Dünyanın en popüler müzelerinin ziyaretçi sayıları yılda 4 milyonun altına düşmezken, yeryüzünün sekizinci harikalarından sayılan Ayasofya ile çok değerli eserleri sergileyen Topkapı Sarayını ise yılda 2’şer milyon civarında kişi geziyor.
Dünyanın en popüler müzelerinin ziyaretçi sayıları yılda 4 milyonun altına düşmezken, yeryüzünün sekizinci harikalarından sayılan Ayasofya ile çok değerli eserleri sergileyen Topkapı Sarayını ise yılda 2’şer milyon civarında kişi geziyor. Dünyanın en büyük müzesi olarak bilinen Paris’teki Louvre Müzesini her yıl yaklaşık 6-8 milyon kişi ziyaret ediyor. Geçen yıl, müzeyi gezen 8 milyon kişinin 5 milyonunu yabancılar oluşturdu.
Paris’teki Centre Pomlpidou, geçen yıl 5 milyonu aşkın ziyaretçi çekerken, İngiltere’nin başşehri Londra’daki Tate Modern’i geçen yıl 5,2 milyon, bir önceki yıl da 7,7 milyonun üzerinde turist gezdi. Ayrıca, Tate Modern’i yaklaşık 11 milyon kişi online ziyaret etti.
İngiltere’deki British Museum ise her yıl 4 milyonun üzerinde ziyaretçi alıyor. 7,5 milyon kişinin de internetten gezdiği müzede, bin 34 personel, 350 gönüllü çalışıyor.
Prehistoric dönemden günümüze, iki milyon civarında san'at eserini sergileyen New York’taki The Metropolitan Museum of Art’ı da geçen yıl 5,2 milyon kişi ziyaret ederken, müzede yaklaşık bin 800 personel ile 900 gönüllü çalışıyor
TÜRKİYE’DEKİ MÜZELER, DAHA AZ ZİYARETÇİ ÇEKİYOR
Sergilediği eserler, mimarisi ve özgünlüğüyle dünyadaki önemli müzeler arasına giren Türkiye’deki müzelerin ziyaretçi sayıları ise bu müzelere göre gerilerde kalıyor.
Türkiye’de, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze ve ören yerlerini geçen yıl toplam 19 milyon, 2006 yılında da 16 milyon kişi gezdi.
Dünyanın sekizinci harikalarından sayılan, san'at tarihî ve mimarî özelliğiyle dünyanın baş eserleri arasına giren Ayasofya Müzesi ile ihtişamı ve içinde sergilenen çok değerli eserleriyle Topkapı Sarayı’nı ise geçen yıl sadece 2’şer milyon civarında kişi ziyaret etti.
UNESCO Dünya Mirası listesindeki Efes ile Hierapolis’i 1’er milyon, Göreme Açık Hava Müzesi’ni 565 bin, Truva’yı 297 bin civarında kişi gezdi. Dünya miras listesindeki Nemrut ve Hattuşaş’ın ise daha az ziyaretçi çektiği görüldü.
ESER SAYILARI DA GERİDE KALDI
Türkiye’de 250 civarında müze varken, Fransa’da 9 bin 500, Almanya’da 10 bin civarında müze bulunuyor. Yurt dışındaki müzelerin ek gelir kaynaklarına sahip olduğu ve müzelerde gönüllü çalışanların bulunduğu gözlenirken, Türkiye’deki müzelerin gelirlerinin sadece bakanlığın ödenekleri ve ziyaretçilerden elde edilenlerden oluştuğu, müzelerde gönüllü çalışan sistemi bulunmuyor.
Türkiye ile dünyadaki müzeler arasında, sergilenen eser sayısı açısından da ciddî fark bulunuyor. British Museum 13 milyon, The Metropolitan Museum of Art 2 milyon esere sahipken, Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı 95 müze müdürlüğü ve buna bağlı 92 birimde, toplam 3 milyon civarında eser bulunuyor. Bunların yaklaşık 1 milyon 650 binini de sikkeler oluşturuyor.
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde 704 bin, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde 185 bin, Gaziantep Müzesi’nde de 92 bin, Topkapı Sarayı Müzesi’nde 62 bin 450 civarında eser yer alıyor.
’YÜZDE 90’I ARKEOLOJİ, SARAY, ETNOGRAFYA MÜZELERİ’’
Eski Tarih Vakfı Başkanı, Antalya Kent Müzesi Kurucu Küratörü ve Proje Yöneticisi Orhan Silier, Türkiye’nin, ‘’koleksiyonları açısından dünya çapında, uygulama açısından ise taşralı ve geri müzeciliğe sahip olduğunu’’ savundu.
Paris ve Londra’da 600-700 civarında müze bulunduğunu belirten Silier, Türkiye’nin bu sayıların çok gerisinde kaldığını söyledi. Silier, mevcut müzelerin yüzde 90’ının da arkeoloji, saray ve etnografya müzeleri olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’deki toplam tarihî eşya sayısının ‘’çok olduğunun da bir yanılgı’’ olduğunu ifade eden Silier, şöyle devam etti:
‘’Bunların sayısı 3 ya da 4 milyon. Sadece Londra Kent Müzesi’nde 3,5-4 milyon tarihî eşya var. Demek ki biz, müzeciliğin, iyi sergilemenin, toplumla bütünleşmenin ötesinde, çok az sayıda müze kurmuşuz ve diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda, depolardakiler de dahil olmak üzere, çok az sayıda eseri müze envanterine kaydetmişiz.
Tarihten çok konuşan, tarihiyle güya çok övünen ama ona sahip çıkmanın maddî araçlarını toplama, koruma altına alma, toplumla paylaşma bakımından dünya ülkeleri arasında gerçekten geri bir yerde duran Türkiye manzarasıyla karşı karşıyayız.’’
Silier, müzelerdeki personel sayısının da diğer ülkelere göre ‘’bire beş, bire on düzeyinde’’ az olduğunu, Türkiye’de çok az üniversitede müzecilik eğitimi verildiği kaydetti. Bütün şehirlerde şehir müzesi kurulması gerektiğini belirten Silier, İstanbul’un ise 2010’a şehir müzesiz gireceğini sözlerine ekledi.
|