Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Enerji faturası büyüyor

Altın Madencileri Derneği (AMD) Başkanı Ümit Akdur, “Dünyadaki fiyat artışlarına paralel olarak Türkiye’nin metal ve enerji faturası durmadan büyüyor. Çünkü Türkiye dünya enerji ve metal ithalatında önemli bir oyuncu” dedi.

Altın Madencileri Derneği (AMD) üyesi şirketlerde çalışan yaklaşık 200 jeoloji ve maden mühendisi, Ankara’da bir araya gelerek sektörün Türkiye ve bütün dünyada içinde bulunduğu durum hakkında görüş alış verişinde bulundu. Toplantıda konuşan AMD Başkanı Ümit Akdur, tüm dünyada yaşanan fiyat artışlarının maden arama faaliyetlerinin artışına da sebep olduğunu vurgulayarak, 2007 yılında dünyada altın madeni aramalarına 4 milyar 200 milyon dolarlık risk sermayesi harcandığını belirtti. Türkiye’de ise altın madeni aramalarına 50 milyon dolarlık risk sermayesi yatırıldığını hatırlatan Akdur, “Maden bulmak için sürekli cebinizden para harcamak zorundasınız. İstatistiklere göre ancak 100 yerin 1 veya 2’sinde işletilebilecek bir maden yatağı bulabilirsiniz” dedi. Bu maliyetler sebebiyle Türkiye’de maden sektöründe çok az oyuncunun yer aldığına dikkat çeken Akdur, maden arama faaliyetlerinin Türkiye’de gelişemediğini ifade etti.

“SICAK PARA GİRİŞİ AZALMALI”

Akdur, mevcut şartlarda Türkiye’nin ithalatta önemli bir oyuncu haline geldiği söyledi. “Dünyadaki fiyat artışlarına paralel olarak Türkiye’nin metal ve enerji faturası durmadan büyüyor. Çünkü Türkiye dünya enerji ve metal ithalatında önemli bir oyuncu” diye konuşan Akdur, Kanada, Amerika, Avustralya ve İngiltere gibi ülkeler başta olmak üzere pek çok ülkede yer alan ve madencilikte kullanılan risk sermayesini karşılayan sermaye borsalarının, Türkiye için de kaynak olabileceğini belirtti. Akdur, “Bu kaynakları kullanabilmek için ülkemizdeki ekonomik istikrar sürdürülmeli ve madencilikte arama ve yatırım ortamı dünya standartlarına çekilmeli” dedi. Türkiye’nin dünyada her yıl harcanan ve yaklaşık 1.2 trilyon dolar seviyesindeki doğrudan yatırım pastasından aldığı payı artırması gerektiğini vurgulayan Akdur, “Türkiye sıcak para girişini azaltmak zorundadır. Doğrudan yatırım pastasından aldığımız payı artırmak için çalışmalıyız” diye konuştu.

“MADEN POTANSİYELİMİZİN FARKINDA DEĞİLİZ”

AMD Başkanı Akdur, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olarak işsizliği gördüklerini söyledi. İşsizliğin çözümü için yatırım sermayesi ve üretimin artırılması gerektiğine vurgu yapan Akdur, “Üniversitelerimizin jeoloji, jeofizik ve maden bölümlerine her yıl yaklaşık 3 bin yeni öğrenci alınmaktadır. Peki bu öğrenciler mezun olunca nerelerde iş bulacak” diye sordu. Akdur, petrol, doğalgaz, altın, kömür, demir, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, fosfat gibi önemli hammaddelerin alımları için 50 milyar dolardan fazla para ödendiğini hatırlatarak, “Türkiye her şeyi dışardan almayı sürdüremez. Kabaran faturalar karşısında madencilik faaliyetlerimizi geliştirmek yerine ne yazık ki yasaklanmasına çalışılıyor” dedi.

Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de madencilik arama ve çıkarma faaliyetleri için harcanan risk sermayesinin artırılması gerektiğini ifade eden Akdur, “Yılda en az 300 milyar dolar seviyesinde risk sermayesi kullanmalıyız. Aksi takdirde, 2003 yılından bu yana 3–4 kat artan metal fiyatları karşısında, dışardan alımlarla cari açığımızı kapatamayız” diye konuştu.

Yeni Asya / İSTANBUL

11.02.2008


 

Millî gelir 500 milyar doları geçebilir

Türkiye’nin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) bazında milli geliri, 2007 yılının son çeyreğinde büyüme hızı yüzde 2,6’yı geçerse, ilk kez 500 milyar doları aşacak.

2008 yılı Program ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan hesaplamalara göre, GSYH, son çeyrek büyümesi yüzde 0 (sıfır) bile olsa 496,9 milyar dolara ulaşacak.

