Haberler

Şehit onbaşı dualarla

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde terör örgütü PKK tarafından araziye döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan Piyade Onbaşı Ahmet Dursun’un cenazesi, memleketi Kayseri’nin Sarız ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi. Cenaze namazı öncesi baba Ali Dursun, anne İnsaf Dursun, kardeşleri Yusuf, Selver, Kadir, Alpaslan, Ayşe ve Saliha Dursun, şehit onbaşı Ahmet Dursun’un tabutuna sarılarak gözyaşı döktüler.

Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde terör örgütü PKK üyeleri tarafından araziye döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan Piyade Onbaşı Ahmet Dursun’un cenazesi, memleketi Kayseri’nin Sarız ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi. Şehit Dursun için ilçe merkezindeki Pazaryeri’nde düzenlenen cenaze törenine, Vali Mevlüt Bilici, Garnizon Komutanı Tümgeneral Mehmet Veysi Ağar, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Tarınç, AKP Kayseri Milletvekilleri Sadık Yakut ve Ahmet Öksüzkaya, askerî yetkililer, bazı daire müdürleri, şehidin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Baba Ali Dursun, “Hakkım sana helal olsun oğlum” dedi. Şehidin erkek kardeşleri de “Senin yerine vatan görevini biz tamamlayacağız. Vatanımızı böldürmeyeceğiz. Kardeşlerin senin yerine askerlik yapacak” diyerek, ağıt yaktılar. Bu sırada fenalaşarak bayılan bazı kardeşlere, sağlık ekipleri ambulansta müdahale etti. Cenaze namazının ardından, terhisine 40 gün kala şehit olan piyade onbaşı Ahmet Dursun’un cenazesi, ilçeye bağlı Damızlık köyünde toprağa verildi.

/ Sarız

11.06.2008

ERDOĞAN: ÜLKEYİ ÇATIŞMA ORTAMINDAN ÇIKARMALIYIZ

“Yasama organı yanlış yaptığında yargıdan döner. Olmadı, önüne sandık geldiği gün, milletten döner. Yürütme yanlış yaptığında yine yargıdan döner. Olmadı, günü geldiğinde bizzat milletin kendisinden döner. Peki, yargı erki yanlış yaptığında nereden döner?” diye soran Başbakan Erdoğan, yaşanan krizin baş müsebbibinin CHP olduğunu söyledi. Meclis çatısı altındaki siyasî partileri sağduyu ve sorumluluk bilinciyle gereken değerlendirmeleri yapmaya çağıran Erdoğan, “Türkiye'yi derhal, hep birlikte sürüklenmek istendiğimiz 'yetki çatışması' ortamından çıkarmak zorundayız” dedi.

BAHÇELİ: AKP'NİN ÖNERİLERİNE AÇIĞIZ,

AMA...

Erdoğan'ın getireceği “makul ve meşruiyet sınırları içinde kalacak” her öneriyi iyiniyet ve samimiyetle değerlendirmeye hazır olduklarını belirten MHP lideri Bahçeli “Siyasî normalleşme süreci başlatılmadan ve Türkiye'yi yönetme kabiliyetini kaybetmiş bugünkü hükümete dayalı siyasî tablo değişmeden, yeni anayasa hazırlanması doğru ve mümkün değildir” derken, DTP Genel Başkanvekili Emine Ayna “Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı krizin nedeni, yapısal sorundur. 86 yıllık halksız ve demokrasisiz cumhuriyet sistemi artık tıkanmıştır. Türkiye darbe anayasasından kurtulmalı'' dedi. Meclis, hiçbir vesayeti kabul etmeyecek AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İstiklalimizin sembolü olan bu Meclis bugüne kadar hiçbir vesayeti, hiçbir gölgeyi kabul etmedi, bundan böyle de kabul etmeyecektir’’ dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısına, ‘’Burası, Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türk milletinin, 70 milyon vatandaşımın iradesinin tecelli ettiği kutlu çatı. ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ilkesi 23 Nisan 1920’de burada hayat buldu’’ sözleriyle başladı. Kurtuluş Savaşını yöneten, Cumhuriyeti kuran iradenin burada şekillendiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: ‘’İstiklalimizin sembolü olan bu Meclis bugüne kadar hiçbir vesayeti, hiçbir gölgeyi kabul etmedi, bundan böyle de kabul etmeyecektir. Zira bu Meclis, hür iradesiyle bu aziz milletin kurtuluş destanını yazdı. Evet, burası milletimizin evidir, harim-i ismetidir (kutsal ocağıdır). Bu evin 70 milyon sahibi vardır. Bu çatının altında bu ülkenin hiçbir vatandaşı unutulmaksızın, ihmal edilmeksizin, hiç bir ayrıma tabi tutulmaksızın herkesin hukuku savunulur, korunur; herkesin iradesi burada temsil edilir. Bu ülkenin izzeti için, bu milletin şerefi için aklı selimin, sağduyunun yolundan ayrılmadan, metanetle ve vakarla bir ve bütün olarak milletimizin hukukunu ilelebet koruyacağız, milletimizin iradesini hakkıyla temsil edeceğiz, birliğini, beraberliğini savunacağız bu çatının altında. Bunu hep birlikte yapacağız. Kendimizi geri çekmeden, başkalarını da dışlamadan milli irademize, müşterek hukukumuza her birlikte sahip çıkacağız. Milletimizle aynı üslubu kullanacağız, milletimizle aynı vefa ve kader çizgisinde yürüyeceğiz. Ne milletimizin bir adım ilerisinde olacağız ne milletimizden bir adım geride kalacağız. Hiç şüphesiz, milletimizin istisnasız tamamı adaletten yanadır, hakkaniyetten yanadır. Siz, saygıdeğer milletvekillerini de bu milletin emanetine sadakatle sahip çıktığınız için yürekten kutluyorum.’’ Erdoğan, ‘ben yaptım, oldu’ anlayışını demokratik rejimler kaldıramayacağını vurgulayarak, şunları söyledi: ‘’Hükümetler yaptığında da kaldırmaz, yasa koyucu yaptığında da kaldırmaz. Yargı yaptığında hiç kaldırmaz. ‘Ben yaptım, oldu’ anlayışı, demokratik hukuk devletlerinin kimyasını bozar. Demokrasilerde rejimi korumak ancak hukuk içinde, hukukun üstünlüğü ilkesine, Anayasanın bağlayıcılığına sadık kalmakla mümkündür. Yasama organı yanlış yaptığında yargıdan döner. Olmadı, önüne sandık geldiği gün, milletten döner. Yürütme yanlış yaptığında yine yargıdan döner. Olmadı, günü geldiğinde bizzat milletin kendisinden döner. Peki yargı erki yanlış yaptığında nereden döner? Bu soruların kamuoyunda tartışıldığını görüyoruz. Bu durumun baş müsebbibi de bana göre CHP’dir, CHP’nin muhalefet zihniyetidir. Kimsenin, ama hiç kimsenin, yargı kurumunu böyle bir tartışmanın tarafı ve muhatabı haline getirmeye hakkı yoktur.”

