|
|
|
Talebi artan kırmızı ete yüzde 20 zam yolda |
SON bir yılda yüzde 6 ile 10 arasında artış gösteren kırmızı etin, talebin artacağı turizm sezonunda en az yüzde 20 zam görmesinin beklendiği bildirildi. Alınan bilgiye göre, pirinç, buğday, bulgur, ekmek, un ve bakliyat derken yem fiyatlarındaki yükseliş kırmızı ete de zammı gündeme getirdi. Konya Ticaret Odasına göre kemikli kuzu eti son bir yılda yüzde 10,28, kemiksiz sığır eti yüzde 9,64, dana kıyma ise yüzde 6,39 oranında artış gösterdi.
Konya Kırmızı Et Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, 2 yıldır girdi fiyatlarının arttığını, yakında birçok işletmenin kapanacağını söylediklerini, ancak kimsenin ciddiye almadığını söyledi. Avrupa ülkeleri ve ABD’de üreticilerin inanılmaz destekler aldığını ifade eden Karabulut, şunları kaydetti: ‘’Bu ülkelerde kırmızı et fiyatları doğal olarak bizden düşük oluyor. Türkiye’de mısır tonu bir yıl önce 300 YTL iken bugün 525-550 YTL oldu. Samanın tonu bir yılda 90 YTL’den 300 YTL’ye, arpa fiyatı ise 250-300 YTL’den 500 YTL’nin üzerine çıktı. Girdilerin artışına göre toptan satışımızda en az yüzde 25 zam yapılması gerekiyor. Şu anda kilosunu 9 YTL’nin üzerinde mal ettiğimiz eti 8,1 YTL’ye zor veriyoruz. Destek olmadan üretici nasıl ayakta kalsın?’’
Girdilerin artması, üreticilerin desteklenmemesi nedeniyle birçok işletmenin kapandığını dile getiren Karabulut, ‘’Sadece Konya’da büyükbaş hayvan sayısı yarı yarıya azaldı. 3 yıl önce 1000 hayvanlı modern bir tesis kuran iş adamı, hayvan sayısını 200’e kadar düşürdü ve kapatmayı düşünüyor. Benim 150 hayvanımdan geriye 80’i kaldı. Üreticilerin dayanacak gücü kalmadı’’ dedi.
|
/ KONYA
21.04.2008
|
|
|
Sun’î gündemler piyasaları tetikliyor |
KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, KOBİ’lerin suni gündemler ve istikrara engel olan kaotik ortamlardan dolayı piyasaların olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.
Özgenç, yaptığı açıklamada, son yıllarda ekonomideki olumlu gelişmelerin yaşanmasına rağmen hala 2001’deki kriz psikolojisinin devam ettiğini savundu. Rakamların gösterdiği olumlu tablo ile vatandaşın cebindeki tablonun uyuşmazlık halinde olduğunu öne süren Özgenç, ‘’Gelir dağılımındaki adaletsizliğin arz ve talep dengesinin bozulması ve buna bağlı olarak tüketimin azalması enflasyonun düşmesinin diğer bir sebebi olarak karşımıza çıkmakta’’ dedi.
|
/ ANKARA
21.04.2008
|
|
|
Büyüme hızı millî gelirin altında |
ANKARA Ticaret Odası (ATO), 2002 yılından bu yana ilk kez yatırımlardaki büyüme hızının yüzde 3,3 ile milli gelir artışının altında kaldığını bildirdi.
ATO’ya göre, yatırımlar azalınca büyümeye katkısı da azaldı. 2004 yılında yatırımların büyümeye katkısı 6,3 puan iken, 2007’de 0,8 puana geriledi. Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Hazine Müsteşarlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, ekonominin bozulduğu dönemlerde çok büyük bir hızla daralan ve büyümeye negatif yönde etki eden yatırımlar, 2007 yılında alarm vermeye başladı. ATO Başkanı Sinan Aygün de konuyla ilgili açıklamasında, dünya ekonomisindeki daralmanın Türkiye’yi etkilemeyeceği düşüncesinden bir an önce uzaklaşılarak önlem alınması gerektiğine dikkat çekerek, yatırım olmadan üretim olmayacağını ifade etti. Aygün, devletin resmi rakamlarının yaklaşan tehlikenin büyüklüğünü net bir biçimde ortaya koyduğunu belirtti.
|
/ ANKARA
21.04.2008
|
|
|
Dünyadaki yerimizi almak istiyorsak işimizi büyütmeliyiz |
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Eğer dünya ekonomisinde söz sahibi olmak, ticaretimizi arttırmak, dünya ekonomisinde yerimizi almak istiyorsak işimizi büyütmeliyiz’’ dedi.
Hisarcıklıoğlu, Kocaeli’nin Körfez ilçesinde Körfez Ticaret Odası hizmet binasının temel atma töreninde yaptığı konuşmada, ülke olarak 1990’lı yılların başında başlayan sürecin öneminin yeni algılanmaya başlandığını söyledi. Bu gelişmeye ‘küreselleşme’, ‘global dünya’ dendiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu sayede dünya ticaretinde müthiş bir değişme yaşandığını, 1990’da dünya ticaretinin yaklaşık 1 trilyon dolarken, 2007 yılı itibariyle 12 trilyon dolara ulaştığını bildirdi. Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:’’Dünyadaki ticaret 16 yılda 12 kat artmış. Dünyanın hiçbir evresinde ticaretin bu kadar arttığı, geliştiği başka bir evre göremezsiniz. 1990’lı yıllarda iç işlerimizle uğraşmaktan, içimizdeki meseleleri çözmekle uğraşmaktan dolayı dünyadaki bu gelişmeyi 2001 ekonomik krizine kadar fark edemedik. Ekonomik kriz, aslında bizim için bir fırsata dönüştü. 2002 yılından itibaren başlayan dönemde hızla dünya ekonomileri içindeki payımızı almaya başladık, ama çok süre kaybettik. Bu nedenle özellikle gelişen dünya ticaretinden pay alabilmek için işlerimizi hızla büyütmemiz gerekir.
|
/ KOCAELİ
21.04.2008
|
|
|
|