|
|
|
Müstehcenlik çocukları da tehdit ediyor |
Aile ve Sosyal Araştırmalar Uzmanı Rahime Beder Şen, bir çocuğun televizyonda kavrayamayacağı düzeyde cinsellikle karşılaşmasının sağlıklı gelişimini etkileyebileceğini bildirdi. Şen, "Aile Mahremiyeti ve Mahremiyetin Korunması" başlıklı makalesinde, son yıllarda televizyon programlarında çıplaklık, evlilik dışı kadın-erkek ilişkileri ve cinselliği ön plana çıkaran tavırlar, tutumlar ve kıyafetler sergilendiğini ifade etti.
Diyanet Dergisi'nin Ocak sayısındaki ''Aile Mahremiyeti ve Mahremiyetin Korunması'' başlıklı makalesinde, son yıllarda televizyon programlarında çıplaklık, evlilik dışı kadın-erkek ilişkileri ve cinselliği ön plana çıkaran tavırlar, tutumlar ve kıyafetler sergilendiğini ifade etti. Bu tür yayınlar karşısında ''toplumun mahremiyet konusunda duyarsızlaştığını'' belirten Şen, bu sebeple ebeveynlerin çocuklarına gelişimsel düzeylerine uygun programlar izlettirmeleri gerektiğini kaydetti.
Ebeveynlere, ''nasıl daha etkili anne-baba modelleri olabilecekleri'' konusunda eğitimler verilmesinin önemine değinen Şen, ayrıca ebeveynlere çocuklarının televizyon izleme alışkanlıklarını kontrol etme eğitimi verilmesi gerektiğini kaydetti. Küçük çocukların televizyon programlarıyla ilgili eleştirel bir değerlendirme yapabilmeleri için eğitilmeleri gerektiğini ifade eden Şen, makalesinde şu görüşlere yer verdi: ''Bir çocuğun cinselliği gelişimsel olarak belli evrelerden geçerek kavraması gerekirken, televizyonda kavrayamayacağı düzeyde cinsellikle karşılaşması, bu konudaki sağlıklı gelişimini çeşitli biçimlerde etkileyebilir. Bu nedenle çocukların televizyon izledikleri saatlerde gösterilen, cinselliğin açık biçimde sergilendiği, mahremiyetin ihlâl edildiği yayınlar sakıncalıdır.''
Şen, "televizyon programları ile birlikte gündelik hayatın en önemli alanlarından biri olan özel hayat kavramının esnekleştiğini, hatta hiçe sayıldığını'' öne sürdü. ''Reality programlarında, insanların özel hayatlarının ve mahrem ilişkilerinin alenen sergilenmesinin programdaki insanlar ve yakınları için örseleyici olduğunu'' kaydeden Şen, "Sergilenen özel hayat, sadece kişinin kendisini ilgilendirmemekte, yakınları da teşhir edilmiş olmaktadır. Daha önce, sırf bu nedenle aile içi cinayetler işlenmiştir. Bu tür programlarda sergilenen psikopatolojik davranışlar, telkine yatkın toplum bireyleri tarafından taklit edilebilir'' görüşünü dile getirdi.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Millî iradeye saygısızlık |
Yargıtay Başsavcısının milletvekillerinin iradelerine müdahale ettiğini ifade eden Hukukçular Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Yalçınkaya, "Yasamanın yetkisine giren konularda, TBMM üyelerinin yasama faaliyetlerine ilişkin tartışmalarına müdahale şeklinde algılanabilecek açıklamalar yapılmaktadır. Başsavcının açıklama yapması kuvvetler ayrılığı prensibini ihlâl etmektedir. Açıklama henüz Meclis gündemine gelmemiş bir konuyu tartışılmadan engellemek, önünü kesmek ve parlamento üyelerinin iradesini etkilemeye yönelik olduğu şeklinde algılanacaktır" dedi.
Hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın başörtüsü ile ilgili basın bildirisine tepki gösterdi.
Hukukçular Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kılıçkaya, Başsavcının milletvekillerinin iradelerine müdahale ettiğini kaydederek, "Yasamanın yetkisine giren konularda, TBMM üyelerinin yasama faaliyetlerine ilişkin tartışmalarına müdahale şeklinde algılanabilecek açıklamalar yapmaktadır. Başsavcının açıklama yapması kuvvetler ayrılığı prensibini ihlâl etmektedir. Açıklama henüz Meclis gündemine gelmemiş bir konuyu tartışılmadan engellemek, önünü kesmek ve parlamento üyelerinin iradesini etkilemeye yönelik olduğu şeklinde algılanacaktır" dedi.
Kılık kıyafet özgürlüğünün bir çok temel konuda zarar doğuracağının teferruatlı bir şekilde sayıldığına dikkat çeken Sinan Kılıçkaya, başsavcının "açık ve derin bir yanılgı içinde" olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Yasağın kaldırılması laiklik ilkesi ile güvence altına alınan eğitim hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü hayat bulacaktır. Bu yasakla toplumun büyük bir bölümü mağdur edilmiş ve devletine olan güven sarsılmıştır. Yasağın kaldırılması güveni ve vatandaşının devletine bağlılığını kuvvetlendirecektir. Ulusal bütünlük bırakın sarsılmayı çok daha kuvvetli hale gelecektir. İnsanların kılık kıyafetini belirleyerek, tek tipleştirerek cumhuriyetin kazanımları korunamaz. Olsa olsa tehlikeye atılır."
YASAĞIN KALKMAMASI
LAİKLİĞE AYKIRI
Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Av. Halil Doğan da yargının görevinin fertlerin özgürlüklerini savunmak ve onu devlet dahil herkese karşı korumak olduğunu söyledi. Yasakların kaldırılması için siyasetçilerin hareketlerini kısıtlamak, partileri kapatmakla korkutmanın yargı mensubuna yakışmadığını belirten Doğan, "Başörtüsünü insanlar ne maksatla takarsa taksın. Yargı bu niyetle uğraşmaz, uğraşmamalıdır. Kişinin başörtüsünü dinî gayeyle örtmesi, yasa koyucunun ona bu hakkı vermesi, asla ve asla laiklik ilkesiyle çatışmaz. Tabiî ki laikliği dinsizlik olarak algılamıyor ve tatbik etmiyorsanız" dedi. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasada ve yasalarda sayılamayacak kadar dinle ilgili tabir geçmekte ve başta Diyanet Başkanlığı olmak üzere kurumla ilgili hükümler düzenlenmektedir. Bunlar laikliği ihlâl etmiyor da kişilerin özgürlüğünü düzenleyen maddeler mi laikliği ihlal ediyor? Başörtüsünü serbest bırakmak devletin üniter yapısını ve laik düzenini bozar demek, bu terimlerin içeriğini bilmemek demektir. Laik devlette devlet kişilerin dinine diyanetine karışmaz. Giydiği kıyafetten, nasıl düşündüğüne kadar müdahalelerde bulunmaz. Kılık kıyafetiyle uğraşmaz. Esasında, başörtü yasağının kalkması değil, başörtü yasağının kalkmaması laikliğe aykırıdır, laik düzeni bozmaktadır."
BAŞSAVCI PARTİLERİ TEHDİT EDİYOR
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay da Yalçınkaya'nın yasağın kaldırılmasını isteyen siyasi partileri açıkça tehdit ettiğini dile getirdi. Turbay, "Sayın Savcının bu tavrı, sadece başörtüsü yüzünden mağdur olanların özgürlüklerini değil, aynı zamanda fikir üreten, demokrasiye katkı sağlan siyasi partiler dahil bütün sivil toplum örgütlerinin düşünce ve fikir özgürlüğünü de kısıtlama girişimidir. Türkiye demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Bazılarının hezeyanları, korkuları yüzünden toplumun genel beklentilerinden geri adım atılmamalıdır" dedi.
DEMOKRATİK SİSTEMDE YERİ YOK
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak da Yalçınkaya'nın açıklamalarını yadırgadığını belirterek, demokratik sistemde bunu kabul etmenin mümkün olmadığını vurguladı. Kamalak, şöyle dedi:
"Anayasa'da, yasama, yürütme ve yargının görev alanları açık. Başsavcı görüş beyan ediyor, bunu Anayasal zemine oturtmak mümkün değil. Bizdeki demokrasi işin kandırmacası. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Anayasa'mızda bu böyle. TBMM'nin alnında da yazıyor. Son tahlilde halkımızın, yüce milletimizin dediği olur. İnşallah siyasi partilerimiz, millete verdikleri sözü tutar."
|
Kemal Benek
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Bakan Şahin: Başsavcı görevini yaptı |
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, hiçbir siyasi partinin Anayasa ile çizilmiş olan çerçevenin dışına çıkmayı öngören bir faaliyeti olmadığını ve olamayacağını belirterek, ''Başsavcının, siyasi partilerin faaliyetleriyle ilgili inceleme yapmak gibi bir görevi olduğu için, bir takım hatırlatmalarda bulunmasını anlayışla karşılamak gerekir'' dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, Anayasa ve yasalardaki devletin düzeniyle ilgili hükümleri hatırlattığını ifade eden Şahin,
"Herkes anayasal çerçeve içinde hareket eder. Siyasî partiler de anayasal çerçeve içinde hareket eder. (Laikliğe aykırılık konusunda) Başsavcı herhangi bir somut örnek vermiş değil. Her siyasî parti, Anayasa ve yasalar içerisinde siyasî faaliyette bulunuyor. Hiçbir siyasî partinin Anayasa ile çizilmiş olan çerçevenin dışına çıkmayı öngören bir faaliyeti yoktur, zaten olamaz. Niye böyle bir açıklama yaptı bilmiyorum" dedi.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Soldan başsavcıya destek |
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ''Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Yalçınkaya, son derece duyarlı bir şekilde yaklaşan tehlikeye de dikkat çekiyor. Son derece yerinde bir açıklama'' dedi.
Sezer, Parlamento'da DSP'li milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başörtüsü sorununun çözümüne yönelik yaptığı açıklamadan büyük kaygı duyduğunu ifade ederek, MHP'yi anlamakta zorlandığını söyledi. Sezer, sorunun siyaset ve demokrasi içinde çözülmesi gerektiğini söyledi.
Parti kapatmanın yararı olmadığının görüldüğünü ifade eden Sezer, siyasi partiler ile sivil toplum örgütlerinin etkili bir duruş göstermesi gerektiğini kaydetti. Sezer, ''Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Yalçınkaya, son derece duyarlı bir şekilde yaklaşan tehlikeye de dikkat çekiyor. Son derece yerinde bir açıklama. İnsanları birbirine düşürecek girişimlerde bulunmak büyük sıkıntı yaratır'' diye konuştu.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Başörtüsü inancın gereğidir |
Diyanet-Sen Genel Araştırma ve Dış ilişkiler Sekreteri Lütfü Şenocak, "siyasi simge" yaftasıyla insan hak özgürlükleri noktasında hak ihlali yapıldığını belirterek, "Başörtüsü inancın gereğidir, asla siyasî bir simge değildir" dedi.
Şenocak,yaptığı açıklamada, hükümeti söylediklerini yerine getirmeye, ağlayan, gözyaşı döken kızların ıztırabını dindirmeye ve daha etkin kararlar almaya davet etti. Başörtüsünün İslam'ın Müslüman kadına emri olduğunu, gerek Kur'ân-ı Kerim gerekse de Peygamberimizin sünnetinin bunu açıkça söylediğini vurgulayan Şenocak şöyle dedi:
"Kendi yaşam tarzını bütün insanlara dikte etme sevdasına kapılan kişilerin başörtüsüne karşı saldırgan ve buyurgan bir tavır içerisinde olmaları insan hak ve hürriyetini çiğneyen, sosyal barışı yaralayan gayr-i ahlakî bir durumdur. Ayrıca dini ilimlerde uzmanlık gerektiren konularda dine karşı tahammülsüzlükleriyle bilinen sıradan insanların 'başörtüsü dinde yoktur' şeklinde fetva vermeleri bilimsel ahlaksızlıktır. Başörtüsünün serbest olması gerektiği anlatılırken sarf edilen faraziyeden hareketle, ısrarla ve inatla başörtüsünü simge olduğunu iddia edenler de şunu bilmelidirler ki, eğer başörtüsü simge ise, bu toprakları vatan yapan ulu kadınların simgesidir."
EĞİTİM-BİR-SEN: TOPLUM,
BU SORUNU AŞMIŞTIR
Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezinden yapılan açıklamada da "Gerçekten de hiçbir yasaklayıcı kanun olmadığı halde yıllardır kadınlarımızın çalışma ve eğitim gibi iki temel insan hakkını ihlal edip hayatlarını zindan eden bu zulüm, milletimizin vicdanını derinden yaralamaktaydı. Ve sokaklara, çarşıya pazara baktığımızda da sevinerek görüyoruz ki esasen toplumumuz bu sorunu çoktan aşmıştır. Toplum böyle bir yasağı tanımamakta, meşru veya gerekli görmemekte, fiilî hayatıyla da böylesi anlamsız bir yasağı yok saymaktadır" denildi.
|
Ahmet Terzi
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Yazıcıoğlu: Parti kapatmak yasa tanımazlıktır |
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu, anayasanın değişmez ilkeleri dışında düzenlemeye gitmek isteyen siyasi partilerin kapatılmasının yasa tanımazlık olduğunu belirtti.
Yazıcıoğlu, yaptığı yazılı açıklamayla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın başörtüsü ilgili görüşlerine karşı çıktı. BBP Genel Başkanı, hiçbir kurumun TBMM'nin üzerinde olmadığına işaret ederek, "Anayasada değiştirilemeyecek, değişmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleri açıktır. Bunların dışında bir düzenleme istedi diye bir siyasî partinin kapatılması yasa tanımamaktır" dedi. Yazıcıoğlu, Başbakan Erdoğan'ı da tartışma başlatmak yerine sorunu çözmeye davet etti.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Millet yasağı tasvip etmiyor |
AKP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, anketlere göre halkın başörtüsü yasağını tasvip etmediğini vurguladı.
Şahin, Tunceli'de partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecenin başörtüsü ile ilgili sorusu üzerine şöyle konuştu:
''Bir taraftan ''Haydi Kızlar Okula'' kampanyası ile kızlarımızı okula göndermeye çalışırken, bir taraftan da okula gitmeye çalışan kızlarımızı şeklinden, şemalinden, başındaki eşarbından dolayı, yasaklarla eve hapsetmeye ve onun bu anlamda özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyoruz. Ben bütün yasaklara karşıyım. Böyle baktığınızda bu yasağın da kalkması gerektiğini düşünüyorum. Zaten anketlere göre de halkımız bu yasakları tasvip etmiyor.''
Tam laik bir ülke olmak için bütün inanç sistemlerine eşit mesafede olunması gerektiğini dile getiren Şahin, ''İnsanlar bireysel olarak istediği şekilde inanabilir, istediği şekilde yaşayabilir, istediği şekilde giyinebilir. Bu onun bireysel hakkı ve özgürlüğüdür. Devlet eğer laikse bütün inanç guruplarına eşit mesafede olmak zorundadır'' diye konuştu.
|
/ TUNCELİ
19.01.2008
|
|
|
Cemaatler AİHM'e gidiyor |
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 2006 yılında veto ettiği Vakıflar Kanun Tasarısı yeniden TBMM gündeminde. Cemaatler, 1000'e yakın kıymetli mallarını ilgilendiren kanunu AİHM'e götürmeye hazırlanıyor.
Vakıflar Kanunu gayrimüslim cemaatlerin ve Avrupa Birliği'nin beklentisinin aksi düzenlemelerle yasalaşıyor. 10. Cumhurbaşkanı Sezer'in 2006 yılında veto ettiği tasarı, TBMM Adalet Komisyonu'nda "aynen" kabul edildi. Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'ndan da geçerek, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp yürürlüğe girmesi bekleniyor. Hukukçuların tasarıya yönelik tepkilerinin ana noktası, uygulamada "devletlerarası mütekabiliyet" ilkesini saklı tutmasından kaynaklanıyor. Bu ilke, başka ülke vatandaşlarına yönelik olduğundan; Türk vatandaşı olan, ancak dinleri çoğunluktan farklı, yani gayrimüslim olanlar "yabancı" olarak niteleniyor. Devletin el koyup, üçüncü şahıslara sattığı okul, ibadethane gibi sosyal amaçlı gayrimenkullerinin iadesini de sağlamayan tasarı, hukukçulara göre "hukuksuzluğa kılıf" hazırlıyor. Fener Rum Patrikhanesi ile Süryani ve Katolik cemaatlerinin avukatı Kezban Hatemi, tasarının tahmini olarak, azınlıklara ait trilyonların üzerindeki değerde 1000 gayrimenkulü ilgilendirdiğini ifade etti.
Agos Genel Yayın Yönetmeni Etyen Mahçupyan da bu kanun kalıcı bir kanun olamayacağını ifade ederek, "Bu mesele bu yasayla yönetilemez. Problemler devam edecek demektir. AİHM'e açılmış değişik cemaatlerden 4-5 dâvâ var. Cemaatler, dâvâları doğrusu bu yasa için bekletiyorlardı. Bilerek beklediler. Bu yasa hakikaten doğru dürüst bir gelecek vaadetmiyorsa ve cemaatler haklarını geri alamayacaklarsa o zaman önümüzdeki bir-iki yıl içinde çok sayıda vakıf AİHM'e gidecektir" diye konuştu.
|
/ İSTANBUL
19.01.2008
|
|
|
Devlet milletle barışmalı |
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, kısa bir süre sonra 301'inci maddeyle ilgili yeni düzenlemenin Meclis'e geleceğini de hatırlatarak, Türkiye'nin daha demokratik, vatandaşlarıyla barışık bir devleti hak ettiğini söyledi.
Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in ölümünün birinci yılı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Üskül, Dink cinayetinin toplumu bir arada tutan barış, kardeşlik, birlik, farklı kimliklere ve fikirlere gösterilen saygıya sıkılan bu kurşun olduğuna dikkat çekti. Üskül, "Hrant Dink, emin olun ki, katillerinden çok daha samimi bir şekilde bu ülkeye bağlıydı" dedi.
Hiçbir karanlık nokta kalmayacak şekilde tüm iddialar için müfettişlerin inceleme yaptığını belirten Üskül, "Türkiye'de hiç kimse çeteleri, çapulcuları, katilleri, teröristleri kollayarak bu ülkenin barışına, kardeşliğine ve geleceğine hizmet ettiğini sanmasın. Bu ülkeye gerçekten hizmet etmek isteyenler, Hrant'ın özlediği gibi, demokratik kurumlarına güvenilen, hiçbir düşüncenin tahakkümüne izin vermeyen, farklı görüşlerin ve kimliklerin kendilerini sürekli bir güvercinin ruh tedirginliğinde değil, özgür ve güven içinde hissettiği bir ülke için çalışanlardır" diye konuştu.
Kısa bir süre sonra 301'inci maddeyle ilgili yeni düzenlemenin Meclis'e geleceğini de hatırlatan Üskül, "Daha demokratik, insan hakları ve özgürlükler temelinde yükselen, vatandaşlarıyla barışık bir devleti hak ediyoruz" dedi.
|
Kemal Benek
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Hrant Dink cinayeti aydınlatılmalı |
Merkezi Paris'te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü tarafından yapılan açıklamada, gazeteci Hrant Dink'e yönelik saldırının sorumlularının ortaya çıkartılması çağrısında bulunuldu.
Dink'e yönelik suikastın birinci yıldönümü dolayısıyla yapılan açıklamada, "Türk yetkililerden, saldırının sorumlularının bulunması için daha etkili bir soruşturma yapmaları'' istendi.
Dink'i ailesi ve meslektaşlarına dayanışma mesajı gönderilen açıklamada, TCK'nın 301. maddesinin de vakit geçirilmeden değiştirilmesi çağrısında bulunuldu.
Bu arada, Dink, öldürülüşünün 1. yılında Almanya'nın başşehri Berlin'de düzenlenen bir toplantıda anıldı. Alman Sol Parti'ye yakınlığıyla bilinen Rosa Luxemburg Vakfı'nda düzenlenen toplantıya Dink'in avukatı Erdal Doğan, Berlin Ermeni Kilise ve Kültür Cemaati temsilcisi Gerayer Koçaryan ve Sol Parti Federal Meclis üyesi Norman Paech katıldı.
|
/ PARİS
19.01.2008
|
|
|
Macaristan'dan AB desteği |
Macaristan Ulusal Meclis Başkanı Katalin Szili, ''Macar Meclisi, Avrupa Birliği (AB) yolundaki Türk Meclisine destek olacaktır'' dedi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın resmî konuğu Szili, Macar halk kahramanı Prens Rakoczi adına açılan müzenin bulunduğu Tekirdağ'a gelerek Vali Aydın Nezih Doğan'ı ziyaret etti. Szili, burada yaptığı konuşmada, Tekirdağ'da Macar kültürüne değer vermelerinden dolayı Doğan'a teşekkür etti.
Ankara'daki temasların çok olumlu geçtiğini anlatan Szili, imzalanan protokol gereği, Türk ve Macar parlamentoları arasındaki ilişkileri daha iyi seviyelere taşıyacaklarını söyledi. Protokolle, 130 meclis çalışanına Macaristan'da 20 ayrı konuda seminer verileceğini ifade eden Szili, şöyle konuştu:
''Bu noktada Macar Meclisi AB yolundaki Türk Meclisi'ne destek olacaktır. Türk vatandaşlarının Macar kültürünü korumaları beni çok duygulandırdı. Bu bizim için önemli kültürel varlıkları koruma altında tutan valilik, belediye ve diğer tüm yöneticilere ve Tekirdağlılara teşekkür ediyorum.''
|
/ TEKİRDAĞ
19.01.2008
|
|
|
Bolat: Bizi birleştiren unsurlar daha güçlü |
MÜSİAD Diyarbakır Şubesi 11. Olağan Genel Kurulu toplantısına katılan Genel Başkan Ömer Bolat, bölen unsurların değil, birleştiren unsurların çok daha güçlü olduğunu söyledi.
Terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirilen ve 6 kişinin ölümü 67 kişinin de yaralanmasına yol açan bombalı saldırı sonrası TÜSİAD heyeti ile birlikte vatandaşların acısını paylaşmak üzere Diyarbakır'a gelen MÜSİAD Genel Başkan Bolat, Diyarbakır halkı ile acılarını paylaşmak taziyelerini bildirmek üzere burada bulunmanın güzel bir birliktelik olduğunu belirtti. Bombalama hadisesini nefretle kınadıklarını vurgulayan Bolat, bölen unsurların değil bizi birleştiren unsurların çok daha güçlü olduğunu belirterek, farklılıkların zenginlik olduğunu belirtti. Bölgenin az gelişmişliği, ekonomik kalkınmada geri kalmasının önemli sorunlar olduğuna dikkat çeken Bolat, çözüm bulmada devlet, sivil toplum örgütleri, mahalli yönetimler ile hep birlikte hareket edileceğini vurguladı. Bolat, terörden dolayı kaybolan güvenin yeniden inşa edilmesinin zorunlu olduğunu kaydetti.
|
/ DİYARBAKIR
19.01.2008
|
|
|
Kutan: AKP'nin teklifi yetersiz, MHP'ninki muğlak |
Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, başörtüsü yasağının kaldırılması konusundaki girişimlerle ilgili olarak "AK Parti'nin teklifi yetersiz, MHP'nin önerisi ise yetersiz" dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Kutan, "Yıllardır haksız bir şekilde uygulanmakta olan başörtüsü yasağıyla ilgili tartışmaların son günlerde yeniden alevlendiğini" belirtti. AKP'nin bu konudaki teklifinin ''yetersiz'', MHP'nin önerisinin ise ''muğlak'' olduğunu kaydeden Kutan, ''Başörtüsü yasağını sadece yükseköğretim hakkıyla sınırlandıran teklif büyük bir hatadır. Çünkü tersinden baktığımızda bunun anlamı; yüksek öğrenim dışındaki bütün alanlarda başörtüsü zulmünü anayasal suç haline getirmek demektir'' dedi. Kutan, Anayasa'nın "Din ve Vicdan Hürriyeti" başlıklı 24. maddesinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Çelik: Öğretmen maaşları düşürülmeyecek |
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Dünya Bankası Türkiye Direktörü'nün Türkiye'de öğretmen maaşlarının OECD üyesi ülkelere göre yüksek olduğu yönündeki açıklamasının doğru olduğunu ancak öğretmenlerin maaşının düşürülmeyeceğini söyledi.
Millî Eğitim Bakanı Çelik, eğitim sendikalarının da tepkisine sebep olan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zachau'nun öğretmen maaşlarına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Zachau'nun söylediklerinin doğru olduğunu ifade eden Çelik, "GSMH'ye oranla, öğretmenlere verilen maaş, OECD ülkelerinin hepsinin üzerindedir. OECD'de birinciyiz; öğretmenlere ayırdığımız kaynağın, GSMH'ye oranı itibarıyla. Bu doğrudur" dedi. "Bana kalsa, öğretmenlerimize bundan da daha fazla para vermek isterim" diyen Çelik, cari açığı kapatmak için öğretmenlerin ücretlerinin düşürülmesi gibi bir şeyin söz konusu olamayacağını vurguladı.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Körfez'e afet kaçış yolu yapılıyor |
Tüpraş ve çevresindeki dolum tesisleri ile iç içe bulunan Kocaeli'nin Körfez ilçesinde olası bir durumda kaçmak için yol yapılıyor.
Bölgede olası bir tehlike durumunda burada yaşayan halk, bu yolu kullanarak İlimtepe'ye kaçacak. Tüpraş ve gaz dolum tesislerinin bulunduğu alanda yaşanabilecek olası bir afet anında, ilçenin tahliyesinde güçlük yaşanmaması için harekete geçen Büyükşehir Belediyesi, Körfez İlimtepe arasındaki bölüme afet kaçış yolu yaptırıyor. Daha önce yolun 5.5 kilometrelik bölümü tamamlanırken, yolun ikinci bölümü olan 550 metrelik kısım için ihale açıldı. 11 metre genişliğinde inşa edilen yol, D-100 ve TEM Otoyolu'nun tıkanması durumunda kullanılacak.
|
/ KOCAELİ
19.01.2008
|
|
|
Cuma hutbesi işaret diliyle anlatıldı |
Rize Valiliği ve İl Müftülüğü tarafından başlatılan uygulama ile işitme engelli vatandaşlar, görevli öğretmenin işaretleriyle Cuma namazı kıldı.
Rize Valiliği ve İl Müftülüğü tarafından başlatılan uygulama ile işitme engelli vatandaşlar, görevli öğretmenin işaretleriyle Cuma namazı kıldı.
|
/ RİZE
19.01.2008
|
|
|
Yargıtay, başkanını seçemedi |
Osman Aslan'ın yaş haddinden emekliye ayrılmasının ardından başlayan Yargıtay başkanlık seçiminin 9. turuna Pazartesi günü devam edilecek.
Bazı Yargıtay üyelerinin mazeret bildirerek bugün yapılacak oylamalara katılamaması üzerine seçimlere ara verildi. Seçimin 9. turuna 21 Ocak Pazartesi günü devam edilecek.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Milas'ta patlama: 16 yaralı |
Muğla'nın Milas ilçesinde inşaat işçilerinin kaldığı bir evde meydana gelen patlamada 16 kişi yaralandı.
Milas Kaymakamı Bahattin Atçı, Milas ilçesine bağlı Güllük beldesinde Atatürk Mahallesi Çamlık Sokakta bulunan binanın 3. katında, 16 inşaat işçisinin kaldığı evde bilinmeyen bir nedenle patlama meydana geldiğini bildirdi. Olayda 16 inşaat işçisinin yaralandığını belirten Atçı, ''Bu işçilerden 4'ünün tedavisi sürüyor. 12'si ayakta tedavi oluyor.'' dedi. Patlamanın nedeninin jandarma olay yeri inceleme ekiplerince araştırıldığını kaydeden Atçı, ''Evde ikisi büyük 3 mutfak tüpü olduğu tespit edildi. Büyük tüplerden birisi hasar görmüş. Ekiplerimiz patlamaya bu tüpün neden olabileceği üzerinde duruyor. Evde her hangi bir patlayıcı maddeye rastlanmadı.'' diye konuştu. Patlama sonrasında ev kullanılmaz hale geldi. Patlamanın etkisi ile evin camları ile evde bulunan eşyalar çevreye saçılırken, bölgede bulunan çok sayıda evinde camı kırıldı.
|
/ MİLAS
19.01.2008
|
|
|
Yarıyıl tatilinde servis ücreti ödenmeyecek |
İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin, Ulaşım Koordinasyon Merkezinin (UKOME) ''sömestre tatilinde velilerden okul servis ücreti alınmayacağına'' ilişkin kararını ''hukuka uygun bulduğu'' bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, UKOME'nin ''Sömestre tatilinde velilerden okul servis ücreti alınmayacağına'' ilişkin 2006 yılında karar aldığı, İstanbul Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odasının bu kararın iptali istemiyle İstanbul 2. İdare Mahkemesinde dava açtığı hatılatıldı. Mahkemenin, ''UKOME'nin, kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde aldığı yarı yıl tatilinin ücrete tabi olmadığına ilişkin kararının hukuka ve mevzuata aykırılık olmadığı yönünde karar verdiği'' belirtilen açıklamada, bu yıl ve bundan sonraki eğitim ve öğretim dönemlerinde sömestre tatilinde öğrenci velilerinden servis ücreti alınmayacağı belirtilerek, karara uymayan servis taşıyıcıları hakkında UKOME kararı ile servis araçları yönergesine aykırı hareketten yasal işlem yapılacağı kaydedildi.
|
/ İSTANBUL
19.01.2008
|
|
|
Kar ve sis ulaşımı aksatıyor |
Yurt genelinde etkili olan soğuk hava, sis ve kar yağışı, hava ulaşımında aksamalara sebep oluyor.
Yurdun iç kesimleri ve doğu illerindeki elverişsiz hava şartları sebebiyle bu illerden İstanbul'a düzenlenen bazı uçuşlar gerçekleştirilemiyor. Türk Hava Yollarının (THY) Ankara, Konya ve Ağrı'dan İstanbul'a yapılması gereken seferleri ile Atlasjet'in Ankara-İstanbul seferi, bu illerdeki sis ve olumsuz hava koşulları sebebiyle bir süre yapılamadı. Bu arada, bazı iç hat seferleri de gecikmeli olarak gerçekleştiriliyor.
|
/ İSTANBUL
19.01.2008
|
|
|
Sibirya soğukları, Doğuyu esir aldı |
Doğu Anadolu Bölgesi'nde Sibirya soğukları etkisini sürdürüyor.Gece en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında olmak üzere Ardahan'da 30, Erzurum'da 28, Kars'ta 27, Iğdır'da 20 ve Erzincan'da 17 derece olarak ölçüldü.
Kar kalınlıklarının ise Kars'ta 20, Ardahan'da 16, Erzurum'da 6, Erzincan'da 3 ve Iğdır'da 2 santimetre olduğu bildirildi. Meteoroloji yetkilileri, önümüzdeki bir hafta boyunca bölgede yağış beklenmediğini ifade ettiler. Sürücüleri yollardaki buzlanma ve sise karşı uyaran yetkililer, özellikle sabah saatlerinde etkili olan yoğun sis nedeniyle görüş mesafesinin düştüğünü kaydettiler. Bu arada, Bingöl'de 18 köy yolunun ulaşıma kapalı olduğu bildirildi.
Kartal donmuş halde bulundu
Gece hava sıcaklılığın sıfırın altında 30 dereceye kadar düştüğü Ardahan'daki Kaptanpaşa Mahallesi Hamam Sokak'ta vatandaşlar donmuş halde bir kartal buldu. Ardahan Çevre ve Orman Müdürü Faruk Köksoy, aşırı soğuklar karşısında zayıf, yaşlı ve güçsüz yaban hayvanlarının ölümlerinin normal olduğunu belirtti. Yaban hayatın korunması için doğaya yem bırakma çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Köksoy, ''Yaban hayatı için doğaya 150 kilogram yem bıraktık. Kış mevsimi boyunca bir ton yem bırakmayı planlıyoruz'' dedi.
Fakirlere yarım ton daha kömür yardımı
Öte yandan Sibirya soğukları sebebiyle daha önce kömür yardımı yapılan ailelere, 500'er kilogram daha kömür dağıtılmaya başlandı.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Zekeriya Deniz, merkez ve bağlı köylerde yardıma muhtaç 10 bin 975 aileye, kış mevsimi öncesi 1,5'ar ton kömür yardımı dağıtıldığını söyledi. Bu yıl yaşanan aşırı soğukların yakacak tüketimini arttıracağının göz önüne alındığını kaydeden Deniz, ''Kış mevsimi öncesi kömür yardımı yaptığımız 10 bin 975 aileye, 500'er kilogram daha kömür dağıtmaya başladık. Kömür dağıtımı önümüzdeki günlerde sona erecek. Yardıma muhtaç ailelerin kışı rahat geçirmeleri için çaba harcıyoruz'' diye konuştu.
|
/ ERZURUM
19.01.2008
|
|
|
Yağışlar barajları doldurmadı |
Türkiye'de, geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklığın ardından, son yağışlarla birlikte barajlarda su seviyesi yükselirken, bazı barajlarda su seviyesi halen istenilen düzeye çıkamadı.
Trakya Bölgesi'nde 8 barajdaki su miktarı, geçen yılın en kurak dönemi olan Eylül ayına göre 95,15 milyon metreküp arttı. Konya, Karaman ve Aksaray'da bulunan baraj ve göllerdeki su miktarları yaz aylarına göre artış gösterse de doluluk oranları yüzde 5.8 ile 52 arasında değişiyor. Gaziantep'te geçen yıla göre yağışın az olmasına rağmen, Devlet Su İşleri'nin (DSİ) barajlardaki suyu takviye edecek yatırımları tamamlamasından ötürü kentte su sıkıntısı bulunmuyor. İzmir'de, Devlet Su İşleri (DSİ) 2. Bölge Müdürlüğüne bağlı barajlardaki su miktarı, geçen yıldaki en düşük değerlere göre yüzde 66 oranında arttı.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Başoğlu: Bu sefer geri adım atılmasın |
Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Başbakan'ın başörtüsü yasağını kaldırmada bu sefer geri adım atmaması gerektiğini vurguladı.
Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, başörtüsü yasağını savunanların gerekçe olarak laikliği öne sürmelerini eleştirdi. Başoğlu, "Ülkemizde Laiklik anlayışı genel olarak amacından saptırılarak yorumlanmış ve İslâm dinine karşı bir kurum biçiminde gösterilmiştir. Laikliğin özünde dine karşı olmak, dini sembollere karşı olmak da yoktur" dedi. Yasağı kaldırmada Başbakanın geri adım atmaması gerektiğini dile getiren Başoğlu, "Ümit ediyorum Sayın Başbakan attığı bu adımdan geri dönmeyecektir. Eğer bu defa da başörtüsü yasağı kaldırılmazsa bunun mütedeyyin vatandaşlar üzerinde büyük bir halay kırıklığı ve moral çöküklüğü meydana getireceğini herkes bilmelidir" diye konuştu. Başoğlu, başörtüsü yasağını savunanların din ve vicdan özgürlüğüne karşı tavır içinde olduğunu belirtti.
|
Cemil Yüzer
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Okullarda 'yıldız liderler' yetiştirilecek |
Millî Eğitim Bakanlığı ile Hayal Ortakları Derneği, ''geleceğin liderleri''ni ortaya çıkarmak amacıyla ''Oku Düşün Paylaş'' konulu bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.
MEB İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er ile Hayal Ortakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Yaman, konuyla ilgili olarak 10 Ocak 2008 tarihinde ''Oku Düşün Paylaş'' başlıklı bir protokol imzaladı. Protokol, ''İlköğretim okullarında yarının liderleri olacak öğrencilerin okuyan, araştıran, yenilikçi düşünen, düşündüğünü anlamlı ve anlaşılır şekilde ifade eden, algılama gücü yüksek, sentez kabiliyeti olan kültürlü, millî ve manevî değerlere sahip, yüksek karakterli bireyler yetiştirmeyi'' amaçlıyor.
İlköğretim 6. ve 7. sınıflara yönelik projeye göre, Türkiye genelinde belirlenecek 200 ilköğretim okuluna Hayal Ortakları Derneği'nce "yaratıcı kütüphane''ler kurulacak ve ''Oku Düşün Paylaş'' etkinliği için özel hazırlanan bir kitap konulacak. Bu kitapta öğrencilerin, belirli başlıklarla hazırlanmış konularla ilgili düşüncelerini ifade etmeleri sağlanacak. Öğrencilere ''Oku Düşün Paylaş'' etkinliği için hazırlanan kitaplar eşliğinde 18 haftalık bir eğitim verilecek. Bu eğitimde en çok başarı gösteren toplam 12 öğrenci İstanbul'da 5 günlük ''Yıldızlar Liderlik Kampı''na alınarak, eğitim görecek.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Af bekleyen gençler sürecin uzamasından şikâyetçi |
Üniversiteler getirilecek öğrenci affı sebebiyle kurulan ve yaklaşık 1 yıldır bu konuda mücadele eden www.af2007.com Eğitim Portalı, vergi affını gündeme getiren hükümetin öğrenci affı konusunu uzun süredir bekletme sebebini anlamadıklarını bildirdiler.
"www.af2007.com Eğitim Hakkı Platformu" Editörü Hasan Uçar, 1 yıldır devam eden mücadelelerinin meyvelerini vermeye başladığını belirtti. Uçar, "Son günlerde vergi affı noktasında çalışmaların olduğunu üzüntüyle öğrendik.Uzun zamandır üniversite öğrenci affı bekleyen öğrenciler olarak öğrenci affı gibi en masum af konusunda sessizliğini sürdüren hükümetimizden açıklama bekliyoruz" dedi.
Site olarak ilk ciddî organizasyonlarını seçimler öncesinde yaptıklarını hatırlatan Uçar, Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve AKP milletvekillerinin verdiği "öğrenci affı" sözünü hatırlattı. Uçar, meclis gündeminde bulunan öğrenci affı konusunun 500 vekilin desteği ile çıkacağına inandıklarının altını çizdi.
|
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Eğitimcilerden Dünya Bankası'na tepki |
Eğitim Sendikalarının genel başkanları "Türkiye'de öğretmen maaşları çok yüksek, hükümet öğretmen maaşlarını düşürmelidir" diye Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zachau sert tepki gösterdiler.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Dünya Bankası yetkilisinin "yalan" söylediğini ifade ederek, rakamlarla bunun doğru olmadığını söyledi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan yaptıkları araştırma neticelerine göre, eğitim çalışanları her yıl bir kat daha yoksullaştığını söyledi. Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı ise "Zachau'nun bu talimatı, hükümet içinde eşi ve benzeri görülmemiş bir utanç vesikasıdır" dedi.
|
Fatih Karagöz
/ ANKARA
19.01.2008
|
|
|
Anadoluda Aşure dağıtıldı |
Muharrem ayının onuncu günü olan 'Aşure Günü' dolaysıyla Anadolu'nun çeşitli yerlerinde Aşure dağıtıldı. Beypazarı Belediyesi tarafından her yıl Aşure Günü sebebiyle geleneksel olarak dağıtılan aşureler, dün Cuma namazının ardından tüm camilerin bahçesinde toplanan kalabalığa ikram edildi.
İslâmiyet'te önemli bir yere sahip olan Aşure geleneğinin Beypazarı'nda hatırlanması adına, Belediye tarafından vatandaşlara aşure dağıtıldı. Beypazarı'ndaki tüm camilerin önünde gerçekleştirilen aşure dağıtımı; Beypazarılılar tarafından memnuniyetle karşılandı. Etimesgut Belediyesi de Etimesgut Çarşı Camii'nde Aşure dağıtımı yaptı. Gölbaşı ve Ayaş ilçelerinde de, belediyeler tarafından vatandaşlara aşure dağıtıldı.
Bolu'da da, beş bin kişiye cuma namazı sonrası aşure dağıtıldı. Bolu Belediyesi'nce Yıldırım Beyazıd Camii ve belediye önünde dağıtımı yapılan aşureyi vatandaşlar, izdiham oluşturmadan sıraya girerek aldı.
