Hayat denilen mucize, hangi bedene can ve ruh verirse versin büyüktür, önemlidir.
Büyüklük ve önemliliğin derecesi de hayata olan katkısı ile ölçülebilir.
Aile ve toplum hayatında can alıcı ve farkında olamadığımız küçük gaflar ve yanlışların nelere mâl olabildiğini önceden tahmin edip davranışlara dikkat etmek ferasettir, basirettir. İnsanları birbirinden farklı kılan unsurlar hep küçük şeylerdir.
Aslında bahse konu olan küçük şeyler, hiç de küçük sayılabilecek şeyler değildir.
İster tevazu deyin, ister dikkat çekmeye yönelik deyin, aile hayatında küçük zannedilen o kadar bariz yanlışlıklar var ki, saymakla bitmez.
Zaten günlük hayatta bu kadar yanlışlıklar Prof. Dr. Üstün Dökmen'e uzun süre devam eden TRT'de yayınlanan "Küçük Şeyler" programlarına çok malzeme çıkaracak gibi görünüyor.
Adı geçen programın genel olarak çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
Bahse konu Küçük Şeyler başlıklı kitaplarına da aktarılmış. İsteyen, merak eden okuyabilir.
Efendim, bir esere değer kazandıran, eserin vücuda getirilişinde detaylara verilen ehemmiyettir. Mükemmellik detaylarda gizlidir.
Tarihî değeri paha biçilmez eserlere bakıldığında, san'atçının mahareti, incelikler, estetik, hayaller, bilgi, beceri, düşünce, hayata bakış tarzı gibi çok mesajı içermektedir.
Divriği'deki Ulu Caminin kapısı Selçuklulardan kalma bir eser olmakla beraber, halen mimarî san'atının şaheserleri arasındadır. Bursa'da Yeşil Caminin pencerelerindeki san'atın 'bilmem kaç Ayasofya değerinde' diye lise yıllarında tarih öğretmenlerimizin söylediklerini hatırlıyorum.
Keza Mimar Sinan'ın eserleri hakkında söze hacet yok. San'at üstünlüğü yüz yıllardır en zirve seviyedeki yerini korumaktadır.
Diğer alanlarda; resimde, müzikte, edebiyatta, şiirde, aynı şeyler ifade edilebilir.
Ahşap bir caminin dört yüzyıl öncesinden günümüze kadar ayakta kalması, başlı başına harika iken, hiç çivi kullanılmadan geçme san'atıyla yapılması harikalığını arttıran bir başka özelliğidir.
Anadolu hanımlarının, kızlarının el emeği, göz nuru olan çeyiz işlemelerinde aynı estetiği görebiliyoruz. Bu da detaylardaki mükemmelliğin örnekleridir..
Aynen öyle de, sanattaki incelik estetik hayatın akışına yansıdığını da görmek mümkündür.
Nezaket, incelik, güleryüz, hoş görü, izzet-ikram, misafirperverlik, karşılık beklenmeyen hediyeleşmeler, selâmlama, şefkat, merhamet gibi daha nice küçük şeyler var ki, hayatın detaylarda gizlenmiş estetiğidir.
Sabah ilk karşılaştığımız insana güler yüzle verilen selâm, o insanın o anda kendini hoş hissetmesine vesile olacaktır. O pozitif psikoloji ile görevine başladığında, iş arkadaşlarına davranışı olumlu olarak yansıyacaktır. Belki çok önemli bir kararın yönünü değiştirecektir.
Aile içi iletişimde de, problemlerin, hep küçük zannettiğimiz davranış hatalarından kaynaklanmakta olduğunun binlerce örneği ve delili bulunabilir.
Örf, adet, gelenek, nezaket (görgü) kurallarının kaynağı şeair-i İslâmiye denilen sünnet-i seniyyelerdir.
Bir insanın hayatının sorumluluk öncelikleri; farz, vacip, sünnet, adab-ı muaşeret, örf, adet, gelenek gibi önem sırasına konulur.
Temel dinî görevleri bilmek ve yerine getirmekle sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizi zannediyoruz.
Yetmez.
Hayatı meşrû ve makul çizgide, helâl dairesi içinde keyf ve zevkli hale getirmenin yolu, küçük zannettiğimiz önemli detayları ihmal etmemektir.
Âmel-i salih dediğimiz ve insanı mükemmel yapanlar da küçük şeylerin toplamından ibaret davranışlardır.
|