Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, insan hakları konusunda pazarlığın hiçbir şartta kabul edilemeyeceğini belirterek, evrensel hukuk değerlerine aykırı nitelikte, eğitim ve çalışma özgürlüğü açısından engel oluşturan başörtüsü yasağının hizmet alan-veren ayrımı yapılmadan sona erdirilmesini istedi.
Gündoğdu, katsayı engelinin de bu yılki ÖSS’ye kadar ortadan kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Eğitimciler Birliği Sendikası’nın 3. Olağan Genel Kurulu’nun açılışında konuşan Gündoğdu, YÖK’ün anayasal kurum olmaktan çıkarılmasını isteyerek, “Batı’da üniversite öğretim üyeleri önceliklerini bilime verirken, bizim öğretim üyelerimiz bozuk saat gibiler. Bilim adamı sıfatını taşıyanlar, Üniversitelerarası Kurul, bu ülkenin geleceğine, özgürlüğüne, demokrasisine ihanet ettiğini tanık oluyoruz” dedi.
Gündoğdu, dün ikna odaları kuranların ve “ordu göreve” pankartı açanların hangi mahalle adına konuştuklarını sorarak “Üniversitelerarası Kurul ya hayır söyleyin, ya sussun. Milletin verdikleri ile milletin çocuklarını tokatlamayın” diye konuştu.
KATSAYI ENGELİ DE KALKSIN
İnsan hakları konusunda pazarlığın hiçbir şartta kabul edilemeyeceğini kaydeden Gündoğdu, şunları ifade etti:
“Zaman, bir avuç dayatmacı zihniyeti koruma zamanı değildir. Artık söz milletindir. Evrensel hukuk değerlerine aykırı nitelikte, eğitim ve çalışma özgürlüğü açısından engel oluşturan başörtüsü yasağı hizmet alan-veren ayrımı yapılmadan sona erdirilmelidir. Din eğitimi ve öğretimi konusundaki sınırlamalar sona erdirilmelidir. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin içeriği zenginleştirilerek zorunlu ders niteliği korunmalı, isteyen anne babaların çocuklarına din eğitimi verilmelidir. Katsayı adaletsizli istikbale yapılmış en büyük kötülüktür. Katsayı engeli bu yılki ÖSS’ye kadar ortadan kaldırılmalıdır” dedi.
YARGI MECLİSİ GÖLGELEYEMEZ
Gündoğdu, yargının Meclis’in gücünü gölgelememesi gerektiğini de dile getirerek “Hiçbir kurum veya kişinin kendisini TBMM’nin yerine koymaya hakkı yoktur. İhsası ney durumu oluşturacak davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Bazı parti başkanları bile kalkıp ‘son kalemiz yargı kaldı’ diyebilmektedir. Yargı sadece milletin kalesidir. Hukuka güvenin en üst düzeyde olması için yargı özgürlükleri daraltan kararlar vermek yerine özgürlükleri genişleten kararlar vermelidir” şeklinde konuştu.
|