Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın ‘’27 Mayıs ve Adnan Menderes’’ konusunda açıkça darbe teşvikçiliği anlamına gelen sözlerinin kamuoyunda meydana getirdiği şaşkınlığa karşın, ilgili kurumların sessizliğe büründüğünü söyledi.
Hülya Şekerci, yaptğı açıklamada, Danıştay Başsavcısı Çölaşan’ın bir toplantıda yaptığı konuşmada 27 Mayıs darbesini övdüğünü, darbecilerin hukukdışı usullerle dönemin başbakanı ve iki bakanını yargılayıp katletmesini meşrulaştırdığını ve daha da vahimi bu tutumuyla muhtemel darbe senaryolarının planlayıcılarını teşvik ettiğini söyledi. Şekerci, şunları kaydetti:
“Yetkili olsun olmasın her konuda açıklama yapmaya hevesli, verdiği kararların pek çoğu hukukilikten ziyade siyasi içerik taşımakla eleştirilen Danıştay’ın tüm bu tablo karşısında sessiz kalması ilginçtir. Görevi başında olan bir hükümeti silah zoruyla devirip iktidara oturanların ‘devrimci’ sıfatıyla taltif edilmesi; Ceza Kanununun idamı gerektiren suç olarak tavsif ettiği anayasanın ilgasının alkışlanması ve tüm bu sözlerin üst düzeyde bir makamı işgal eden bir ‘hukukçu’nun ağzından çıkması acaba Danıştay ve diğer yüksek yargı organları açısından herhangi bir suç, rahatsızlık ya da mahzur oluşturmamakta mıdır? Sonuç itibariyle gerek Danıştay Başsavcısı’nın suç içeren sözleri gerekse de en az bu sözler kadar vahim bir durum teşkil eden ilgili kurumların sessizliği nasıl bir hukuksuzluk denizinde yüzüldüğünün göstergesi olmuştur. Hukuk adına hukuksuzluğun bu derecede kurumsallaştırıldığı bir ortamda savcıları göreve çağırmanın anlamsızlığını görüyor sadece bu yalan ve ikiyüzlülük düzeniyle hesaplaşmak gerektiğini ifade ediyoruz!”
|