Programda 489,4 milyar dolar olacağı tahmin edilen GSYH’nin, 2007 tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) enflasyonun yüzde 8,39 ile beklenenden yüksek çıkması (programda yıl sonu TÜFE enflasyonu yüzde 6,5, deflatör de yüzde 7 olacağı tahmin ediliyordu) ve dolayısıyla deflatörün (milli gelir enflasyonu) programın oldukça üzerinde gerçekleşmesi, dolar kurunun da 1,3008 ile tahminlerin altında (programda 2007 yılı ortalama dolar kuru 1,323 YTL olarak tahmin ediliyordu) kalması nedeniyle 500 milyar dolara dayanacak, hatta son çeyrek büyümesi yüzde 2,6’yı geçerse aşacak.

Kişi başına GSYH’nin ise her ihtimalde 7000 doları aşacağı tahmin ediliyor. 2007 yılında kişi başına GSYH’nın 7000 doların altında kalabilmesi için yıllık ortalama büyümenin yüzde 1,8’in altına inmesi gerekiyor ki bu da mevcut durumda neredeyse imkansız. Yıllık ortalama büyümenin yüzde 1,8’in altına inmesi için 2007 yılı son çeyreğinde ekonomide yüzde 4,4’ün üzerinde bir küçülme olması gerekiyor.

/ ANKARA

11.02.2008


 

Gübre desteği arttırılmalı

Tarımsal verimlilik ve üretimde kalitenin arttırılması amacıyla çiftçiye kimyevi gübre temin eden Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğinin (TTKMB) Genel Müdür Yardımcısı İrfan Güvendi, kimyevi gübredeki fiyat artışlarının, desteklemenin artırılmasını kaçınılmaz hale getirdiğini söyledi.

Güvendi, yaptığı açıklamada, gübrede fiyatların aşırı düzeyde yükselmesinin nedenini ‘’ham madde’ fiyatlarındaki artışa bağlarken, destekleme tutarları konusunda şöyle konuştu:

‘’Üreticilerin kimyevi gübre kullanımı dikkate alındığında, fiyat artışlarından en az şekilde etkilenmesi için, 2007 yılında sebze, meyve,süs bitkileri,özel çayır,mera ve orman ürünleri alanları için 1.43 ytl-dekar, hububat,yem bitkileri,baklagiller ve yumru bitkiler alanları için dekar başına 2.13 ytl, yağlı tohumlu bitkiler ve endüstri bitkileri alımları için de 3 ytl olarak uygulanan kimyevi gübre destekleme tutarları, mutlak surette arttırılmalı.’’

/ ANKARA

11.02.2008


 

Türkiye’nin kredi notuna OECD katkısı

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının (OECD), Türkiye’nin risk kategorisinde yaptığı iyileştirme, Türkiye’nin, halen BB (-) düzeyindeki kredi notunun da yükselmesine katkıda bulunacak.

Ekonomi yetkililerinden alınan bilgiye göre, OECD’nin Türkiye’yi, risk kategorisinde 5 düzeyinden 4 düzeyine yükseltmesi, kredi kuruluşlarının, Türkiye’nin mevcut kredi notunu yeniden değerlendirmelerine imkan tanıyacak.

Yetkililer, Türkiye’nin yeni hesaplanmış Gayri Safi Milli Hasıla miktarındaki artışın da kredi notunda yükselişe katkıda bulunacak bir başka unsur olduğunu vurguluyor.

Yetkililer, Türkiye’nin risk kategorisinde OECD tarafından yükseltildiği 4 düzeyinde, Türkiye kadar düşük kredi notu bulunmadığını vurgularlarken, OECD’nin 4 düzeyinde bulunan ülkeler arasında en düşük kredi notunun BB( ), en yüksek kredi notunun ise BBB düzeyinde bulunduğunu kaydediyorlar.

/ ANKARA/PARİS

11.02.2008


 

Kocaeli, yatırımda öncü oldu

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrin her köşesinde sürdürülen yatırım atağı, aylık olarak yayınlanan İnşaat-Yatırım Dergisi’nin Şubat ayı sayısına konu oldu. Yatırımlardan övgü ile bahsedilirken, Kocaeli’de yapılan çalışmaların ve yatırımların adeta öncü olduğu ifade edildi.

KOCAELİ İVME KAZANDI

Kentsel dönüşüm, spor tesisleri atağı, konut hamlesi, kültür merkezleri, sahil düzenlemeleri gibi konulara değinen dergi, Kocaeli’nin çehresinin değiştiğini ifade etti. Haberini, “Yatırımlar Kocaeli’de İvme Kazandı” başlığı ile veren dergi, kent genelinde sürdürülen çalışmalarla ilin sorunlarına neşter vurulduğunu, çehresinin değiştiğini, adeta yenilendiğini dile getirdi. Yapılan yatırımlar sayesinde Kocaeli’nins cazibe merkezi haline geldiğini anlatan dergi, okuyucularına Kocaeli’ni gezip görmeleri konusunda da tavsiyelerde bulundu.

