Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Gazze nereye?

Gazze Toplumu Ruh Sağlığı Programı Direktörü Dr. İyad Sarrac, bir şekilde barış sağlanmazsa, Gazze’de üçüncü İntifada’nın başlayacağı öngörüsünde bulunarak, “Bu öyle taşla, silâhla da olmayacak. ‘Kimyasal İntifada’ veya ‘Nükleer İntifada’ olacak” dedi.

Gazze Şeridi’ndeki önde gelen isimlerden Gazze Toplumu Ruh Sağlığı Programı Direktörü Dr. İyad Sarrac, Gazze’deki bürosunda yaptığı açıklamada, “Gazze’nin nereye doğru gittiğine ilişkin” çarpıcı açıklamalarda bulundu. “İntihar eylemcisini yaratan mantık ideolojisi, kimyasal İntifada’yı da getirecek” diye konuşan Sarrac, “Evet, barış sağlanmazsa, Gazze’ye kimyasal silâhlar da girecek ve İsrail’e karşı kullanılacak” dedi.

Sarrac, dünya devletlerinin Gazze Şeridi’ni kimyasal veya diğer silâhlarının bir deney laboratuvarı olarak kullandığını da öne sürdü ve “zaman zaman, İsrail tarafından atılan silâhlarda bazı kimyasalların da kullanıldığına” ilişkin iddiaları hatırlattı.

"SAVAŞ PSİKOLOJİSİNİN LABORATUVARI”

Dr. Sarrac, Gazze Şeridi’nin “savaşın tüm psikolojisinin rahatlıkla gözlemleneceği bir laboratuvar” haline geldiğini belirtti. Gazze’de umudun yok olduğunu, “acizlik, korku ve ölümün bölgeye hakim olduğunu” kaydeden Sarrac, “Gazze’de iki kez ağlarım. Gazzeliler birbirleriyle çatıştığında ve İsrail ile çatışma çıktığında ağlarım. Ama ikincisi daha önemli. Bizimkilerin ölümü görünce sevinmeleri... Bu beni daha fazla ağlatır” sözleriyle, Gazze’de yaşayanların bozulan psikolojisine işaret etti.

Gazze’deki sürekli savaş ortamının insanların yüzde 100’ünü psikolojik anlamda hasta ettiğini söyleyen Dr. Sarrac, “Burada yaşananlardan her etkilenen doktora gitmez. Ama olaylardan etkilenmiştir” diye konuştu. Dr. Sarrac, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanlar normal değil artık burada. İnsanlıktan çıkmış durumdalar. Tepkileri de böyle. Hayatımın tamamı burada geçti. Eskiden biri öldüğünde bütün Gazze ayağa kalkardı, ne oldu, niçin öldürüldü deyip, sorumlu arar, tepki gösterirdi. Hamas-El Fetih çatışmaları sırasında, hayatımda hiç görmediğim şekilde linç edildi ölüler. Bu, normal bir şey değil. Kendini bir kuşakla sarıp patlatan normal mi? Ama umut o kadar kayboldu ki... Bunları yaptıran o umutsuzluk. Burada yaşamak istemiyorum, öbür dünyaya gitmek istiyorum diyorlar.”

“BÜYÜYÜNCE ŞEHİT OLACAKLAR”

Dr. İyad Sarrac, Gazze Şeridi’nde 12 yaşındaki kız ve erkek öğrenciler arasında bir anket düzenlediklerini ve onlara “Büyüyünce ne olacaksınız?” sorusunu yönelttiklerini aktarırken, cevapların “ürkütücü olmasına” dikkati çekti. Doktor, “Erkek çocukların yüzde 36’sı şehit olmak istiyor, kız çocuklarının da yüzde 17’si... Çocuklar, geleceğe bakmıyorlar, ölmek istiyorlar” dedi.

Sarrac, Filistinlilerin efsanevi lideri Yaser Arafat döneminde işgale karşı İsrail askerlerine taş atarak başlatılan birinci İntifada dönemine atıfta bulunarak, “Birinci İntifada döneminde 8-12 yaşındaki çocuklar askerlere taş atıyorlardı. 18-24’lerine gelince bu çocuklar intihar eylemcisi oldular” diye konuştu.

Aynı durumun benzer şekilde Gazze Şeridi’ndeki kadınlarda da görüldüğünü ifade eden Sarrac, “Kadınlar en tehlikeli, en saldırgan grup şimdi. Son İntifada döneminde kızlar daha radikal intihar eylemcileri oldular, onların anaları da daha aşırı uçlara kaydı” diye anlattı.

