Atatürk'ün hatırasına hakaret ettiği iddiasıyla 4,5 yıla kadar hapis talebiyle yargılanan Prof. Dr. Atilla Yayla, 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Prof. Dr. Atilla Yayla hakkında, AKP İzmir İl Başkanlığı'nın düzenlediği panelde yaptığı konuşmada Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle 5816 sayılı Kanuna ihtilâftan 5 yıla kadar hapis talebiyle açılan dâvânın karar duruşması dün yapıldı. İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık ve müdahil avukatlar katıldı. Prof. Dr. Yayla'nın avukatlarından Murat Dinçel ise Türkiye'de zaman zaman düşünce özgürlüğü ilkesinin ihlâl edildiğini, kamuoyunun davaya ilgisinin bundan kaynaklandığını belirtti. Mahkeme heyeti, Prof. Dr. Atilla Yayla'yı, önce 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun'un 1/1 maddesi gereğince 1 yıl hapisle, ardından eylemin umuma açık gerçekleşmesi nedeniyle cezayı yarı oranında artırarak 1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Sanığın mahkemedeki iyi halini dikkate alarak cezasını 1 yıl 3 aya indiren mahkeme heyeti, ''sanığın tekrar suç işlemeyecek oluşu konusunda mahkemede olumlu vicdani kanaat oluştuğu'' gerekçesiyle cezanın 2 yıl süreyle ertelenmesine hükmetti.
Yaşadıklarım Türkiye'de bir çeşit Galile olayı
Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Atilla Yayla hakkında, 2006 yılında AKP İzmir İl Başkanlığı'nın düzenlediği panelde yaptığı konuşmada, Kemalizmin uygulandığı 1925-1945 döneminin Türkiye için gerilemeye tekabül ettiğini, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde ilerlemeyi arzu eden Türkiye'nin diğer üye ülkelerin tâbi olduğu hukukî ve siyasî süreci tıpkı onlar gibi tatbik etmesi gerektiğini, bununla beraber Avrupa Birliği resmî görevlilerinin Türkiye'yi yakından gözleyerek "neden her yerde aynı adamın resmi var" diye sorduklarında bunun bu ortak hukukî ve siyasî değerler bakımından cevaplanması gerektiğini söylemişti. Yayla hakkında Atatürk'ün manevî şahsiyetine hakaret" suçlarını düzenleyen 5816 sayılı Kanuna ihtilâftan dâvâ açılmış, Gazi Üniversitesi de Yayla'nın derslerine son vermişti. Yayla, düzenlediği basın toplantısında, "Bu olay sadece bir Atilla Yayla olayı değildir, ben bu ülkenin vatandaşıyım. Bu ülkeyi çok seviyorum ve ifade özgürlüğünün tam olduğu bir ülke olmasını istiyorum. Benim yaşadığım olay Türkiye'de bir çeşit Galile olayıdır. Bir görüşün kanaatinin o görüşün sahibinin terörize edilerek önlenmesi olayıdır" demişti.
208 akademisyen, Yayla'ya destek bildirisi yayımlayarak Gazi Üniversitesi'nin tavrını "uluslar arası saygınlığa indirilmiş darbe" olark nitelemişti.
Yayla, protestolar üzerine Gazi Üniversitesi'ndeki görevine yediniden başlamıştı.
|