Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Görüş

Deniz Feneri aydınlatıyor

Hayırsever, yardımsever bir kuruluş olarak bilinen Deniz Feneri Derneği, nerede bir ihtiyaç sahibi varsa, onların imdadına koşmaya ve sıkıntılarla kararmış dünyalarını bir nebze olsun aydınlatmaya çalışıyor.

Deniz Feneri Derneğinin dâvetlisi olarak Batman ve çevresine yaptığımız seyahat programının üç sacayağı vardı.

Bunları şu şekilde sıralamak mümkün:

Birincisi: Millî Eğitime bağlı Anaokulları ile İlköğretim Okulu öğrencilerine yönelik olarak yapılan yardımlar ve sunulan hizmetler.

İkincisi: Valiliğe bağlı olarak açılan Batman Toplum Merkezindeki dikiş atölyelerinde kurs gören hanımlara yönelik olarak sunulan hizmetler ve yardımlar.

Üçüncüsü: Mâzisi tâ antik çağlara kadar gidip dayanan tarihî ve kültürel varlıklarıyla, petrol fışkıran kuyularıyla, bakmaya doyamadığınız manzarasıyla ve bilhassa yıllardır gündemi işgal eden büyük Ilısu Barajı projesiyle Türkiye'nin ve dünyanın ilgi odağı haline gelen Hasankeyf ve Raman güzergâhındaki medyatik gezi programı.

Okul yardımları

Deniz Feneri Derneği yetkilileri ve gruptaki basın mensubu arkadaşlarla birlikte, ilk olarak M. Bostancı İlköğretim Okuluna gittik.

Burada, düzenlenen açılış merasiminden sonra Afacanlar Anasınıfında eğitim gören bütün çocuklara ihtiyaçları olan malzemelerle dolu hediye paketleri verildi.

Açılış merasimine Batman Valisi Dr. Recep Kızılcık ile Millî Eğitim yetkilileri katıldı.

Yapılan konuşmalarda sevginin, dayanışmanın, yardımseverliğin önemine özellikle dikkat çekildi.

Çocuklara hediyelerin dağıtımı esnasında ise duygulu anlar yaşandı.

Aldıkları hediye paketlerini koşarak annelerine götürüp gösteren miniklerin sevinci cidden görülmeye değerdi.

Sadece öğrencilerin değil, sınıflarının da her türlü ihtiyacını karşılayacak hediyeler dağıtıldı.

Ardından, sağlık ekibi tarafından hemen bütün öğreciler göz taramasından geçirildi ve onlara yine hediye olarak diş fırçası, diş macunu, vb. şeyler dağıtıldı.

* * *

Yukarıda ifade etmeye çalıştığımız programın hemen aynısı Hürriyet İlköğretim Okulunda da tekrarlandı: Afacanlar Anasınıfının açılışı, hediyelerin dağıtımı, gıda paketlerinin dağıtımı, göz taraması, vesaire...

İlâveten, burada iki önemli sürprizle karşılaştığımızı da ayrıca belirtmek ihtiyacını duymaktayım.

Birincisi: Hürriyet İlköğretim Okuluna gittiğimizde, okulun öğrencilerinden müteşekkil bir folklor ekibini karşımızda bulduk. Bizi çok hoş bir sürprizle karşıladılar. Folklorik kıyafetler içindeki bu öğrenciler, mahallî oyunlardan güzel bir potburi sundular. Kalabalıktan büyük alkış aldılar.

Benim için ikinci sürpriz şuydu: Yanımıza kamyonlar dolusu yardım malzemesi ile hediye paketlerini alarak götürdüğümüz bu okul, benim tam otuz sene evvel vekil öğretmen olarak görev yaptığım okuldu. Orada bunu söylediğimizde, şimdiki öğretmen ve idareci arkadaşlar önce inanamadılar. Ancak, o dönemin kayıtlarına bakıp ismimizi görünce de hayretlerini gizleyemediler.

Dikiş atölyesi

Küçüklerden sonra, sıra büyüklere yapılacak yardımlara, sunulacak hizmetlere gelmişti.

Yine resmî heyetin iştiraki ve büyük bir merasim eşliğinde Batman Toplum Merkezinde açılan iki atölyeli dikiş kursunu ziyaret ettik. Kursiyerlere özel hazırlanmış dikiş seti paketleri hediye edildi.

Deniz Feneri, buraya ayrıca 60 adet sanayi tipi dikiş makinesini getirip kurmuş. Batman'daki iki tekstil fabrikasının da yardımıyla (fabrika sahiplerinden biri liseden arkadaşım çıktı), burada özellikle genç kızlara yönelik dikiş kursları veriliyor. Kurs bitiminde katılımcılara sertifika veriliyor ve onlar iş imkânı bulmaya çalışılıyor. En büyük sıkıntı ise, bölgede iş ve istihdam sahasının bulunamaması...

Son olarak, sayın valimizin orada bize vermiş olduğu bir sözü hatırlatarak bitirelim: Batman'ın uzak bir köyünden yaya olarak gelip dikiş kursuna iştirak eden beş hanım kardeşimiz var. Köyün vasıtası yok. Dolayısıyla, kız başlarına yürüyerek gelip gidiyorlar. Geliş gidişleri, en az üç saat sürüyor. Yazı–kışı, tozu–çamuru, sabahı–akşamı var bu uzun ve meşakkatli yolculuğun. Bu durumunu sayın valimize aktardık. Sağolsun, o da bu kardeşlerimize yardımcı olacakları sözünü verdiler.

Hasan–Keyifli gezi

Deniz Feneri yetkilileri, ekipteki basın mensubu arkadaşlar için çok hoş, hatta unutulmaz derece keyifli geçen bir Hasankeyf gezisi organize etti.

Gezi heyetine ilçe kaymakamı sayın Osman Varol Bey de katıldı, hatta bir ölçüde bizlere rehberlik etti. Yörenin tarihî ve turistik özellikleriyle, güzellikleriyle birlikte anlattı.

Ayrıca, yıllardır gündemden hiç düşmeyen Ilısu Barajı hakkında detaylı bilgiler sunuldu bizlere.

Hasankeyf'in çok önemli bir bölümünü sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı, ilçenin 80 km. aşağısında inşa edilecek.

Baraj duvarı, hem teknik, hem de güvenlik gerekçesiyle daha aşağılara çekilemiyor ne yazık ki. Zira, Suriye sınırı ile baraj tribünleri arasındaki mesafe sadece 45 km. kadardır.

Buraya, Türkiye'nin ikinci büyük barajı inşa edilecek. Dolayısıyla, hem enerji, hem de tarım ve sulama yönüyle ülkenin çok büyük kazancı olacağı hesaplanıyor.

Barajın tamamlanmasıyla, yöredeki tarihî doku bir ölçüde zarar görmüş olacak belki; ancak, ekonomi gibi coğrafya da burada ihyâ olacak.

Barajdan elde edilecek enerji miktarı, her halükârda zirvede olacak. Çünkü baraj, Dicle Nehrinin en verimli ve debisi en yüksek noktasında inşa ediliyor.

Öte yandan, barajın her iki yakasında rahatça sulama yapılacak ve o derin vadiler adeta birer boğaza dönüşecek. Sâhillerinde yeni yerleşim birimleri kurulacak, etraf yeşillenecek, tarım ve hayvancılık sektöründe çok büyük gelişmeler yaşanacak.

Zira, su hayattır ve hayat sudan ibarettir. Dolayısıyla, bugüne kadar dillendirilen bütün mahzurlarına rağmen diyebiliriz ki, Ilısı Barajı bölgeye yeni bir hayat ve bambaşka bir çehre kazandıracak. Ayrıca, işsizlere de büyük iş ve istihdam imkânı sağlamış olacak.

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Kendim tarihçi olmama ve tarihî eserlere büyük değer vermeme rağmen, birtakım nostaljik takıntılarla ve antik eser düşkünlüğüyle yapılan "baraj karşıtı" propagandaları doğru, haklı ve isabetli bulmadığımı burada belirtmek durumundayım. Kaldı ki, taşınabilir durumdaki eserler zaten başka münasip bir yere taşınacak. Bu yöndeki çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Taşınamayan kısımlar ise, tıpkı meşhûr Venedik şehri gibi, bunlara da sualtı turizmi canlandıracak bir mahiyet kazandırılmaya çalışılıyor.

Hâsılı, Ilısu Barajının getirisi götürüsünden daha fazla olacak. Bundan kimsenin bir şüphesi olmasın.

M. Latif Salihoğlu

12.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

 Son Dakika Haberleri