|
|
|
Almanya mı, Kenya mı? |
Almanya’nın Ludwigshafen şehrindeki bina yangınında kundaklama şüphesi artıyor. Yangından yaralı olarak kurtulan Aylin ve Bedriye K. adlı iki kız kardeş, binanın içinde bir Alman’ı gördüklerini söylediler.
Bedriye, “Alman’ın arkasında sakladığı bir şişe olduğunu gördüm’’ derken, Aylin de bu kişiye kim olduğunu sorduğunda ‘’Ben Alman’ım’’ şeklinde karşılık aldığını söyledi. Aylin, “Burada ne yapıyorsun’’ diye sorduğunda ise söz konusu kişinin kapıyı yüzüne kapatmaya çalıştığını, kendisinin ise ayağını kapı aralığına koyduğunu anlattı. Bu kişiyi tarif eden Aylin, ‘’Yüzü beyaz gibiydi’’ dedi. Olay yerinde bulunan Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Kolat da, yangında yakınlarını kaybeden ailelerle görüşerek Kamil ve Cevdet Kaplan’a baş sağlığı diledi. Alman özel televizyonu ‘’N24’’, binanın içinde yangın çıkaran bir kişiyi gördüğünü söyleyen küçük bir kızın sözlerine yer verdi. Küçük kız, binanın içindeki tahta merdivenlerin yanında bir kişinin çakmağıyla bir şeyi yaktığını, bu yanan nesneyi bina içinde bulunan bir bebek arabasının yanına attığını söyledi.
‘’N24’’ televizyonunun olay yerindeki muhabiri, çok sayıda Alman vatandaşının Belediye Sarayını arayarak kurbanların yakınlarına yardım etmeye ve kendilerini evlerinde ağırlamaya hazır olduklarını bildirdiklerini söyledi. Belediye Sarayında taziye defteri açıldığını ve kentteki karnaval eğlencelerinin iptal edildiğini ifade eden muhabir, Hristiyan ve Müslümanların ortak bir dinî tören düzenlemeyi planladıklarını kaydetti. Yangından kurtulan Hüseyin ve Tuncay Karakaplan adlı iki Türk genci de, yangın sırasında yaşadıkları büyük korkuyu anlattılar.
Bild gazetesi, ‘’Anneler çocuklarını yanan binadan attı’’ başlığıyla birinci sayfadan söz konusu fotoğrafla verdiği haberde, bir annenin binanın üçüncü katından 10 metre aşağıya attığı bebeğin mucizevî bir şekilde aşağıda bekleyen bir polis tarafından kurtarıldığını yazdı. Berliner Kurier gazetesi de, aynı fotoğrafla birinci sayfadan verdiği haber için ‘’Bebek mucizesi’’ başlığını kullanırken, B.Z gazetesi, ‘’Yangın paniği! Çocuklarını pencereden attılar... ve kurtuldu’’ başlığını kullandı. ‘’Dramatik kurtuluş’’ başlığını kullanan Berliner Morgenpost gazetesi, yangın sırasında binanın içinde ve önünde çok trajik sahnelerin yaşandığını kaydetti.
ALMANYA'DA BİR EV DAHA YANDI
Öte yandan Almanya'nın Herne kentinde, sakinlerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu bir binada çıkan yangında, 7'si çocuk 16 kişi dumandan zehirlendi. Polis, nedeni henüz belirlenemeyen yangının 4 katlı apartmanın birinci katında başladığını ve bina sakinlerinin tümünün kurtarıldığını bildirdi.
|
/ LUDWIGSHAFEN
06.02.2008
|
|
|
Sudan’a suçlama ve uyarı |
Amerikan hükümeti, Sudan’ın Çadlı isyancılara destek vermemesini istedi. Dışişleri sözcüsü Sean McCormack, “Sudan hükümeti Çadlı isyancılara şu ya da bu şekilde destek veriyorsa, bunun derhal sona erdirilmesini istedik” dedi.
Çad hükümeti, Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir’i isyancılara N’Camena’da kendi güdümünde iktidar kurdurmaya çalışmakla suçlamıştı. Amerikalı sözcü, bu iddiaları “endişe verici” bulduklarını belirterek, “Sudan hükümetiyle en üst düzeyde temasa geçtik ve isyancılara herhangi bir destek sağlanıyorsa derhal buna son verilmesini istedik” diye konuştu.
Darfur’lu isyancılar Çad’da Sudan’ı suçladı
Bu arada, Sudan’ın Darfur bölgesindeki isyancılar, Çad’a girdiklerini ve Çad Devlet Başkanı İdris Debi’yi devirmeye çalışan isyancıları destekleyen Sudanlı askerlerle savaştıklarını açıkladı. Darfurlu isyancı gruplardan “Adalet ve Eşitlik Hareketi” (AEH) liderlerinden Abdülaziz El Nur Eşir, Reuters ajansına verdiği demeçte, “AEH’nin bazı askerleri Çad’ın doğusunda, çünkü Sudan hükümet askerleri de orada ve Adre’ye saldırdılar” dedi. El Nur Eşir, Çad’ın doğusunda bulunmalarına karşın burada Çadlı isyancılarla değil, Sudanlı askerlerle çatıştıklarını söyledi.
Müdahale sinyali
Öte yandan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, ülkesinin, gerektiği takdirde Çad’a müdahalede bulunmaya hazır olduğunu söyledi. Fransa’nın batısında yer alan La Rochelle şehrinde gazetecilerin, “Fransızların muhtemel bir askerî müdahalesine” ilişkin sorusunu cevaplayan Sarkozy, “Fransa, Çad’da bir sorumluluğu varsa bu sorumluluğu yerine getirecektir” dedi.
|
/ WASHİNGTON
06.02.2008
|
|
|
İran 3 yıla kadar nükleer güç |
İsrail istihbarat örgütü Mossad’ın Başkanı Meir Dagan, İran’ın 3 yıla kadar askerî nükleer kapasiteye sahip olacağını öne sürdü.
Maariv gazetesinin haberine göre Dagan, basına kapalı yapılan parlamentonun Dışişleri ve Savunma komisyonlarında yaptığı konuşmada, İran’ı, “sadece nükleer silahı nedeniyle değil, Suriye, Hamas ve Lübnan’daki Hizbullah’a verdiği destek nedeniyle İsrail açısından başlıca tehdit” olarak nitelendirdi.
İran’ın uranyum zenginleştirmenin yanı sıra uzun menzilli balistik füze geliştirdiğini söyleyen Dagan, “Füze ve roketler, bugün geçmişte olduğundan çok daha ciddî tehdit oluşturuyor. Suriye’nin elinde bulundurduğu karadan karaya füzeler, sadece iki yıl önce sahip olduğunun iki katı sayıya ulaşmış durumda “ dedi. Dagan, İran’ın 3 yıl içinde askerî nükleer kapasiteye sahip olacağını söyledi.
Yabancı uzmanlara göre, Orta Doğu’nun tek nükleer gücü İsrail, İran’ı stratejik anlamda “baş düşman” olarak görüyor. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, konuşmalarında sık sık “İsrail’in haritadan silinmesi” gerektiğini söylüyor.
|
/ KUDÜS
06.02.2008
|
|
|
Mübarek: Sınır bir daha açılmayacak |
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Gazze sınırının bir daha açılmasını kabul etmeyeceğini söyledi.
İspanya’da yayımlanan ABC gazetesine demeç veren Mübarek, sınırdaki barikatların bir süre önce Hamas militanları tarafından zorla kaldırılmasıyla yüz binlerce Filistinlinin Mısır’a akın etmesi konusuna değindi. Bu sınırın bir kez daha açılmasını kabul etmeyeceğini belirten Mübarek, Mısır polisi ile Filistin polisi arasında yaşanan şiddet olaylarında sorumluluk üstlenmeyeceklerini ifade ederek, “Kimseye ateş açma emri vermedik” dedi. Mübarek, İspanya Kralı Juan Carlos’un yapacağı ziyaret dolayısıyla İspanyol basınına verdiği demeçte, olan bitenlerin bir kez daha tekrarlanmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.
Filistin ile Mısır arasındaki sınır, 23 Ocakta Filistinli eylemciler tarafından patlayıcılarla kısmen yıkılmış ve yüz binlerce Filistinli Mısır tarafına geçmişti. Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçiren Hamas ile Mısır, bir anlaşmaya vardıktan sonra, Pazar günü sınır yeniden kapatılmıştı.
|
/ MADRİD
06.02.2008
|
|
|
ABD, bir aileyi daha yok etti |
Irak’ta Amerikan askerlerinin bir eve düzenledikleri baskında aynı aileden biri kadın 4 Iraklının öldüğü bildirildi.
Irak polisi, Amerikan askerlerinin önceki gece yerel saatle 23.00 civarında kuzeydeki Tikrit’in 15 kilometre güneyindeki Advar köyünde bir eve baskın düzenlediğini, bir karı koca ile 19 yaşındaki oğullarının öldürüldüğünü açıkladı. Polis, baskında yaralanan ailenin iki kızından birinin dün sabah vefat ettiğini, diğerinin tedavi altına alındığını belirtti. ABD ordusu, önceki gün de, Irak’ın başşehri Bağdat’ın güneyinde düzenlenen operasyonda yanlışlıkla 9 Iraklı sivilin öldürüldüğünü açıklamıştı.
|
/ BAĞDAT
06.02.2008
|
|
|
Süper Salı heyecanı |
ABD’de Kasım ayında düzenlenecek başkanlık seçiminde Demokrat ve Cumhuriyetçi Partilerin adaylarının belirlenmesinde büyük rol oynayacak olan ve “Süper Salı’’ diye adlandırılan ön seçimler, ülkenin 50 eyaletinden 24’ünde dün yapıldı.
