|
Duyguların midesi kavramı Bediüzzaman’a ait bir yaklaşım. Eşyanın isimleri Allah’ın isimlerinin tecellîsidir. Ne kadar farklı kavram varsa, o kadar Esma tecellisinin farkına varılmış demektir. Daha farkına varmadığımız ne kadar isim var bilemiyoruz. Zira Cenâb-ı Hak’kın isimlerinin sınırsız olduğunu biliyoruz.
İnsandaki duygu çeşitliliğine bakıldığında, merkezinde rızk vardır. Rızk olarak bildiğimiz biyolojik hayatın ihtiyacı olan yiyecekler, nimetler akla geliyor. Bu tanım çok dar ve sığ bir tanımdır.
İnsanın bütün istek ve arzuları ile bu istek ve arzulara cevap olan her şey aslında bir nev’î rızıktır.
Gözün hoşlandığı gerçek güzellikleri temaşa etmek rızıklanmaktır.
Kulağa hoş gelen sesler bir nevi rızktır.
Tenin, bedenin, elin zevk aldığı her eylem ve işlem bir çeşit rızktır.
Güzel düşünceler, mutluluğa vesile olan hayaller, beklentiler ve onların gerçekleşmesi duygular midesinin tatmin edilmesidir.
İman duygusunun midesi haşir akidesi ile ebedî hayat inancı ve şimdiden sağladığı memnuniyet çok büyük bir nimettir ve rızktır.
Gücü ve kudreti sonsuz Yaratıcıyı bilmek tanımak, nimetlerinin farkında olma bilgisi, marifeti sınırsız, paha biçilmez rızktır.
Duyguların midesi ve onun rızklarının farkında olmak, gerçekten çoklu zekâya sahip olmak demektir.
Her duyu ve duyuyu helâl ve meşrû dairede geliştirmek en güzel zekâ geliştirme yöntemidir.
Nimetlerin ve rızk çeşitlerinin farkında olmamızı sağlayan öğrenme ve uygulamalar iki cihan saadetini kazandıran bir yaşama biçimidir.
İnsanı geliştiren, istidat, kabiliyet, yetenek adı her ne ise, devamlı öğrenmeye istekli ve açlık hissetmek hayattan zevk almanın en kestirme yoldur.
| 
