Futbol Federasyonu delegeleri, 14-15 Şubat tarihlerinde, federasyon başkanı, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerini seçmek üzere yeniden sandık başına gidecek. Ancak Ankara'da toplanan genel kurulun ''olağanüstü'' olması gerektiğini belirten hukukçular, hukuki bir hata yapıldığını savunarak, alınan kararın geçersiz olduğunu ileri sürdüler. Gerekçe olarak, Futbol Federasyonu'nun olağan genel kurul tarihlerinin belli olduğunu, yılda bir kez olağan mali genel kurulun toplandığını, 4 yılda bir de başkanlık seçimi yapıldığını kaydettiler.
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ise Genel Kurul'un kararıyla ilgili olarak hukuk yoluna gitmeyeceğini ama gidenleri de engellemeyeceğini söyledi. Bu açıklama Türk futbolunun bir defa daha mahkeme kapılarına düşeceğini gösterdi. Kısacası, 14-15 Şubat'ta seçime gidilip gidilmeyeceği yolundaki son noktayı hukukçular koyacak.
Ayrıca, FIFA ve UEFA gözlemcilerinin genel kurula gelip, denetleme yapması bizim açımızdan üzüntü verici oldu. Afrika'nın adı sanı duyulmamış ülkelerin federasyonları bile bağımsız bir şekilde genel kurul yapabilirken, biz hala mahkemeye düşmeden bir genel kurul yapamıyoruz.
Başkan Ulusoy, son açıklamaları ile birlikte aday olmayacağı mesajını verdi. Yerine gelecek başkanı da tehdit etti. Haziran ayında yapılacak Avrupa Şampiyonasında Türk Milli Takımına final oynatmaması halinde hesap soracağını söyledi.
Ulusoy'un 10 yıllık başkanlık döneminde Milli Takımımız futbolda Dünya Üçüncüsü olma başarısını gösterdi. Onun şahsi gayretleri ile Avrupa Şampiyonlar Ligi finali İstanbul'a getirildi. UEFA Başkanı Platini ile iyi bir dostluk kurdu. Şenes Erzik'in de gayreti ile 2009 UEFA Şampiyonası finalini Fenerbahçe Stadına aldırarak büyük bir sürpriz yaptı. Ayrıca Şifreli TV yayınlarıyla bütün kulüplerimizi önemli bir gelir kapısına kavuşturdu.
Başkan Ulusoy'un artıları kadar mutlaka eksileri de vardır. Özellikle büyük kulüplerle sürtüşme yoluna gidip, diyalog yolunu kapatması en büyük hatalarından birisidir. Yönetimki birçok çalışma arkadaşını bu inatçılığı yüzünden kaybetti.
Şahsi fikrim; Ulusoy'un 14-15 Şubat'taki seçimde aday olmayıp, çekilmesidir. Bu son dönemde çok yıprandı ve yıpratıldı. Perşembe günkü Genel kuruldaki oy dağılmaları onun bir daha kolay kolay başkanlık koltuğuna oturamayacağını gösterdi.
|