ÖRNEK PROJELER

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile yapılan röportaja da geniş yer veren İnşaat ve Yatırımlar Dergisi, özellikle bazı projelerin Türkiye’ye örnek oluşturduğuna dikkat çekti. Bilim merkezi, Sekaray gibi projeleri ele alan dergi, ilklere imza atılarak büyük bir aşama kaydedildiğini söyledi.

Yeni Asya / İZMİT

11.02.2008


 

Muğla, tanıtım atağında

Muhteşem kültürü ve çevre güzellikleriyle yılda ortalama 3 milyon turist ağırlayan Muğla, Ege’nin açık hava müzesi olarak da değerlendiriliyor. Muğla, benzersiz kültür ve turizm değerlerini daha yakından tanımak isteyenler için, İstanbul’a geliyor.

Muğla, EMITT Fuarına (Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı) katılıyor. Fuar, TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde, 14-17 Şubat 2008 tarihleri arasında düzenleniyor. Ege’nin açık hava müzesi Muğla, kültür ve turizm değerlerini uluslararası bir platformda tanıtılmaya hazırlanıyor.

Yüzde 68’i ormanlarla kaplı Muğla, Ege ve Akdeniz’in kesiştiği yerde, kıyıları boyunca, dantel gibi sıralı, yeşil ve mavinin iç içe olduğu 131 koyuyla, Türkiye’nin en çok yabancı turist ağırlayan üçüncü ili. Muğla, dünya standartlarında 6 bini aşkın yat bağlama kapasitesine sahip marinalarıyla ve mavi yolculuklarıyla ünlü Türkiye’nin yat turizminin de merkezi.

Muğla Valisi Lütfi Yiğenoğlu, Türkiye’nin tarih, kültürel birikim ve doğal zenginlikler açısından dünya ülkeleri arasında güçlü bir turizm potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor. Yiğenoğlu, ayrıca “Türkiye’nin turizm potansiyelinden söz edildiğinde ilk akla gelen yerlerin başında, 1124 km ile ülkemizde denize en uzun kıyıya sahip, çeşitli uygarlıkların izlerini taşıyan, 195 ören yeri ve tarihi antik kentiyle Ege Bölgesinin açık hava müzesi konumundaki Muğla ili gelmektedir. Ülkemizin sahip olduğu turizm potansiyelinin tanıtımında, yurtiçinde ve yurtdışında düzenlenen fuarların büyük önemi bulunmaktadır” diyor. .

Benzerleri arasında dünyada ilk on içinde gösterilen EMITT, Türkiye’nin turizm alanındaki tek uluslararası fuarı. 12. kez düzenlenecek olan Fuar, Türkiye’nin turizm sektöründe yakaladığı yükselişi sürdürmesi için önemli bir fırsat olarak görülüyor.

Yeni Asya / İSTANBUL

11.02.2008


 

Tarım dışı kullanılan arazilere yeni düzenleme

AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu, 11 Ekim 2004 tarihinden önce gerekli izinler alınmadan tarım dışı kullanıma açılan arazilerin, istenilen amaçla kullanımına imkân sağlanmasını öngören yasa teklifini TBMM Başkanlığına sundu.

Teklif, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile diğer kanunlarda değişiklik öngörüyor. Buna göre, 11 Ekim 2004 tarihinden önce, gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçla kullanıma açılan arazilerin, ‘’tarımsal bütünlüğü bozmaması’’ halinde, ‘’istenilen amaç’’la kullanımına izin verilmesini öngörüyor.

Bu izin için, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren 1 yıl içinde Tarım ve Köşişleri Bakanlığına başvurulması, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metrekaresi için 5 YTL ödenmesi şartı getiriliyor.

/ ANKARA

11.02.2008


 

Ünlü iktisatçılar Türkiye’ye gelecek

Uluslararası Ekonomi Birliğinin 3 yılda bir düzenlediği Dünya Ekonomi Kongresinin 15’incisine, Türkiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Bu çerçevede dünyanın önde gelen iktisatçıları, 25-29 Haziran 2008 tarihleri arasında İstanbul’da biraraya gelecek. ‘’Küreselleşmenin meydan okuması’’ başlığıyla toplanacak kongrede, ‘’yükselen piyalarda dalgalanma’’, ‘’finansal küreselleşme ve küresel dengesizlikler’’, ‘’Asya’da sermaye işlemi rejimi’’, ‘’beyin göçü’’ gibi tüm dünyayı etkileyen konular masaya yatırılacak.

Toplantının açılışında Nobel ekonomi ödülüne de aday gösterilen Birlik Başkanı Prof. Dr. Guillermo Calvo, dünyanın en önemli iktisatçıları sıralamasında ön sıralarda yer alan Harvard Üniversitesi Profesörü Türk asıllı Dani Rodrik, California Üniversitesinden Maurice Obstfeld ile Columbia Üniversitesinden Ronald Findlay birer konuşma yapacak.

/ ANKARA

11.02.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri