|
|
|
Şam’da Hizbullah’a bomba |
Suriye’nin başkenti Şam’da bir aracın hedef alındığı bombalı saldırıda ölen kişinin bir Hizbullah komutanı olduğu bildirildi. Hizbullah televizyonu, saldırıda, ABD’nin en çok arananlar listesinde bulunan üst düzey komutan İmad Mugniye’nin öldüğünü duyurdu.
Filistinli Hamas örgütü, Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından İmad Mugniye’nin öldürülmesini kınadı. Gazze’deki Hamas sözcüsü Semir Ebu Zühri, Hizbullah yetkilisinin öldürülmesini kınadıklarını belirterek, “Amerikalıların desteklediği Siyonist iblise karşı mücadeleyi artırmak gerektiğini” vurguladı.
Bu arada Mugniye’nin öldürüldüğünü duyurmasından sonra örgütün yeni bir açıklamasını yayımlayan Hizbullah’ın El Manar televizyonu, Hizbullah komutanı için cenaze töreninin bugün düzenleneceğini bildirdi.
Yeni açıklamada Hizbullah, intikam tehdidinde bulunmadı, ancak yandaşlarını Güney Lübnan’daki karargâhlarında düzenlenecek cenaze törenine katılmaya çağırdı.
Açıklamada, “Bedeli ne olursa olsun zafere ulaşacağımızı tüm düşmanların ve katillerin duymasını sağlayalım” denildi.
ABD’nin arananlar listesinde bulunan Mugniye, 1985’te bir Amerikan donanması dalgıcının öldüğü TWA uçağının kaçırılmasının yanı sıra Hizbullah’ın güvenlik şefi olduğu 1980’lerde Lübnan’da 200’den fazla Amerikalının öldüğü saldırıları planlamak, 1992’te Arjantin’deki İsrail Büyükelçiliğine düzenlenen, 29 kişinin öldüğü saldırıya katılmak ve iki yıl sonra Buenos Aires’teki bir Yahudi merkezinde meydana gelen, 95 kişinin öldüğü patlamayla ilgisi olmakla suçlanıyordu. FBI’ın arananlar listesinde bulunan Mugniye’nin başına milyonlarca dolarlık ödül konulmuştu.
Bu arada İran’da İngilizce yayın yapan uydu kanalı Press TV, Şam’da bir İran okulunun yakınında meydana gelen patlamada ölenin Mugniye olduğunu, Mugniye’nin evinden çıkarak aracına yaklaştığı anda aracın infilâk ettiğini aktardı. Lübnan televizyonu LBC ise Mugniye’nin, patlamanın olduğu yerde bulunan İran okulunda düzenlenen bir törene katıldığını, törenden ayrılırken öldürüldüğünü duyurdu.
Mugniye’nin öldürülmesinin, Hizbullah’ın genel sekreteri Şeyh Abbas Musavi’nin 1992 yılında Lübnan’ın güneyinde bir helikopter saldırısında öldürülmesinden bu yana örgüte verilen en büyük darbe olduğu yorumu yapılıyor.
Öte yandan Hizbullah’ın, Mugniye’nin ölümünden sorumlu tuttuğu İsrail, Hizbullah yetkilisinin öldürülmesinde rolü olduğu yönündeki iddiaları yalanladı.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in makamından yapılan açıklamada, İsrail’in bu olayla ilgisi bulunduğu yönündeki iddialar reddedildi.
|
/ BEYRUT
14.02.2008
|
|
|
ABD'de Obama önde |
ABD’de partilerin başkan adaylarının belirlenmesi sürecinde başkent Washington’da ve ona komşu iki eyalette yapılan ön seçimlerde Demokrat Parti’de Barack Obama, üç yarıştada ezici farkla zafer kazanarak, rakibi Hillary Clinton’ı bir defa daha bozguna uğrattı.
Cumhuriyetçi Parti’de ise iddialı isim Senatör John McCain, muhafazakâr rakibi Mike Huckabee karşısında üç ön seçimi de kazanarak, partinin başkan adaylığını elde etmeye biraz daha yaklaştı. Potomac Nehri’nin Virginia ve Maryland eyaletleriyle başkent Washington’dan geçmesinden dolayı “Potomac ön seçimleri” adı verilen bu üç yerdeki oylamaların tamamında, Senator Clinton’a karşı 20 puan veya daha fazla üstünlük sağlayan Senatör Obama, Associated Press ajansının verilerine göre ilk defa delege sayısında da Hillary’nin önüne geçti. Ajans, son durumda Obama’nın bin 210, Clinton’ın da bin 188 delegesinin bulunduğunu belirtti. Demokrat Parti’nin başkan adaylığı için 2 bin 25 delegenin desteğini kazanmak gerekiyor.
