Önceki gün ekranımıza düşen Özgür-Der imzalı bildiriden başlayacağız. Haklarında hemen herkesin bir şeyler söylediği başörtülü öğrenciler öyle bir bildiriye imza attılar ki, “şapka çıkartmamak” imkansız.
Kimin imzası ile gelebileceği üzerine kafa yormamıştım ama -ister inanın ister inanmayın- bu “çocuklar”dan –hem de tam sırasında- böyle bir ses geleceğini tahmin ediyordum.
Bugünlerin pek tutulan jargonuyla söylersek, yıllardır konuşmaya doyamadığımız mesele “İşte budur!”
(...)
Bildirinin sonunda da şu hadis: “Gökler ve yer adaletle ayakta durur.”
Sizi bilmem ama bana göre, başörtüsü meselesine ilişkin bugüne kadar yayınlanmış bildiriler içinde en şahanesi budur. Ne hocaların ilk bildirisi, ne orta yolcuların ya da sonra katılanların bildirileri, en iyisi kesinlikle budur.
“İçeri”den ama “dışarı”yı da aklından hiç çıkartmayan; daha doğrusu “içeri” ve “dışarı”nın aslında aynı dertten muzdarip olduğunun bilinciyle kaleme alınmış çok değerli bir bildiri bu. Bildiri bize haklı olarak, “mutlu olabilmek” için aşmamız gereken adaletsizliklerin bir bütün oluşturduğunu söylüyor.
Aferin gençler, işte böyle...
Yeni Şafak, 17.2.2008
|