Samsun Yeni Asya okuyucuları olarak geçen yıl ilkini Barla-Isparta ve Konya’ya yaptığımız gezimizi bu yıl peygamberler şehri Şanlıurfa ve Mardin taraflarına yaptık.
Samsun'dan başlayan yolculuğumuzda, Çorum, Yozgat, Kayseri, Kahramanmaraş ve Gaziantep üzerinden Şanlıurfa’ya ulaştık. İki gün boyunca bizi misafir edecek otele yerleştikten sonra, en başta Bediüzzaman Said Nursi’nin vefat ettiği oteli dışından görme fırsatı bulduk. Ne yazık ki otelin sahibi içine girmemize izin vermedi. Daha sonra Urfa’nın tarihi çarşılarında yürümeye başladık. Yöresel kıyafetleri, yöresel sanatları görüp Ulu Camiye vardık. Ulu Caminin bizim için önemi rehberimiz Mustafa Kalmaz’ın verdiği bilgiye göre Bediüzzaman Hazretlerinin 1960’da cenaze namazı kılınan cami olmasıydı ve oradan da hareketle sırasıyla Hz. İbrahim’in (as) doğduğu mağara, Bediüzzaman hazretlerinin ilk defnedildiği yer, Balıklı Göl, Hz. İbrahim’in (as) ateşe düştüğü yer diye rivayet edilen bölüm ve ardından Hz. İbrahim’in (as) ateşe atıldığı mancınıkların olduğu kaleyi gezdik. Kaleye çıkarken de su tünelinden çıkmak ayrı bir güzellik doğrusu. Kaleden Şanlıurfa manzarasını da mutlaka görmek lazım... Kaleden inerken çay içmeden olmaz. Havadar bir mekânda çaylarımız yudumlayıp yorgunluğumuzu bir nebze olsun unutup sohbet ediyoruz, sohbetimizden sonra kalacağımız yere gelip istirahata çekiliyoruz.
Cumartesiyi böyle kapadıktan sonra Pazar gün saat 8.00’de Mardin’e doğru hareket ediyoruz. Yolumuz üzerinde Hz. Eyüp’ün (as) türbesini ziyaret edeceğimiz için Risale-i Nur’un 2. Lem’a’sından ders yapıyoruz. Yolların bozuk olması dolayısıyla saat 10.00 gibi ancak Hz. Eyüp’ün (as) türbesine varabiliyoruz. Daha sonra aynı mekânda birbirine yakın olan Hz. Elyesa (as) türbesi, Hz. Eyüp’ün (as) eşinin türbesi ve sabır taşını görüp, şifalı sudan içip yolumuza Mardin’e doğru kaldığımız yerden devam ediyoruz. Saat 14.30 gibi Mardin’e varıp namazımızı kılıp yemeğimizi yedikten sonra, Mardin’in tarihi yerlerini geziyoruz. Üstadın küçükken şerefesine çıktığı minareyi, Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) ayak izinin olduğu camiyi, Peygamber Efendimiz’in (a.s.m.) sakal-ı şerifinin olduğu camiyi ziyaret ediyoruz. Daha sonra da aynı yollardan Şanlıurfa’ya dönüyoruz.
Pazartesi ise ziyaretlerini son güne bıraktığımız, Hz. Eyüp’ün (as) bazı rivayetlerde yedi, bazı rivayetlerde on üç yıl çile çektiği mağarayı ziyaret ettik. Ardından Harran’a hareket ettik. Sırasıyla vefatından sonra tasarrufu devam eden dört evliyadan birisi olan Hayatü’l-Harranî türbesini, tarihi Harran evlerini ve dünyanın ilk üniversitesi olan Harran üniversitesinin kalıntılarını görüp oradan Anadolu barajına hareket ettik. Barajı da üç farklı yerden izledikten sonra otobüsteki yerimizi aldık. Artık otobüsümüz bizi Samsun’a geri götürüyordu. Bizimle geziye katılan ve Şanlıurfa’da misafir edenlere şükran duygularımız içinde güzel bir şevk ve hizmete vesile olan yolculuğumuz böylece tamamlanmış oldu.
|