Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Prof. Dr. M. Cengiz Güleç, insan hakları ihlâllerinin demokratikleşme çalışmalarına engel olduğunu belirterek, "Çok kültürlü ve çok kimlikli toplumlarda belirli bir etnik grubun toplumun 'ötekileştirilmiş' grupları üzerindeki egemenliği ve baskısı insan hakları ihlâllerini de beraberinde getiriyor" dedi.
Türkiye Barış Meclisi tarafından 9-10 Şubat tarihlerinde düzenlenecek "Yeni Anayasa Sürecinde Demokratikleşme ve Kürt Sorunu" konferansının bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Güleç, toplumdaki insan hakları ihlâllerinin demokratikleşme ve toplumsal barış çalışmalarının önünde engel oluşturduğunu ifade etti. Prof. Dr. Güleç, şunları kaydetti:
"İnsan haklarına saygının ve hukukun üstünlüğü ilkesinin gerçek anlamıyla toplumsal yaşama geçirilmesi tüm dünyada çeşitli engellerle karşılaşmaktadır. Çok kültürlü ve çok kimlikli toplumlarda belirli bir etnik grubun toplumun 'ötekileştirilmiş' grupları üzerindeki egemenliği ve baskısı insan hakları ihlâllerini de beraberinde getiriyor. Bu durum, demokratikleşme ve toplumsal barış çalışmalarının önünde ciddî bir engel oluşturuyor. Ötekileştirilmiş grupların ve toplulukların inkâr, imha, olmazsa asimilasyona tabi tutulmaları ve bu bağlamda maruz kaldıkları mağduriyetler ve işkenceler genellikle baskıya tepki olarak başkaldırmaya yol açıyor. Bu da toplumsal barışın yaşanmasını neredeyse imkânsız kılıyor."
|