“Gazze’yi en güzel yansıtanın çocuklar olduğunun” altını çizen doktor, “Gazze, çocukların oyun oynayacak yerlerinin bulunmadığı bir yerdir. Gazze’de tek bir park vardır. Ama, ailelerin çocuklarını alıp götüreceği bir oyun alanı yoktur” hatırlatmasında bulundu.

Dr. Sarrac, dünyada, çocuklarda en fazla idrar kaçırma oranının Gazze’de olduğuna dikkati çekti.

Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah geçiş noktasının açılmasının, İsrail ile diğer kapılar kapalı tutulsa bile bir çözüm getirebileceğini söyleyen Dr. İyad Sarrac, “Bu çözüm bir çok tarafı rahatlatabilir. İsrail’i rahatlatır. Ekonomik ve zor şartların biraz olsun bitmesi açısından Hamas’ı da rahatlatır” dedi ve kinayeli bir şekilde, “Ramallah’takilerin de vicdan azabı çekmesini önler” diye konuştu.

Sarrac, Mısır’ın da bu senaryoya yakın gibi gözüktüğünü belirtti, ancak bunun yine de geçici bir düzen olacağını vurguladı.

/ GAZZE

10.03.2008


 

“Abi bu iş tamamdır”

Dünyanın yeni devleti olarak yerini alan ve 17 Şubatta bağımsızlığını ilân eden Kosova’da 1998 yılında evinde, sahurda eşi, çocukları ve yakınlarıyla birlikte Sırplar tarafından katledilen Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (UÇK) lideri Adem Yaşari’nin dev posterleri ve altında ‘’Abi, bu iş tamamdır’’ (Bac u Krye) şeklindeki yazılar dikkati çekiyor.

Alınan bilgiye göre, eski Yugoslavya ve Sırbistan Devlet Başkanı Slobadan Miloşeviç döneminde, 1990’lı yıllarda Kosova’da yaşayan Arnavut, Boşnak ve Türk nüfusa yönelik ağır baskılar uygulanmaya başlanması üzerine, Kosova halkı kendisini savunmak için direniş göstermeye başladı.

Kosova’nın Drenica bölgesindeki Prekaz köyünde yaşayan, 28 Kasım 1955 doğumlu Adem Yaşari, kardeşi Hamza Yaşari ve bölgenin ileri gelenleriyle birlikte 1991 yılında Sırp saldırılarına direnmek amacıyla Kosova Kurtuluş Ordusu’nu (UÇK) kurdu.

Sırplar, daha önce bir çok kez saldırılarından kurtulmayı başaran Yaşari’nin evini 6 Mart 1998 yılında 7 bin polis ve askerle birlikte kuşattı.

Sahur için evine gittiği belirtilen Yaşari’nin eşinin, çocuklarının ve kardeşlerinin oturduğu 2 ayrı eve Sırp askerleri ve polislerince ağır silahlarla ateş açıldı. Yapılan saldırıya karşı Yaşari, 2 oğlu ile birlikte uzun süre direndi. Ancak yoğun bir saldırı altında kalan Yaşari, 2 çocuğu, eşi ve akrabalarıyla birlikte öldürüldü. Yaşari’nin de aralarında bulunduğu toplam 56 kişinin öldürüldüğü bu saldırıda, ölenler arasında yaşları küçük çok sayıda çocuk da bulunuyordu.

17 Şubatta bağımsızlığını ilân eden Kosova’da halk, Adem Yaşari’yi hiç unutmadı... Bağımsızlığın sevincini evlerinin pencerelerine, balkonlara, sokaklara ve caddelere astıkları bayraklarla kutlayan Kosova halkı, UÇK’nın öldürülen lideri Adem Yaşari’nin de dev posterlerini ülke genelinde en işlek caddelere astı. Yaşari’nin dev posterlerinin altında ise Arnavutça ‘’Bac, u Krye’’ (Abi bu iş tamamdır) yazıları dikkati çekiyor. Kosovalılar, bağımsızlıkta en büyük emeği geçenlerden birisinin de Adem Yaşari olduğunu belirterek, bu sebeple onun afişlerini astıklarını ve altına ‘’Abi bu iş tamamdır’’ yazılarını yazdıklarını dile getirdiler.

/ PREKAZ

10.03.2008


 

İngilizler silâhlı kuvvetler günü istiyor

Afganistan ve Irak’taki kayıplarına her gün bir yenisi eklenen İngiltere’de bir günün silâhlı kuvvetler günü ilan edilerek ölen askerlerle gazilere saygı ve minnetin ortaya konulması teklif edildi.

