelinde milyonlarca çocuğun, fiziksel, zihinsel, sosyal, duygusal ve kültürel gelişimine zarar veren, standartlara uygun olmayan şartlarda çalıştırıldığını ifade etti.
|
/ Adana
13.06.2008
|
|
|
Menderes Nehri yine kurudu |
Ege Bölgesi’nin tarımsal sulamada kullanılan en önemli nehirlerinden olan Büyük Menderes Nehri yine kuruyarak susuz kaldı.
Geçen yıl Aydın’da yaşanan kuraklığa bağlı su sıkıntısı ile ilgili sorunlar gündemdeki yerini korurken, bu yılda Büyük Menderes Nehri’nin Haziran ayının ilk haftaların kuruması çiftçileri büyük sıkıntıya soktu. Germencik Ziraat Odası Başkanı Ali Arslan, yaptığı açıklamada, suyu kalmayan nehirde geçen yılki gibi hayvanların otlamaya başladığını belirterek, şunları söyledi: ’’Geçen yıl büyük bir kuraklık yaşadık. Ürünlerimiz yandı. Şimdide Haziran içerisindeyiz. Büyük Menderes Nehri’nde su yok. Üretimde büyük olumsuzluk yaratacak. Üreticinin belini bükecek. Alınması gereken bazı önlemlerin zamanında alınmadığını yine görüyoruz.’’
İkizdere Barajı’nın gövde inşaatı ve dolgusu bitmesine rağmen bölgede bulunan köyün tahliye edilememesinden dolayı su tutmadığını anlatan Arslan, şunları söyledi:
‘’Barajı yapmanın bir anlamı kalmadı. Diğer tarafta Çine Barajı hâlâ bitmiyor. Kışın şu an boş olan, içinde oturduğumuz Büyük Menderes Nehri taşkınlar yaptı. Bir çok arazilerimiz su altında kaldı. Kışın taşkınlar, yazın kuraklık. Allah akıl fikir versin diyorum. Maalesef artık bu topraklar üreticiyi geçindirmiyor.’’
DSİ 21. Bölge Müdürlüğü yetkililerinin nehir yatağın kuruması dolayısıyla 100 milyon metre küp suyun kaybolduğunu ifade ettiklerini söyleyen Arslan, ‘’Şimdi bakıyorsun bu nehir yine kurudu. 100 milyon metreküp yine heder olacak. Bu 100 bin dekar arazinin su ihtiyacı demektir. Geçen yıl acı bir tecrübe yaşadık. Bunları da biliyorlar’’ dedi. Suya en çok pamuğun ihtiyaç duyduğunun altını çizen Arslan, pamukta yaşanacak sıkıntının tekstil ve sanayide sıkıntı yaratacağını bu durumda da dışa bağımlılıktan kurtulamayacaklarını kaydetti.
DSİ’ye sitem ve çağrı var
Arslan, alt yapı olmadığı zaman yetkililerin çiftçilere yüklendiğini, alt yapıyı ilgili kurumların hazırlaması gerektiğini savundu.’’Hiç vakit kaybetmeden nehir yatağına su bırakılmalı’’ diyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:’ ’Buradan Devlet Su İşleri yetkililerine sesleniyorum; Lütfen masa başlarından kalkın... Nehre gelin. Devlet size her türlü imkânı veriyor. Araçlarınız altınızda. Gelin görün. Geçen sene, ‘100 milyon metreküp su buhar oldu’ diyorsunuz. Bu senede 100 milyon metre küp suyu buhar ederseniz ne olacak. Geçen yıl kuraklıktan dolayı borçlarını ödeyemeyen çiftçi bu sene daha çok borçlanarak üretim yapmaya çalışıyor. Bu da olmayınca bu ülke kaosun içine sürüklenir.’’
|
/ Aydın
13.06.2008
|
|
|
Elbistan’ı, şiddetli yağmur ve sel vurdu |
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde önceki Gün meydana gelen selin sebep olduğu zararın belirlenmesi için komisyon kurulduğu bildirildi.
Elbistan Kaymakamı Ahmet Altıntaş, yağışın tarım alanlarında zarara sebep olduğu yörelerde incelemelerde bulundu, zarara uğradığını belirten çitçilerle görüştü. Ahmet Altıntaş, 2 saat süren şiddetli yağmur sonrasında ürünleri sel suları altında kalan çiftçiler gibi kendisinin de üzüldüğünü belirtti.
|
/ Kahramanmaraş
13.06.2008
|
|
|
İKT, insan hakları komisyonu kuruyor |
İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, 3 ay önce yapılan zirvede teşkilatın anayasasının (çalışma tüzüğü) değiştirildiğini, modern ve geniş ufuklu bir anayasa kabul edildiğini belirterek, “Çok köklü, radikal çalışmalar yapılıyor” dedi.
Çeşitli temaslar için Bakü’de bulunan İhsanoğlu, İKT bünyesindeki yeni çalışmalar hakkında bilgi verirken, “İnsan hakları komisyonu kurulacak. Çok önemli bir aşama, bu ilk defa oluyor. Ayrıca bilim ve teknoloji alanında çok önemli çalışmalar, projeler var. (İKT ülkelerindeki) En üst 20 üniversitenin dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girmesini sağlamak için birtakım programlar var. Buna benzer başka çalışmalar da var” diye konuştu. Ekonomik alanda üye ülkeler arasında işbirliğini arttırmanın da amaçları arasında bulunduğunu ifade eden İhsanoğlu, bu çerçevede üyeler arasında yüzde 13 olan ticaret hacminin yüzde 20’ye çıkarılmasının hedeflendiğini, gıda ve pamuk endüstrisi gibi konularda işbirliğinin artırılmasının da amaçlandığını söyledi. Bugün insan hakları, kadın meselesi, demokrasi meselesi, bilim ve teknoloji, sosyoekonomik gelişmeler, insanî yardımlaşma konularının büyük önem kazandığını belirten İhsanoğlu, “Bu şimdiye kadar İslâm Konferansı gündeminde olmayan meseleler. Bunlar gündeme geliyor. Bu hususta önemli adımlar atılıyor” dedi.
|
/ Bakü
13.06.2008
|
|
|
TBMM Başkanı Toptan, başkanvekilleriyle görüştü |
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Meclis başkanvekilleri ve partilerin grup başkanvekilleriyle görüştü.
Toptan’ın makam odasında gerçekleşen görüşmeye, AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş katıldı. TBMM Başkanvekilleri Nevzat Pakdil, Eyyüp Cenap Gülpınar, Güldal Mumcu ve Meral Akşener de görüşmede hazır bulundu. TBMM Başkanı Toptan, toplantıya ilişkin, ‘’TBMM’nin ve özellikle Genel Kurulun, önümüzdeki süreçte daha sağlıklı ve verimli çalışması konusunda fikir alış verişinde bulunduk. Temel konularda aynı şeyleri düşünüyoruz’’ dedi. Toptan, bu tür toplantıları devam ettireceklerini söyledi.
|
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
Sistemi yeni anayasa açar |
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Sekreteri Halil Etyemez, Anayasa Mahkemesi’nin başörtüsüyle ilgili verdiği kararla tıkanan sistemi açmak için hükümetin yaz sonuna kadar mutlaka yeni bir anayasa çıkarması gerektiğini söyledi.
2007–2008 eğitim-öğretim yılının sona ermesi münasebetiyle, ülkenin içinden geçmekte olduğu süreç, eğitim sorunları ve çözümleri konusunda fikir beyan etmek için Eğitim-Bir-Sen tarafından Ankara İlci Otel’de bir basın toplantısı düzenlendi. Basın açıklamasını yapan Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Etyemez, öncelikle Anayasa Mahkemesinin başörtüsü kararına değinerek, şu değerlendirmeleri yaptı: “Anayasa Mahkemesinin son kararıyla millet olarak yeryüzünde bulunuşunun hamuru olan iradesine sahip olma yetisinin elinden alınması milletimizi derinden sarsmıştır. Milletimiz, millî iradenin tecelligâhı olan TBMM’nin aldığı kararların Anayasa Mahkemesi tarafından yok sayılmasını özgürlüğe indirilmiş bir darbe olarak görmektedir. ‘Hâkimiyet bila kayd-u şart milletindir’ esası uğruna fedakârlıklar ortaya koyan, zaferle neticelenen mücadeleler veren muazzez milletimiz hâkimiyetine kayıt, şart koyanların kim adına, kimin için hareket ettiklerini ve kaynağını kimden aldıklarını merak etmektedirler.”
“MİLLETİN ÖNÜNDE DURULMAZ”
Milletin önünde durmanın mümkün olmadığını belirten Etyemez, “Cumhuriyet idaresinin uygulanış biçimi olan demokrasinin gereklerine uygun olarak teşekkül eden TBMM’de milletin vekilleri millet adına bir karar alamayacaklarsa, cumhuriyet ve demokrasi sözcüklerinin tanımı üzerinde bir anlaşmazlık var demektir. Bu anlaşmazlığı giderecek ve Cumhuriyet idaresinin uygulanış biçimini demokratik cumhuriyet olarak sürdürecek olan yine bu millettir. Milletin önünde durmak mümkün değildir” diye konuştu. Ülkede yaşanan son sıkıntıların eğitime ilişkin düzenlemelerden kaynaklandığını hatırlatan Etyemez, şunları kaydetti: “Eğitim yasaklarla değil, özgürlüklerle yüceltilir. Ülkemizde uygulanan başörtüsü yasağı çağdışıdır. Çağcıl bakışta insanın kafasının dışına değil, içine bakılır. Başörtüsü inanan insanlar için Allah’ın emridir. Başörtüsünü yasaklayan irade Allah’la kul arasına girmekte, inancı gereği başörtüsü takanların öğrenim ve çalışma haklarını ellerinden alarak vatandaşlardan bir kısmını ikinci sınıf ilân etmektedir. Bunun dünyadaki örneğini Afrika ve Amerika’da beyazların siyahlara karşı uygulamalarında görmek mümkündür.” Etyemez, Eğitim-Bir-Sen adına hükümete tavsiyelerini de açıklayarak şöyle devam etti: “TBMM ve Hükümet Anayasa Mahkemesinin son kararıyla tıkanan sistemi açmak için milleti kucaklayan, demokratik, özgürlükçü ve sivil bir anayasayı yaz sonuna kadar mutlaka çıkarmalıdır. Sivil anayasaya paralel olarak 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasasında da restorasyona gidilmeli, bu yasa örgütlenmeyi kolaylaştıracak, toplu sözleşmeli ve grevli demokratik bir yasa haline getirilmelidir. Yine çıkarılacak yeni anayasanın demokratik ruhuna uygun olarak YÖK Yasası yeniden düzenlenmelidir.”
|
Cemil YÜZER
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
İHAD: Anayasa Mahkemesi, hukuksuzluğu meşrulaştırıyor |
İNSAN Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD), Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla toplumsal kesimlerin kılık kıyafetleri yüzünden karşı karşıya getirilmesine yasal dayanak oluşturulduğunu açıkladı.
Mahkemenin toplumsal iradeye ipotek koyarak Meclis’i işlevsizleştirildiğinin belirtildiği açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Mahkeme, başörtülü kadınları inançları ile eğitim veya çalışma hayatları arasında bir tercihe zorlamaktadır. Bu yönüyle de karar, insan hakları hukukuna açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Başörtüsü yasağı her açıdan insan onur ve şerefiyle bağdaşmayan yaygın bir hak ihlalidir. Bu ihlâlin Anayasa Mahkemesi tarafından meşrulaştırılmaya çalışılması ise başlıbaşına bir talihsizlik ve hukuk ayıbıdır. Yeni dönemde kapsamlı bir anayasa değişikliği sözü vermesine rağmen bunu gerçekleştirmeyen siyasal iktidar bir an önce 1982 Anayasası’nı tümüyle değiştirip sivil, eşitlikçi ve özgürlükçü yeni bir anayasa taslağını sivil toplumla birlikte oluşturmalıdır. Temel haklar ve özgürlüklerin korunmadığı ve güvence altına alınmadığı bir siyasal sistemin meşruiyeti kaçınılmaz olarak sorgulanmalı ve bu yönde yapılan tartışmalar ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeli.”
|
Şaban Yılmaz
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
‘Mahkeme yetki gaspı yaptı’ |
TÜRKİYE Yazarlar Birliği (TYB) Vakfı Başkanı Mehmet Doğan, Anayasa Mahkemesi’nin başörtüsü düzenlemesini iptal kararı ile “kendi sınırlarını aşarak yetki gasbında bulunduğunu”nu söyledi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi’nde düzenlenen “Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu” başlıklı sohbet toplantısına katılan Doğan, geçen yıl yapılan genel seçimler sürecinde Türkiye’de yaşananları hatırlatarak, Türkiye’de bir “arka plan iktidarı bulunduğu”nu ifade etti. “Bundan sonra Türkiye ilk önce adli reform yapıp hukuk kurumlarını hizaya çekmelidir” diyen Mehmet Doğan, Anayasa Mahkemesinin başörtüsü düzenlemesini iptal kararı ile ilgili olarak şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi verdiği karar ile kendi sınırlarını aşarak yetki gasbında bulunmuştur. TBMM’ye tanınan bir hak gasp edilmiştir. Bu konuda kanun çıkarma, hüküm verme yetkisi TBMM’nindir.”
|
Ahmet Terzi
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
Yine mayın, yine şehit |
HAKKÂRİ’NİN Yüksekova ilçesinde terör örgütü PKK üyelerince araziye döşenen mayının patlaması sonucu, 1 asker şehit oldu.
Alınan bilgiye göre, güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK’ya yönelik sürdürdüğü operasyonlar kapsamında, ilçeye bağlı Dağlıca Köyü kırsalında arazi arama tarama faaliyeti yapıldı. Arazide yaya olarak ilerleyen askerlerden Hasan Tarkan, teröristler tarafından önceden araziye döşenen mayına bastı. Patlamada, er Tarkan olay yerinde şehit oldu. Patlamanın ardından bölgede hava ve kara destekli geniş çaplı operasyon başlatıldığı bildirildi.
|
/ Hakkâri
13.06.2008
|
|
|
Yıldırım, postacıları dinledi |
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ali Erdoğan ve sendika yönetimini kabul etti.
Erdoğan ve yönetim kurulu üyeleri, Bakan Yıldırım’a, PTT çalışanlarının sorunları ve taleplerini içeren 37 maddelik rapor sundu. Sendika, tarafından sunulan rapordaki hususların incelenerek çözmeye çalışacaklarını belirten Yıldırım, “Biz çalışanların temsilcilerinin tesbitlerine bu güne kadar önem verdik vermeye devam edeceğiz müsterih olun” dedi. Yıldırım, kurumun yıllardır birikmiş yapısal sorunlarına çözüm için ellerinden geleni yaptıklarını da söyledi.
|
Recep Gören
/ Ankara
13.06.2008
|
|
|
Başımızda el bombası taşıyoruz! |
Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölümü Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday, beyin anevrizmalarının en çok kadınları tehdit ettiğini bildirdi.
Prof. Dr. Kuday, yaptığı yazılı açıklamada, anevrizmanın, beyin damarlarının zayıf noktalarında oluşan bir nev'î baloncuk olduğuna dikkati çekerek, doğuştan ya da sonradan oluşabildiğini belirtti. ‘’Beyin kanamalarının en büyük sebebi olan anevrizmaların yırtılmadan fark edilmesi hayatî önem taşıyor. Çünkü kanayan ve hastaneye ulaştırılma şansı olan ancak 3’te 1 hastada tam iyileşme olabiliyor’’ diyen Prof. Dr. Kuday, şu bilgileri verdi: ‘’Yapılan araştırmalara göre, 3-6 milyon Amerikalı, başında, pimi henüz çekilmemiş el bombası ile dolaşmakta. Türkiye’de de bu oran benzer şekildedir. Pek çok insan, başında, henüz pimi çekilmemiş el bombası ile dolaşıyor.’’ Anevrizmal kanamanın birkaç dakika içinde olduğunu ve hastanın eğer hayatta kalırsa ‘’şimdiye kadar hiç bu şiddette baş ağrısı olmamıştı’’ dediğini ifade eden Prof. Dr. Kuday, henüz kanamamış beyin anevrizmalarının çoğunlukla belirti vermediğini kaydetti. Prof. Dr. Kuday, henüz kanamamış anevrizmaların bulgularını ‘’çift görme, göz kapağında düşme ve göz bölgesinin arkasında ağrı’’ olarak sıraladı. Beyin anevrizmaları kanadığı zamanki belirtilere değinen Prof. Dr. Kuday, ‘’Şimdiye kadar rastlanmadığı şiddette baş ağrısı, kusma, bulantı, ense sertliği, çift görme, bulanık görme, ışığa karşı görmede aşırı hassasiyet’’ dedi. Prof. Dr. Kuday, tedavi şeklinin hastaya, anevrizmanın yerine ve şekline göre değiştiğini, tedavinin uzman ekiplerce yapılmasının önemli olduğunu ifade etti.
|
/ İstanbul
13.06.2008
|
|
|
|