Demokrat Parti, 22 eyalet ve bir bölgede ön seçim yaparken, Cumhuriyetçi Parti’nin ön seçimleri 21 eyalette gerçekleştirdi. Kritik ön seçimler öncesindeki son günde iki partideki adaylar ülkenin çeşitli bölgelerinde kampanyalarını sürdürürken gözler, özellikle Demokrat Parti’de Hillary Clinton ile Barack Obama arasındaki yarışa çevrildi. Son anketler, Süper Salı’da her iki adaya hemen hemen eşit şans tanıyor. Clinton ile Obama’dan birisinin süper Salıda bariz üstünlük sağlayamaması durumunda mücadele, gelecek haftalardaki ön seçimlere taşınacak.
|
/ WASHINGTON
06.02.2008
|
|
|
Belçika’da Türk köyü karnavalı |
Belçika’daki “Türk Köyü” Faymonville’de karnaval bu yıl da coşkulu geçti. Kendilerini asırlardır “Türk” olarak adlandıran Belçikalı köylüler, geleneksel olarak Türk giysi ve bayraklarıyla karnaval korteji oluştururken, ülkenin çeşitli bölgelerinden gelen “gerçek Türkler” de karnaval faaliyetlerini izledi.
Belçika’nın Arden dağları bölgesinde, ülkenin ücra köşelerinden birinde bulunan, birkaç yüz insanın yaşadığı “Faymonville” isimli köyün meydanında, Belçika ve Valonya bayrakları yanında Türk bayrağı da dalgalanıyor.
Köyün merkezinde, bugün kütüphane olarak kullanılan binanın girişinde, mermer üzerine oyulmuş ay yıldız görüntüleri; binanın içinde ise camlara işlenmiş Türk bayrağı motifleri dikkat çekiyor.
Faymonville köyünde hiçbir zaman, hiçbir Türk’ün yaşamadığını belirten köylüler, kendilerine asırlardır “Türkler” dendiğini, “Türk Köyü”nün insanları olduklarını söylüyor, kendilerini “Faymonville Türkleri” olarak tanıtıyorlar.
RİVAYETLER
Faymonville köylülerine “Türk” denilmesi ve Türk bayrağının bu köyün sembolü olması çeşitli rivayetlerle izah ediliyor.
Bazı köylüler, bu geleneğin 8. yüzyıldan kaldığını savunuyorlar.
En yaygın rivayete göre, 16. ve 17. yüzyıllarda, Avrupa’da Türk işgalinden zarar görenlere yardım için para toplanırken, Faymonville köylüleri bu parayı vermeyi reddettiler ve bu sebeple “Hristiyanlık âleminin düşmanı ve Türklerin dostu” ilân edildiler. O zamanlar “herkese korku veren” “Türk” ismini alan köylüler, kendilerini cezalandıran Liege Prensi’ni iyice kızdırmak için kilise çanlarını susturup, duâ çağrısını ezan taklidi seslerle yapmaya başladılar.
Faymonville köylülerinin, Haçlı Seferleri’ne katılmayı ve Türklere karşı savaşmayı reddettikleri için “Türk” olarak adlandırıldıkları da rivayetler arasında bulunuyor.
Yaşlı köylüler, “Türk olarak adlandırılmanın yararını İkinci Dünya Savaşı’nda gördük” diyor ve Belçika’yı işgal eden nazi ordularının her yeri yağmalarken, Türk bayrağını ve ay yıldızlı amblemleri gördükleri bu köye hiç zarar vermediklerini anlatıyorlar.
Faymonville’in “Turkania” isimli futbol kulübü, maçlarına her zaman Türk bayrakları eşliğinde çıkıyor ve kulübün ambleminde de bu bayrak yer alıyor.
Belçika’daki köylerde, kasabalarda insanlar her karnavalda çeşitli kıyafetlere bürünüyor, her yıl bu kıyafetlerin temasını değiştiriyor. Faymonville Türkleri ise tema değiştirmiyor, sadece imkânları çerçevesinde kıyafetlerini yenilemeye çalışıyor.
Faymonville köylüleri, Türkiye’yi ve Türkleri daha iyi tanımak arzularını yıllardır dile getirirken, karnavallarına Türk diplomatları ve dernekleri de dâvet ediyor, uzun yıllardır cevapsız kalan “ciddî temas arayışını” sürdürüyor.
Belçika’da ve komşu ülkelerde yaşayan Türkler, bu yıl da Faymonville karnavalını izlemek için bölgeye geldiler ve ellerindeki Türk bayrak ve sembolleriyle köy kortejine eşlik ettiler.
|
/ BRÜKSEL
06.02.2008
|
|
|
İsveç imam yetiştirecek |
İsveç hükümeti, devletin desteğiyle açacağı okullarda ülkede görevlendirilecek imamları kendisi yetiştirmeyi planlıyor.
Yüksekokul ve Bilimsel Çalışma Bakanı Lars Leinjonborg’un hazırladığı öneriye göre ülkede yaşayan Müslümanlarla ilişkilerin geliştirmesi hedefleniyor. Leinjonborg, açılacak okullarda İsveç dili ile birlikte yurttaşlık bilgisi derslerinin de okutulmasının öngörüldüğünü söyledi.
|
/ STOCKHOLM
06.02.2008
|
|
|
|