Tony Blair döneminin genelkurmay başkanı Lord Guthrie, bunun mutlaka uygulanması gereken “harika bir fikir” olduğunu belirtirken, önerinin pek çok milletvekili, ordunun komuta kademesi, ölen askerlerin ve gazilerin aileleri tarafından da desteklendiği açıklandı.

Muhafazakâr Parti adına açıklamada bulunan milletvekili Patrick Mercer de böyle bir günün halkın ülkesi uğruna canlarını veren ya da sakat kalan ordu mensuplarına saygılarını ve minnetlerini göstermeleri için bir fırsat olacağını belirtirken, hükümetin bu konuda karar alması halinde destekleyeceklerini bildirdi. İngiltere'nin, 2001 yılından bu yana Afganistan’da 89, Irak’ta ise 175 asker öldü.

/ LONDRA

10.03.2008


 

İsrailli yetkili: Barış görüşmelerine devam

İsrailli bir yetkili, 8 İsraillinin öldüğü saldırıya rağmen Filistinlilerle barış görüşmelerine gelecek hafta devam edileceğini söyledi.

Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, görüşmelerin birkaç düzeyde sürdürüleceğini söyledi. Bu açıklamadan önce Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son zamanlarda şiddet olaylarında yaşanan tırmanışa rağmen, İsrail’den barış görüşmelerini terk etmemesini istemişti. Bir Filistinli görüşmeci ise görüşmelere gelecek hafta Perşembe günü devam edileceğini söylemişti. İsrail hükümet sözcüsü Mark Regev de dün erken saatlerde yaptığı açıklamada, yıl sonunda nihaî bir anlaşmaya varılmasını amaçlayan görüşmelerin devam edeceğini söyledi.

/ KUDÜS

10.03.2008


 

Fransızlar sandık başında

Fransa’da yerel seçimin ilk turu için oy verme işlemi, dün yerel saat ile 08.00’de başladı.

Oy verme işlemi, küçük yerleşim birimlerinde dün 18.00’e, orta büyüklükteki yerleşim birimlerinde 19.00’a, büyük şehirlerde ise saat 20.00’ye kadar devam etti. Seçimlerin ikinci turu ise gelecek Pazar yapılacak. Seçimlerde 36 bin 500 belediye başkanı ve 500 bine yakın belediye meclis üyesi belirlenecek. Resmî kayıtlara göre Fransa’da 44.5 milyon civarında seçmen bulunuyor.

/ PARİS

10.03.2008


 

Wyoming’de Obama önde çıktı

ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayının belirlenmesi sürecinde Wyoming eyaletinde yapılan ön seçimi, Senatör Barack Obama rahat şekilde kazandı.

Obama, bu ön seçimde yüzde 61 dolayında destek toplarken, rakibi Senatör Hillary Clinton yüzde 38’de kaldı. Böylece Obama, Clinton ile arasındaki delege farkını biraz daha açtı ve moral topladı.

Ancak her iki aday da halen başkan adaylığını garantilemek için gereken 2 bin 25 delege sayısının oldukça altında bulunuyor.

/ WASHINGTON

10.03.2008


 

Ban Ki-Mun İKT zirvesine katılacak

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un, gelecek hafta Senegal’in başşehri Dakar’da yapılacak İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) zirvesine katılacağı bildirildi.

BM Sözcülüğünden yapılan açıklamada, Ban’ın toplantıya ‘’gözlemci’’ olarak katılacağı kaydedildi.

Ban’ın, 13-14 Mart tarihlerinde yapılacak zirve sırasında Senegal Devlet Başkanı Abdoulaye Wade’nin, Çad Devlet Başkanı İdris Debi ile Sudan Devlet Başkanı Ömer El Başir’i bir araya getireceği mini zirveye de katılacağı belirtildi.

/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

10.03.2008


 

İran Dışişleri Bakanı: Nükleer faaliyetler durmayacak

İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, “Barışçıl amaçlı nükleer faaliyetlerinin devam ettiğini, hassas nükleer faaliyetleri durdurmak için de hiçbir sebep olmadığını” söyledi.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile ağustos ayında mevcut sorunların çözümüne yönelik bir yöntem üzerinde anlaştıklarını anımsatan Mutteki, anlaşma kapsamında gerekli sorulara cevap verdiklerini ifade etti ve “UAEK ile anlaştığımız yöntem programı tamamlandı” dedi. UAEK ile normal işbirliğinin sürdüreceklerini ifade eden Mutteki, nükleer faaliyetleri durdurmak için de herhangi bir sebep olmadığını ve nükleer meselelerde UAEK dışında hiç kimseyle müzakere etmeyeceklerini belirtti.

/ TAHRAN

10.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri