Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin başka ülkelerin başarı hikâyelerini dinlemektense kendi hikâyesini yazması, kendi destanını anlatmasının zamanının geldiğini söyledi.
Çağlayan, bakanlıkta düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada eskiden sanayileşme modeli olarak Japonya, Kore ve Asya Kaplanlarının anlatıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: ‘’Son dönemde de İrlanda’nın, Hindistan’ın, Çin’in hikayeleri anlatılıyor. Ben de diyorum ki artık başkalarının hikâyelerini dinlemektense, kendi hikayemizi yazmanın, kendi destanımızı anlatmanın zamanı gelmiştir. Bizim hedefimiz, yarın tüm dünyada Türkiye’nin başarı hikayesinin anlatılması (Türkiye Modeli)nin konuşulmasıdır. Bu kapsamda en önemli projelerimizden biri Türkiye’nin sanayi politikasının oluşturulması ve uygun stratejilerle desteklenmesidir.’’
STRATEJİ 4 TEMEL SÜTUN
ÜZERİNE İNŞA EDİLECEK
Bakan Çağlayan, yeni sanayi stratejisinin 4 temel sütun üzerinde inşa edileceğini belirtirken, bunları, “girişimciler için öngörülebilir ve sürdürülebilir iş ortamının sağlanması, piyasadaki geçici aksaklıkları giderecek doğru teşviklerin tesbit edilip uygulanması, özel sektör-kamu sektörü diyalog ve işbirliğinin sağlanması ve ülkeyi küresel rekabette öne geçirecek kümelerin tesbiti ve gerekli tedbirlerin alınması’’ şeklinde sıraladı.
270 bine yakın işletmeden sadece 60 bininin KOSGEB veri tabanına kayıtlı olduğunu bildirdiren Çağlayan, sanayi stratejisinin başarıyla uygulanabilmesi için, sanayi envanterinin çıkarılmasının, ülke için hayati derecede önem taşıdığını vurguladı.
TEŞVİKLER SİL BAŞTAN
Bu çalışma bitirildiğinde teşvik sisteminin de sil baştan ele alınacağını anlatan Bakan Çağlayan, devrim mahiyetinde yeni bir teşvik sistemini hayata geçireceklerini bildirdi. Tamamen sonuç almaya, Türk sanayisini şahlandırmaya yönelik bir teşvik sistemi uygulayacaklarını belirten Çağlayan, şunları kaydetti: ‘’Yeni teşvik sistemi, yüksek teknoloji, yüksek katma değer ve yüksek rekabet gücüne, yani 3Y diye özetlenebilecek bir formüle dayanıyor. Yüksek rekabet gücüne ve katma değere dayalı sektörler teşvikte öncelik alacak. Aynı zamanda yüksek teknoloji içerecek öncelikli sektörler, ülkenin gelişmesine her alanda katkı sağlayacak.’’
DOĞU VE GÜNEYDOĞU
BELGESİNE AYRI TEŞVİK
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine ise ayrı bir teşvik sağlanacağını bildiren Bakan Çağlayan, bu teşvik sistemiyle terörden canı yanmış bölge insanının da iş ve aş sahibi olması yönünde çaba harcayacaklarını söyledi. Çağlayan, “Sanayicimizin tüccarımızın ihracatçımızın yatırımcımızın önünü görebileceği bir ortamı tesis edeceğiz’’ dedi.
TOBB: İTHALAT BAĞIMLILIĞI ENDİŞE VERİCİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye’nin 2007 sonu itibariyle dış ticaret açığının 63 milyar dolara ulaştığını, böylece dünyada tüm ülkeler içinde 5’inci, gelişmekte olan ülkeler arasında ise 2’inci sırada yer aldığına dikkat çekti.
‘’Hem sanayimizin hem de ihracatımızın ithalata bağımlılığı kaygı verici boyutlara ulaşmıştır’’ diyen Hisarcıklıoğlu, 2007 sonu itibariyle cari işlemler açığının 37 milyar dolara ulaşmasının tahmin edildiğini, 2008’de ise 40 milyar doları geçen bir döviz açığı beklendiğini vurguladı.
Türk özel sektörünün en önemli sıkıntılarından birisinin de döviz kurlarında 5 yıldır devam eden değerlenme olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, ‘’YTL’deki aşırı değerlenmenin son 6 ayda daha da büyümesi reel sektördeki sıkıntıları artırmıştır. Artık girdi maliyetlerini düşürmesi planlanan yapısal reformların bile tesir edemeyeceği bir noktaya geldiğimizden endişe duyuyoruz. Bu çerçevede iş ortamını hızla iyileştirecek reformların hızla tamamlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır’’ dedi.
|