Türkiye'de son üç yıl içinde yaklaşık 108 bin tüp bebek uygulaması yapıldığı, bunlardan yüzde 25’inin canlı ve sağlıklı doğumla sonuçlandığı belirtildi.
Türkiye’de 1980’li yıllarda tüp bebek uygulamalarında gebe kalma başarısının, uygulama başına yüzde 15 seviyesinde iken günümüzde yüzde 45-55’lere çıktığı ifade edildi. Ege Üniversitesi Aile Planlaması İnfertilite (IVF) Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Tavmergen, Türkiye’de ilk tüp bebek uygulamaları için çalışmaların Ege Üniversitesi’nde başladığını belirterek, “Prof. Dr. Refik Çapanoğlu, beni kendi imkânları ile Almanya’ya göndererek bu konuda eğitim almaya gönderdi. Almanya dönüşümden sonra 3 yıl fareler üzerinde çalışmalar yaptık” dedi.
Sağlık Bakanlığınca, 1987 yılı ortalarında, yasal altyapıyı oluşturmak üzere “Tüp Bebek Bilimsel Komisyonu” oluşturulduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığının da nikâhlı çiftlere uygulanmasının caiz olduğunu açıkladığını hatırlatan Tavmergen, o dönem tüp bebek tedavisi için 10 aday çiftin belirlendiğini söyledi. Tavmergen, Türkiye’de ilk tüp bebeğin 18 Nisan 1989’da, 2 Mayıs 1989’da da ilk ikizlerin dünyaya geldiğini kaydetti.
104 TÜP BEBEK MERKEZİ
“Tüp bebek yöntemiyle bu güne kadar on binlerce çocuğun dünyaya geldiğini” ifade eden Tavmergen, son üç yıl içerisinde yaklaşık 108 bin tüp bebek uygulaması yapıldığını bildirdi. Tavmergen, “2005’te yaklaşık 32 bin, 2006’ta 36 bin, 2007’de ise 40 bin tüp bebek uygulaması oldu” diye konuştu.
Tüp bebek uygulamalarının, canlı ve sağlıklı doğum sayısı olarak algılanmaması gerektiğini anlatan Tavmergen, “Bunlar bir başarının göstergesi değil, uygulama sayısıdır. Bu uygulamaların yaklaşık yüzde 25’inin canlı ve sağlıklı doğum olarak sonuçlandığını söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Tavmergen, bugün itibariyle Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığından ruhsatlı 104 tane tüp bebek merkezi olduğunu belirterek, “1980’li yıllarda tıp teknolojisinin bugüne göre daha yetersiz olması nedeniyle gebe kalma başarısı uygulama başına yüzde 15 seviyesinde iken günümüzde bu oran yüzde 35 yaşın altındaki tedaviye uygun çiftlerde yüzde 45-55’lere ulaşmıştır” dedi.
“TÜRKİYE’DE TÜP BEBEK
UYGULAMALARI AVANTAJLI”
Türkiye’de tüp bebek uygulamalarının, dünyanın birçok ülkesinden daha avantajlı olduğunu ifade eden Tavmergen, şunları kaydetti:
“Bazı ülkelerde çok katı kısıtlamalar var. Bunlar da çoğu zaman gebe kalma başarısını olumsuz yönde etkiliyor. Kimi ülkelerde tek embriyo transferi ya da 2’den fazla embriyonun transfer edilmemesi söz konusu. Bu, yönetmeliklerle kısıtlanmış durumda. Kimi ülkelerde de embriyo seçim kriterlerinde katı sınırlandırmalar var. Örneğin, bazı ülkelerde embriyo seçimi çok erken dönemlerde yapılıyor, yani döllenmeden tam bir gün sonra seçiliyor. Bu durumda geri kalan embriyoların ya dondurulması ya da atılması gerekiyor. Türkiye’de ise böyle bir kısıtlama yok. En iyi embriyolar daha geç günlerde seçilebiliyor. Bu da gebe kalma başarısını olumlu yönde etkiliyor.”
Tavmergen, Türkiye’de, tüp bebek uygulaması sırasında embriyoların genetik testlerinin yapılarak, sadece sağlıklı olanların seçilerek anneye transfer edilmesi işlemi olan Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) işleminin de mümkün olduğunu belirterek, bunun bazı ülkelerde hukuken yasak olduğunu söyledi.
“Teknik olarak diğer ülkelerde yapılıp da Türkiye’de yapılamayan bir şey olmadığını” anlatan Tavmergen, “Bu ve benzeri nedenlerden dolayı Türkiye’de tüp bebek uygulamaları dünyanın birçok ülkesinden daha avantajlı” diye konuştu.
|