Rize Özel Şahika İlköğretim Okulu öğrencileri de, geleneksel hale getirdikleri Muharrem ayında aşure dağıtımını bu yıl da gerçekleştirdi. Şahika İlköğretim Okulu öğrencileri, Muharrem ayı ve aşure günü sebebiyle hazırlanan aşureleri, tepsiye koyarak öncelikle Belediye ve Emniyet Müdürlüğü olmak üzere esnaf ve okul çevresinde bulunan apartmanları gezerek tek tek dağıttı.
|
/ ANKARA/BOLU/RİZE
19.01.2008
|
|
|
İstanbul'da 2 araç daha yakıldı |
Ümraniye'de kundaklanan 2 araçta maddi hasar meydana geldi.
Alınan bilgiye göre, Yukarı Dudullu Mahallesi Tavukçu Yolu Caddesi Paşa Sokak'ta park halinde bulunan 34 TF 1812 plâkalı otomobil, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce ateşe verildi. Kısa sürede büyüyen alevler, bu aracın ön tarafındaki 34 AZ 3336 plâkalı otomobile de sıçradı. Yangında, 34 TF 1812 plâkalı otomobil kullanılamaz hale gelirken, diğer araçta küçük çapta maddi hasar meydana geldiği bildirildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
|
/ İSTANBUL
19.01.2008
|
|
|
Marmara Denizi'ni kirletenlere ceza yağdı |
Marmara Denizi'ni kirleten 79'u Türk, 259'u yabancı bandıralı toplam 338 gemiye geçen yıl toplam 9 milyon 763 bin YTL ceza kesildi.
İl sınırları içerisinde deniz kirliliğinin önlenmesi amacıyla Karadeniz'den Ambarlı açıklarına kadar deniz havadan ve denizden denetleniyor. Çevre Koruma Müdürlüğü ekipleri, denizin kirletilmesini önlemek amacıyla 4 adet kontrol botu ile denetimlerini 24 saat aralıksız sürdürülüyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın Yetki Devri Genelgesi ile İstanbul deniz sınırları içinde denetim yetkisini kullanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 2007 yılı içerisinde yapılan denetimler sonucu, denizi kirlettiği tespit edilen 79'u Türk, 259'u yabancı bandıralı toplam 338 adet deniz aracına, toplam 9 milyon 763 bin 834 YTL idari para cezası verdi. Belediye ekipleri, bu yılın ilk 16 gününde de denizi kirlettiği tespit edilen 5 deniz aracına toplam 94 bin 360 YTL para cezası uyguladı. Çevre Koruma Müdürlüğü verilerine göre; son 20 yılda (1988-2007) denizi kirleten 428'i Türk, 900'ü yabancı bandıralı toplam bin 328 gemiye toplam 28 milyon 328 bin 326 YTL para cezası kesildi.
|
/ İSTANBUL
19.01.2008
|
|
|
İzmit Köseköy Pirelli Lisesi açıldı |
Dünyanın önemli lastik üreticilerinden Pirelli, ilkokuldan sonra lisesini de törenle açtı.
Türkiye'deki 48. yılını dolduran Pirelli, "Eğitime %100 Destek Kampanyası" dahilinde Milli Eğitim Bakanlığı desteğiyle yapılan, İzmit Köseköy Pirelli Lisesi, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer ve Türk Pirelli Lastikleri Murahhas Azası Andrea Pirondini'ninde bulunduğu bir törenle açıldı. Yaklaşık 1.5 trilyona malolan ve 720 öğrenci kapasiteli İzmit Köseköy Pirelli Lisesi'nde 24 derslik, spor salonu ve laboratuvar bulunuyor.
Millî Eğitim Bakanı Çelik konuşması sırasında Pirelli Köseköy Lisesi'nin önümüzdeki yıl Anadolu Lisesi olacağını müjdeledi.
|
Yeni Asya
/ İZMİT
19.01.2008
|
|
|
Öğrencilere verem anlatıldı |
Verem Egitim ve Propaganda Haftası sebebiyle Erzurum Sağlık İl Müdürlüğü ile Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklaşa okullarda öğrencileri 'vereme' karşı bilgilendirme seminerleri düzenliyor.
Erzurum'daki ilk ve ortaöğretim okullarında öğrenciler, Tüberküloz (verem) hastalığına karşı bilinçlendiriliyor. Erzurum Verem Dispanseri Başhekimi Dr. Rabia Demirtaş tarafından İbrahim Hakkı Fen Lisesi'nde verem hastalığının bulaşması, tedavisi, tedavi süreci ve sonrası yapılması gerekenler anlatıldı. Dünyada her 15 saniyede bir kişinin tüberküloz (verem) hastalığına yakalandığına dikkat çeken Başhekim Dr. Demirtaş, tüberkülozun özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha yaygın bir şekilde görüldüğünü söyledi. Tüberküloz hastalığına karşı en etken tedavi yönteminin doğrudan gözetleme olduğunu bildiren Dr. Demirtaş, Türkiye'de halen 20 bin tüberküloz vak'ası olduğunu hatırlattı. Dr. Demirtaş, özellikle de gelişmekte olan dünya ülkelerinde tüberkülozun yaygın bir şekilde görüldüğünü bildirdi. Sağlıklı kişilerin hastalığın kaynağını bilmediklerinden büyük risk altında olduğuna dikakt çeken Dr. Demirtaş, korunmanın en etkin yolunun ise erken tanı olduğunu anlattı.
Halen dünyada ölüm nedenlerinin içinde tüberkülozun 5. sırada yer aldığına işaret eden Verem Dispanseri Başhekimi Dr. Rabia Demirtaş, dünyada her 15 saniyede bir kişinin hastalık sebebiyle hayatını kaybettiğini vurguladı. Ayrıca dünyada her saniyede bir kişinin M. Tuberculosis ile enfekte olduğuna dikkat çeken Dr. Demirtaş, tüberkülozlu bir kişinin hastalığı 10- 15 kişiye bulaştırmasının da önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koyduğunu açıkladı.
|
/ ERZURUM
19.01.2008
|
|
|
|