Son zaferleriyle birlikte Obama, 5 Şubattaki “Süper Salı”dan bu yana toplam 8 yerde yapılan ön seçimlerin tamamını kazanarak, Clinton’a ağır bir darbe vurdu.
|
/ WASHINGTON
14.02.2008
|
|
|
Ermeniler açlık ve hastalıktan öldü |
Amerikalı ünlü tarihçi Justin McCarthy, I. Dünya Savaşı sırasında ölen Ermenilerin soykırımdan değil açlık ve hastalıktan öldüğünü söyledi.
Florida Üniversitesi Türk Öğrenci Birliği tarafından organize edilen konferansta konuşan tarihçi McCarthy, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilere karşı bir soykırım yaşanmadığını belirtti. University of Florida’da konuşan Louisville Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarihçi Prof. Dr. Justin McCarthy, “Ermeniler savaş sırasında Osmanlı’ya karşı savaşıp, silâhlı gerilla timleri kurdu. Osmanlılar bu timlere karşı kendilerini korudu” dedi. Ermenilerin yerlerinden edilip başka bir yere götürülmelerinin haklı bir davranış olduğunu, Osmanlıların asla Ermenileri öldürmeye niyet etmediğini kaydeden McCarthy, “Bu tahliye sırasında hayatını yitirenler oldu; ancak Osmanlılar hiçbir Ermeni’yi öldürmeye niyet etmedi.” diyerek sözlerini tamamladı. Organizasyonda konuşan UF Türk Öğrenci Derneği Başkanı Altan Özler de “Amacımız Ermeni iddialarının dışında meşru başka görüşler de olduğunu göstermekti. Bunu başardığımıza inanıyorum. Bu meselenin siyasetçiler tarafından değil; tarihçiler tarafından incelenmesi gerektiğini düşüyoruz.” dedi.
|
/ NEWYORK
14.02.2008
|
|
|
Mao ile Kissinger SSCB yerine kadınları konuşmuş |
Çin’in kurucu önderi Mao Zedong’un ABD’de “karışıklık çıkarmak” için, 1969-1974 yılları arasında görev yapan 37. Amerikan Başkanı Richard Nixon’ın (1913-1994) ulusal güvenlik başdanışmanlığını yaptığı dönemde Henry Kissenger’a espriyle karışık ABD’ye 10 milyon Çinli kadın göndermeyi teklif ettiği ortaya çıktı.
1973-1976 yıllarında Çin-ABD ilişkileriyle ilgili yayımlanan ABD Dışişleri Bakanlığının belgelerine göre, Mao (1893-1976) için bu teklif, iki ülke arasındaki ticari ilişkilere ivme kazandırmanın yanı sıra “ABD’yi Çin’dekine benzer nüfus patlamasıyla vurma” amacı taşımış olabilir.
Belgelere göre Mao, 17 Şubat 1973’te konutunda Kissenger ile yaptığı görüşmede, Çin’in “çok yoksul bir ülke olmasından” bahsetti ancak “sahip olduğu en fazla şeyin kadınlar olduğunda” ısrar ederek iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin durumundan dert yandı.
Görüşmede, Mao’nun önce binlerce, daha sonra bundan vazgeçerek 10 milyon Çinli kadın gönderme teklifi gülüşmelerle renklendi. Uzun süre devam eden görüşmede, Mao’nun oyununa katılan Kissenger ise ülkesinin Çinli kadınlar için “kotası” veya “gümrük tarifesi” olmadığını söyledi ve Sovyet tehdidinden bahsederek konuyu klâsik diplomasi konularına taşımaya çalıştı ancak Mao “Çinli kadınlar” konusuna geri dönmekte ısrar etti.
Zabıtlara göre Mao’nun Kissinger’la sohbetinde ‘’Çin kadınları iyi savaşamaz’’ sözü üzerine ‘’gerçekten samimi ortamda araya giren tercüman Tang Vanşıng ile Çin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Vang Hayrung, ‘’Çinli kadınlar gerektiğinde gayet iyi savaşır’’ diyebildiler.
|
/ WASHİNGTON
14.02.2008
|
|
|
Belçikalı milletvekilinden Türkiye’ye tam destek |
Belçikalı liberal milletvekili Richard Miller, Avrupa Parlamentosu’nun eski başkanlarından Fransız Simone Veil’in Türkiye’nin AB’ye katılımına karşı çıkan açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Veil, geçen ay Brüksel’de yaptığı değerlendirmede, “Türkiye Avrupa’da değildir, olay bu kadar basit” ifadelerini kullanmıştı. Milletvekili Miller’in, bugün, yüksek tirajlı “Le Soir” gazetesinde yer verilen makalesinde, Türkiye’nin coğrafi ve kültürel açıdan Avrupa’nın bir parçası olduğu belirtildi. Türkiye’nin AB’ye katılımının siyasi, ekonomik, askeri önemine işaret edilen makalede, bu ülkenin coğrafi açıdan Avrupa’da yer almadığını iddia eden Fransız Veil’e, Fransa’nın Avrupa’dan binlerce kilometre uzaktaki sömürgelerinin varlığı ve bunların AB kapsamında kaldığı hatırlatıldı. Miller, AB üyesi olan Kıbrıs Rum kesimi ve Malta’nın coğrafi konumlarına da işaret etti, AB’ye katılım için coğrafi koşul bulunmadığına değindi.
Türkiye’nin Avrupa medeniyeti ve zihniyeti ile bağlantısı olmadığı düşüncesini savunan Simone Veil’i eleştiren Belçikalı milletvekili, Avrupa medeniyetinin, kültürünün ve kimliğinin tanımlanmasındaki zorluk ve sorunlar üzerinde durdu, bu kültür, felsefe ve medeniyetin Anadolu topraklarından kaynaklandığını hatırlattı.
“Avrupa medeniyetinden söz edilirse Türkiye bu medeniyet bünyesinde tarihi bir yere sahiptir” denilen makalede, demokratik açıdan da Türkiye’nin aynı değerleri paylaştığı, bu ülkede kadınlara seçme ve seçilme hakkının Fransızlardan, Belçikalılardan, İsviçrelilerden daha önce tanındığı belirtildi. Makalede, Türkiye’ye karşı ön yargılardan uzak durulması ve gerçekçi olunması çağrısında bulunuldu.
|
/ BRÜKSEL
14.02.2008
|
|
|
Kosova ambargoya hazır |
Kosova yetkilileri, bağımsızlık ilânıyla birlikte Sırbistan’dan uygulanması muhtemel ambargoya hazırlıklı olduklarını açıkladı.
Kosova Sanayi ve Malîye Bakanı Ahmet Şala, Hükümetin ambargo sonucu ortaya çıkabilecek sıkıntıların ortadan kaldırılması için 50 milyon avroluk bir bütçe ayırdığını, bunun yetmemesi durumunda uluslararası kuruluşlardan destek göreceklerini söyledi. Kosova’nın, Sırbistan’ın elektrik vermemesi halinde, gereksinimini Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ’dan karşılayacağı bildirildi.
|
/ PRİŞTİNE
14.02.2008
|
|
|
Danimarka tahrike doymuyor |
Danimarka’da Hz. Muhammed’e hakaret içeren ve Müslümanları rencide eden karikatürleri çizenlerden birine saldırı plânının ortaya çıkarılmasının ardından ülkenin en büyük beş gazetesi, protesto için karikatürlerden birini yeniden yayımladı.
Jyllands-Posten, Politiken, Berlingske Tidende, BT ve Ekstra Bladet gazeteleri, Jyllands-Posten gazetesi çizeri Kurt Westergaard’a saldırı plânına tepki olarak, Hz. Muhammed’e hakaret eden 12 karikatürden birini yeniden yayımladı. Sol eğilimli Politiken gazetesinde yer alan yorumda, cinayet plânının şoke ve tedirgin edici olduğu, zanlıların öldürme plânının sadece Westergaard’a değil, Danimarka’nın demokratik kültürüne de bir saldırı olduğu ifade edildi.
|
/ KOPENHAG
14.02.2008
|
|
|
Cami inşaatının yasaklanmasına büyük tepki |
Avusturya’nın güneyindeki Kaernten Eyalet Meclisi, eyalet sınırları içinde ‘’cami ve minare inşa edilmesini yasaklayan bir yasayı’’ kabul etti.