/ Ankara

11.06.2008

İyimaya’nın şahsî görüşüdür

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi kararlarının askıya alınmasıyla ilgili olarak TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın önerisini soran gazeteciye, “Sayın İyimaya kendi yönünden bir görüş ortaya koymuş oldu. Tümüyle kendi görüşüdür” dedi.

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi kararlarının askıya alınmasıyla ilgili olarak “Sayın İyimaya kendi yönünden bir görüş ortaya koymuş oldu. Tümüyle kendi görüşüdür” dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasındaki açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran bakan Çiçek, TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın senato ve yeni anayasa önerisiyle ilgili olarak, ‘’TBMM Başkanı liderlerle bir toplantı yapacaksa biz de kendi yönümüzden görüşlerimizi ifade ederiz. Orada gündeme ne geliyor ona bakılır, herkes düşüncesini, kanaatini bu noktada söyleyiverir’’ dedi. Çiçek, bir gazetecinin, ‘’TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın bir önerisi var. Anayasa Mahkemesi kararlarını askıya alıcı veto önerisine destek verir misiniz? Kapatma davasıyla ilgili bir süreçte savunma vermeme gibi bir kararınız olabilir mi?’’ sorunu şöyle cevapladı: ‘’Karar verildikten sonra çok kişi görüş ifade etti. Televizyonlarda bir çok mülakatlar yapıldı, makale yazanlar var, Sayın İyimaya da kendi yönünden bir görüş ortaya koymuş oldu. Tümüyle kendi görüşüdür. Bizim partide oturup konuştuğumuz, karar verdiğimiz veya bugün bu değerlendirmeler içerisinde hiç üzerine durduğumuz bir konu değildir. iğer yazıp çizenler nasıl bir teklif getiriyorsa Sayın İyimaya da kişiler görüşünü ifade etmiştir. Şu anda değerlendirdiğimiz bir konu değildir. Savunma konusu ayrı, o süreç işliyor, ona önümüzdeki günlerde karar veririz. 29 Haziran’a kadar ek süre istemediğimiz takdirde, bizzat sağlanmış olan bir imkan var, o imkanı değerlendiriyoruz, zaten çalışıyoruz.’’

/ Ankara

11.06.2008

Toptan: Liderleri çağıracağım

TBMM Başkanı Köksal Toptan, Anayasa Mahkemesinin kararına ilişkin soru sorma girişimleri üzerine, ''Konuyla ilgili söylenecek herşeyi söyledim'' dedi. Bir gazetecinin, ''Herkes konuştu, ama sizin bir değerlendirmeniz olmadı'' sözü üzerine, önce kendisinin konuştuğunu belirten Toptan, ''Liderler toplantısı düzenleyecek misiniz?'' sorusuna da ''Süreç içerisinde davet edeceğim'' cevabını verdi

TBMM Başkanı Köksal Toptan, siyasi parti liderlerini “süreç içerisinde” davet edeceğini söyledi. Toptan, İstanbul’dan Ankara’ya gelişinde Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin soru sorma girişimleri üzerine, “Konuyla ilgili söylenecek her şeyi söyledim” dedi. Bir gazetecinin,”Herkes konuştu ama sizin bir değerlendirmeniz olmadı” sözleri üzerine, Toptan, önce kendisinin konuştuğunu belirtti. Toptan, “Liderler toplantısı düzenleyecek misiniz?” sorusuna da “Süreç içerisinde davet edeceğim” cevabını verdi.

/ Ankara

11.06.2008

Cep telefonunda beyin tümörü riski

Memorial Hastanesi Beyin Cerrahisi Bölümünden Prof. Dr. Kadir Tahta, son yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda, cep telefonuyla sürekli konuşulan taraftaki beynin yarım küresinde, 10 yıl sonunda beyin tümörü görülme sıklığında az da olsa artış tesbit edildiğini söyledi.

Prof. Dr. Tahta, yaptığı yazılı açıklamada, cep telefonlarının yeni kullanıma giren bir teknoloji olduğu için bilimsel çalışmaların kısa dönemli bilgileri içermesi sebebiyle yeterli sonuç alınamadığını belirtti. Mikrodalgayla yapılan cep telefonu iletişim sisteminin, hücrelerdeki etkisinin radyasyona benzeyen etkiler olmadığını ancak yine dokuların içine enerji girdiğini ifade eden Prof. Dr. Tahta, mikrodalgaların dokunun derininde ısınmaya sebep olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Tahta, cep telefonlarından yayılan dalgaların, beyin hücrelerinin çekirdeklerinde bulunan genlerin DNA zincirlerinde kırılmalara yol açtığını, bunun da tümör oluşumunun ana sebebi olduğunun bildirildiğini kaydetti. Cep telefonlarının sebep olduğu benzer problemlerin telsiz telefonlarda da yaşandığını anlatan Prof. Dr. Tahta, ‘’Son yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda, cep telefonuyla sürekli konuşulan taraftaki beyin yarım küresinde, 10 yıl sonunda beyin tümörü görülme sıklığında az da olsa artış tesbit edilmiştir’’ dedi. Cep telefonu kullanma yüzdesinin 15 yaşındaki gençlerde yüzde 60, 19 yaşında ise yüzde 95’lere kadar çıktığını ifade eden Prof. Dr. Tahta, günlük ha-yatın önemli bir parçası haline gelen cep telefonlarının ‘’kulaklıkla kullanılması’’ gerektiğini söyledi. Cep telefonlarıyla uzun süre konuşulmaması uyarısında bulunan Prof. Dr. Tahta, cep telefonu üreten firmaların da dalga boylarını ve enerji değerlerini değiştirerek, daha az zararlı telefonlar üretmeyi planlamalarını önerdi.

/ İstanbul

11.06.2008

Temsilcilerimiz Konya’da buluştu

Temsilci Buluşmalarının ilki Konya’da gerçekleştirildi. Konya'nın tarihî ve tabiî güzellikleriyle ünlü Meram Bağlarında yapılan özel gündemli toplantıya katılım ve ilgi büyüktü.

Ankara, Konya, Antalya, Afyon, Isparta, Burdur, Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Kırıkkale, Yozgat, Karaman, Aksaray, Bolvadin, Alanya, Bucak, Ortaköy, Yahyalı, Sorgun, Ermenek, Ereğli, Seydişehir, Akşehir il ve ilçelerinden neşriyatla ilgili temsilcilerimizin davetli olduğu toplantıya yoğun ilgi vardı. Konya’nın ev sahipliğinde yapılan toplantı özel gündemle açıldı.

Ramazan’la birlikte okuyucularımıza hediye etmeyi planladığımız Cüz Cüz Kur’ân kampanyasının tanıtımının ana gündemi teşkil ettiği toplantıda, yürütülecek çalışmalar hakkında gazetemiz Abone ve Dağıtım Müdürü Saim Çelenli tarafından temsilcilerimize ayrıntılı bilgi verildi. Cüz Cüz Kur’ân’ın en değerli Ramazan hediyesi olacağını belirten ve abone olan okuyucularımıza hediyelerinin peşinen verileceğini söyleyen Çelenli temsilcilerimizin sorularını da cevaplandırdı. Kampanyada başarı gösterecek olan temsilcilerimizin ödüllendirileceğini belirten Çelenli, bütün bölgelerdeki temsilcileri kampanyaya hazırlıklı olmaya davet etti. Çelenli’nin verdiği bilgiye göre, kupon neşrine 1 Eylül’de başlanacak kampanyanın tanıtım dokümanları ile örnek cüzler Ağustos ayı başında çalışma yapacak temsilcilerimize gönderilecek.

Yönetim Kurulu üyelerimiz Sami Cebeci ile Said Çamkerten’in de hazır bulunduğu toplantıda temsilcilerimiz teklif ve tavsiyelerini dile getirdiler. Cebeci ve Çamkerten gazetenin ifa ettiği misyon bakımından öneminin tirajıyla ölçülemeyeceğini belirterek, muhtevanın kalitesine dikkat çektiler.

Toplantının öğleden sonraki gündeminde gazete ve dergiler yer aldı. Gazetemiz Yayın Koordinatörü Abdullah Eraçıkbaş, Yeni Asya’nın medya dünyasındaki yerini, misyonunu ve esas aldığı yayın kriterlerini anlatarak, kamuoyunda yaptığı tesiri vurguladı. 21 Şubat’la birlikte yenilenen mizanpajın beğenildiğini belirten temsilcilerimiz de birkaç teknik ayrıntıya dikkat çektiler. Daha sonra söz alan Dergi Grubu Koordinatörü Şener Boztaş ise, Yeni Asya Medya Grup bünyesinde yayınlanmakta olan dergi çalışmalarını özetledi ve satış rakamlarını verdi. Tirajların yetersizliğinden yakınan Boztaş, kendilerine bir hedef belirlediklerini anlatarak temsilcilerimizden bu yönde gayret göstermelerini istedi.

Toplantı dilek ve temennilerle sona erdi.

Temsilci Buluşmalarının ikincisi bu hafta sonu Adana (Cumartesi), üçüncüsü ise Şanlıurfa (Pazar) illerinde yapılacak.

Yeni Asya / Konya

11.06.2008

Erciyes Dağı’na kar yağdı

Erciyes Dağı’nın yüksek kesimlerine kar yağdı.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü kayakevi yetkililerinden alınan bilgiye göre, Erciyes Dağı’nın 3 bin 400 metreden yüksek kesimlerindeki Şeytanderesi, Hörgüçkaya ve Kuzeybuzulu bölgelerine kar yağdı. Yetkililer, dağın 2 bin 800 metre ile 3 bin 916 metredeki zirvesi arasında da 15-25 santimetre kar bulunduğunu belirttiler.

/ Kayseri

11.06.2008

En çok bilimsel yayın Ankara’dan

TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi’nin (ULAKBİM) hazırladığı ‘’Türkiye’nin Bilimsel Yayın Haritası’’ adlı çalışmada, Türkiye’nin en çok yayın yapılan ili 61 bin 458 yayın ve yüzde 34.3’lük katkı oranı ile Ankara oldu.

Ankara’yı 40 bin 6 yayın ve yüzde 22.3’lük katkı oranı İstanbul izledi. Üçüncü sırada ise 12 bin 772 yayın ve yüzde 7.1’lik katkı oranı ile İzmir yer aldı. Çalışmada, üniversitelerin yayınların toplamında yüzde 92’lik bir paya sahip olduğu tesbit edildi. Türkiye toplamında yüzde 33.13’lük oranla en çok paya sahip ilk beş üniversite Hacettepe, İstanbul ve Ankara üniversiteleri ile ODTÜ ve İTÜ oldu.

/ Ankara

11.06.2008

10 dakika güneş şekere iyi gelir

Her gün 5-10 dakika güneşe çıkmanın çocuk ve gençlerde şeker hastalığının etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceği bildirildi.

