Cuma maçlarının ve deplasmanların başarılı takımı Beşiktaş, güçlü Gençlerbirliği karşısında ilk yarıdaki oyunu ile seyredenlere hayal kırıklığı yaşattı. Kötü zemin, futbol oynamak isteyen takımlar için bir engel teşkil etse bile, mücadele ve koşmaya engel olmamalıydı. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın devre arası telkinleri etkili olmuş olmalı ki, Beşiktaş ikinci yarıda lider gibi oynadı. Delgado’nun direkten dönen şutu ve Tello-İ.Toraman yapımı gelen gol taraftarı rahatlattı. Ancak İbrahim Üzülmez ve Gökhan Zan gibi vasatı aşamayan, Baki’nin hatalı pasında Kerem ile gelen beraberlik golü son dakikalara sıkıntılı girmeye neden oldu.
Zaten Beşiktaş için maçın sonları hep sıkıntılı geçiyor. Gaziantep, Konya ve Ankaraspor'dan sonra G.Birliği maçı da son dakika golü ile kazanıldı. Oysa ki, şampiyonluğa oynayan bir takım işi son dakikalara bırakmamalı. Bu maçta duran toptan kazanılan iki gol ve oyuncuların maçı son saniyeye kadar bırakmamaları olumlu görünse de, defanstaki panik ve bazı futbolcuların acemi hareketleri ileride can sıkabilir. Bu maç geride kaldı ama gerekli dersler çıkarılmazsa, şampiyonluk havasına girmiş taraftarın moralini bozacak sonuçlar alınabilir.
137 hafta sonra gelen liderlik az kalsın Beşiktaş’ın teknik ayaklarının takıldığı 19 Mayıs Stadında kalacaktı. Yardımcı hakemin penaltı dediği pozisyonda devam kararı veren orta hakem Yunus Yıldırım maçın önüne geçecekti. Bu pozisyona itiraz için hakemle uğraşan futbolcular, Gökhan’ın akıllı faulü olmasa kendi kalelerinde golü göreceklerdi.
Takımını coşkuyla karşılayan ve destekleyen, şampiyonluk ümitleri yeşermiş Ankara’lı Beşiktaşlılar boynu bükük ayrılacaktı. 4 Mart tarihli yazımızda “ İpler Beşiktaş’ta” demiştik. Ama az kalsın Beşiktaş ipin ucunu kaçırıyordu. Bobo attığı son dakika golü ile her şeyi unutturdu. Geri sayım devam ediyor, kaldı 9X90.
|