Eyalet valisi ve aşırı sağcı Avusturya’nın Geleceği İttifakı (BZÖ) hareketinin kurucu lideri Jörg Haider, ‘’cami ve minare inşaatının, eyaletin tarihsel ve doğal mimarisini bozduğu için yasaklandığını’’ öne sürdü. Aşırı sağcı vali Haider’in hazırladığı yasayı ‘’sabun köpüğüne’’ benzeten Sosyal Demokrat Parti’nin (SPÖ) eyalet başkanı Gaby Schauning ise, ‘’Gerek yeni yasanın gerekse yasayla kurulması istenen özel inşaat komisyonunun din özgürlüğünü kısıtlayamayacağını’’ kaydetti.
|
/ VİYANA
14.02.2008
|
|
|
Ashdown: Batı, Afganistan’da yenilebilir |
BM’nin Afganistan temsilcisi olma teklifini reddeden İngiliz siyasetçi Paddy Ashdown, NATO’nun karışıklık içinde olduğunu söyledi. Ashdown, batının Afganistan’da stratejisini değiştirmemesi halinde yenilebileceği uyarısında bulundu.
The Financial Times gazetesi için bir yazı kaleme alan Ashdown, Afganistan’daki ılımlıların kazanılması için çabaların arttırılmasını çağrısında bulundu. Ashdown, “Afganistan’da mücadele yedinci yılına girerken üzerinde anlaşma sağlanmış bir uluslararası strateji yok. Atlantik’in iki yakasındaki halk desteği parçalanıyor. NATO karmaşa içinde ve Afganistan’daki güvensizlik artıyor. Yenilgi, yüksek bir ihtimâl. Afganistan’ı henüz kaybetmedik. Ama işleri farklı yapmaya başlamazsak kaybedeceğiz.” uyarısında bulundu.
|
/ LONDRA
14.02.2008
|
|
|
Sonunda Aborjinlerden özür dilendi |
Avustralya Parlamentosu, bütün Avustralyalılar adına, Avustralya hükümetlerinin kendilerinde ‘’derin üzüntü, acı ve kayıplara sebep olan’’ geçmişteki uygulamalarından dolayı Aborjin adı verilen Avustralya yerlilerinden özür diledi.
Avustralya Parlamentosu’nda, başbakan Kevin Rudd’un, tüm Avustralyalılar adına Aborjinler’den özür dilenmesini öngören önerge, oldukça duygusal geçen oylamanın ardından oybirliğiyle kabul edildi. Avustralyalılar, televizyonlardan tüm Avustralya’da canlı olarak yayınlanan oylamayı şehirlerde ve okul salonlarında kurulmuş dev ekranlardan büyük kalabalıklar oluşturarak izlediler.
|
/ CANBERRA
14.02.2008
|
|
|
Çocuklar silâhtan uzak tutulsun |
BM Güvenlik Konseyi, çocukları asker olarak kullanan ordulara ve silâhlı gruplara karşı alınan tedbirlerin daha etkili hale getirilmesini istedi.
‘’Silahlı Çatışmalar ve Çocuklar’’ adlı toplantının ardından BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı Panama’nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ricardo Alberto Arias, Konsey’in bugüne kadar silâhlı çatışmalar ve çocuklar konulu bütün kararlarını gözden geçirmeye ve bu kararları daha etkili hale getirmeye hazır olduğunu belirtti.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun konuyla ilgili hazırlayıp geçen ay Konseye sunduğu raporunda, silâhlı çatışmaların yaşandığı 13 Asya ve Afrika ülkesinde çocukların asker olarak kullanıldığını belirtmişti. Ban, Konseyden çocukları asker olarak kullanan söz konusu ülkelerdeki ordulara ya da silâhlı gruplara silâh gönderilmesinin ve askeri yardım yapılmasının yasaklanmasını, bu ülkelerde konuyla ilgili yetkili kişilere ise seyahat ve malî kısıtlamalar getirilmesini istemişti. Ancak Konsey bu konuda kendi içinde bir anlaşmaya varamadı.
Bu arada, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) dünyada geçen yıl 250 bin dolayında çocuk asker olduğunun tahmin edildiğini bildirdi.
|
/ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
14.02.2008
|
|
|
|