Kaliforniya Üniversitesinden araştırmacılar, ekvatora yakın bölgelerde yaşayan kişilerin, tip 1 şeker hastalığına yakalanma oranının diğer bölgelerdekine göre daha düşük olduğunu belirledi. İnsan vücudunun güneş ışığının yardımıyla D3 vitamini oluşturabildiğini hatırlatan bilim adamları, günde 5-10 dakikalık güneş etkisinin tip 1 şeker hastalığının etkilerini azaltabileceğini belirttiler.

/ Ankara

11.06.2008

Emine Ayna: Krizin sebebi yapısal sorun

DTP Genel Başkan Vekili ve Grup Başkanı Emine Ayna, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin bugün karşı karşıya kaldığı krizin nedeni, yapısal sorundur. 86 yıllık halksız cumhuriyet, demokrasisiz cumhuriyet sistemi artık tıkanmıştır” dedi.

Ayna, sorunları sıralarken “başörtüsü” ya da “türban” kelimelerini bilerek kullanmadıklarını, sorunun çözümünü doğru tartışmak ve bulmak için sorunun adının da doğru konulması gerektiğini belirti. Türkiye’de her sorunun, kuvvetler birliğini gözeten Anayasa sebebiyle yaşandığını ifade eden Ayna, “Anayasa Mahkemesi, verdiği bir kararla yetkisini aşmıştır. Bu nedenle karar hukuki değil, siyasi bir boyut taşımaktadır. Verilen karar öyle bir nitelik taşıyor ki, yasama organının bundan sonra yapacağı olası anayasa çalışmalarının bile şimdiden önü kesilmiştir. Bu yüzden çok ciddi olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gereken bir durumdur” diye konuştu.

/ Ankara

11.06.2008

Baykal’dan Erdoğan’a uyarı!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’a seslenerek, “Sakın ha anayasayı değiştirme, Düzeni bozarsan altında kalırsın!” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan’ın, “CHP bize kuyu kazıyor” sözlerini eleştirerek, “Sen etrafındakilere bak. Sana kuyu kazanlar, ‘hadi arkandayız’ diyenlerdir. Sen onlara bak.” dedi. Başbakan Erdoğan’a anayasa uyarısında bulunan Baykal, “Sakın ha Anayasa’yı değiştirelim tuzağına düşme. Şimdi senin etrafındakiler ‘Elimizdeki gücü kullanalım, onlara haddini bildirelim. Anayasa’yı değiştirelim’ der... Sakın bu telkinlere kapılma. Durumu hazmet. Yargıdan korkmak siyasetçiye yakışmaz. Kendine göre hukuk düzeni kurma. Düzeni bozarsan altında kalırsın! Kendine göre hukuk ve yargı düzeyi kurmaya kalkma...” diye konuştu.

Yeni Asya / Ankara

11.06.2008

Bahçeli: Derdimiz AKP değil, demokrasi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘’Bizim endişe ve telaşımız, AKP’nin parçalanması ve Başbakan Erdoğan’ın kurban edilmesi değil, demokratik rejimin geleceğinin kurtarılmasıdır. Milliyetçi hareket, hiçbir siyasi partinin enkazı üzerinde kendi geleceğini belirlemez’’ dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Anayasa Mahkemesinin başörtüsü konusunda geçtiğimiz hafta açıklanan iptal kararının, çok ciddi sonuçları olacağını ve etkilerinin uzun süre hissedileceğini bildirdi. Devlet Bahçeli, başörtüsü ile ilgili yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinin sorunu ortadan kaldırmadığını, kanayan yarayı daha da derinleştirerek kangren haline dönüştürdüğünü söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ağır bir siyasi kriz ortamına sürüklenen Türkiye’nin, bugün en büyük ihtiyacının, sağduyunun rehberliğinde krizin tahribatını imkânlar ölçüsünde sınırlandırmak ve bir normalleşme sürecinin başlatılmasının ortamını ve şartlarını hazırlamak olduğunu bildirdi. Bu kritik geçiş döneminde herkes sükunetini koruması ve tahriklere kapılmayarak demokratik bir olgunluk ve kararlılık sergilemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, ‘’Türkiye çok keskin bir virajdan geçmektedir. Burada önemli olan AKP’nin bu virajı nasıl döneceği değil, demokrasi arabasının bu virajda devrilmemesidir’’ dedi. Bahçeli, siyasi krizin rejim bunalımına dönüşmesinden ve demokrasinin dış müdahaleye maruz kalmasından siyasi çıkar sağlamayı hesaplayan çevrelerin ara rejim heveslerine set çekilmesinin, siyaset kurumunun önündeki en önemli misyon olduğunu da ifade ederek, ‘’Bunun için TBMM krizden çıkış ve normalleşme yolunda üzerine düşeni yapmalı ve soruna demokrasi içinde çözüm üretebilmelidir. Bu noktada hiçbir siyasi parti ve siyasetçinin geleceğinin, demokratik parlamenter rejimin geleceğinden daha önemli olmadığı unutulmamalıdır. Esas olan demokratik rejimi korumaktır’’ diye konuştu. Bahçeli, 39 AKP milletvekilinin kapatma davasının sonuçlanmasına kadar kenarda beklemelerini kabul edilemez bir düşünce olarak görenlerin, hukuki sürecin kapatma ile sonuçlanması halinde kapatılan bir siyasî partinin devamı niteliğinde yeni bir parti kurulmasında karşılaşacakları sorunları düşünmeleri asgari basiretin icabı olduğunu söyledi. Bahçeli, “AKP yöneticilerinin her şeyi yakarak ve yıkarak, demokrasiyi tehlikeye atarak topluca tasfiye olma yolunu seçmeleri kendi tercihleri olacaktır. Bizim endişe ve telaşımız, AKP’nin parçalanması ve Başbakan Erdoğan’ın kurban edilmesi değil, demokratik rejimin geleceğinin kurtarılmasıdır. Milliyetçi hareket, hiçbir siyasi partinin enkazı üzerinde kendi geleceğini belirlemez. Anayasa Mahkemesindeki kapatma davasının hiçbir dış müdahaleye maruz bırakılmadan kendi mecrasında bir an önce sonuçlanması, Türkiye’nin önünü görebilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.

/ Ankara

11.06.2008

YENİ EKONOMİ PROGRAMINA İHTİYAÇ VAR

Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Sabri Erdil, ‘’kaybolan güveni tekrar kazandıracak yapısal dönüşüm içeren bir ekonomi programına ihtiyaç olduğunu’’ söyledi.

Erdil, yaptığı yazılı açıklamada, iş dünyasında iç pazarın daralmasına bağlı olarak çözülmeler başladığını söyledi. Ticaret sicili verilerine göre, bu yılın ilk beş ayında, geçen yılın aynı dönemine göre açılan yeni şirket sayısının yaklaşık yüzde 2 oranında azaldığını belirten Erdil, kapanan işletme sayısının ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18.77 arttığını ifade etti. Erdil, ‘’Bu durum, iş dünyasının yavaş yavaş dökülmeye başladığını göstermektedir’’ dedi.

Tüketicinin borç batağında olduğunu anlatan Erdil, kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin 2007 yılında 200 bin 367 kişi iken 2008 yılının sadece ilk dört ayında bu sayının 180 bin 367 kişiye çıktığını ifade etti. ‘’Bu rakamlar tüketicinin nasıl bir borç sarmalında olduğunu göstermektedir’’ diyen Erdil, şunları kaydetti:

‘’Hükümet, yapısal bir içerik taşıyan, bütüncül bir ekonomik program veya düzenleme ortaya koyamamıştır. Hükümetin ülkedeki siyasal gelişmelerle yakından ilgilenirken ekonomiyi takip etmekte zayıf kaldığı anlaşılmaktadır. Hükümet, ülke ekonomisini, toplumsal huzur ve ülkenin ulusal çıkarlarını koruma hususunda sorumlu bir iktidar olduğunun farkında değildir.

Hızla yükselen enflasyona, artan kuraklık ve dünyada artan enerji fiyatları krizi gibi konularda kısım kısım üretilecek mevzi önlemler yerine, bütüncül bir yaklaşımla kaybolan güveni tekrar kazandıracak yapısal dönüşüm içeren bir ekonomi programına ihtiyaç var.’’

/ Ankara

11.06.2008

10 dakika ışık kapatma çağrısı

İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, enerji verimliliğine dikkat çekmek ve enerjinin tasarruflu kullanılması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile 20 Haziranda 10 dakika ışık kapatma çağrısı yapılacağını bildirdi.

‘’Mahmutpaşa Yayalaştırma ve Altyapı Yenileme Çalışmaları’’nın açılışına katılan Topbaş, bir soru üzerine, 20 Haziranda gerçekleştirilecek 10 dakikalık ışık kapatma eylemi hakkında bilgi verdi. Dünyada enerji sıkıntısının gerçekten hissedilir duruma geldiğini belirten Topbaş, ‘’Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Enerji Verimliliği (ENVER) projesi çerçevesinde, enerji tasarrufuna dikkat çekmek amacıyla 20 Haziranda bir çağrı yapılarak, vatandaşlardan 10 dakika elektrik kesintisi yapması istenecek, ancak bu bir şalter indirme eylemi olmayacak’’ dedi. Bu çağrının, doğal kaynakların hızla tükendiği bir dönemde, tasarrufa yönelik bir uyarı tarzında olduğunu kaydeden Topbaş, ‘’Küresel ısınmanın getirdiği ekolojik kıyamete karşı bir tedbir anlamında böyle bir çalışma başlatıyoruz. Bu çalışmayı Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile birlikte duyuracağız’’ diye konuştu.

/ İstanbul

11.06.2008

En büyük okuma yazma öğretimi kampanyası

MİLLÎ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “tüm zamanların en büyük okuma yazma öğretimi kampanyasının başlatıldığını” bildirdi. Çelik, “Okuma-Yazma Öğretimi Kampanyası” ile ilgili bir genelge yayımladı.

Bakan Çelik, genelgede, Ulusal Eğitime Destek Kampanyası uygulamalarıyla 2002-2003 öğretim yılından 2007-2008 öğretim yılına kadar bir milyon 643’ü kadın olmak üzere bir milyon 580 bin 595 vatandaşa okuma yazma becerisi kazandırıldığını bildirdi. Türkiye’de halen 4 milyon 96 bin 964’ü kadın olmak üzere toplam 4 milyon 848 bin 707 kişinin okuma yazma bilmediğine işaret eden Çelik, “İnsanımızın eğitim seviyesini ve niteliğini yükseltmek ve emsalleriyle yarışabilir hale getirmek için yaygın eğitim alanında da toplumun her kesiminin ve sivil toplum örgütlerinin desteğini alarak eğitim hizmetlerini geliştirmek ve yaygınlaştırmak büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla, Sayın Başbakanımızın liderliğinde, eşleri Sayın Emine Erdoğan’ın himayelerinde tüm zamanların en büyük ‘Okuma Yazma Öğretimi Kampanyası’ başlatılıyor” dedi. Gönüllü kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılması gereğine dikkati çeken Çelik, kayıtların 9 Haziran-5 Eylül 2008 tarihleri arasında yapılacağını bildirdi. Genelgede, kursları başarı ile bitirenlere Halk Bankası Genel Müdürlüğü tarafından buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, elektrik süpürgesi, fırın gibi hediyeler verileceği de belirtildi.

/ Ankara

11.06.2008

Murat Demirel’e 12 yıl 6 ay hapis cezası

“HALK Bankasından usulsüz kredi verilmesi” davasında yargılanan Yahya Murat Demirel’in de aralarında bulunduğu 5 sanık, haklarında daha önce verilen beraat kararlarının Yargıtayca bozulması üzerine yapılan yargılamada “zimmet” suçundan, 9 yıl 4 ay 15 gün ile 12 yıl 6 ay arasında hapis cezalarına çarptırıldı.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanıkları avukatları temsil etti. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, “zimmet” suçundan, haksız menfaatin miktarı da göz önüne alınarak, sanıklardan Yahya Murat Demirel, Hüsnü Barbaros Olcay ve Gökalp Baştürk’ü yasal artırım ve indirim maddelerini de uygulayarak, 12 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, Şaban Ayhan Tatlıgil ve Emine Mehtap Ceylan’ı da 9 yıl 4 ay 15’er gün hapse mahkum etti.

/ İstanbul

11.06.2008

FT: Türkiye, dünyayı şekillendiren fikirlerden uzak

FINANCIAL Times gazetesi dün yayımladığı 6 sayfalık Türkiye ekinde çok sayıda makale ile sosyal ve ekonomik analize yer verdi.

Ekin ilk sayfasında yer alan Vincent Boland imzalı makalede, “AB üyeliğine hazırlanan, coğrafi konumundan dolayı büyük bir jeo-stratejik öneme sahip Türkiye’nin, dünyayı şekillendiren fikir ve trendlerden şaşırtıcı biçimde uzak ve farklı durduğu” ifade edildi. Tarihi ve siyasi değerlendirmeler yapan yazar, “laiklik ve Kemalizm” kavramları ve süreçlerine yönelik görüşlerini ifade ettiği yazısında, AKP hakkında açılan kapatma davasını özetleyerek, okurlarına aktardı.

/ Londra

11.06.2008

İstanbul’da hayat kalitesi düşük

GLOBAL piyasaların lider insan kaynakları yönetim danışmanlığı alanında faaliyet gösteren Mercer’in dünya genelinde 215 şehirde gerçekleştirdiği Yaşam Kalitesi Araştırmasının 2008 sonuçlarına göre, birinciliği Zürih aldı.

Araştırmaya göre, Eylül-Kasım 2007 arası dönemde toplanan veriler sonucunda, Viyana ve Cenevre ikinciliği paylaştı. Sıralamada, Bağdat son, İstanbul ise 114’üncü sırada bulunuyor. Kişisel güvenlik söz konusu olduğunda Lüksemburg 131.4 puanla birinci sırayı alırken, sıralamanın sonunda yine Bağdat 3.8 puanla yer alıyor.

/ İstanbul

11.06.2008

İzmir Kordon’u araç trafiğine kapatılacak

İZMİR 1. Kordon, 13 Haziran Cuma akşamından itibaren yaz sonuna kadar akşam saatlerinde araç trafiğine kapatılacak.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından alınan karar uyarınca, 1. Kordon’un Alsancak-Cumhuriyet Meydanı ile Cumhuriyet Meydanı-Gümrük arasında kalan kısımlarında, 13 Haziran Cuma akşamından itibaren araç giriş-çıkışı yasaklanarak yaz dönemi uygulamasına geçilecek. Yeni öğretim yılı başına kadar sürecek karara göre, Pazartesi-Perşembe günleri arasında söz konusu güzergâhta 21.00-01.00, Cuma günleri 19.00-02.00, Cumartesi ve Pazar günleri de 19.00-02.00 saatlerinde 1. Kordon’a araç giremeyecek. Gerektiğinde kullanılmak üzere Alsancak Limanı giriş bağlantısı, Gündoğdu Meydanı, Vasıf Çınar Bulvarı, Cumhuriyet Meydanı’nın Alsancak ve Pasaport tarafıyla Gazi Bulvarı kontrollü olarak açık kalacak şekilde taşıt trafiğine kapatılacak. Ayrıca Cumhuriyet Meydanı’ndan, Cumhuriyet Bulvarı’nı takiben Borsa Kavşağı yönüne giden trafik akımının Alsancak’a dönüşünü sağlamak üzere, Atatürk Caddesi’nin Cumhuriyet Meydanı ile Akdeniz Caddesi arasında kalan kısmı da trafiğe açık olacak.

/ İzmir

11.06.2008

Sağlıkta vurguna gözaltı

Bursa’nın Orhaneli ilçesinde köylerden topladıkları 230 sağlık karnesine usulsüz olarak ilâç yazarak devleti zarar uğrattıkları öne sürülen, bir doktor ve eczacının da aralarında bulunduğu 6 kişi gözaltına alındı.

Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, ilçeye bağlı 18 köydeki vatandaşların sağlık karnelerine usulsüz olarak ilâç yazılarak devletin zarara uğratıldığı bilgisine ulaşan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Bursa İl Müdürlüğü yetkilileri, polise haber verdi.

İhbar üzerine harekete geçen güvenlik güçleri, ‘’Çileli Yol 16’’ adı altında operasyon düzenledi. Yaklaşık 2.5 aylık takibin ardından gerçekleştirilen operasyon kapsamında, ilçe merkezinde faaliyet gösteren B.S’ye (26) ait eczanede yapılan aramada, çuvallarda 230 sağlık karnesi, 500 sağlık kurulu raporu, 10 bin YTL’lik kupürü olmayan ilâç ve 19 bin YTL değerinde kupür ele geçirildi.

Olaya karıştıkları iddiasıyla eczacı B.S. (26), eşi V.S. (30), babası Y.Ç. (56), eczane çalışanları M.B. (20) ve N.U. (23) ile Orhaneli Merkez Sağlık Ocağı’nda görevli pratisyen hekim H.C. (56) gözaltına alındı. Zanlıların, 18 köyde ‘’Yardım edeceğiz’’ diyerek vatandaşlardan topladıkları sağlık karnelerine diyabet, hipertansiyon, solunum enfeksiyonu, depresyon ve epilepsi gibi hastalıklarda kullanılan ilâçları yazdıkları, daha sonra kupürlerini kestikleri bu ilâçları ayrıca sattıkları öne sürüldü.

İlâçları sağlık karnelerine yazdığı öne sürülen pratisyen hekim H.C’nin (51), sosyal güvenlik sisteminin giriş şifresini kullanarak paraların tahsil edilmesini sağladığı öğrenildi. Devleti yaklaşık 200 bin YTL dolandırdıkları iddia edilen zanlılar, sorgulamalarının tamamlanmasının ardından ‘’suç işlemek için örgüt kurma, devlet aleyhine nitelikli dolandırıcılık, resmî belgede sahtecilik’’ suçlarından adliyeye sevk edildi.

/ Bursa

11.06.2008

Yerel gazeteden İngilizce sayfa atağı

KONYA’DA başlayan ‘’Dünya Tarihi Şehirler Konferansı’’ sebebiyle Konya Postası Gazetesi, kentin daha iyi tanıtılması için haberlerini 13 Hazirana kadar İngilizce olarak da sunacak.

Konya Postası Gazetesi’nin sahibi Ömer Kara, yaptığı açıklamada, Dünya Tarihî Kentler Birliği tarafından düzenlenen ‘’11. Dünya Tarihî Şehirler Konferansı’’nın Konya’da yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Bu organizasyonun, son yıllarda yurt içi ve dışında tanıtım atağına geçen Konya’nın daha iyi tanınmasını sağlayacağını ifade eden Kara, gazete olarak bu konferanstan daha fazla olumlu sonuç alınması yolunda farklı bir çalışma yaptıklarını anlattı.

Normalde 16 sayfa yayımladıkları gazeteyi 20 sayfaya çıkardıklarını dile getiren Ömer Kara, şunları söyledi: ‘’Bugün başlayan uygulamada, gazetenin 4 sayfası İngilizce olacak. Konya hakkındaki bazı haberleri İngilizce olarak da sunuyoruz. 13 Hazirana kadar gazetemiz Türkçe ve İngilizce olarak çıkacak. Konferansa katılan yerli ve yabancı belediye başkanlarına gazeteyi ücretsiz dağıtıyoruz. Bizim amacımız gelen misafirlerin Konya’yı daha yakından tanımasıdır.’’ İngilizce bölümde Konya hakkında tanıtıcı bilgilere de yer verdiklerini ifade eden Kara, özellikle Konya’nın 7 harikası Mevlânâ, Meke Gölü, Çatalhöyük, Nasreddin Hoca, Tınaztepe Mağarası, Alaaddin Camisi ve Yerköprü Şelâlesi’nin fotoğraflarla tanıtıldığını bildirdi. Bunların yanı sıra, Anadolu Ajansı Konya Bölge Müdürlüğünde görev yapan gazetecilerce tarihî mekânlarda çekilen fotoğraflarla da Konya’nın tanıtımını yaptıklarını belirten Ömer Kara, konferansın ve İngilizce gazetenin turizm açısından çok olumlu getirisinin olacağını kaydetti.

/ Konya

11.06.2008

İki tarihî cami ihya edilecek

İSTANBUL Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Yavuz Sultan Selim ve Nuruosmaniye Caminin tamamlama ve çevre düzenlemesi işlerini ‘’pazarlık usulü’’ ile yaptırmak üzere ihale açtı.

Fatih İlçesinde bulunan Yavuz Sultan Selim Cami ile Eminönü ilçesindeki Nuruosmaniye Caminin tamamlama ve çevre düzenlemesi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki kültür varlıklarının rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri, sokak sağlıklaştırma, çevre düzenleme projeleri ve bunların uygulamaları ile değerlendirme, muhafaza, nakil işleri ve kazı çalışmalarını kapsayacak. Yavuz Sultan Selim Caminin restorasyonunda işin bitiş tarihi 20 Aralık 2008 olarak belirlendi. İhale, 3 Temmuz 2008 tarihinde saat 14.30’da yapılacak. Söz konusu ihaleye sadece yerli istekliler katılabilecek. Eminönü ilçesinde bulunan Nuruosmaniye Caminin restorasyonunda ise işin bitiş tarihi yer tesliminden itibaren 15 Aralık 2009 olarak belirlendi. İhale, İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğünde 3 Temmuz 2008 tarihinde saat 11.00’de gerçekleştirilecek.

/ İstanbul

11.06.2008

Başhekime saldırıya kınama

VAN Bölge Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ercan Kırımi, Tatvan ilçe Devlet Hastanesi Başhekimi Vedat Arsav’ın, dün evinin önünde 2 kişi tarafından darp edilmesini kınadı.

Sağlıkta yöneticilik yapmanın, ateşten bir gömlek giymek gibi olduğunu ifade eden Kırımi, şunları söyledi: ‘’Mesai bitiminde, evinin önünde saldırıya uğrayan Başhekim Vedat Arsav’a geçmiş olsun diyor, bu menfur olayı lânetliyoruz. Arsav’ın, 2 kişi tarafından demir sopalarla darp edilmesi, olayı yapanlar için yüz karasıdır. Yapanın yanına kar kalmayacağını umduğumuz bu çirkin olayın, Tatvan ilçemizde daha önce de yaşandığını bilmek bizleri daha da üzmüştür. Daha önce meydana gelen olayın failleri yakalanıp cezalandırılmış olsaydı, herhalde bugünkü saldırıyı yaşamamış olacaktık.’’ Ülkedeki sağlık yöneticilerinin, başhekimlerin hastanelerinin ihale olayları dolayısıyla savunmasız kaldığını kaydeden Kırımi, sağlıkta yöneticilik yapmanın her geçen gün zorlaştığını belirtti.

/ Tatvan

11.06.2008

Gölbaşı’na hazır rulo çim

ANKARA’NIN Gölbaşı ilçesinde asfaltlanan ve genişletilen Eymir Yolu Caddesi’nin refüjü, hazır rulo çimlerle kaplanarak ağaçlandırıldı.

Büyükşehir Belediyesi ekiplerince 2 günde yapılan yaklaşık 800 metre uzunluğundaki caddenin refüjüne kaplanan çimler, ekiplerce sulandı. Gölbaşı Belediyesi Kaymakamlık kavşağı bölgesindeki kıraç alana da ağaç fidanları dikildi, çim ve çiçek ekildi. Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak, ilçedeki yeşil oranının dünya standartlarının üzerinde olduğunu belirterek, ‘’Hedefimiz, gölleriyle birlikte yeşil çevresiyle de anılan Gölbaşı oluşturmaktır’’ dedi.

/ Gölbaşı

11.06.2008

Iğdır’dan 10 öğretmen Danimarka’ya gidecek

IĞDIR’DA görev yapan 10 öğretmen, AB Eğitim ve Gençlik Programı Merkezi’nin Leonardo da Vinci Projeleri kapsamında Danimarka’ya gidecek.

Iğdır Anadolu Meslek Lisesi öğretmenlerince hazırlanan proje, AB Eğitim ve Gençlik Programı Merkezi’nin Leonardo da Vinci Projeleri kapsamında kabul edildi. Anadolu Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Cafer Alagöz, okuldaki öğretmenler tarafından hazırlanan, meslekî eğitim veren kurumlarda bireylerin meslek seçimine yönlendirme ve AB ülkelerinden Danimarka ile Türkiye’nin karşılaştırılmasını planlayan projenin kabul edildiğini belirtti. Proje kapsamında 10 öğretmenin gelecek yıl Martta Danimarka’ya gideceğini bildiren Alagöz, ‘’Öğretmenlerimizin başarısıyla gurur duyuyoruz’’ dedi. Alagöz, öğretmenlerin dışında öğrencilerin de sunduğu bazı projelerin incelendiğini kaydetti.

/ Iğdır

11.06.2008

Danıştay’dan Ankara’da yenileme alanına vize

DANIŞTAY 6. Dairesi, Ankara Tarihî Kent Merkezi kapsamında yer alan Ulus, Hacı Bayram Camisi ve civarı, Bent Deresi, Ankara Kalesi ve civarının yenileme alanı olarak tesbit edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın yürütmesinin durdurulması istemini reddetti.

Söz konusu alanın, yenileme alanı olarak tesbit edilmesine ilişkin 7 Eylül 2005 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile bu bölge içinde yer alan yapıların da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca kamulaştırılmasına ve ‘’acele kamulaştırmanın’’ uygulanmasına ilişkin 5 Mart 2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’nı iptal ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dâvâ açıldı. Dâvânın ilk incelemesini yapan Danıştay 6. Dairesi, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı ve Ankara Büyükşehir Belediye Encümeni kararlarında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, söz konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulması istemlerini oy birliğiyle reddetti.

/ Ankara

11.06.2008

İlköğretim öğrencisi, oyunları kitapta topladı

TOKAT’TA Bilim Sanat Merkezi’nde eğitim gören bir ilköğretim okulu öğrencisi, 101 çocuk oyununu bir kitapta topladı.

Cumhuriyet İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Feyzanur Elik, 112 sayfadan oluşan kitabında, çocuk oyunlarını resimlerle yaşıtlarına anlatıyor. Elik, 4 yıldır şehirdeki Tokat Bilim Sanat Merkezi’nde eğitim gördüğünü, burada çeşitli konularda eğitim aldığını söyledi. Çocukların genelde bilgisayar başından ayrılmadığını belirten Elik, bu sebeple kendisinin farklı bir çalışma yaparak, çocuk oyunlarını bir kitapta toplamaya karar verdiğini ifade etti. Büyüklerinin yardımıyla resimli çocuk kitabını uzun bir hazırlık aşamasından sonra çıkardığını anlatan Elik, ‘’Öğretmenlerimin ve büyüklerimin yardımıyla çocuk oyunlarının unutulmaması için bir kitap hazırladım. Beğenileceğini umuyorum’’ dedi.

/ Tokat

11.06.2008

Ören yerleri, 19.00’a kadar gezilebilecek

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın talimatıyla, İzmir’in tarihî eserleriyle ünlü Bergama’da daha önce 17.00’ye kadar açık olan ören yerleri, 19.00’a ziyaret edilebilecek.

Bergama Belediye Başkanı Raşit Ürper, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bergama Turizm Derneği Başkanı Macit Gönlügür ile 22. Uluslararası İzmir Festivali’nin açılış konseri için Bergama’ya gelen Bakan Günay’a, tarihi ören yerlerinin saat 17.00’de kapatılmasının turizmi olumsuz yönde etkilediğini bildirdiklerini ifade etti. Bakan Günay’ın da bunun üzerine Bergama Müze Müdürü Adnan Sarıoğlu’na tarihî ören yerlerinin saat 19.00’a kadar açık kalması talimatını verdiğini söyledi. Yaz aylarında günlerin uzun olduğuna dikkati çeken Ürper, ‘’Saat 17.00’de tarihî ören yerleri personel yokluğu gerekçe gösterilerek kapatılıyor. Birçok turist ya aşırı sıcakta tarihî ören yerlerini gezmek zorunda kalıyor ya da bu güzellikleri göremeden gidiyordu. Bakan Günay’a bu sorunu ilettik, çözüm bulundu’’ dedi.

/ İzmir

11.06.2008

Zenginler kirletiyor, yoksullar sıkıntı çekiyor

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) 2008 Çevre Durum Raporu’nda, dünya nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan zengin ülkelerin, toplam karbondioksit salınımının yarısından sorumlu oldukları, buna rağmen salınımın sebep olduğu iklim değişikliğinin ‘’en yüksek faturasını, yoksul ülkeler ve onların vatandaşlarının ödeyeceği’’ belirtildi.

Raporda, ‘’Önce insan, önce çevre’ anlayışı yerine bugün ‘önce ekonomi, önce tüketim, önce kâr anlayışı’’nın hakim olduğu, çevre sorunlarının önemli etmenlerinden biri olan tüketimin çevre ile birlikte anılmaya başlandığı ifade edildi. Üretim ve tüketim artışıyla iklim değişikliğinin meydana geldiği ve bunun en büyük sorumlularının gelişmiş ülkeler olduğu vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi: ‘’Gelişmiş ülkelerde kişi başına fosil yakıt kullanımı hâlâ artmaktadır. Her sektör devasa ölçülerde ve gittikçe de artan enerji taleplerinde bulunmaktadır. Dünyadaki bütün insanların bazı gelişmiş ülkelerdekilerle aynı seviyede sera gazı üretmesi durumunda, 9 gezegene daha ihtiyaç duyulacağı öngörülmektedir.’’

/ Ankara

11.06.2008