Haberler

Babacan: 301, en yakın zamanda ele alınacak

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinin değiştirilmesi konusunun “ilk fırsatta ve en yakın zamanda ele alınacağını” söyledi.

Ali Babacan, resmî ziyaret için Ankara’da bulunan Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Thongloune Sisoulith ile Dışişleri Bakanlığında bir araya geldi. Babacan ve Sisoulith, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Babacan, “AB ile yeni bir reform paketi var mı? Bu paket TCK’nın 301. maddesini de içerir mi? Parti kapatma Anayasa düzenlemesini de böyle bir paketin içine koymayı düşünüyor musunuz?” yönündeki bir soruya şu cevabı verdi:

“Şu anda devam etmekte olan bir ulusal program hazırlığımız var. Yani bu ulusal program Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadede AB katılım süreci çerçevesindeki reformları içerecek bir ulusal program. Bu ulusal programın içinde bizim geçen yıl yayımladığımız AB müktesebatına uyum programı var. Bu programda tamamlamış olduğumuz adımları çıkardıktan sonra geri kalan adımları içerecek bir program. Aynı zamanda siyasî reformlarımızla ilgili bir takvim ortaya koyacak bir program.”

Babacan, ulusal programın oldukça kapsamlı, pek çok reform alanını içerecek bir program olacağını ifade ederek, programı bu yılın ortalarında yayınlamayı planladıklarını söyledi.

301. maddeyle ilgili sürece ilişkin çok cevap verdiğini ifade eden Babacan, daha önce verdiği cevaplara ek olarak şu anda söyleyeceği bir şeyinin olmadığını belirtti.

Babacan, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bu konuda defalarca açıklama yaptığını, bunların üzerine tekrar yeni bir şey söylemeyi uygun görmediğini kaydetti. Babacan, “İlk fırsatta, en yakın zamanda ele alınacak” diye konuştu.

Babacan, başka bir soru üzerine de Irak’ın kuzeyindeki yönetimden terör örgütü PKK konusunda hem söylemle hem de eylemle ne kadar güçlü bir kararlılık görürlerse bunun ileride olabilecek diyaloğa o kadar yardımcı olacağını belirtti.

/ ANKARA

08.04.2008

Sadece 301. maddeyi değiştirmek yetmiyor

Genel Sekreterliğin Başbakanlığa bildirdiği listenin ilk sırasında ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması var. Buna göre, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkması için sadece 301. maddeyi değiştirmek yetmiyor. TCK'nın 216, 277, 285, 288, 305 ve 318. maddeleri de değişmeli.

Hükümet kapatma dâvâsının ardından AB’yi yeniden gündemine aldı. AB Genel Sekreterliği, Başbakanlığa ‘’acil çıkartılması gereken yasalar’’ı bildirdi. Listede ilk sırada ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması var.

Cnntürk’ün haberine göre, 301’inci madde dışında Türk Ceza Kanunu’nun 6 maddesinde daha değişiklik isteniyor. AB’nin dikkat çeken bir başka beklentisi ise yolsuzlukla mücadele stratejisinin oluşturulması. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önce Türklüğe hakarete verilen cezayı düzenleyen 301’inci madde değişeceğini açıkladı. Sonrasında ise AB reformlarına ağırlık verme kararı alan hükümet, eksik kalan düzenlemeleri tek tek hayata geçirecek. AB Genel Sekreterliği, acil çıkartılması gereken yasaları hükümete bildirdi. Buna göre, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılabilmesi için sadece 301’inci maddede değişiklik yetmiyor. TCK’nın 216, 277, 285, 288, 305, 318’inci maddelerinde de değişiklik şart.

Genel Sekreterlik, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme, yargıyı etkileme, gizliliğin ihlâli; temel milli yararlara karşı faaliyette bulunma ve halkı askerlikten soğutma” ile ilgili maddelerin de AB’yle uyumla hale getirilmesini istiyor. Ama öncelik 301’inci maddede.

Listede Sayıştay Kanununda değişiklik, kişisel verilerin korunması kanun taslağının hızla yasalaşması da yer alıyor. Çalışma hayatında da AB’ye uyum için acil yasalaşması gereken düzenlemeler var. Bunlar sendikalar kanunu ile toplu iş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu. Listeye göre, AB Genel Sekreterliği’ne kapsamlı bir yolsuzlukla mücadele stratejisi hazırlanması da gerekiyor. Demokratikleşme paketine hangi maddelerin dahil edileceğine hükümet karar verecek. Hepsi çıksa bile reformlar tamamlanmış olmuyor. Çünkü AB yolunda çıkartılması gereken 51 düzenleme daha sırada bekliyor.

08.04.2008

Silâhlı girer, başörtülü giremez

Akdeniz Üniversitesindeki silâhlı kavga ile ilgili konuşan rektör Mustafa Akaydın, kampüsün şehrin içinde yer alması sebebiyle her taraftan girişe açık olduğunu ifade ederek, “Burada olay çıkmasın dediğiniz anda üniversiteyi tatil etmeniz lâzım” dedi. Ancak olaylar, üniversite güvenlik sisteminin başörtülüleri içeri almamakta gösterdiği “başarı”nın silâhlı kişiler için niye işlemediğini sorduruyor.

Akdeniz Üniversitesi’ndeki silahlı kavganın günler öncesinde gerginliğin olduğu ortaya çıktı. Yurtta 4 gün boyunca terör örgütü PKK’nın sözde bayrağının asılı kaldığı iddia edildi. Makamında açıklamalarda bulunan Rektör Mustafa Akaydın, kampusu korumanın güç olduğunu söyledi. Akdeniz Üniversitesi kampusunun şehrin içinde yer alması sebebiyle her taraftan girişe açık olduğunu savunan Akaydın, “Burada olay çıkmasın dediğiniz anda üniversiteyi tatil etmeniz lazım” dedi. Akaydın, üniversitede 3 gündür gerilimin hakim olduğunu ifade ederek, yurtta 4 gün boyunca PKK bayrağının asılı kaldığı iddiasını ise “Ben duymadım” diye cevapladı. Silahlı eylemcilerin kontrol edilemediği Akdeniz Üniversitesi'ne, uygulanan yasak yüzünden başörtülülerin girememesi çelişki olarak yorumlanıyor.

/ ANTALYA

08.04.2008

Provokatörler yine iş başında

Akdeniz Üniversitesindeki öğrenci kavgasında gözaltına alınan 40 kişiden 4'ünün öğrenci olmadığı, 2'sinin 18 yaşından küçük, birisinin lise öğrencisi olduğu öğrenildi.

Akdeniz Üniversitesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında yaşanan kavgada silah kullanan kişi hakkında daha önceden, darp, tehdit, Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet ve uyuşturucu madde bulundurma suçlarından hakkında işlem yapıldığı bildirildi. Alınan bilgiye göre, Akdeniz Üniversitesi yerleşkesinde önceki gün yaşanan olaylar sırasında silah kullanan kişinin Ömer U. (34) olduğu belirtildi. Ömer U. hakkında, önceden darp, tehdit, Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet ve uyuşturucu madde bulundurma suçlarından işlem yapıldığı kaydedildi.

Öte yandan, olayların ardından gözaltına alınan 40 kişiden 25’inin yurtta kalan öğrenci olduğu, 4’ünün öğrenci olmadığı, 2’sinin de 18 yaşından küçük olduğu ifade edildi. 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan gençlerden birinin lise öğrencisi olduğu, diğerinin ise üniversiteye hazırlık için dershaneye gittiği belirlendi.

Gözaltındaki kişilerin sorgulamalarının sürdüğü, 18 yaşından küçük olan iki kişinin Çocuk Şube ekiplerine teslim edildiği bildirildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ekipleri önceki gün olayların çıktığı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı öğrenci yurdu önünde güvenlik önlemi alırken, iki panzer yurt önünde bekletiliyor. Üniversite güvenlik görevlileri de yerleşkeye girişlerde kontrolleri sıklaştırdı. Görevliler, alana girenlere kimlik kontrolü yaptı. Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, öğrenci yurduna gelerek yetkililerden olaylar hakkında bilgi aldı. Güvenlik önlemlerini inceleyen Arslan, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, alınan önlemlerle dün yaşanan olayların tekrarlanmayacağına inandığını söyledi.

Olaylarda kullanılan silahlardan birinin kuru sıkı, diğerinin ise 9 milimetre çapında olduğunun belirlendiği bildirildi.

/ ANTALYA

08.04.2008

Çelebi: Bu filmi bir daha izlemeyeceğiz

DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Akdeniz Üniversitesi’ndeki silahlı saldırı olayını ‘provokasyon’ olarak niteleyerek “Bu filmi bir daha izlemeyecek, oyunlara seyirci kalmayacağız” dedi

Çelebi, yaptığı açıklamada, Akdeniz Üniversitesi’nde meydana gelen olaya dikkat çekti. Çelebi, “Türkiye’de siyasal tansiyon ne zaman yükselse, toplumsal talepler kitlesel olarak ne zaman ifade edilmeye başlansa, üniversitelerde de olaylar birden artmaya, kimliği belirsiz ve öğrenci olmayan bir takım kişiler boy göstermeye başlar. Dalgalı siyasal atmosferde yeni bir duruma işarettir bu. İşin içine bir de silah girdi mi, bu şiddet sarmalının nereye uzanacağını kestiremez olursunuz” diye konuştu.

“Akdeniz Üniversitesi’nde malum bir grubun silahlı saldırısı, medyada ‘öğrenci çatışması’ olarak lanse edildi” diyen Çelebi, olayın apaçık Türkiye’nin siyasal gündemine bir müdahale niteliği taşıdığını kaydetti. Çelebi şunları söyledi: “Bu saldırı, daha önce defalarca gördüğümüz filmin yeniden sahneye konulmak istendiğinin ip uçlarını vermektedir. Bu saldırının, karşılıklı çatışmaların başka üniversitelere de sıçrayarak yükselmesine davetiye çıkaracak niteliğe ve öneme sahip olması açısından, saldırıyı yapanların derhal ortaya çıkarılıp yargılanmaları son derece önemlidir. Daha önce 69 ve 80’lerde topluma defalarca izlettirilen ve ağır bedeller ödenen bu film yeniden izlettirilmek ve yeni bedeller ödetilmek mi istenmektedir? Özerk, demokratik ve bilimsel kurumlar olması gereken üniversitelerimizin yeniden tezgahlanan oyunlara alet edilmemesi, üniversitelerin silah depolarına dönüşmemesi için, Akdeniz Üniversite’sinde yaşanan saldırıyı yapanların yanı sıra, saldırıya zemin hazırlayanların, göz yumanların, ihmal edenlerin ve arkasındaki bütün güçlerin açığa çıkarılmaları gerekmektedir.Son dönemlerde siyasal kutuplaşmalarda gençlerin ve hatta çocukların silahlı şiddet olaylarında kullanılması kaygı verici bir gelişmedir.”

