Devlet Bakanı Mehmet Aydın, ''Bizim de Avrupalıların da cesur olması lâzım, demokrasi artık bir insanlık meselesi olmuştur, çünkü bir değer meselesidir. O konuda, Avrupa'nın bize, bizim Avrupa'ya ihtiyacı var'' dedi.
Devlet Bakanı Aydın, ''Medeniyetler İttifakı Projesi'', Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler ve demokrasinin gelişimi başta olmak üzere çeşitli konularda açıklamalarda bulundu.
İspanya'da 15-16 Ocak günlerinde yapılacak 'Medeniyetler ittifakı Forumu'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile katılacaklarını belirten Aydın, forumda siyasetçilerin yanı sıra iş adamı ve san'atçıların da yer alacağını kaydetti.
''Medeniyetler ittifakı Projesi''nin ''tuttuğunu'' dile getiren Aydın, şunları söyledi:
''Bu bizi memnun ediyor, daha sonraki seneler çok daha fazla güç bu projeye katılacaktır. Bu güç nedir? Finans gücüdür, bir sürü iş yapacaksınız onun maddî bir desteğe ihtiyaç vardır ama aynı zamanda bir sanat desteği ihtiyacı vardır. Büyük sanatçıların işin içinde olması bir güç kazandırıyor, onların bazen bir cümlesi sizin 10 konferansınızdan daha fazla etki yapabiliyor.''
TÜRKİYE'DEKİ DEMOKRATİK ANLAYIŞ
''Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir'' sözünün modern Türkiye'deki yerini, dünyanın en etkili üç kurumundan birinde anlattığını kaydeden Aydın, şöyle konuştu:
''Türkiye'yi çok iyi bildiğini iddia edenler vardı. Türkiye demokrasisi niye ilerliyor? Niye sadece Türkiye'de önemli ölçüde ilerliyor? Bu istisnanın sebebini bir türlü anlayamıyor. Ben bunu, geriye doğru giderken, evvela bunu, kültür anlayışıyla bağdaştırıyorum. Osmanlı tecrübesinden bahsettim. O insanlar dinlerini ciddiye alırlardı. Dolayısıyla Hristiyan'a, Yahudi'ye dinlerinde özgür olma hakkını verirken, sadece siyasi düşünmüyorlardı. Kendi dinlerinin bir buyruğu, emri olduğunu biliyorlardı. Demek ki, bir temelimiz var. Demek ki, ta İslâma kadar gidip dayanan bir temeli var demokratik anlayışın, ruhun gelişmesinin.''
''BAZEN ÇELME TAKIYORLAR''
AB ve demokrasi sürecine de değinen Aydın, şunları söyledi: ''Türkiye'de demokrasiye, bazen çelme falan takıyorlar ama sonunda kalkıyor yürüyor. Bunu köklerden yola çıkarak anlattığınız zaman demokrasinin ilerlemesi beklendiktir, demokrasinin Türkiye'de tökezlemesi değil. Onun için biz demokratik açığımızı önemli ölçüde kapattık. Bitti mi? Uygulama alanında hala ciddî sorunlarımız var, pek çok şeyi halletmemize rağmen. Onları da, inşallah, Türk siyaseti, rasyonel Türk siyaseti, geleceği iyi gören Türk siyaseti... O eksiklikleri tamamlayacağız. İnşallah, biz demokrasinin gelişmiş olduğu bir dünyada yaşayacağız. Kendimizi ciddiye alalım. Avrupa, kalkıp da, 'Türkiye olmazsa ne olur?'... Türkiye olmazsa çok şey olur, orada boğulup kalırsın. Demokrasi nasıl gidecek Türkiye yastık bölge mi olacak? Sadece, aman ha, 'gelince şöyle bir esnesin, o çarpma bize gelmesin' derseniz. Bizim de, Avrupalıların da cesur olması lâzım, demokrasi artık bir insanlık meselesi olmuştur. Çünkü bir değer meselesidir. O konuda, bizim bize, Avrupa'nın bize, bizim Avrupa'ya ihtiyacı var. Avrupa, bizim için son derece önemli bir yumuşak güç olmuştur. O yumuşak gücü de Türkiye iyi değerlendiriyor.''
|