Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Din, kimliği oluşturan en önemli faktördür. Çünkü din, kimliği oluşturan tüm diğer değerlerin koruyucusu ve muhafızıdır. Dinini, inancını kaybeden toplumlar, kimliğini oluşturan değerleri de kaybederler" dedi.
Viyana'da faaliyet gösteren Türk sivil toplum örgütlerinin yöneticileriyle bir toplantı yapapan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Avusturya'daki Türk toplumuna, "hem bireysel, hem de toplumsal kimliğini korumaları" önerisinde bulundu.
Konuşmasında, İbn-i Haldun'dan örnekler veren Görmez, "İbni-i Haldun'un yerleşik kültürleri göle, muhacir kültürleri ise nehire benzettiğini" hatırlatarak, "Göl suyunu yenilemezse şifa vermekten çıkar, hatta zararlı olmaya bile başlar. Nehirler ise akıp giderler ve yolda başka suları da katarak denizlere varırlar. Bu nedenle muhacir kültürlerin daha üstün bir konumu vardır" dedi. Konuşmasında aidiyet duygusu ve İslâm ilahiyatı konularına değinen Mehmet Görmez, şunları söyledi: "İslâm ilahiyatı açısından baktığımızda 'aidiyet duygusu dindir' diyoruz. Din, kimliği oluşturan en önemli faktördür. Çünkü din, kimliği oluşturan tüm diğer değerlerin koruyucusu ve muhafızıdır. Dinini, inancını kaybeden toplumlar, kimliğini oluşturan değerleri de kaybederler." Türk toplumunu birleştirecek çok ortak nokta olduğunu ifade eden Prof. Görmez, sivil toplum örgütü yöneticilerine, "Her şeyden önce şucu bucu ayrımı yapmadan, farklılıklarımızı muhafaza ederek, birlikte hareket etmeliyiz" diye seslendi.
|