/ İSTANBUL

08.04.2008

Gülen'in beraatine itiraz

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’ndan (TMK) yargılanan Fethullah Gülen’e verilen beraat kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararına itiraz etti.

Sanığın yargılamaya konu eylemlerinin eski Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) ‘’cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek’’ suçunu oluşturduğunu ileri süren Başsavcılık, bu suç için öngörülen zamanaşımının dolduğuna işaret ederek, kamu davasının düşürülmesini istedi. Alınan bilgiye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderdi. İtirazı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek. İtirazda, suçun niteliğinin ve tarihinin doğru olarak tespit edilmesi için dosya kapsamındaki delillerin incelenmesi gerektiği ifade edildi.

/ ANKARA

08.04.2008

Erdoğan: Her gün daha iyiye gidiyoruz

Partisinin Ankara İl Kadın Kolu 2. Olağan Kongresinde konuşan Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin yılda ürettiği araba sayısı bir milyonu aştı. Sadece İstanbul trafiğine günde giren araba sayısı 600-700. Demek ki benim milletimin alım gücü var. Bunlar olmasa bu olur mu? Hamdolsun, her gün daha iyiye gidiyoruz” dedi.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Hamdolsun her gün daha iyiye gidiyoruz” dedi. Erdoğan, Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu’nda düzenlenen AKP Ankara İl Kadın Kolu 2. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, göreve geldiklerinde Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasının 230 milyar olduğunu, şimdi ise bunun 659 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. İhracatın 36 milyar dolardan son rakamlarla 114 milyar dolara çıktığını belirten Erdoğan, ‘’Nasıl oluyor bu? Biz yan gelip yatmıyoruz. Durmak yok, yola devam diyoruz, biz çalışıyoruz’’ dedi. Ülkenin kıtlık dönemleri yaşadığını anlatan ve bunlara örnekler veren Erdoğan, ‘’CHP zihniyetinin olduğu yerde bereket yoktur. Bunu böyle bilin’’ dedi. Erdoğan, TOKİ’nin 290 bin konut ürettiğini, bir kısmının inşaatının devam ettiğini, bunlardan 160 bininin sahiplerine verildiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Türkiye’nin yılda ürettiği araba sayısı bir milyonu aştı. Sadece İstanbul trafiğine günde giren araba sayısı 600-700. Demek ki benim milletimin alım gücü var. Bunlar olmasa bu olur mu? Hamdolsun her gün daha iyiye gidiyoruz. Ama ülkemde sıkıntılar yok mu? Tabii ki var. Göreve geldiğimizde yoksulluk 17 milyon civarındaydı, ama şimdi bu rakam 12 milyona düştü. Buralara kadar düşürdük. Yıllar yılı bu ülkede yolsuzluklar oldu, yoksulluk oldu. Kusura bakmayın, ama 5 senede bunu halletmek mümkün değil. İşte şimdi biz bunu hallediyoruz...’’

/ ANKARA

08.04.2008

STK temsilcileri Köşk'e çıkacak

Aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası baro, borsa ve iş adamları derneklerinden oluşan 15 kişilik heyet Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşecek.

DTSO Başkanı Mehmet Kaya, yaptığı açıklamada, aralarında Ticaret Borsası, Diyarbakır Barosu, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Ziraat Odası, Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği, Mazlum-Der, Türk-İş 7. Bölge, Makina Mühendisleri Odasının da bulunduğu sivil toplum kuruluşlarından 15 kişilik heyetle, yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret edeceklerini söyledi. Bugün ve yarın için de ayrıca DSP, DTP, CHP, MHP ve AKP’den görüşme için randevu talep ettiklerini, DSP ve DTP’den randevu taleplerinin kabul edildiğini ifade eden Kaya, diğer siyasi partilerden de cevap beklediklerini kaydetti. Kaya, Türkiye’deki son gelişmeler doğrultusunda özellikle bölgede nevruz döneminde ve sonrasında yaşanan sorunlar ile hükümetin ekonomik paket olarak nitelediği açılımlarla ilgili görüşlerini rapor halinde ileteceklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

‘’Özellikle nevruzla birlikte tırmanan ve bazı illerdeki uygulamalar nedeniyle ister istemez şiddet ortamının hakim olacağı kaygılarımız oluşmaya başladı. Türkiye’nin de içinde bulunduğu kaos ortamı, ister istemez dikkatin de başka noktalara çekilmesine neden oluyor. Bölgedeki olaylar, kaos ortamında hem muhalefet hem de iktidar tarafından göz ardı ediliyor. Bunlarla ilgili kaygılarımızı ifade edeceğiz. Ayrıca 5084 sayılı Teşvik Yasasının iptalinden sonra yeni yapılacak teşvik yasasıyla ilgili görüşlerimizi, neler olması gerektiğini hem Cumhurbaşkanımıza hem muhalefete hemde iktidar partisine ileteceğiz. Yeni bir yasanın gerçek anlamda bölgesel kalkınmayı sağlayacak ve bölgeler arası farkı giderecek bir yasanın hazırlanması ile ilgili görüşlerimizi tüm kesimlerle paylaşacağız.

