Türkiye’nin, ‘’Avrupa Bankası’’ olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasına (EBRD) tam üyelik başvurusu, Banka Genel Kurulunda bu hafta görüşülecek.
Alınan bilgiye göre, Türkiye’nin resmi başvurusunun, bu hafta yapılacak EBRD Genel Kurulunda görüşülerek ‘’prensip olarak’’ onaylanması bekleniyor. Nihaî resmî onay sürecinin ise 2-3 ay sonra gerçekleşeceği belirtiliyor.
Türkiye, tam üyeliğin onaylanmasının ardından, Banka’nın aktif üyeleri arasında yer alacak ve özel sektöre yeni bir finansman imkanı bulunmuş olacak. Orta Avrupa ülkelerinden aşamalı olarak çekilecek olan olan EBRD, bundan sonraki dönemde yatırımlarda önceliği Türkiye’ye vermeyi planlıyor.
‘’Avrupa’nın Dünya Bankası’’ olarak da bilinen EBRD’nin, 2010 yılına kadar, 2004 yılında AB’ye tam üye olan 8 eski Doğu Bloku ülkesine mali destek vermeyi ve yatırımlarda bulunmayı keseceğini belirten yetkililer, kuruluşun bundan sonra Türkiye’ye ağırlık vereceğini vurguluyorlar. Yetkililer, EBRD’nin, Türkiye’yi de genişleme stratejisinin ana hedefi olarak ilan edeceğini belirtiyor. EBRD’nin, Türkiye’nin ardından çok da fazla genişlemeyeceğine dikkati çeken yetkililer, genişlemenin, AB tam üyelik sürecindeki Türkiye ile AB’nin en çok önem verdiği Rusya ve diğer bazı eski Doğu Bloku ülkesi ve Avrupa’nın coğrafi ve stratejik sınırlarıyla sınırlı olacağını vurguluyorlar.
Önemli bazı AB üyelerinin, Türkiye’nin, EBRD’nin mali ve diğer operasyonlarından faydalanmasını desteklediği, diğer bazı ülkelerin ise kararsız ya da Türkiye karşıtı olduğu ifade ediliyor. ABD’nin, Türkiye’nin EBRD’deki etkin üyeliğini en çok destekleyen ülke olduğu vurgulanıyor. Ancak, EBRD’nin geleceği konusunda, AB üyesi ülkeler ile ABD arasında tam bir fikir birliği bulunmuyor. ABD, Bankanın operasyonlarını ticari banka mantığıyla yürütmesini isterken, AB ülkeleri, Banka’nın kalkınma projelerini finanse etmesi gerektiğini ileri sürüyor. Avrupa Bankasının, Türkiye’ye Avrupa Birliği ile entegrasyon konusunda da yardımcı olabileceği belirtiliyor. AB’nin kontrolünde, 1991 yılında, eski Doğu Bloku ülkelerini piyasa ekonomisine hazırlamak ve kalkınmalarını desteklemek için kurulan 20 milyar avro sermayeli EBRD, eski Doğu Bloku ülkelerinin AB’ye tam üye oluncaya kadarki süreçlerinde çok önemli bir fonksiyona sahip oldu. EBRD, 2004 yılında, eski Doğu Bloku ülkelerinin AB üyesi olmasıyla, faaliyet alanları ile operasyon bölgesinde değişikliğe gitme hazırlıklarına başladı. Yılda ortalama olarak dağıttığı 4 milyar avro kredi tutarıyla dünyanın en büyük yatırım bankaları arasında yer alan EBRD, kaynaklarının yüzde 70’ini özel sektöre, yüzde 30’unu da kamu sektörü projelerine kullandırıyor. EBRD’yi diğer finansman kuruluşlarından ayıran en önemli özellik, risk alması ve bölgesel kalkındırmaya önem vermesi olarak gösteriliyor. Banka, bütün projelere ise ticari bankaların mantığıyla yaklaşıyor ve fizibilitesi olmayan projeleri desteklemiyor.
Bankanın, Türkiye’ye öncelik stratejisi çerçevesinde yabancı yatırımcıları, Türkiye’de bankacılık, turizm, KOBİ’ler, medya, altyapı yatırımları, enerji, gayrimenkul, sağlık, bilgi iletişim teknolojileri ile tarım ve gıda alanlarında yatırım yapmaya davet edeceği belirtiliyor.
|