MHP hızla farklı bir zemine doğru kayıyor. CHP’nin ve “Başörtüsüne özgürlük istemeyiz” diye gırtlakları yırtılırcasına bağıranların bulunduğu zemin o. Herhalde MHP sözcüleri de dikkat ediyorlardır; kendi argümanlarını en çok kullananlar CHP sözcüleri. Onlar da “YÖK Yasası 17. madde değişsin” diyorlar, tıpkı değişikliğe rağmen yasak uygulamasını sürdüren rektörler gibi...
Galiba bu noktada durup bir durum değerlendirmesi yapması gerekiyor MHP’nin... Yola çıkılırken Ak Parti de MHP gibi düşünüyordu. Yasada da değişiklik yalnız MHP’nin formülü değildi yani, Ak Parti’nin hukukçuları da -tereddütle birlikte- YÖK Yasası’na el atılması gerektiğine inanıyorlardı. Bu görüşten vazgeçmeleri iki sebepledir: Güvendikleri kalemlerin ve yansız olduğunu bildikleri hukukçuların uyarısıyla yasada yeni bir düzenlemeye gerek olmadığını anlamaları... AK Parti tabanının “Oyuna geliyorsunuz” uyarısı... Aynı görüşlerin ve uyarıların MHP’yi etkilememesi gerçekten garip... Hadi, daha ilk günden dillendirdiğimiz “Yasak yok ki, yeni yasal düzenlemeye ihtiyaç olsun” tezini ciddiye almak ters geliyor, Yargıtay’ın en itibarlı başkanlarından Prof. Sami Selçuk’un ‘hukuk bilgesi’ otoritesiyle yazdığı mütalaalar da mı dikkatlerinden kaçıyor? Prof. Selçuk, “Bu kadar çabaya gerek yok, sanal bir yasak bu, YÖK Başkanının talimatı kalkması için yeterli” görüşünü kaç kez seslendirdi, kimbilir... Bu teze sahip çıkan MHP’ye yakın hukukçular da var.
O halde MHP kendisini yeniden CHP ile aynı zemine doğru iten yanlış tavırda neden ısrar ediyor? Bu tavrının her olaya ‘tuzak’ ve ‘oyun’ olarak yaklaşanları haklı çıkardığını ve MHP’ye farklı bir gözle bakılmasını getirdiğini nasıl fark etmiyor Devlet Bahçeli? Yoksa MHP içerisindeki ideolojik olarak MHP’den çok CHP’ye yakın bazı tiplerin mi baskısı söz konusu? Neyse ve hangi sebepse, MHP, şu andaki çalkantıdan olumsuz etkileniyor ve bu da ‘kaos’ görüntüsünden çıkar umanların ekmeğine yağ sürüyor... Titreyip kendine dönmek için bundan daha uygun zaman olamaz.
Yeni Şafak, 28.2.2008
|