Genel anlamda talebimiz, bölgemizin kalkınmasıyla ilgili sorunun ve bölgede yaşanan sorunların hükümet politikası değil, bir devlet politikası olması gerektiğini, bununla ilgili hiç kimsenin bu konuları siyasi malzeme yapmaması ile ilgili ifadelerimizi Cumhurbaşkanımıza ve tüm partilere ileteceğiz.’’

/ DİYARBAKIR

08.04.2008

TÜSİAD, CHP'yi kızdırdı

CHP kurmayları, “Türkiye’de muhalefet boşluğu var” diyen TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’a sert cevap verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, yaptığı yazılı açıklamada, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın ‘’Türkiye’de muhalefet boşluğu var’’ şeklindeki sözleriyle ‘iktidara ve sermayeye karşı yapıcı söylemlerde bulunacak bir muhalefet’’ aradığını ifade ederek, CHP’nin böyle bir muhalefet anlayışının bulunmadığını söyledi. ‘’Majestelerinin muhalefeti olmayız, olamayız’’ diyen Özyürek, şunları kaydetti: ‘’Türkiye, AKP iktidarında laik demokratik cumhuriyet rotasından dini cumhuriyet rotasına yönlendirilirken, Meclis içinde ve dışında tepki koyan tek örgüt CHP olmuştur. TÜSİAD ve diğer iş dünyası örgütleri ciddi bir tepki koymamış, vaziyeti idare etmişlerdir. Temsil ettiği camianın şikayetlerini, taleplerini AKP iktidarından çekindiği için yüksek sesle dile getiremeyenler, muhalefete akıl vermeyi bırakıp işlerine baksınlar. AKP’nin ekonomideki ve siyasetteki yanlışlarına karşı tepki koysunlar.’’ CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bihlun Tamaylıgil de yaptığı yazılı açıklamada, TÜSİAD’ın söyleminin haklılık ve insaf kriterleri ile bağdaşmadığını savundu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ise Yalçındağ’a, ‘’CHP’yi eleştirmek için önce CHP’ye karşı önyargıların yıkılması lazım. TÜSİAD, yoksulluğu siyaseten sömüren AKP’ye, bugüne kadar ne söyledi?’’ diye cevap verdi.

/ ANKARA

08.04.2008

Koç: CHP, halktan kopuk

CHP Genel Başkan adayı Haluk Koç, CHP’nin halkın içinde siyaset yapma anlayışını bitirdiğini, genel merkez binalarına sıkışmış bir siyasetin uygulayıcısı olduğunu söyledi.

Koç, Swissotel’de düzenlediği basın toplantısında, ülke gündemi ve CHP’nin 26-27 Nisan tarihlerinde yapılacak 32. Olağan Kurultay’ına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gelinen noktada AKP iktidarının tıkandığını, muhalefetin ise çözüm üretme noktasında bir umut vaad etmediğini savunan Koç, açıklamalarından sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Haluk Koç, bir soru üzerine, ‘’CHP bugünkü yönetim anlayışı ile halkın gönlünden uzaklaşmaktadır. Halkın içinde siyaset yapma anlayışını bitirmiş, genel merkez binalarına sıkışmış bir siyasetin uygulayıcısıdır’’ diye konuştu.

/ ANKARA

08.04.2008

Hatip Dicle talimatla ifade verdi

Kapatılan DEP’in eski milletvekili Hatip Dicle, talimatla ifade verdi. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘’terör örgütü propagandası yapmak’’ suçundan yargılanan Dicle, ifade vermek üzere Ankara Adliyesi’ne geldi.

Dicle, terör ve organize suçlara ilişkin davalara bakmakla görevli Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde talimatla ifade verdi. Hatip Dicle, ifadesinin alınmasının ardından yaptığı açıklamada, söz konusu davanın milletvekili genel seçimleri öncesinde yaptığı bir konuşma sebebiyle açıldığını belirterek, bununla ilgili savunmasını yaptığını söyledi.

/ ANKARA

08.04.2008

Ege, 7’den 77’ye Bediüzzaman’ı andı

“7’den 77’ye Nesli Cedid Bediüzzaman’ı Anıyor” sloganıyla yola çıkan Egelilerin düzenledikleri organizasyonda İzmir ile çevre il ve ilçeler sahne aldılar. Programda duygulu anlar yaşandı.

Ege bölgesi Yeni Asya Hanım Okuyucuları tarafından, Bediüzzaman Haftası, İzmir’de büyük bir coşkuyla kutlandı. “7’den 77’ye Nesli Cedid Bediüzzaman’ı Anıyor” sloganıyla yola çıkılan organizasyonda, İzmir ile çevre il ve ilçeler sahne aldılar. Şükran Mermer’in Kur’ân tilâvetiyle başlayan programın sunuculuğunu Fatma Zehra Gönüllü yaptı.

Programın açılış konuşmasını yapan Eğitimci Nurbanu Şen, “7’den 77’ye Nesl-i Cedid sloganının izahıyla başladı. Nesl-i Cedid yalnızca genç kuşağın temsilcisi değildir. Nesl-i Cedid bir ruhtur, bir simgedir. Kur’ânın sönmez ve söndürülmez hakikatlerinin zaman geçtikçe gençleştiğinin bu asırda bir ispatıdır. Bu hakikatlere gönül veren herkes de, hangi yaşta olursa olsun bu ruhun bir parçasıdır” dedi.

Yaklaşık altmış sene önce İzmir, Manisa ve havalisindeki hanımların, Bediüzzaman Hazretlerine yazdıkları mektupla; saff-ı evvel hanım nur talebelerini rahmetle anarken, onların ses ve sevdasıyla şu ifadelerine yer verdi:

“Risâle-i Nur kararan kalpleri hidayet nuruyla aydınlatan ve biz biçarelere, zulmetten nura, dalâletten hakikate, dünya ve ahirette saadet ve selâmete kavuşturacak bir mürşid-i ekmel ve mürebbi-i azamdır.

Biz sizin ve Risâle-i Nur’un yolundan asla ayrılmayacağız ve bu eşsiz nurdan daima istifade edeceğiz, inşaallah”

Bediüzzaman Haftası faaliyetleri bu yıl, Ege bölgesinde farklı bir çerçevede gerçekleştirildi. Hüznün ve coşkunun birleştiği bu anlamlı programa; İzmir, Manisa, Aydın, Turgutlu, Ödemiş, Tire, Torbalı, Pınarbaşı ve Bornova hazırladıkları birbirinden güzel sunumlarla katıldılar.

Ege bölgesinde bir ilk olan bu ortak organizasyonda; samimiyet, uhuvvet ve ittifak ve dâvâ aşkını esas alan skeç ve oratoryolar sergilendi.

Manisalı gençlerin, marşlarla süsledikleri oratoryoları seyircileri coştururken, “Sadakta Üstadım” adlı tiyatrolarıyla Turgutlulu gençler seyircilere hüzünlü anlar yaşattılar.

İzmir ise daha çok mizah ve hiciv muhtevalı skeçleriyle programa renk kattı. İzmir’in Pınarbaşı semtinden programa katılan gençler, Zübeyir Gündüzalp’in hayatından sadakat dersi veren sahneler canlandırırken Bornova semti ise Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerinden bir kesiti drama halinde sundular.

Tire ve Ödemiş’ten programa katılan genç kızlar, Bediüzzaman Hazretleri ve talebelerini anlatan sunumlarda bulundular.

Aydın, Torbalı ve bütün il ve ilçelerden katılan minikler ise, birbirinden güzel marşlar, ilâhiler ve vecizeler ile Risâle-i Nur’un kökleştiğinin mesajını verdiler.

Salonda esen bahar rüzgârı, 7’den 77’ye herkesi duygulandırdı. Bediüzzaman Hazretlerinin “Ben acele ettim kışta geldim, siz cennet asa bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları zemininizde çiçek açacaktır” hitabına olan inanç bir kat daha arttı. 

Programa İzmir’den katılan, Tuba Tuna okuduğu “Bediüzzaman Göçtü” adlı şiiriyle, Bediüzzaman Hazretlerinin vefatını zihinlerde bir kez daha canlandırdı.

DALGALAN YENİ ASYA

 İzmir Yeni Asya Gazetesi Temsilcisi Hasan Şen’in “Dalgalan Yeni Asya” şiirinin okunduğu anlar programa damgasını vurdu.

Her kıtasını farklı illerden farklı yaş gruplarından hizmete gönül vermiş kimselerin okuduğu şiir, programın hazırlanış gayesini en güzel şekilde ifade etti.

BİR DÂVÂ ÇİLESİDİR BU,

NUR’UN MÜJDESİDİR BU,

ÜSTADIN SESİDİR BU,

HAYKIRSIN YENİ ASYA, mısraları okuyanların ve dinleyenlerin duygularına tercüman oldu. Son olarak, en genç kuşağın temsilcisi 7 yaşındaki çocuklar, ablalarından teslim aldıkları Yeni Asya bayrağını sahnede dalgalandırdılar.

Programın sonunda bütün katılımcılara hediyeleriyle beraber katılım belgeleri de verildi. Bu çerçevede düzenlenen programların gelenek haline gelmesi temennileriyle sevgi ve muhabbet çerçevesinde program sonlandı. İzmir ve çevresinden gelen konuklara yüzlerce kırmızı karanfil dağıtıldı.

 Programda düzenlenen gıda kermesi ve kitap standı da misafirler tarafından yoğun ilgi gördü.                               

BETÜL EFŞAN / İZMİR

08.04.2008

EXPO 2015 için yapılan harcamalar Meclise taşındı

MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, İzmir’in EXPO 2015 adaylık sürecinde yapılan harcamaları sordu.

Tanrıkulu, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, İzmir’in EXPO 2015’i kazanamamasının sebeplerinin ‘’Şeffaf bir anlayış’’ içerisinde araştırılması gerektiğini ifade etti. İzmir’in adaylık sürecinde bütçenin nereden bulunduğunu, hangi kriterlere göre harcama yapıldığını öğrenmek isteyen Tanrıkulu, organizasyon için bugüne kadar yapılan harcamaları sordu.

/ ANKARA

08.04.2008

Sınırda 35 kaçak yakalandı

Van'ın Başkale ilçesinde yasa dışı yollardan giriş yapan yabancı uyruklu 35 kişi yakalandı.

Alınan bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, M.E. yönetimindeki 30 DD 825 plakalı kamyonu, Çamlık Köyü çıkışında durdurdu. Kamyonun kasa kısmında, yurda İran üzerinden kaçak yollarla giriş yaptığı tesbit edilen 18 Afganistan ve 17 Pakistan uyruklu yakalandı. Olayla ilgili gözaltına alınan alınan sürücü M.E ile Z.A’nın, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandığı, kaçakların da işlemlerinin ardından sınır dışı edileceği bildirildi.

/ BAŞKALE

08.04.2008

Yanan otonun kaçak sürücüsü yakalandı

Bolu Dağı Bakacak mevkiindeki uçurumda yanmış otomobil bulunmasıyla ilgili, aracı kullanan iş adamı ve yanındaki kişi yakalandı.

Edinilen bilgiye göre, 1 Nisanda 06 LT 099 plâkalı otomobilin D-100 karayolu Bolu Dağı Bakacak mevkiindeki 150 metrelik uçuruma yuvarlanarak yanması olayıyla ilgili soruşturmayı sürdüren Düzce-Kaynaşlı Jandarma ekipleri, sürücü iş adamı Volkan S. ile yanındaki İsa K’yi yakaladı. Gebze’deki bir nakliyat firmasının Ankara şubesi müdürü olduğu belirtilen Volkan S’nin, borçları sebebiyle bunalıma girdiği, bunun üzerine aracı uçuruma yuvarlayarak beraberindeki İsa K. ile ortadan kaybolduğu öne sürüldü. Gözaltına alınan 2 kişinin, sorgularının ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

/ DÜZCE

08.04.2008

Nükleer santral için 4 firma başvurdu

Mersin-Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santral için şu ana kadar 4 firmanın şartname aldığı öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, nükleer santral ihalesi için şu ana kadar Kanadalı AECL, Japon Hochu, Fransız Vinci Corp ve Belçika kökenli Suez-Tractabel konsorsiyumu şartname aldı. Enerji Bakanlığı yetkilileri, ihaleye yerli firmalardan da bu konuda deneyimli yabancı firmalarla ortaklıklar kurarak katılım beklediklerini ifade ettiler. Yaklaşık 4 bin megavat gücünde kurulması planlanan nükleer santral ihalesinin 24 Eylül 2008 tarihinde yapılması planlanıyor.

/ ANKARA

08.04.2008

Türkiye, Avrupa’ya ait

TÜSİAD girişimiyle, Almanya’nın önemli gazetelerinden biri olan Frankfurter Allgemeine Zeitung’da, Türkiye’nin AB sürecine destek vermek amacıyla “Türkiye, Avrupa’ya aittir” başlığıyla bir ek yayınlandı.

Türkiye’nin AB’ye tam üye olarak kabul edilmesinin olumlu sonuçlarını ve AB yolunda gösterdiği başarıları konu alan ve gazetenin dünkü nüshasında yer alan yazıda Almanya’nın önemli siyasetçilerinin, işadamlarının ve kanaat önderlerinin Türkiye ile ilgili olumlu izlenimlerine yer verildi. Alman kamuoyunu Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusunda olumlu yönde etkilemeyi hedefleyen ek ile, Türkiye’yi önyargılardan bağımsız bir bakış açısıyla değerlendirmenin önemine dikkat çekildi.

/ İSTANBUL

08.04.2008

Hisarcıklıoğlu siyasete gireceği iddialarını yalanladı

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, siyasete gireceği yönündeki haberleri kesin bir dille yalanladı.

Türk - Suudi İş Forumu’na katılmak üzere hafta sonu Suudi Arabistan’ın Cidde şehrine gelen Hisarcıklıoğlu, bazı gazetelerde TOBB ve kendisi hakkında çıkan haberlerin art niyetli olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, TOBB Başkanı seçildiği tarihten itibaren siyasete girmeyeceğini defalarca ifade ettiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Bugüne kadar ‘benim siyaset yapacağımla ilgili görüşlerimi paylaştığım bir kişi var mı?’ diye sormama rağmen bir kişi dahi benim önüme getirilmedi.” TOBB olarak bir siyasî organizasyona destek vermeleri halinde bunun büyük ahlaksızlık olacağını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “TOBB olarak bizim işimiz, Türk iş âleminin sorunlarını ve dertlerini çözüm noktasında çaba sarf etmektir, bizim bütün çabamız Türkiye’de ki ortamın yumuşaması, iş yapma ortamının artması” diye konuştu

/ CİDDE

08.04.2008

Meslek Yüksek Okulları üst birim istiyor

Çukurova Üniversitesinde Kasım ayı içerisinde düzenlenen ve 500 Meslek Yüksekokulundan (MYO) 450’ye yakın öğretim üyesinin katıldığı ‘’3. Ulusal Meslek Yüksek Okulları Müdürler Toplantısı’’nın sonuçları, sorunlara ışık olması amacıyla kitaplaştırılıyor.

Adana MYO tarafından hazırlanan kitapta, yaklaşık 500 bin öğrencinin öğrenim gördüğünü, 7 bin civarında öğretim üyesi bulunan yüksek okulların yeniden yapılandırılması gerektiği belirlenirken, bu yapılandırılma için ise ‘’Meslek Yüksek Okulları Üst Birimi’’ oluşturulması gerektiğine dikkat çekiliyor. Adana MYO Müdürü Prof. Dr. Alaettin Sabancı, yaptığı açıklamada, okulun öğretim üyeleri tarafından hazırlanan kitabın, işlevini tam anlamıyla yerine getiremediği ileri sürülen MYO’ların sorunlarını ve çözüm tekliflerini en net şekli ile ortaya çıkardığını söyledi. Kasım ayının ikinci haftasında düzenlenen toplantıyı, çok geniş bir şekilde irdelediklerini anlatan Sabancı, sorunları, genel, öğrenci ve öğretim elemanları açısından ayrı ayrı değerlendirdiklerini bildirdi.

/ ADANA

08.04.2008

Parkta spor yaparken dikkat

Türkiye Vücut Geliştirme Spor Vakfı Başkanı Eryetiş Kurtaral, park ve bahçelerdeki spor aletlerinin, bilinçli kullanılmaması durumunda çeşitli olumsuzluklara yol açabileceğini belirtti.

Kurtaral, yaptığı açıklamada, insan sağlığı için sporun, dolayısıyla egzersizin önem taşıdığını, ancak bunun bilinçli şekilde uygulanması gerektiğini kaydetti. Son dönemde özellikle belediyelerin girişimleriyle parklara spor aletleri konulduğunu anlatan Kurtaral, şöyle dedi: ‘’Kaslar soğukken spor yapılırsa bu bir risktir. Bel ağrıları, boyun ağrıları olabilir. Tendon yırtılmaları olabilir. Benim en çok korktuğum kalp rahatsızlıkları, kalbi zayıf olan, ağır tempoya dayanaksız biri için hayatını kaybetme ihtimâli dahil her türlü risk söz konusu. Parklardaki toplu spor çalışmalarında bir sağlıkçı ve bir egzersiz uzmanı, belgeli ant-renörün bulunmasında fayda var.’’

08.04.2008

Diyanetten eğitime destek

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun talimatıyla din görevlilerinden para toplanıp, ülke genelinde ‘’Diyanet İşleri Başkanlığı Öğrenci Yurtları’’ yapılacak.

Öncelikle kurum personelinin lise ve yükseköğrenim gören çocukları ile Diyanet görevlisi olmayan vatandaşların çocuklarına hizmet vermek amacıyla başkanlık personeli arasında ‘’Öğrenci Yurdu Yaptırma Kampanyası’’ başlattıklarını belirten Bardakoğlu, din görevlilerinden, 15 Mayıs 2008 tarihinden itibaren 12 ay boyunca para toplanmasını istedi. Kampanya kapsamında, Türkiye genelindeki din görevlileri en az 5 YTL, yurt dışındakiler ise 5 avro bağış yapacak.

/ ANKARA

08.04.2008

Deniz suyuna rağbet var

Ege Bölgesinde turistik tesislerle başlayan deniz suyu arıtma tesisi yatırımları, yazlık siteler ve fabrikalarda da yayılmaya başladı.

Sektör temsilcilerinden edindiği bilgiye göre, özellikle geçen yıl yaşanan kuraklık sonucu yer altı sularının derinlere çekilmesi, dalgıç pompa yoluyla su elde etme maliyetlerini arttırdı. Belediyelerin sağladığı taşıma suyu maliyetlerinin de yükselmesi sebebiyle, başta Bodrum olmak üzere Çeşme ve Alanya gibi turistik merkezlerde deniz suyu arıtma tesisi yatırımları çoğalıyor. Deniz suyu arıtma sistemlerini uygulayan Türkiye’nin en eski firmalarından Aquamatch Türkiye’nin Ege Bölge Müdürü Filiz Ertuğ, dünyada özellikle ABD, Avustralya ve Körfez ülkelerinde yaygın olarak kullanılan sistemin teknolojik gelişimle birlikte verimliliğinin arttığını ve fiyatlarının düştüğünü söyledi. Sistemin denizden çekilen suyun yüksek basınçla tuzunun ayrıştırılması yöntemiyle çalıştığını kaydeden Ertuğ, son yıllardaki kuraklık tehdidiyle sisteme ilgi göste-rilmeye başlandığını ifade etti.

Ege Bölgesi’nde özellikle Bodrum ve Çeşme gibi su kaynakları sınırlı olan bölgelerde turistik tesislerin ihtiyaç duydukları suyu tankerlerle taşımak zorunda kaldığını vurgulayan Ertuğ, şu bilgileri verdi:

‘’Ege Bölgesi’nde geçmişte sadece büyük tu-ristik tesislerin uyguladığı sistemi son yıllarda daha küçük oteller de kurmaya başladı. Sistemi uygulayan otel sayısı 60’a ulaştı. Maliyetlerin sanıldığı kadar yüksek olmadığını hatta tankerle su taşıma maliyetlerinin altına indiğini duyan tesisler hızla yatırıma giriyor. Geçen yıl yaşanan kuraklık sonrası sadece turistik tesisler değil, tatil siteleri de bu yatırımları yapmaya başladı. Bodrum ve Çeşme’de bir çok sitede çalışma yapıyoruz. Geçen yıl talepler beklemediğimiz oranda arttı. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte talebin üçe katlanacağını tahmin ediyoruz.’’

Ertuğ, su ihtiyacı bulunan demir çelik, tekstil gibi sanayi tesislerinin de tuzlu su arıtma tesisi yatırımlarına girmeye başladığına dikkat çekti. Ertuğ, Çolakoğlu Metalurji’nin Gebze’de günlük 14 bin 400 tonluk kapasiteyle kurduğu tesisin halen Türkiye’nin en büyük deniz suyu arıtma tesisi olduğunu, İçdaş Demir Çelik’in de, Biga’da günlük 3 bin ton su sağlayacak bir tesisi devreye soktuğunu kaydetti. Ertuğ, Eren Enerji’nin Zonguldak Çatalağzı’nda, Diler Demir Çelik’in de Karabük’te proses suyu arıtma tesisi yatırımlarının devam ettiğini belirtti.

Ertuğ, ‘’Teknoloji geliştikçe maliyetler daha da düşecek ve gelecekte denize yakın bölgede konumlandırılan tesisler avantajlı konuma gelecek. Türkiye gelecek yıllarda bu sektörün öncüleri arasında yer alabilir’’ dedi.

BELEDİYELERİN HAZIRLIĞI

Deniz suyundan tatlı su elde etme projele-rine turistik tesislerin yanında belediyelerin de ilgisi artıyor. Kıyı şeridinde bulunan ve su sıkıntısı çeken bir çok belediye konuyla ilgili fizibilite projesi hazırlarken Balıkesir’e bağlı Avşa Adası Belediyesi ve Bodrum Belediyesi yatırım aşamasına geldi. Tesisle ilgili ihale süreci yargıda olan Balıkesir’e bağlı Avşa Adası’nda saniyede 46 litre su üretebilecek bir tesis kurulması planlanıyor. Proje hayata geçirildiğinde, üretilecek 1 ton suyun maliyetinin 1 YTL olarak hesaplandığı, proje kapsamında adanın diğer bölgelere de su satabileceği ifade ediliyor.

MALİYETİ NE KADAR ?

Deniz kıyısına açılan kuyulardan alınan suların 60 bar basınçta ayrıştırılması temeline dayanan ters osmos yöntemiyle, 1 metreküp tatlı su elde edilmesi maliyetinin, deniz suyunun tuzluluk oranına göre değişmek üzere ortalama 1 dolara kadar indiği belirtiliyor.

/ İZMİR

08.04.2008

Gençler parasını teknolojiye harcıyor

Türk gençlerinin büyük çoğunluğu, parasını öncelikle giyim, sonra da sağlık ve teknolojik ürünler için harcıyor.

Bluetooth iletişim ve mobil müzik ürünleri markası Jabra ile internet portalı www.mynet.com tarafından gerçekleştirilen ankete göre, Türk gençlerinin büyük çoğunluğu, parasını öncelikle giyim, sonra da sağlık ve teknolojik ürünler için harcıyor. Türkiye çapında, çoğunluğu erkek, yüksek okul/üniversite mezunu, 20-28 yaş aralığında 5 bin 700 kişiye yapılan anket, tüketicilerin teknolojik tercihlerini ortaya koydu. Ankete göre, gençlerin yüzde 72’si parasını giyim, yüzde 63’ü sağlık, yüzde 34’ü ise teknolojik ürünleri satın almak için harcıyor. Gençlerin para harcadığı diğer alanlar arasında yüzde 32 ile eğlence ve yüzde 16 ile spor bulunuyor. Anket katılımcılarının yüzde 90’ı teknolojiyi düzenli olarak takip ettiğini bildirdi. Gençler en fazla cep telefonu, dijital kamera ve TV gibi ürünlerde yaşanan teknolojik yeniliklerle ilgileniyor. Bu ürünleri PlayStation, dijital fotoğraf makinesi ve bilgisayar/notebook takip ediyor. Kullanıcıların teknolojik ürün satın alırken, tercihlerini öncelikli olarak fiyat (yüzde 75), daha sonra marka (yüzde 64) ve çevrelerinin tavsiyeleri (yüzde 40) etkiliyor. Bunların dışında TV/gazete haberleri, trendler ve ürünün teknolojik özellikleri de satın alma kararında etkili oluyor. Anket verilerine göre, teknolojik ürünler katılımcıların yüzde 46’sının hayatında önemli bir yere sahip. Katılımcıların yüzde 23’ünün teknolojik ürün kullanmadan yaşayamadığını ifade ettiği belirtildi. Gençlerin yüzde 93’ünün Bluetooth’lu cihazı bulunuyor. Gençlerin yüzde 52’si için yeni satın alacağı ürünlerin Bluetooth özelliğine sahip olması önemli, yüzde 19’u için ise çok önemli. “Teknoloji denilince akıllarına hangi ülkenin geldiği” sorulduğunda gençlerin yüzde 29’unun cevabı ABD oldu. Bu cevabı, yüzde 8 ile Japonya, yüzde 6,5 ile Tayvan ve İsrail takip etti. Türkiye cevabı ise yüzde 5,2 ile dördüncü sıraya oturdu.

/ İSTANBUL

08.04.2008

Akut’a motorize ekip desteği

Arama Kurtarma Derneği Türkiye’de ilk kez Bursa’da 20 kişiden oluşan motorize ekip oluşturdu.

AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, yaptığı açıklamada, derneğin 14 olan birim sayısını, gelecek günlerde Bodrum, Bozcaada, Bozüyük ve Gaziantep’te açacakları yeni birimlerle 18’e çıkarmak için çalışmalarını sürdürdüklerini, bu çerçevede Bursa’da da bir ilki gerçekleştirdiklerini söyledi. Bursa’da motor tutkunlarının kurduğu ‘’Bursa Enduro Kulübü’’ yöneticilerinin kendilerine, AKUT bünyesinde hizmet etme yönünde bir başvuruda bulunduklarını belirten Mahruki, ‘’Biz de bu başvuru karşısında Bursa’da bir motorize ekip oluşturma kararı aldık’’ dedi.

/ BURSA

08.04.2008

Bütün haberler